2000YılıveSonrasıDönem Bu dönemde halkla ilişkilerin gelişimi oldukça hızlanmıştır. Halkla ilişkilerle ilgili ulusla- rarası düzeyde çalışmalar yapabilen ajans sayıları artmış, halkla ilişkiler eğitimi veren fa- külte ve yüksekokullar hızla çoğalmıştır. Ayrıca halkla ilişkiler alanındaki yüksek lisans ve doktora programlarının sayısında artış yaşanmıştır. Buna bağlı olarak ülkemizdeki yerli halkla ilişkiler literatürü genişlemiş, akademik kitap, makale, tez yazımı artmaya başla- mıştır. Kamu yönetiminde halkla ilişkilerle ilgili yasal düzenlemeler ve kurumsallaşma konusunda bu dönemde önemli gelişmeler katedilmiştir.
Bu dönemde halkla ilişkilerle ilgili önemli düzenlemelerden bir tanesi, Bilgi Edinme Hakkı Yasası’nın çıkarılmasıdır. Yasa 2003 yılında Resmi Gazete’de yayınlanmış, 2004 yı- lında da yürürlüğe girmiştir. Bu yasayla, kişiler kendileriyle ilgili bilgi ve belgeleri kamu kuruluşlarından isteme hakkına sahip olmuşlardır. Bilgi istenen kurum ve kuruluşlar, is- tisnalar dışında her türlü bilgi ve belgeyi başvuranın yararlanmasına sunmak ve başvuruy- la ilgili işlemleri etkin ve hızlı bir biçimde sonuçlandırmakla yükümlüdür. Yasa hüküm- lerine göre; başvuru yapıldıktan sonra en geç 15 gün içerisinde kurumlar bilgi ve belgeye erişimi sağlamak zorundadır. Başvuru içeriği birden fazla kurumu ilgilendiriyorsa bu süre 30 güne uzamaktadır (www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/1303.html).
Bu dönemdeki diğer bir gelişme Halkla İlişkiler Derneği’nin adını, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği olarak değiştirmesidir. 2004 yılındaki Bakanlar Kurulu kararıyla bu de- ğişiklik yapılmış ve Derneğin kısa adı TÜHİD olarak belirlenmiştir. Dernek, ülkemizde halkla ilişkilerin meslekleşmesine önemli katkılar sağlamaktadır. Meslekle ilgili çeşitli konferanslar düzenleyen ve yarışmalar açan Dernek, alanla ilgili bazı araştırmalar da yapmaktadır.
2005 yılında sağlık halkla ilişkileri alanında da önemli düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre; Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurumlarında, hasta hakları kurulları ve birimleri oluşturulmuştur. Hastane hasta hakları kurullarında biri başkan olmak üzere toplam sekiz üye görev yapmaktadır. Kurulun temel görevi, başvuruları hasta hakkı ihlali açısından değerlendirip idareye görüş sunmak ve hasta haklarının geliştirilmesi için tavsiyelerde bulunmaktır. Hasta hakları biriminin temel görevi ise; tüm hastaların danışman ve savu- nuculuğunu yapmak, hastanın eleştiri ve önerilerini dinlemek, şikayetleriyle ilgilenmek, sorunu yerinde çözmeye çalışmak, çözülemiyorsa başvuru formunu doldurarak internete kaydetmek ve hasta hakları kuruluna göndermek, başvurunun takibini yapmaktır (http:// sbu.saglik.gov.tr/ hastahaklari/yeniyonerge.htm).
