Ömer Bedrettin Uşaklı
SARMAL KAFİYE
Belki rüyâlarındır bu tâze açmış güller, (a)
Bu yumuşak aydınlık dalların tepesinde, (b)
Bitmeyen aşk türküsü kumruların sesinde, (b)
Rüyâsı ömrümüzün çünkü eşyaya siner (a)
Ahmet Hamdi Tanpınar
MANİ TİPİ KAFİYE
Bu dağlar mı o dağlar (a)
Top sesleriyle çağlar, (a)
O kanlı mâcerâyı (b)
Söyler, söyler de ağlar. (a)
Hüseyin Suad Yalçın
a. Yukarıdaki şiirlerin kafiye örgüsünü tespit ederek tablodaki uygun yerlere örnekteki gibi yazınız.
Cevabı yukarıda verildi
b. Kafiye örgüsünün şiire katkısını yukarıdaki örneklerden hareketle ifade ediniz.
Kafiye örgüsü şiirde ahengi ve müzikaliteyi sağlar.
SAYFA 97
Hazırlık
Aşağıdaki dizeler sizde ne gibi çağrışımlar yapmaktadır? Açıklayınız
Baharı seller götürdü boğuldu yaz Kış mevsimini çağrıştırıyor
Kırıldı kristal vakitler güz kadehi
Sezai Karakoç, Kış
Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu,
Birinciliği beyaza verdiler.
Özdemir Asaf, Jüri
Bütün değerlerin yozlaştığı, kirlendiği günümüzde en çok dürüstlük, doğruluk ve erdem bozuluyor.
Ilık karanlık şarkı söylerdi,
Ay ışığı öperdi susamış toprağı.
Kemanlar inler…
Neyler duâ eder,
Ve güzel sesler avuturdu her derdi.
Halide Nusret Zorlutuna, Urfa Geceleri
Bir yaz gecesinde çok sıcak ve kurak iklime sahip bir yerdeki eğlence ortamını çağrıştırıyor.
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harflerinde kimliğim
Bağışlanmamı dilerim
A. Cahit Zarifoğlu, Sultan
Allah'ın büyüklüğü karşısında kendini sıradan, günahkar ve ACiZ hisseden birinin bağışlanyı dilemesini çağrıştırıyor
Ağlamadan
dillerim dolaşmadan
yumruğum çözülmeden gecenin karşısında
şafaktan utanmayıp utandırmadan aşkı
üzerime yüreğimden başka muska takmadan
konuşmak istiyorum.
İsmet Özel, Mazot
Duygularını samimi, akıcı bir şekilde anlatmak açığa vurmak isteyen birini çağrıştırıyor
Bulutların çıkınında
Mis kokulu güvercinleri gökyüzünün
Çıldırtırlar insan gözlü kedileri
Ay doğar kuyulara yalınayak
Telgrafın tellerinde gemi leşleri
Oktay Rifat, Perçemli Sokak
Gerçeküstülüğü, akıl ve mantıkla izahı zor birtakım durumları, şairin bilinçaltının dışavurumunu çağrıştırıyor.
SAYFA 100
Metni Anlama ve Çözümleme
1. Akıncı adlı şiirde çocuklar gibi şen olanlar kimlerdir, mutluluklarının sebebi nedir? Açıklayınız.
1. Çocuklar gibi şen olan akıncılardır. Mutluluklarının sebebi büyük bir orduyu yenmeleridir.
2. Şiirdeki olağanüstü ögeleri belirleyerek bunların anlatıma katkısını belirtiniz.
2. Yerden yedi kat arşa kanatlandık ifadelerinde olağanüstülük vardır. Bu dizede akıncıların ruhu kuşlara benzetilmiş ve kapalı istiare yapılmıştır.
Şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan
Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan dizelerinde Türk atlarının şimşek kadar hızlı olduğu belirtilmiştir. Olağanüstü ögeler sözün anlatım gücünü ve etkileyiciliğini artırmıştır.
3. Dördüncü beyitte “dolu dizgin boşanan atlar” ifadesiyle anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.
3. Atı, dizginini gevşetip son hızla koşturarak, çok hızlı sürerek, son hızla gitmesi anlatılmaktadır.
4. Şiirde nasıl bir savaş ortamı tasvir edilmiştir? Açıklayınız.
4. Şiir geçen "Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!" dizelerinde sayıca az olan Türk akıncılarının kendilerinden sayıca çok fazla olan büyük bir orduyla savaştığı, doludizgin ilerleyen atların, sonunda zafer mutluluğunun olduğu bir savaş ortamı tasvir edilmiştir.
5. Akıncı adlı şiirdeki millî ve manevi değerleri belirleyiniz.
5. Vatan sevgisi, fetih ve akıncılık, din ve vatan uğruna ölenlerin şehitlik mertebesine yükselmesi şiirdeki milli ve manevi değerlerdir.
SAYFA 101
Hazırlık
Aşağıdaki metinlerin konularını belirleyiniz.
Konuları şiirlerin altında belirtilmiştir.
Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz;
Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz!
Düşer mi tek taşı, sandın, harîm-i nâmûsun?
Meğerki harbe giren son nefer şehîd olsun.
Mehmet Akif Ersoy, Berlin Hâtıraları
Vatan için birlik ve beraberlikle sonuna kadar mücadele edileceği
Çarh bozulmuş dünya ıslah olmuyor
Ehli fukaranın yüzü gülmüyor
Ruhsati de dediğini bilmiyor
Yazı belli değil hat belli değil
Ruhsatî
Yozlaşmış, bozulmuş dünya ve toplum düzenine eleştiri
Yağmur yağar mor sünbüller bitirir
Yel estikçe kokuların yetirir
Sarı çiçek sarvan kurmuş oturur
Karışmış güllere çimenin dağlar
Karacaoğlan
Baharla birlikte tabiatta meydana gelen değişimler
Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Ümit Yaşar Oğuzcan, Beni Unutma
Şairin unutulmama isteği
Güzel dil, Türkçe bize,
Başka dil, gece bize.
İstanbul konuşması
En saf, en ince bize.
Ziya Gökalp, Lisan
Türkçenin güzelliği
9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kitabı Cevapları, Meb,2017-2018 Sayfa 104-105
Metni Anlama ve Çözümleme
1. Kızılırmak Kıyıları adlı şiirin temasını belirtiniz.
1. Şiirin teması Anadolu'yu olduğundan farklı gösteren aydınlara bir çağrı olarak "Anadolu ve Anadolu'nun gerçeği"dir.
2. “Çağlayan ne, / Akan kim, / Kızılırmak değil.” dizelerinde “çağlayan ne”, “akan kim” sözüyle şairin neleri ifade ettiğini belirtiniz.
2. Bu ifadelerle sefaletle boğuşan Anadolu köylüsü anlatılmıştır.
3. Parça parça yarılmış öküz ardında,
Parmağı üç pare, tırnağı ak değil.
Utanır elin ayağın,
Korkarsın yakından görsen,
Eli el değil, ayağı ayak değil.
