şardan I = şar II; eldin kur şardanında gana cürüp kalğan: halkın birden akın etmesi yüzünden ancak hareket etti; yalnız başlarına uyarak harekete geçti.
şardan – II, azim ve cesaretle hareket etmek.
şardana, f.: bu kılganın elge şardana bolup keliptir: senin bu yaptığın halk arasında faş olmuş.
şardanuu, işs. şardan – II’den.
şarıda _, 1. çağlamak, kaynayarak akmak; şarıldap suu turat: su şarıl şarıl akıyor; 2. mec. tanılmak, şöhreti her tarafta işitilmek.