ALİ b. ABDULLAH b. ABBAS
Ebû Muhammed Alî b. Abdillâh b. el-Abbâs b. Abdiİmuttalib es-Seccâd el-Hâşimî (ö. 118/736) Hz. Peygambcr'in amcası Abbas'ın torunu, tabiî.
Abdullah b. Abbas'ın en küçük oğludur. Hz. Ali'nin şehid edildiği gün 548 dünyaya geldiği için babası tarafından kendisine Ali adı ve Ebü'l-Hasan künyesi verildi. Halife Abdülmelik b. Mervân, Hz. Ali'nin hem adını hem künyesini taşımasını hazmedemediğini söyleyerek onun künyesini Ebû Muhammed olarak değiştirdi. Annesi. Kinde hükümdar ailesinden Zür'a bint Mişrah'tır. Ali b. Abdullah Hz. Peygamber'in ailesinden seçkin bir sima
olduğu için büyük bir itibara sahipti. Sikâye ve rifâde vazifelerini babasından sonra o yürüttü. Harre Savaşı'nda Ye-zîd'İn halifeliğini kabul etmeyerek Abdullah b. Hanzale'ye biat eden Medine halkı ile Emevîler'e karşı savaştı. Savaştan sonra Suriye ordusunun kumandanı Müslim b. Ukbe el-Mürrî'nin huzuruna çıkarılarak Yezîd'e biat etmesi istendi, fakat biat etmedi. Buna rağmen kötü muameleye mâruz kalmadı. Emevî Halifesi Abdülmelik devrinde Dımaşk'a gitti ve halife tarafından iyi karşılandı. Ancak Halife Velîd onu 95 (713-14) yılında Dımaşk'tan uzaklaştırdı. Ali b. Abdullah Suriye hac yolu üzerindeki Humeyme'ye yerleşti ve orada öldü. Abbasî halifelerinin atası olan Ali b. Abdullah'ın oğlu Muhammed. Abbasî hareketini bu şehirde başlatmıştır.
Ali b. Abdullah babası gibi çok dindardı. Hemen bütün kaynaklarda günde bin rekât namaz kıldığı, bu sebeple de çok secde eden ve secde ettiği uzuvları nasır tutan kimse anlamında “es-seccâd” ve “Zü's-sefınât” lakabı ile meşhur olduğu kaydedilir. Faziletli ve kültürlü bir kimse idi. Simasının fevkalâde güzelliği ile de tanınırdı. Yirmi kadar oğlu ve birkaç kızı olmuştur. Babası Abdullah b. Abbas'tan başka Ebû Hüreyre. Ebû Saîd el-Hudri, Abdullah b. Ömer gibi sahâbîlerden hadis rivayet etmiştir. Rivayetleri fazla olmamakla beraber Şahîh-i Buhâri dışındaki diğer muteber hadis kitaplarında yer almıştır. Kendisinden de beş oğlu. ayrıca İbn Şihâb ez-Zührî, Mansûr b. Mu'temir, Medine kadısı Sad b. İbrahim ve başkaları rivayette bulunmuşlardır. 549
1) İbn Sad, et-Tabakât, V, 312, 314 vd.;
2) Halîfe b. Hayyât, Târfh (Ömerî), s. 183, 363;
3) Ya'kübî. Târîh, II, 274, 290, 321 vd.;
4) Müberred, el-Kâmil 550, Beyrut 1406/1986, I, 124, 337, 338; II, 756, 761;
5) Taberî. Târîh (de Goqe), II, 16, 1592;
6) Mes'ûdî. Mürûcü'z-zeheb (Abdulhamîd), III, 70, 107, 238;
7) İbnü'l-Esîr, el-Kamil, II, 23; III, 419; IV, 120; V, 198, 256, 257;
8) İbn Hallikân, Vefeyât, İli, 274, 278;
9) Zehebî. Alâmün-nübelâ', V, 252, 253, 284, 285;
10) İbn Hacer, Tehzîbut-Tehzîb, Vli, 357, 358;
11) J. Wellhausen. Arap Devleti ve Sükûtu 551, Ankara 1963, s. 238;
12) K. V. Zettersten, “Ali”, İA, I, 306;
13) a.mlf., “Ali b, Abd Allah b. Al “Abbâs”, EF fing.l, I, 381. 552
ALİ b. ABDURRAHMAN es-SADEFİ
Bk. İbn Yûnus. Ali b. Abdurrahman.553
ALİ b. AHMED el-İMRANÎ
Alî b. Ahmed el-İmrânî el-Mevsılî (ö. 344/955-56) Matematikçi ve astrolog.