Bu bentte şair, Anadolu insanını nasıl betimlemiştir? Açıklayınız.
3.Şaire göre Anadolu insanın elleri çatlamış, parmakları morarmıştır.
4. Şiirin son bendinde “Geçmiş zamanlar geleceklerden parlak değil.” dizesiyle anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.
4. Anadolu'nun ve Anadolu insanının kaderinin geçmiş zamanlardan daha iyi olmayacağını anlatmak istiyor.
5. Kızılırmak Kıyıları adlı şiirde anlatılan Anadolu ile bugünkü Anadolu’yu kendi hayatınız ve çevrenizden hareketle karşılaştırıp sosyal ve kültürel bakımdan değerlendiriniz.
5. Şiirde anlatılan Anadolu bazı aydınlar tarafından olduğundan farklı gösterilen, aslında ihmal edilmiş, sefalatle boğuşan insanların olduğu bir yerdir. Bu bilgiler ışığında bugünkü Anadolu sizce sosyal ve kültürel bakımdan nasıldır? Yorumu size bırakıyoruz.
SAYFA 105
Hazırlık
Aşağıdaki metinlerin dil ve anlatım yönünden farklarını belirleyiniz.
Uçun Kuşlar adlı şiirde ahenkli, sanatlı, şiirsel bir dil ve anlatım kullanılmıştır. Mehmet Kaplan'a ait metinde ise dil göndergesel işlevde olup, sade ve açık bir anlatıma sahiptir.
Şiirde anlam çağrışıma açıktır. Verilen düzyazıda ise anlam çağrışıma açık değildir.
Sayfa 110
Metni Anlama ve Çözümleme
1. “Bütün işin gücün yaşamak olacak.” sözüyle anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.
1. "Hiçbir beklentiye girmeden, karşılık beklemeden" yaşanması gerektiği anlatılmıştır.
2. Yaşamaya Dair adlı şiirde dikilmesi istenen ağaç olarak niçin “zeytin” seçilmiştir? Açıklayınız.
2. Zeytin ağacı uzun ömürlü ve dayanıklı olduğu için binlerce yıl yaşayabilen ve Anadolu'da "ölmez ağacı" olarak bilinen bir ağaçtır. Bu yüzden şair zeytin ağacını seçmiştir.
3. Şiirde ölümsüzlüğe ulaşmanın yolu olarak gösterilen nedir? Açıklayınız.
3. Şiirde başkaları için fedakarlıkta bulunmak, başkalarını yaşatmak için yaşamak düşüncesi ölümsüzlüğe ulaşmanın yolu olarak gösterilmiştir.
4. Şiirde söyleyici ile hitap edilen kişi arasındaki ilişkiyi belirleyiniz.
4. Şiirdeki söyleyici yaşamayı ciddiye alan, yaşama tutkuyla bağlı biridir. Hitap ettiği kişi de yaşama dört elle ve tutkuyla sarılmasını istediği kişilerdir.
5. Yaşamaya Dair adlı şiirin temasını belirleyiniz.
5. Şiirin teması "yaşama sevgisi"
6. Yaşamaya Dair adlı şiirdeki evrensel değerleri belirleyiniz.
6. Yaşamı sevmek, başkaları için fedakarlık yapmak, beklentiye girmemek, insanlığı sevmek, çalışmak
1. Etkinlik
a. Yaşamaya Dair adlı şiirdeki ahenk unsurlarını belirleyiniz.
Tüm ahenk unsurları için tıklayın
b. Yaşamaya Dair adlı şiirdeki imgeleri ve söz sanatlarını belirleyiniz.
Şiirdeki imgeler ve söz sanatları için tıklayın
2.Etkinlik
a. Yukarıdaki tabloda verilen şiirlerin konularını belirleyiniz.
Kaldırımlar Şiirinin Konusu: Yalnızlık, korku ve ölüm duygularının etkilerini tüm benliğinde hisseden bir insanın sesi
Yayla Dumanı Şiirinin Konusu: Doğa
Akıncı Şiirinin Konusu: Eski Türk akıncılarının kahramanlıkları
Kızılırmak Kıyıları Şiirinin Konusu: Anadolu'yu olduğundan farklı gösteren aydınlara karşı eleştiri
Yaşamaya Dair Şiirinin Konusu: Yaşama tutkuyla bağlanılması gerektiği
ÖZGÜN VE KALİTELİ
b. Bu belirlemelerden hareketle şiirlerin türlerini tablodaki ilgili yerlere işaretleyiniz.
Kaldırımlar Lirik Şiir
Yayla Dumanı Pastoral Şiir
Akıncı Epik Şiir
Kızılırmak Kıyıları Satirik Şiir
Yaşamaya Dair Didaktik Şiir
SAYFA 111
3.Etkinlik
Bir gün yine dolu dizgin boşanan atlarımızla
Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla...
Edebî sanat: Mübalağa(Abartma), İkinci dizede ise akıncıların ruhu kuşlara benzetilmiş ve kapalı istiare yapılmıştır.
Açıklama: Bir olayın olduğundan daha çok gösterilmesi mübalağadır. İstiare, benzetmenin iki temel öğesinden sadece birinin (sadece benzeyen ya da sadece kendisine benzetilen) kullanılmasıyla yapılan edebî sanattır.
Ilık karanlık şarkı söylerdi,
Ay ışığı öperdi susamış toprağı.
Edebi Sanat: Teşhis (kişileştirme)
Açıklama: Ilık karanlık ve ay ışığına insani bir özellikler kazandırılmıştır.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Edebi Sanat: Teşbih(benzetme)
Açıklama: Taşlar buza benzetilmiştir.
İstanbul konuşması
En saf, en ince bize
Edebi Sanat: Mecaz-ı Mürsel (ad aktarması)
Açıklama: İstanbul konuşması denilerek Türkçe kastedilmiştir.
a. Yukarıdaki şiirlerde bulunan edebî sanatları ve bu sanatların nasıl yapıldığını ilgili yerlere yazınız.
a.Yukarıda açıklandı.
b. Edebî sanatların şiire katkısını bu örneklerden hareketle açıklayınız.
Edebi sanatlar şiiri imgeli, sanatlı ve estetik bir hale getirir, anlatımı güçlendirir ve etkileyiciliği sağlar.
4. Etkinlik
Beni içerine aldın ağ gibi,
Doldun gözlerime bir rüya gibi;
Ben de güneş gibi, yüce dağ gibi
İçinde kaybolsam yayla dumanı!
a. Yukarıdaki dörtlükte geçen teşbihleri bulunuz.
"ağ gibi, rüya gibi, güneş gibi, dağ gibi" ifadelerinde teşbih vardır.
b. Bulduğunuz teşbihlerin ögelerini tabloya yazınız.
Sayfa 112
a. Yukarıdaki dizelerde yer alan imgeleri bularak tabloya yazınız.
b. Bu imgelerin sizde çağrıştırdığı anlamları karşılarına yazınız.
