kop I, ko hecesiyle ıbaşlıyan sözlere takviye için ilâve edilir; kopkoyuu: pek koyu.
kop-, (gerundifî koop'tur) kalkmak; (bazı bölgelerde uygunsuz bir mâ nâ aldığı için edebî lisanda kullanılmaz) :
kopiya, r. kopya, suret.
kopo, meyve verdikten sonra kuruyan bitkilerin bir çeşidi.
kopoluu, kopo otu olan (bk. kopo).
kopşo-, rendelemek, kazımak, traş etmek.
kopşu-, gevşemek.
kopşut-, gevşetmek, sallamak (mes., çıkarılması kolay olsam diye kazığı oynatmak).
kopulda-, kuşkulanmak, mütereddit olmak.
kor I, 1. sıcak kül, içinde ateşli kömür parçaları bulunan kül: 2. ihtiyat sermaye, fond; toyıurt koni: yem ihtiyadı.
kor II. f. hor, hakir görülmüş, kendisine küçümsiyerek bakılan şahıs veya nesne; kor kıl-: tahlil ve tezlil etmek; kor kör-: küçümsiyerek, hor görerek muamele etmek.
korbaşı, tar. 1. bir zabıta memuru; el başkarğan (yahut biyleğen) korbaşı folk.: halkı idare eden korbaşı;2 . basmacı uıüirezesinin başı- (*)