Kamu yönetimindeki halkla ilişkilerle ilgili çok önemli bir düzenleme de 2006 yılının başında yapılmıştır. Halkın şikayet, görüş ve önerilerini derhal işleme alıp, değerlendirip, sonucunu bildirmekle görevli bir birim kurulmuştur. Başbakanlık İletişim Merkezi (Bİ- MER) adı verilen bu birime, ülke genelinden 150 nolu telefon hattıyla ulaşılabilmekteydi. Bu telefon numarası arandığında, vatandaşın ikamet ettiği ilin valiliğindeki halkla ilişkiler görevlisi cevaplamakta ve başvuruyu alıp bilgisayara kaydetmekte, başvuru o ille ilgili bir kurumu ilgilendiriyorsa, bu kurumdan cevap istenmekte ve sonucundan vatandaşa bilgi verilmekte, başvuru herhangi bir bakanlığı veya Başbakanlığı ilgilendiriyorsa, valilik halk- la ilişkiler görevlisi bunu web sayfasını kullanarak doğrudan Başbakanlığa göndermek- teydi. Gerekli değerlendirme yapıldıktan sonra da başvuru sahibine cevap verilmekteydi. (http://bimerapplication.basbakanlik.gov.tr/ Forms/pgMain.aspx).
Bu dönemde kamu yönetimindeki halkla ilişkilerle ilgili başka bir düzenleme, elekt- ronik devlet hizmetlerinin başlamasıdır. e-Devlet Kapısı adı verilen uygulama, tüm kamu hizmetlerine tek bir noktadan erişmeye imkân sağlayan büyük bir internet sitesidir. Site, www.turkiye.gov.tr adresi üzerinden hizmet vermektedir. e-Devlet Kapısı’yla vatandaşlar; kendileriyle ilgili mahkeme kayıtları, maaş bordrosu, araç ve ceza puanı, tapu kayıtları vb. bilgileri öğrenebilmektedir (www.turkiye.gov.tr/). Bu uygulama, vatandaşların bir çok işlemini yerinde görmesi, taleplerini ilgili birimlere iletebilmesi ve kendi bilgilerini rahat- lıkla alabilmesi açısından son derece yararlı olmuştur. BİMER ve e-devlet uygulamasını o dönemde kamu kurumlarının halkla ilişkilerinde çığır açan bir dönüşüm olarak nitelen- dirmek mümkündür.
Yeni iletişim teknolojilerine dayalı halkla ilişkiler uygulamaları günümüzde giderek artmakta, birçok kamu ve özel kuruluş internet üzerinden hizmet sunmaya önem ver- mektedir. Ülkemizde bilgi ve iletişim teknolojilerinin devlet vatandaş ilişkisini gelişti- ren bir diğer uygulama ise, açılımı Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi olan CİMER’dir. Türkiye’de 09/07/2018 tarihi itibari ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Yönetim Sistemine geçiş ile birlikte, Başbakanlık kurumunun kapanması ile BİMER tüm veri tabanı ile bir- likte CİMER bünyesine taşındı.T.C Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER), bilişim ve iletişim teknolojileri kullanılarak hayata geçirilen bir halkla ilişkiler uygulamasıdır. Yurttaşların talep, ihbar ve şikâyetlerini doğrudan T.C Cumhurbaşkanlığına iletebilmesi amacıyla kurulan bir web servisi olan Cimer hizmeti ile, başta Türkiye Cumhuriyeti Dev- leti vatandaşları olmak üzere herkes bilgi edinme haklarını kullanabilmektedir. Yapılan başvuruların değerlenmeye alınması için TC kimlik numarası, ad-soyad ve adres bilgileri- nin eksiksiz ve doğru bir şekilde girilmesi zorunlu olup, CİMER’e telefon ve mektupla da başvuru yapılması mümkündür. Vatandaşların şikayetlerini dile getirdiği şikayet hattı ola- rak da çalışan CİMER, sadece şikayetleri değil aynı zamanda kamu kuruluşlarından bek- lentileri veya talepleri de alıyor olmasıyla Cumhurbaşkanlığı ile vatandaş arasında köprü olma görevini üstlenmekte, vatandaşların sorunlarının takipçisi olarak çözümünde aracı görevi üstlenmektedir. .CİMER ile iletişim iki yol ile sağlanmaktadır. Birincisi, e-devlet kapısı (https://www.turkiye.gov.tr), diğeri ise Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesidir. (https://www.cimer.gov.tr)
Özet Halkla ilişkiler; halk ve ilişki kavramlarından oluşmaktadır. Halk kavramı halkla ilişkilerde, kuruluşun muhatap olmak durumunda kaldığı hedef kitle anlamındadır. Ülkemizde halk kavramıyla eş anlamlı olarak daha çok “kamu” ve “hedef kitle” sözcükleri kullanılmaktadır. İlişki kavramı ise; katılan tüm taraflara çeşitli yararlar sağlayan ve karşılıklı olumlu bakışla nitelenen, bir örgütle hedef kitlesi arasında var olan durumu ifade etmektedir.