İmge
|
Çağrıştırdığı Anlam
|
Şakaklarına kar yağması
Çizgili yüz
|
Saçların beyazlaması
Yüzdeki kırışıklıklar
|
Bin gemle bağlanan yağız at
Gittikçe yükselen başı Allah’a kalkıyor.
|
Bu dizedeki imgelerle atın şaha kalktığını, zincirlerini ve seyislerini umursamadığını, ona gem vurmanın boş bir uğraş olduğunu anlatıyor. Bu dizelerde “at” Türk milletini karşılayan bir sembol olarak kullanılmıştır. Yani şiirde Türk milleti şaha kalkan, zincirlerini ve seyisini önemsemeyen, gem vurulamayan bir “ata benzetilmiş; ama “Türk milleti” söylenmemiştir.
|
Kocaman gözlükler, beyaz gömlek
|
Labaratuvar ortamında insanlık için çalışan bilimsel çalışma yapan insanlar
|
İçimde damla damla bir korku birikiyor
|
Korkusunun gittikçe artması
|
Üstüme camlarını hep simsiyah dikiyor
Gözüne mil çekilmiş ama gibi evler
|
Evlerin karanlıkta siyah camlarının gözüne mil çekilmiş âmâya benzetilmesi ve sanki bu camların bilhassa şaire bakıyormuşçasına algılanışı...
|
Yüzyıllarca süren uykusuna dalmak
|
Gerçeklerin farkında olmamak, olup bitenlerin farkında olmadan yaşamak
|
ELSA’NIN GÖZLERİ
Öyle derin ki gözlerin içmeye eğildim de
Bütün güneşleri pırıl pırıl orada gördüm
Orada bütün ümitsizleri bekleyen ölüm
Öyle derin ki her şeyi unuttum içlerinde
Uçsuz bir denizdir bulanır kuş gölgelerinde
Sonra birden güneş çıkar o bulanıklık geçer
Yaz meleklerinin eteklerinden bulutlar biçer
Göklerin en mavisi buğdaylar üzerinde
Karanlık bulutları boşuna dağıtır rüzgâr
Göklerden aydındır gözlerin bir yaş belirince
Camın kırılan yerindeki maviliğini de
Yağmur sonu semalarını da kıskandırırlar.
.................................
Ben bu radiumu bir pekbilent taşından çıkardım
Benim de yandı parmaklarım memnu ateşinde
Bulup yeniden kaybettiğim cennet ülke
Gözlerin Peru’mdur benim Golkond’um, Hindistan’ım
Kâinat paramparça oldu bir akşam üzeri
Her kurtulan ateş yaktı üstünde bir kayanın
Gördüm denizin üzerinde parlarken Elsa’nın
Gözleri Elsa’nın gözleri Elsa’nın gözleri.
Louis Aragon, Aşk Şiirleri, Türkçesi: Orhan Veli, Yayıma Hazırlayan: Fahri Özdemir
SAYFA 113
Elsa’nın Gözleri adlı şiiri Yayla Dumanı, Kaldırımlar, Kızılırmak Kıyıları, Yaşamaya Dair adlı metinlerle tür, biçim, üslup ve içerik açısından karşılaştırınız
TÜR:
Elsa'nın Gözleri lirik şiir;
Yayla Dumanı pastoral;
Kaldırımlar lirik,
Kızılırmak Kıyıları satirik(yergi);
Yaşamaya Dair didaktik şiir türündedir.
BİÇİM:
Elsa’nın Gözleri adlı şiir beş dörtlükten;
Yayla Dumanı üç dörtlükten;
Kaldırımlar şiiri sekiz dörtlükten;
Kızılırmak Kıyıları yedi bentten oluşmuş
Yaşamaya Dair adlı şiir ise uzun ve kısa dizelerden oluşan üç birimden oluşmuştur.
ÜSLUP:
Elsa'nın Gözleri imgeli, sanatlı bir söyleyişle lirik bir üslupla;
Yayla Dumanı: Sade, yalın, imgeli bir şiir diliyle pastoral bir hava içinde
Kaldırımlar: Zengin imgelerle yüklü çağrışıma çok açık, sanatlı bir ustalık isteyen bir dille oluşturulmuş.
Kızılırmak Kıyıları: Eleştirel bir üslup, çağrışıma açık imgeli bir anlatımla oluşturulmuş
Yaşamaya Dair: Hitabet söyleyişinin ağır bastığı daha anlaşılır, sade bir dille yazılmıştır.
İÇERİK:
Elsa'nın Gözleri adlı şiir şairin sevdiği kadına aşkını
Kaldırımlar Şiirinin Konusu: Yalnızlık, korku ve ölüm duygularının etkilerini tüm benliğinde hisseden bir insanın sesi
Yayla Dumanı Şiirinin Konusu: Doğa
Akıncı Şiirinin Konusu: Eski Türk akıncılarının kahramanlıkları
Kızılırmak Kıyıları Şiirinin Konusu: Anadolu'yu olduğundan farklı gösteren aydınlara karşı eleştiri
Yaşamaya Dair Şiirinin Konusu: Yaşama tutkuyla bağlanılması gerektiği
Sayfa 114
Dil Bilgisi
1. Gümüş bir dumanla kapandı her yer;
Yer ve gök bu akşam yayla dumanı;
Sürüler, çimenler, sarı çiçekler,
Beyaz kar, yeşil çam yayla dumanı!
Yukarıdaki dörtlükte renkli olarak belirtilmiş kelimeleri çıkararak dörtlüğü okuyunuz, aynı
etkiyi hissettiniz mi? Bu çalışmadan hareketle bu kelimelerin türünü ve işlevini belirleyiniz.
Renkli olarak belirtilmiş kelimeleri çıkarttığımızda şiirin anlamında daralmalar ve bozulmalar olur. Bu durum şiirin ahengini ve anlamını olumsuz etkiler. Bu kelimelerin türü sıfattır. Sıfatların metindeki işlevi betimlenen varlıklarla ilgili genel ve özel yönleri, nitelikleri ve bu niteliklerin duyularımız üzerinde yaptığı etki verilerek anlatımın daha estetik ve ahenkli olmasını sağlar.
2. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
a. Şiirde geçen sıfatları bulup bu sıfatların türünü belirtiniz.
Şiirde geçen tüm sıfatlar için tıklayınız
b. Şiirde geçen sıfat-fiilleri bularak sıfat-fiil eklerini gösteriniz.
Şiirde geçen sıfat-fiiller için tıklayınız
c. Bulduğunuz sıfatların metindeki işlevlerini belirleyiniz.
Sıfatların metindeki işlevi betimlenen varlıklarla ilgili genel ve özel yönleri, nitelikleri ve bu niteliklerin duyularımız üzerinde yaptığı etki verilerek anlatımın daha estetik ve ahenkli olmasını sağlar.
SAYFA 115
3. Kardaş, senin dediklerin yok,
Halay çekilen toprak bu toprak değil.
Çık hele Anadolu’ya,
Kamyonlarla gel, kağnılarla gel gayrı,
O kadar uzak değil.
Yukarıdaki parçadan hareketle noktalama işaretlerinin kullanılma amaçlarını belirleyiniz.