Doğum yeri ve yılı bilinmemekle beraber Mevsılî nisbesinden Musul'da doğmuş olabileceği tahmin edilmektedir. Kaynaklarda, fazilet ve ilim sahibi bir insan olarak şöhret yaptığı, insanların kendisinden ilim öğrenmek ve zenginli-ğiyle ünlü kütüphanesinden faydalanmak İçin uzak beldelerden Musul'a geldikleri kayıtlıdır. Eserleri aritmetik, geometri ve astroloji üzerinedir. Bunlar arasında. Mısırlı matematikçi Ebû Kâmil Şücâ1 b. Eslem'in Kitâbü'1-Cebr ve'l-mukabele adlı eserine yaptığı şerh ile uğurlu günlerin nasıl seçileceğine dair kaleme aldığı Kitâbü'l-İhtiyârât adlı astrolojik çalışması en tanınmış olanlarıdır. el-İhtiyârât, 1134 yılında Barselona'da Abraham Judaeus tarafından De electionibus adıyla Latince'ye tercüme edilmiştir. 554
Bibliyografya
1) İbnü'n-Nedîm, el-Fihrist, Beyrut 1398/1978, s. 394;
2) İbnü'l-Kıffi. İhbârul-“ulemâ”, Kahire, ts. 555, s. 156, 157;
3) H. Suter, Die Mathematiker, Leipzig 1900, s. 56, 57;
4) Ebü'l-Kâsım Kurbânî, Zindegînâme-i Riyâzîdânan-ı Deure-i İslâmî, Tahran 1365, s. 321;
5) Sezgin. GAS, V, 281, 291; VII, 166;
6) Ziriklû el-Aclâm, V, 57;
7) M. Ullmann. Die Natur-und Geheimıvis-senschaften im İslam, Leiden 1972, s. 331, 332;
8) G. Sarton. Introduction, Mew York 1975, 1, 632. 556
ALİ AKLİ EFENDİ
Bk. Akli Ali, Tablizade.557
ALİ el-A'LA
Şeyh Ebü'l-Hasen Alî el-A'lâ el-İsfahânî (ö. 822/1419) Hurufîliğin kurucusu Fazlullah-ı Hurûfî'nin başhalifesi.