Halkla ilişkilerle ilgili birçok tanım geliştirilmiştir. Bu tanım- lar daha çok iki kavrama odaklanarak yapılmıştır. Bu kav- ramlar; yönetim fonksiyonu ve iletişim yönetimidir. İletişim yönetimi temel alınarak yapılan ve yaygın olarak bilinen ta- nım şudur: “Halkla ilişkiler, bir kurumla kamusu arasındaki iletişim yönetimidir”. Halkla ilişkiler tanımlarının birçoğu ortak noktaları vurgulamaktadır. Halkla ilişkilerin iki yönlü iletişime dayandığı, kurumlarla hedef kitleleri arasında karşı- lıklı anlayışın sürdürülmesiyle ilişkili olduğu, sosyal sorum- luluğu önemsediği; çoğu tanımın ortak noktasıdır.
Halkla ilişkiler; pazarlama, reklam ve propagandayla benzer bir alandır. Halkla ilişkilerin kâr amacı gütmemesi, doğrudan satış amacının bulunmaması, başarı ölçümünde satış veya gelirleri temel almaması; pazarlamadan ayrılan en önemli yönleridir. Reklamcılıktan; hedef kitlesinin çok daha geniş olması, mal veya hizmet satmak gibi temel bir amacının bu- lunmaması ve iletişim araçlarından ücretsiz yararlanması gibi özellikleriyle farklılaşır. Propagandadan ise; doğruluktan asla sapmaması, iki yönlü iletişime dayalı olması ve sosyal sorumluluğu temel alması gibi özellikleriyle ayrışmaktadır. Halkla ilişkilerin günümüzde birçok uygulama alanı orta- ya çıkmıştır. Bunların başlıcaları; medya ilişkileri, finansal ilişkiler, kamusal işler, konu/sorun yönetimi, lobicilik, kriz yönetimi, itibar yönetimi, pazarlama iletişimi, sponsorluk, kurumsal sosyal sorumluluk, etkinlik yönetimi, kurumsal kimlik ve imaj, çalışan ilişkileri ve toplumla ilişkilerdir. Halk- la ilişkilerin dinamik olması ve sürekli gelişmesi, bu uygula- ma alanlarının sayısının artmasında önemli bir etkendir.
Halkla ilişkilerin gelişimi insanlığın var olmasıyla birlikte
başlamıştır. Geçmiş dönemlerde halkla ilişkilerle benzeşen uygulamalar bulunmaktadır. Ancak onun bir meslek haline gelmesi 20. yüzyılın başlarında olmuştur. Halkla ilişkilerin tarihi dönemler içerisindeki gelişiminde üç temel etken rol oynamıştır. Bunlar; kamuouyunun bir güç olarak görülmesi, kamuların desteğini almak için kurumların sürekli rekabet etmesi ve kitle iletişim araçlarının gelişmesidir.