Noktalama işaretleri, duygu ve düşüncelerimizi daha açık bir şekilde dile getirmek, tümcenin yapısını ve duraklama notalarını belirlemek , okuma ve anlamayı kolaylaştırmak , sözün vurgu ve tonlama gibi özelliklerini belirtmek için kullanılır.
4. Tak , tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.
Hâlâ o kızıl hâtıra titrer gözümüzde!
Yukarıda farklı şiirlerden alınmış dizelerdeki altı çizili kelimelerde düzeltme işareti neden kullanılmıştır? Açıklayınız.
Yazılışları aynı; anlamları ve söylenişleri ayrı olan kelimeleri ayırt etmek için okunuşları uzun olan ünlülerin üzerine konur. Örneğin yukarıdaki dizelerdeki tak kelimesinin düzeltme işaretiyle yazılınca anlamı farklıdır.
tak: Tahta vb. bir şeye vurulduğunda veya silah patlayınca çıkan tok ve sert ses
tâk: Millî bayramlarda veya önemli bir olayı anmak için düzenlenen şenliklerde, geçit yapılacak caddelere geçici olarak kurulan, yazılar ve çiçeklerle süslenen kemer
YAZMA ÇALIŞMALARI
Bir şiire benzeterek dize, beyit, dörtlük, bent yazma veya şiiri devam ettirme çalışmaları yapınız.
Aşağıdaki şiire benzeterek harika bir şiir yazabilirsiniz...
BİR DÜNYA DÜŞÜNÜRÜMBir dünya düşünürüm
İlk günden beri;
Açılmış da masallar gülü
Hırsın, kinin kapısı kapanmış,
Yüzlerdeki gülümseme çocuksu,
Gözlerde sevginin ışığı yanmış...
Bir dünya düşünürüm,
Bir dünya düşünürüm:
Öylesine günlük güneşlik,
Orda her şey iyilik, güzellik, dostluk üstüne
Bir dünya düşünürüm bir dünya
Aklın aydınlığında
Duygunun selinde yıkanmış.
Coşkun ERTEPINAR
SÖZLÜ İLETİŞİM ÇALIŞMALARI
Cumhuriyet Dönemi’ne ait şiirler ezberleyiniz.
Ezberlediğiniz şiirlerden oluşan bir dinleti hazırlayıp dinletiyi sınıfta sununuz.
Not: Şiir dinletisi hazırlama sürecinde EBA’daki içerikten yararlanabilirsiniz.
9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kitabı Cevapları, 2017-2018, Sayfa 116-117-118-119
Sayfa 116
ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME CEVAPLARI
1-6. soruları aşağıdaki şiire göre cevaplayınız.
1. Bu şiirin ezberlenmesini kolaylaştıran unsurlar nelerdir? Şiirden örnekleyiniz.
Bu şiirin ezberlenmesini kolaylaştıran unsurlar ölçü, kafiye, redif, aliterasyon, asonas gibi ahenk ögeleridir.
Örnek:
İlk bentteki "er" ve "ün" sesleri tam uyak; "n" sesi ise aliterasyondur.
2. Şiirdeki “Hayata beraber başladığımız / Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir” ve “Gökyüzünün başka rengi de varmış! / Geç fark ettim taşın sert olduğunu.” dizelerinde anlatılmak istenenle ilgili neler söylenebilir?
“Hayata beraber başladığımız / Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir” dizeleriyle Gençlik yıllarında her zaman beraber olduğu arkadaşlarının, dostlarının artık yanında olmadığını hepsiyle yollarının ayrıldığını ve hayatta yapayalnız kaldığını anlatmak istiyor.
“Gökyüzünün başka rengi de varmış! / Geç fark ettim taşın sert olduğunu.” dizeleriyle ise
Şair belli bir yaştan sonra artık gerçeklerin gözüne gözüktüğünü; artık hayatın tozpembeliğini aşıp gerçekleri görebildiğini anlatmak istiyor.
3. Otuz Beş Yaş adlı şiirde söyleyicinin özellikleri ile ilgili neler söylenebilir?
Otuz Beş Yaş adlı şiirde söyleyici yavaş yavaş yaşlandığının farkına varan, gençlik günlerindeki o enerjisinin ve canlılığın kalmadığını düşünen ve gittikçe ölüme yakın hisseden biridir.
4. Otuz Beş Yaş şiirinin ismi ile dize sayısı arasında nasıl bir ilgi kurulabilir? Açıklayınız.
Şiir 35 dizeden oluşmaktadır. İnsan hayatının yarısını 35 yaş olarak düşünen şair toplam 35 dize yazarak şiirinin ismi ile dize arasında ilgi kurmuştur.
www.
5. Otuz Beş Yaş adlı şiirdeki sıfatları bularak bunların türünü ve metindeki işlevlerini belirleyiniz.
İlk bentte:
delikanlı çağımızdaki: niteleme sıfatı
2.bentte:
bu: işaret sıfatı
çizgili: niteleme sıfatı
gözler altındaki mor: niteleme sıfatı
yıllar yılı dost bildiğim: niteleme sıfatı
3.bentte:
hangi : soru sıfatı
o (günler,şevk,heyecan): işaret sıfatı
bu: işaret sıfatı
güleryüzlü: niteleme sıfatı
4.bent:
hayal meyal: niteleme sıfatı
ilk: niteleme sıfatı
hayata beraber başladığımız: niteleme sıfatı
5.bent:
başka: belgisiz sıfat
her: belgisiz sıfat
bu: işaret sıfatı
6.bent:
her: belgisiz sıfat
bu: işaret sıfatı
kaçıncı: soru sfatı
7.Bent:
kaç: soru sıfatı
bir: asıl sayı sıfatı
taht misali: niteleme sıfatı
o: işaret sıfatı
6. Cahit Sıtkı Tarancı, Fransa’da öğrenciyken Fransa’nın Alman orduları tarafından işgaline tanık olmuş, Fransa’dan Cenevre’ye geçmek için tehlikeli bir yolculuğa çıkmıştır. Bu yolculuk esnasında
bombalanan şehirleri, ölen insanları görmüş, ölüm korkusu benliğine yerleşmiştir.
Yukarıdaki bilgilerden yararlanarak Otuz Beş Yaş şiiri ile şairin hayatı arasında nasıl bir ilişki
kurulabilir? Açıklayınız.
Şiirlerinde ölüm ve yalnızlık temasına sıkça yer veren Cahit Sıtkı'nın 35 Yaş şiirinde de bu temaları görüyoruz. İnsan ömrününün yarısını 35 yaş olarak nitelendiren şairin yaşadıklarını ölüm korkusuna ve karamsar bir ruh halinin oluşmasına sebep olmuştur.
7. Aşağıdaki şiirlerin konularına göre türlerini nedenleri ile birlikte belirtiniz.
Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır.
Bir tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir.