Halîfetullah Ali el-A'lâ ismiyle şöhret bulan Ebü'1-Hasan-ı İsfahân’nin, kendisini yüceltmek için. Kur'ân-ı Kerîm'de geçen 558 el-aliyyü'1-azîm ve el-aliyyü'l-kebîr ibarelerinden faydalanarak Ali adına, “En yüce” anlamına gelen el-a'lâ sıfatını eklediği anlaşılmaktadır. Emîr Seyyid Ali ismiyle de anılmaktadır. Çok genç yaşta Fazlullah-ı Hurûfi’ye intisap etti. Fazlullah'ın katli ve Hurufiliğin İran'da Timurlular döneminde sıkı bir takibata uğramasından sonra Suriye'ye kaçarak Şam üzerinden Anadolu'ya geçti. Anadolu'da, mensubu bulunduğu Hurufilik fırkasının inancını yaymak maksadıyla, Fazlullah-ı Hurûffnin Câviddnndme'sini esas alarak Tevhîd-nâme ve Kıyâmetnâme adlı iki manzum eser telif etti. Kardeşiyle beraber Anadolu'da çeşitli yerlere seyahatler yaparak Hurûff inançlarını yaymaya çalıştı. Anadolu'da bulunduğu yıllarda bir süre kaldığı Hacı Bektaş Tekkesi'nde tekke mensuplarına Câvidânnâme'yi ve Hurûfı inancını “Hacı Bektâş-ı Velî tariki” olarak tanıttı. Hatta Câvidânnâ-me'de yer alan ve ilâhî emirleri Hurufîlik inancına uygun bir şekilde yorumlayan bölümleri dervişlere sır olarak öğretti ve bunları gizli tutmalarını istedi. Uzun süre Anadolu'da kaldıktan sonra İran'a dönen Ali el-A'lâ. Nahcivan yakınlarında Alıncak'ta öldü ve Fazlullah-ı Hurûfi’nin yanına defnedildi. 559
Ali el-A'lâ'nın Farsça olarak kaleme aldığı eserlerinin tamamının ana kaynağı, Fazlullah-ı Hurûfi’nin kurduğu ve bir sistem haline getirdiği Hurufîliğin “Kutsal kitabı” kabul edilen dövidânnâme'dir. Çeşitli kütüphanelerde yazmalar halinde ve hepsi manzum olan bu eserler şunlardır:
1) Tevhîdnâme. Şirazlı Ali-şah adlı bir gencin isteği üzerine kaleme alınan bu eser, Câvidânnâme'den mülhem olmakla birlikte, müellifi ve Hurufîlik inancı hakkında başka bilgiler de ihtiva etmektedir.
2) Fırâknâme. Fazlullah-ı Hurûffnin kızı için yazılmış bir mersiyedir. Eserde sözü edilen Mahdum Zade, Hurûfîler'den Emîr Nûrullah'ın annesi, Fazlullah'ın da kızıdır.
3) Merşiye-i Birader. Ali el-A'lâ'nın kardeşinin öldürülmesi veya ölmesi üzerine yazılmıştır.
4) Merşiye-i Seyyid Kemâleddîn Hüseyin. Hurüff ileri gelenlerinden Seyyid Kemâleddin Hüseyin'in Öldürülmesi dolayısıyla yazılan bu mersiyede maktulün nerede ve kimin fetvasıyla Öldürüldüğü anlatılmaktadır.
5) Kıyâmetnâme. Fazlullah-ı Hurûfi’nin öldürülmesini anlatan bu eserde, aynı zamanda Bektaşîliğin Hurufîlik üzerindeki etkisini gösteren “Gülbank” da bulunmaktadır.
6) Mesnevi1. Muhtemelen Kıyâmetnâme’nin devamı mahiyetinde bir eserdir. 560
Bibliyografya
1) Dihhudâ, Luğatnâme, “Hurûfiyyân” md.;
2) Emir Gıyâseddin. Istiuânâme, Millet Ktp., Ali Emîrî, FY, nr. 269, vr. 1a;
3) Mîr Fâzilî, Risale, Millet Ktp., Ali Emîrî, FY, nr. 990, vr. 63°;
4) Mecmuca, Millet Ktp., Ali Emîrî, FY, nr. 1039, vr. 92a;
5) Hoca İshak Efendi. Kâşif'ü'l-esrâr ve dâfiu'i-eşrâr, İstanbul 1291, s. 4, 5;
6) Abdülbâki Gölpınarlı, Hurufîlik Metinleri Katalogu, Ankara 1973, s. 14, 15, 133, 138;
7) Hüsamettin Aksu. Emîr Gıyâşeddin Muhammed el-Esterâbâdl ve İstivanamesi 561, İÜ Ed. Fak.;
8) H. Ritter. “Studien zur Geschichte der Islamischen Frömmigkeit, II: Die Anfange der Hurüfisekte”, Oriens, VII/1, Leiden 1954, s. 1, 54;
9) H. Algar. “Ali al-A'lâ”, Eh, I, 858. 562
Dostları ilə paylaş: |