AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ
Sayı 22, Ekim – Kasım – Aralık – 2010
Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi
ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası
Kırgız- Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat- KIRGIZİSTAN
http://www.akademikbakis.org
4
Özelleştirmenin sakıncaları; özelleştirme ile devlet işletmelerinin ürettiği mal, üretim
kapasitesi, satış hacmi gibi büyüklükler göz önüne alınmayabilirken, bunların yerine, bu
işletmelerin menkul ve gayrimenkulleri dikkate alınarak talepte bulunanlar ile
karşılaşılabilinir. Bu durumda işletmeyi alan özel sektör işletmesi işletmeyi bir süre sonra
kapatarak gayrimenkullerini yüksek fiyattan satabilir ya da kiracıya verebilir. Devletin
özelleştirdiği mal ve hizmet üretimlerini devralan özel sektör ekonomik açıdan karlı olmayan
alanlara yatırım yapmayabilir. Örneğin, nüfusun az olduğu bölgelere posta, telefon, ulaşım vb.
hizmetlerin götürülmemesi
7
. Özelleştirme ile devlet tekellerinin kırılması amaçlanıyorken,
özel mülkiyetteki bir işletmenin maksimum karı hedeflemesi nedeniyle, tek olma avantajını
kötüye kullanma ihtimali çok daha fazla büyüktür. Tekel durumunda, özelleştirme sonucu
tüketici kitlelerin refahında ve yaşam standardında düşüşle karşılaşılabilecektir. Öncelikle
kısa dönemde ortaya çıkacak yoğun bir işsizlik faktörü de özelleştirmenin sakıncalarındandır.
Büyük oranda işgücü bulunduran Kit’ler özel sektörün mülkiyetine geçince, istihdam
azaltılacaktır. Ekonomik olmayan istihdamın getireceği mali yükü taşımak istemeyecek olan
özel sektör, çeşitli yollarla personel tasfiyesine gidecektir.
8
Özelleştirme ile yabancı sermaye
ve uluslararası kuruluşların ülkeye girmesi ekonomide etkinlik yaratması ve dolaylı, bazen de
doğrudan siyasal iktidara etkide bulunması durumu söz konusu olabilir. Bu da siyasal
bağımsızlık açısından tehlike yaratabilir.
9
Dostları ilə paylaş: |