Orhan Şaik Gökyay
Türü: Epik şiirdir. Nedeni vatan, kahramanlık, cesaret gibi temaları işlemesidir.
daha dokunmadan kurudu irem
çöllere bir türlü yağamıyorum
yeni bir koşunun başlangıcında
biraz deprem sonrası
biraz şehir hülyâsı
bir kalp yangınından geriye kalan
siyah gözlerine beni de götür
artık bu yerlere sığamıyorum
Nurullah Genç
Türü: Lirik şiirdir. Nedeni aşk gibi duygusal bir temayı işlemesidir.
Ne atom bombası,
Ne Londra Konferansı;
Bir elinde cımbız,
Bir elinde ayna;
Umurunda mı dünya!
Orhan Veli
Türü: Satirik Şiirdir. Nedeni ise bir kişiyi eleştirmesi, eleştirel bir anlatımı olmasıdır.
SAYFA 118
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri şiirden hareketle uygun ifadelerle doldurunuz.
a. Şiirde ....dörtlük... nazım birimi kullanılmıştır.
b. Şiir .....13'lü hece... ölçüsüyle yazılmıştır.
c. Şiirde .çapraz... kafiye düzeni kullanılmıştır.
ç. Şiirde ...kişileştirme .... ve ....benzetme...... söz sanatlarına başvurulmuştur.
9. E
SAYFA 119
10. B
11. E
12. D
SAYFA 120
13. D
14. 3. ÇIKIŞ
Kır ve doğa güzelliklerini
konu edinen
şiirlere pastoral şiir
denir. (D)
“Ağır bir aydınlık,
bildiğin şafak değil.”
dizesinde sayı sıfatı
kullanılmıştır. (Y)
Şiirin nzım türünün konusu belirler. ( D) 3.ÇIKIŞ
SAYFA 122
OKUMA ÇALIŞMALARI
Hazırlık
1. Olayların abartılarak ve olağanüstü ögeler kullanılarak anlatılmasının nedenlerini tartışınız.
Bunun nedeni dikkat çekmek, okurun veya dinleyenin ilgisini canlı tutmaktır.
2. Okuduğunuz veya dinlediğiniz bir masalın sizi etkileyen yönlerini belirtiniz.
Olağanüstü özellikte kişi ve olayların olması, ders vermesi, iyilerin mutlaka kazanması, akıcı anlatımın olması vb.
3. Aşağıdaki görsellerle ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Masalsı bir dünyayla ilgili görsellerdir.
SAYFA 126
Metni Anlama ve Çözümleme
1. Tasa Kuşu adlı metindeki tekerlemenin masala katkısını belirtiniz.
Dikkat çekmek ve ilgi uyandırmak ve şaşırtıcı bir etki yaratmak için kullanılmıştır.
2. Masalın temasını ve konusunu belirtiniz.
Masalın Teması: Kaygı
Masalın Konusu: Aşırı kaygının neden olduğu sıkıntılar
www.
3. Masaldaki olağanüstülükleri belirtiniz.
Masaldaki Olağanüstülükler:
-
Tasa kuşu diye bir varlığın olması
-
Tasa kuşunun Sülün kızı kanatları altına alıp bir bahçeye götürmesi
-
Sülün kız tasalanınca kuşların dilinin tutulması
-
Ağaçların Sülün kıza meyvelerinden vermemesi
-
Sülün kız susayınca bütün bütün ırmakların kuruması
-
"Oh dede" diye ak saçlı birinin ortaya çıkması, sonra bir anda yok olması
-
Oh dedenin Sülün kızın dileklerini gerçekleştirmesi
4. Masal kahramanlarının kişilik özelliklerini belirleyiniz.
Sülün Kız: Aşırı kaygı duyan ve kötümserliği yüzünden pek çok sıkıntı yaşayan bir kız.
Anne: Kızının kaygılarını gidermeye çalışan, hayata olumlu bakan bir kişilik
Tasa Kuşu: Masalda avare insanlara musallat olup dünyayı zindan eden kuş olarak betimlenmiş.
Oh dede: Bir anda ortaya çıkarak Sülün kızın dileklerini gerçekleştiren ak saçlı bir ihtiyar.
5. Tasa Kuşu adlı metinde öne çıkan yapı unsurunun kurgudaki işlevini değerlendiriniz.
Olay örgüsü, kişiler, yer ve zaman metnin yapı unsurlarıdır. Bu masalda yapı unsurlarından "olay örgüsü" öne çıkmaktadır. Olay örgüsü , olağanüstü veya gerçeğe yakın olaylardan oluşan ve metnin akışını sağlayan bir bütündür.
6. Tasa Kuşu adlı metindeki açık ve örtük iletileri belirleyiniz.
Açık İletiler:
Bir memleketin birinde Sülün kız derler bir kız varmış.
Bir yanında kuşlar şakıyor yanık yanık... Bir yanında sular akıyor oluk oluk...
Örtük İletiler:
SAYFA 127
Hazırlık
Türk ve dünya edebiyatındaki masallardan alınan aşağıdaki parçaları dil ve anlatım yönünden
karşılaştırınız.
Her iki masalda da sade, yalın bir dil kullanılmıştır. İki masalda da öyküleyici anlatım türü kullanılmıştır. İlk masalda halk söyleyişleri varken ikinci masalda yoktur.
İlk masalda tekerleme varken ikinci masalda tekerleme ile giriş yoktur.
2017-2018, Sayfa 131-132
Metni Anlama ve Çözümleme
1. Şehzade ile Gulyabani adlı masalda anlam özelliklerini etkileyen kültürel ve mitolojik unsurları belirleyiniz.
2. “Beni koru ki Allah da seni korusun! Beni öldürme ki, Allah da senin canını almasın!” sözüyle anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.
Bu sözle yapılan iyiliklerin karşılıksız kalmayacağını, iyilik yapanın iyilik bulacağını anlatıyor.
3. Masaldaki temel çatışmayı belirleyiniz.
İyilik-kötülük çatışması
4. Masalın olay örgüsünü belirleyiniz.
-
Kral Yunan, Hekim Rüyan'ı huzuruna çağırtır ve kendisini öldüreceği şüphesiyle onu öldürteceğini söyler.
-
Hekim Rüyan kendisini affetmesi için Kral'a yalvarır.
-
Hekim ne kadar yalvarsa da Kral onu öldürmekte ısrar eder.
-
Hekim son bir istek olarak evine gidip işlerini yoluna koymasını ister ve kitaplığındaki paha biçilemez sırlarla dolu bir kitabı da alıp Kral'a hediye edeceğini söyler.
-
Kral adamlarıyla birlikte Hekim Rüyan'ın evine gitmesine izin verir.
-
Hekimin getirdiği kitap zehirlidir ve Kral kitap yapraklarını çevirdikçe zehir kanına işlemeye başlar ve Kral ölür.
-
Anlatıcı, eğer Kral Hekim Rüyan'ı affetseydi Tanrı'nın da sırası gelince onu bağışlayacağını söyler.
5. Metindeki zaman ve mekânın özelliklerini belirleyiniz.
ZAMAN: Masaldaki olaylar belirsiz bir zamanda geçmektedir.
MEKAN: Masaldaki olaylar kralın sarayında geçmektedir.
6. Metinde anlatıcı ve bakış açısının işlevini belirleyiniz.
III.tekil kişi ağzında anlatım vardır. Olaylar İlahi bakış açısıyla anlatılmıştır. Anlatıcı olayların öncesi ve sonrasıyla her şeyi bilir.
7. Şehzade ile Gulyabani metni ile Tasa Kuşu metnini biçim özellikleri açısından karşılaştırınız.
Tasa Kuşu adlı metinde döşeme bölümü (tekerleme) ve dilek bölümü varken Şehzade ile Gulyabani adlı metindebu bölümler yoktur.
SAYFA 132
Hazırlık
Hayvanlar birçok edebî eserde niçin insan gibi düşündürülmüş ve konuşturulmuştur? Aşağıdaki
metinden hareketle tartışınız.
İnsan gibi düşündürülüp konuşturulan hayvanların şahsında toplumda var olan insan tiplerini eleştirerek ahlaki dersler vermek amaçlanır. Daha ayrıntılı bilgi için tıklayabilirsinSayfa 135-136
Metni Anlama ve Çözümleme
1. Metinde Geçen Kelime ve Kelime Grupları’nda verilenler dışında bilmediğiniz kelime ve kelime gruplarının anlamını metindeki bağlamından hareketle tahmin ediniz, tahmininizin doğruluğunu kaynaklardan yararlanarak kontrol ediniz.
Metni okuyup anlamını bilmediğiniz kelimeleri belirleyiniz.
2. Harnâme adlı metindeki olay örgüsünü belirleyiniz.
HARNAME OLAY ÖRGÜSÜ⇣
-
Yük taşımaktan cılız kalmış eşeğin otlayan semiz öküzleri görmesi.
-
Yanlarına gidip onlara neden böyle yularsız ve güçlü olduklarını sorması.
-
Öküzlerin, kendilerinin buğday öğüttüklerini, bu işlemin insanlara gerekli olduğunu söylemesi.
-
Eşeğin bu söze inanarak, buğday tarlasına dalıp buğdayları çiğnemesi.
-
Tarla sahibinin eşeğin kulaklarını ve kuyruğunu kesmesi.
-
Yolda pir eşekle karşılaşması ve pir eşeğin onu azarlaması.
3. Harnâme adlı metnin tema ve konusunu belirleyiniz.
Teması: Elindekiyle yetinme
Konusu: Eşeğin kişiliğinde, yeteneğinin üstüne çıkmak isteyen bir insanın içine düştüğü kötü durum ele alınıyor, bu tür kişilerin karşılaşabilecekleri güç durumlar anlatılıyor.
4. “Bâtıl isteyu hakdan ayrıldum / Boynuz umdum kulakdan ayrıldum” dizeleriyle anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.
"Elindekiyle yetinmeyip daha fazlasını isterken elindekinden de olmak" anlatılmıştır.
5. Harnâme’deki temel çatışmayı belirleyiniz.
Harnâme'deki temel çatışma, "adalet ve eşitsizlik”tir. Bu çatışma sahibi tarafından eşeğin kulakları ve kuyruğunun kesilmesiyle sonuçlanmıştır.
6. Harnâme’de dil hangi işlevde kullanılmıştır? Açıklayınız.
Harname'de dil şiirsel(sanatsal) işlevdedir.
7. Harnâme adlı eser ile şairin hayatı arasındaki ilişkiyi değerlendiriniz.
Metin ve türle açıklamada da yazdığı gibi ünlü bir göz hekimi olan divan şairi Şeyhî’ye, Çelebi Sultan Mehmet’in göz hastalığını tedavi ettiği için Tokuzlu köyü tımar olarak verilmiştir. Şeyhî, Tokuzlu köyüne giderken tımarın eski sahiplerinin saldırısına uğramış; başına gelenleri Harnâme’de sembolik biçimde anlatmıştır.
8. Harnâme ile Tasa Kuşu adlı metinleri tür, biçim ve üslup açısından karşılaştırınız.
TÜR: Harname fabl türünde Tasa Kuşu masal türündedir.
BİÇİM: Harname mesnevi nazım biçiminde, Tasa Kuşu ise düzyazı biçiminde yazılmıştır.
ÜSLUP: Harname, dönemine göre yalın, bir dille yazılmıştır. Ama günümüze göre ağır ve sanatlı bir dili vardır. Tasa Kuşu adlı masalda ise sade ve yalın bir dil kullanmıştır.
SAYFA 136
Hazırlık
1. İnsanların hangi özellikleri hangi hayvanlarla temsil edilebilir? Tartışınız.
Cevabı için tıklayınız
2. “Kimseyi hafife almamak gerekir.” sözünden ne anlıyorsunuz? Açıklayınız.
Kimseyi küçük görmemek, önemsiz saymamak gerekir.
Sayfa 137
Metni Anlama ve Çözümleme
1. Aslanla Fare adlı fablın konusunu ve temasını bulunuz.
Konusu: Farenin kendisine iyiliği dokunan aslanı düştüğü tuzaktan kurtarması
Teması: İyilik
2. Fablda verilen mesajla olay arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
Fabldaki olay örgüsü "iyilik yapan iyilik bulur." mesajı etrafında kurgulanmıştır.
3. Fabllarda verilen mesajların dünyanın her yerinde geçerli olması bu türün hangi özelliğini gösterir? Açıklayınız.
Evrensel olduğunu gösterir.
4. La Fontaine’den alınan fablın bölümlerini (serim, düğüm, çözüm, öğüt) gösteriniz.
Serim: Aslanın toprakla oynarken pençesine gelen fareyi öldürmemesi
Düğüm: Aslanın tuzağa yakalanması
Çözüm: Farenin ağları kemirerek aslanı kurtarması
Öğüt: Herkes herkese yardım etmelidir.
5. Metinde anlatıcı ve bakış açısının işlevini belirleyiniz.
Metinde anlatıcı her şeyi bilen ilahi bakış açılı hakim anlatıcıdır.
6. Harnâme ile Aslanla Fare metinlerini tür, biçim, içerik ve anlatım teknikleri bakımından karşılaştırınız.
TÜR: Harname mesnevi Aslanla Fare fabl türündedir.
Biçim: Her ikisi de manzum (şiir) biçimde yazılmıştır.
İçerik: Her ikisinde de sembolik kahramanlar aracılığıyla öğüt verilmektedir.
Anlatım Teknikleri: Harname'de öyküleyici ve betimleyici anlatım; Aslanla Fare adlı fablda ise öyküleyici anlatım ağır basmaktadır. İki metinde de sembolik (alegorik) anlatım tekniği kullanılmıştır.
7. Masal ve fabl türlerini karşılaştırarak tablodaki boşlukları doldurunuz.
Masal Fabl
Masalların çoğu sonradan yazıya geçirilmiştir. Fabllar da sonradan yazıya geçirilmiştir.
Masallar düzyazı şeklindedir. Fabllar genellikle manzum şekildedir.
Masallar genellikle bir tekerlemeyle başlar. Fabllarda tekerleme yoktur.
Masallarda dilek bölümü vardır. Fabllarda öğüt bölümü vardır.
Sayfa 138
Dil Bilgisi
1. Daha da ne diller dökmüş ama, Sülün kız hangi şeytana uymuşsa, bu öğüdü kulağının ardına atıp
kendini avareliğe vermiş...
Tasa kuşunun gözlediği de bu değil mi! Kaşla, göz arasında varıp kanatları arasına almış onu...
Sülün kız, bir de gözünü açıp bakmış ki, ne baksın; misli, menendi yok bir bahçe! Bir yanında kuşlar
şakıyor, yanık yanık... Bir yanında sular akıyor oluk oluk... Ağaçlarında da türlü meyve, türlü koruk... O kuşlara kumru mu desem, kanarya mı desem, ne desem! O sulara şeker mi desem şerbet mi desem, ne desem! Meyvesini de ne siz sorun ne ben söyleyim; bulunsa bulunsa, Erem bağlarında bulunur belki...
Yukarıdaki parçada bağlaçları bulunuz ve bunların parçadaki işlevlerini belirleyiniz.
Cevap:"da", "ise", "la" →(ile), "ki", "ne...ne" "belki"
Bağlaçların işlevi anlamca ilgili cümleleri, kavramları, önermeleri ya da görevdeş sözcükleri birbirine bağlamaktır.
2. Sonunda Kral Yunan, hekime, “Seni öldürtmedikçe güven bulamayacağım, rahata kavuşamayacağım.Çünkü senin, elime aldığım bir şeyle beni kurtardığın gibi, koklatacağın bir şeyle ya da bir başka yolla, beni öldüreceğine kuvvetle inanıyorum,” Hekim ona, “Efendimiz, benim ödülüm bu mu olacaktı, sen iyiliği, kötülükle mi karşılarsın?” demiş.
Yukarıdaki parçada edatları bulunuz ve bunların parçadaki işlevlerini belirleyiniz.
Cevap: "(i)le", "gibi" "mi,mu" Edatların işlevi sözcükler arasında anlam ilgileri kurmaktır.
3. Aşağıdaki cümlelerde ünlemleri bulunuz ve bunların parçadaki işlevlerini belirleyiniz.
· A Sülün kızım demiş; ne diye kara kara düşünüp durursun?
"A"
· Aman kızım; dünyada her şey insanın elinde, avcunda değil
"aman"
· Ah şu ağaçlar Tuba olsa; eğil desem, eğilse; doğrul desem, doğrulsa!
"ah"
· Sülün kız; rahat bir nefes alıp, ”ooh!” demiş; oh deyince de ak saçlı biri peydah olmuş.
"ooh"
Cevap: Ünlemler, "kızma, korkma, acıma, sevinme, şaşma gibi ansızın beliren türlü duyguları anlatmaya yarar.
4. Aşağıdaki cümlelerden hareketle de’ nin yazılışı ile ilgili hangi kurallara ulaşılabilir?
· Üstelik, dişlerinden tırnaklarından arttırdıklarıyla köyün üstünde bir dağ, dağın üstünde de bir bağ
kurmuşlar, kurmuşlar ama, bu defa da kızın yüreğine bir kuruntu düşmüş.
· Dağda, dağ olmuş; bağda da, bağ olmuş ya, insan buldukça bunar derler; Sülün kız, şimdi de kendini bir tasaya kaptırmasın mı!
· “Kitapta, bu hayret verici şey de yazılı!” demiş.
Cevap: Hal eki olan "de-da" bitişik, "dahi,bile" anlamına gelen "de-da" bağlacı ayrı yazılır.
5. Aşağıdaki cümlelerden hareketle ki’ nin yazılışı ile ilgili hangi kurallara ulaşılabilir?
· Efendimiz, eğer ölümüm gerçekten zorunlu ise, bana bir süre tanı ki, evime gideyim!
· Başımı vurdurursan, kitabı aç ve sayarak üç sayfa çevir; sonra soldaki sayfadan üç satır oku!
· Böylece, ey ifrit, bil ki, Kral Yunan, Hekim Rûyan’ı bağışlasaydı, Tanrı da sırası gelince onu bağışlayacaktı.
· Bir de gelmiş çevre ister; çevrede güller, sendeki diller; ben gider oldum, duymasın eller...
Cevap: Sıfat yapan "ki" ile "ilgi zamiri olan "ki" bitişik yazılır; bağlaç olan "ki" ise ayrı yazılır.
6. Aşağıdaki cümlelerde ünlem işaretinin kullanım amaçlarını belirleyiniz.
· Tasa kuşunun gözlediği de bu değil mi! Kaşla, göz arasında varıp kanatları arasına almış onu...
Cevap: Cevap beklemeyen, herhangi bir durumu tasdik etmek için kullanılan cümlelerde kullanılır.
· Hekim, “Aynı tarzda açmaya devam et!” demiş;
Cevap: Çağrı, emir, hitap bildiren cümlelerde ünlem işareti konulur.
· Ey kral! Bu kitabı al!
Cevap: Seslenme ve hitap sözlerinden sonra kullanılır.
SAYFA 144
1. Bu masalın planını oluşturan bölümleri aşağıdaki tabloda belirtiniz.
Döşeme: İlk cümledeki tekerleme bölümü
Serim: Keloğlan ve anasının tanıtıldığı bölüm (İlk paragraf)
Düğüm: İkinci paragraftan son iki paragrafa kadar düğüm bölümüdür.
Çözüm: Keloğlan'ın kaçırdığı gelinin süslenmiş bir kabak olduğunun anlaşıldığı kısım ve annesinin kabağı Keloğlan'ın kafasında parçaladığı bölüm.
Dilek: Metnin son cümlesi
2. Metnin yapı unsurları ile ilgili neler söylenebilir?
Kişiler: Keloğlan, annesi, çoban, kervancıbaşı, düğün sahibi, gelin
Olay örgüsü: Annesinin Keloğlan'ı çalışıp para kazanması evden yollaması
Keloğlan'ın ekmeğini emanet ettiği çobanın koyununu çalması, koyunu emanet ettiği kervancıbaşının halısını çalması, halısını emanet ettiği düğün sahibinin kızını alıp kaçması
Kaçırdığı gelinin süslenmiş kabak çıkması, annesinin Keloğlan'ı dövmesi
Mekân: Köy
Zaman: Belirsiz zaman
3. Masalda mekân ve zamanın değişimi nasıl verilmiştir?
Cevap: Mekan ve zaman çok hızlı geçmektedir.
4. Masaldaki olağanüstülüklerle ilgili neler söylenebilir?
Masalda çok fazla olağanüstülük yoktur.
5. Masalda geçen edat ve bağlaçları bularak bunların metindeki işlevlerini belirleyiniz.
"ile, gibi, değil" edatları vardır. Bunların işlevi sözcükler arasında çeşitli anlam ilgileri kurmaktır.
6. Aşağıdakilerden hangisi masalın özelliklerinden biri değildir?
A) Duyulan geçmiş zamanla anlatılması
B) Eğitici özellik taşıması
C) Millî duygulara yer vermesiD) Sonradan yazıya geçirilmesi
E) Kahramanların olağanüstü özellik taşıması
Cevap: C
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 145 Cevabı
SAYFA 145
7. İKİ KATIR
Biri yulaf yüklü iki katır gidiyordu;
Birinde tahsildarın paraları.
Para taşıyan biraz fazla kibirleniyordu;
Duymuyordu bile sırtındaki ağırlığı.
Pek de edalı adım atıyordu,
Çıngırağını şakırdataraktan.
Derken bir kaç adam çıktı uzaktan.
Haydutlar, para arıyorlardı;
Para da yalnız memurun katırında vardı.
Hayvanı yakalayıp durduttular;
Katırcık dayakları yedikçe inliyordu;
“Ne bekledim, başıma neler geldi diyordu.
Şu arkadaş nasıl da sıyrıldı tehlikeden!
Mahvolan, helâk olan sadece ben.
Öteki: — Dostum, dedi yoldaşına,
Her zaman rahat etmez büyük işler görenler;
Sen de bir fakirin işini görseydin eğer
Bunun hiç biri gelmezdi başına.“
Orhan Veli Kanık, La Fontaine’in Masalları
Cevap:
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri bu fabldan hareketle uygun ifadelerle doldurunuz.
a. Fablda …ÖYKÜLEME . anlatım biçiminden yararlanılmıştır.
b. Fabl; serim, …DÜĞÜM…., …ÇÖZÜM…., …ÖĞÜT. bölümlerinden oluşmaktadır.
c. Fablda bir DERS… verme amaçlanmıştır.
ç. Fabl …ŞİİR (MANZUM)…. şekilde yazılmıştır.
d. Fablda YER … ve …ZAMAN… belirsizdir.
e. Fablda …SADE . bir dil kullanılmıştır.
8. (I) Masallar; döşeme, serim, düğüm, çözüm ve dilek bölümlerinden oluşur. (II) Döşeme bölümü;
dinleyicinin ilgisini çekme amacı taşıyan, masalda anlatılanlarla ilgisi bulunmayan bir tekerlemeyle
başlar. (III) Serim bölümünde olaya giriş yapılır. (IV) Asıl olay dilek bölümünde anlatılır.
(V) Dilek bölümü “Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine.” gibi kalıplaşmış sözlerle son bulur.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V
Cevap: D
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 146 Cevabı
9. HOROZLA İNCİ
Bir horoz inci bulur, kuyumcuya gider:
“Al, şuna bak, der,
pırıl pırıl, ne özrü ne kusuru var.
Fakat sen bana bir avuç mısır ver,
benim işime o yarar.”
Bir cahile bir kitap miras kalır.
Adam kitabı alır,
komşusu kitapçıya gider:
“Bak, ne güzel kitap, der,
fakat sen bana beş on kuruş ver,
benim işime o yarar.”
Nâzım Hikmet, La Fontaine’den Masallar
Bu fablda;
I. Teşhis ve intak sanatlarından yararlanıldığı,
II. Fablın kahramanlarından birinin hayvan olduğu,
III. Fablda zamanın belli olduğu
bilgilerinden hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) II ve III
Cevap: C
10. Dinleyicinin sözlü tepkide bulunmadığı, konuşulanı sessizce dinlediği dinleme çeşididir. Dinleyicinin dinledikleriyle ilgili zihinsel faaliyetlerini etkinleştirmek amaçlanır. Dinleyicinin sessizliği, konuşmacıya, söylediklerinin kabul gördüğü izlenimi verir. Bu dinleme türünde konuşmacı dinleyenin kendisini anlayıp anlamadığı konusunda kesin bir yargıya ulaşamaz.
Buna göre pasif dinleme ile ilgili olarak;
I. Empati kurulduğu,
II. Zihinsel sürecin etkinleştiği,
III. Karşılaştırma yapıldığı
bilgilerinden hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) II ve III
Cevap: B
11. Aşağıdakilerden hangisi etkili dinlemenin özelliklerinden biridir?
A) Dinleme belli bir amaç gözetilerek yapılır.
B) Dinleme sırasında başka bir işle uğraşılabilir.
C) Dinleme sırasında not alınmaz.
D) Yargılayıcı bir tutum içinde dinleme yapılır.
E) Önyargılı bir şekilde dinleme gerçekleşir.
Cevap: A
http://www./2017/09/2017-2018-9sinif-turk-dili-ve-edebiyati.html
9. Sınıf Meb YayınlarıTürk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 147 Cevabı
12. “İle” kelimesi cümlede edat veya bağlaç görevinde kullanılabilir.Bu bilgiden yola çıkarak;
I. Köylerin birinde bir Keloğlan ile anası yaşarmış.
II. Her seferinde sayfalar büyük bir güçlükle açılmış.
III. Evveli bir varmış bir yokmuş bir derviş ile bir kocakarı varmış.
cümlelerinden hangilerinde “ile” kelimesi edat olarak kullanılmıştır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve III
E) II ve III
Cevap: B
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ne … ne” bağlacı kelime gruplarını birbirine bağlamaktadır?
A) Ne kimsenin bir tüyüne dokunur ne de yerdeki karıncayı incitirmiş.
B) Ne bir dağda yağmurumuz var ne bir bağda yaprağımız var.
C) Meyvesini de ne siz sorun ne ben söyleyim.
D) Ne altın oluk ne gümüş oluk bir damla su vermiş.E) Tasa dediğin ne korkuya benzer ne kuruntuya benzer.
Cevap: D
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ayraçla gösterilen yere iki nokta (:) konulmalıdır?
A) Ünsüzler( ) sürekli olup olmadıklarına ve ses yolunda titreyip titremediklerine göre adlandırılır.
B) Süreksiz sert ç, k, p, t ünsüzleriyle biten kelimeler, ünlüyle başlayan bir ek aldığında bu kelimelerin sonunda bulunan ç, k, p, t sert ünsüzleri yumuşar( ) c, g (ğ), b, d ünsüzlerine dönüşür.
C) Türkçedeki sesler, ses yolundan çıkışlarına göre iki gruba ayrılır( ) ünlüler ve ünsüzler.D) Sözel derslerden tarih, felsefe, coğrafya( ) sayısal derslerden fizik, kimya, biyoloji alıyorum.
E) Çekim ekleri kelimelerin diğer kelimelerle bağ kurmasını, cümlede görev almasını sağlayan( ) hâlini, sayısını, zamanını, kişisini bildiren eklerdir.
Cevap: C
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yoktur?
A) Yanardağdan püsküren mağma değişik şekiller almış.
B) Bu aracın çarpma sonucu egzosu delinmiş.
C) Eşgüdümlü çalışırsak işi daha çabuk bitiririz.
D) Düşmanla göğüs göğüse mücadele ettiler.E) Eski düşmanlar şimdi can ciğer oldular.
Cevap: D
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 148 Cevabı
16. CEVAP → 2.ÇIKIŞ
Dostları ilə paylaş: |