Halkla ilişkiler deyimini ilk olarak ABD’de 1807 yılında Tho- mas Jefferson kullanmıştır. Bu yıllardan itibaren halkla iliş- kiler önem kazanmaya başlamıştır. Özellikle 1900’lü yıllar-
dan itibaren bugünkü anlamda halkla ilişkiler uygulamaları artmıştır. ABD’de halkla ilişkilerin öncüleri olarak Ivy Lee ve Edward Bernays’tan sözedilebilir. Bernays yaptığı modern uygulamalarla, halkla ilişkilerin babası olarak anılmaktadır. İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki gelişmeler ve küresel en- formasyon çağı halkla ilişkileri ABD’de zirveye ulaştırmıştır. Ülkemizde Cumhuriyet öncesinde halkla ilişkilere benzer çalışmalar bulunmaktadır. Osmanlı Devleti’ndeki divan top- lantıları, camilerdeki duyurular, ayanlık kurumu, muhtesip- lik ve Divân-ı Hümayûn Şikayet Kalemi gibi uygulamalar; halkla ilişkiler benzeri çalışmalardır. Milli Mücadele ve Cum- huriyet döneminde Atatürk’ün yaptığı çalışmalar ilk halkla ilişkiler uygulamaları olarak kabul edilmektedir. 1946 yılın- da çok partili hayata geçiş ve Demokrat Parti dönemi halkla ilişkilerin yeşermesine önemli katkı sağlamıştır. 1961 Ana- yasası’ndaki bazı düzenlemeler halkla ilişkilerin gelişiminin önünü açmıştır. 1960-1980 yılları arasındaki bir çok uygula- mayla halkla ilişkiler profesyonelleşmeye başlamıştır. 1980’li yıllardan sonra, ülkemizdeki halkla ilişkiler uygulamaları profesyonelleşmesini hızlandırmış ve ileri ülkelerdeki düze- yi yakalamıştır. Bu dönemde halkla ilişkiler eğitimi artmış, meslek örgütleri çoğalmış, uluslararası düzeyde birçok halkla ilişkiler ajansı kurulmuştur. Ayrıca kamu kuruluşlarındaki halkla ilişkilerle ilgili önemli yasal düzenlemeler yapılmış ve bazı kuruluşlar kurulmuştur.
KendimiziSınayalım Halk kavramı, halkla ilişkiler açısından hangi anlamda kullanılmaktadır?
Grup
Topluluk
Hedef kitle
Kalabalık
Yığın
“Bir kurumla kamusu arasındaki iletişim yönetimi” han- gi alanın tanımlarından biridir?
Propaganda
Pazarlama
Reklam
Halkla ilişkiler
Gazetecilik
Verilen mesajların doğruluğu ve hedef kitleye dürüst davranma ilkesi, halkla ilişkileri hangi alanda farklılaştırma- da temel kriterdir?
Pazarlama
Propaganda
Reklam
Medyayla ilişkiler
Kurumsal sosyal sorumluluk
Bireylerin ve kuruluşların, kendi çıkarları doğrultusunda karar alınmasını sağlamaya yönelik çalışmalarına ne ad verilir?
Sosyal sorumluluk
Sponsorluk
Etkinlik yönetimi
Kriz yönetimi
Lobicilik
ABD’de 1807 yılında halkla ilişkiler deyimini ilk olarak aşağıdakilerden hangisi kullanmıştır?
Thomas Jefferson
Taylor Barnum
George Michaelis
Ivy Lee
Edward Bernays
Sigara satışlarının artırılmasıyla ilgili yaptığı kampanya- larla da bilinen ve halkla ilişkilerin babası olarak kabul edilen uygulamacı aşağıdakilerden hangisidir?
Ivy Lee
Yanıtınız yanlış ise “Halk Kavramı” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı 2. d Yanıtınız yanlış ise “Halkla İlişkiler Tanımları” baş- lıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
Yanıtınız yanlış ise “Amerika Birleşik Devletlerinde
Halkla İlişkilerin Gelişimi” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
5. a
4. e Yanıtınız yanlış ise “Lobicilik” başlıklı konuyu yeni- den gözden geçiriniz.
6. b Yanıtınız yanlış ise “Kükreyen Yirmiler Dönemi (1919- 1929)” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
7. e
Yanıtınız yanlış ise “Modellere Göre Halkla İlişkilerin
Gelişimi”başlıklıkonuyuyenidengözdengeçiriniz.
8. a Yanıtınız yanlış ise “1919-1960 Yılları Arasındaki Dönem” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
9. c
Yanıtınız yanlış ise “1960-1980 Yılları Arasındaki
Dönem”başlıklıkonuyuyenidengözdengeçiriniz. d Yanıtınız yanlış ise “2000 Yılı ve Sonrası Dönem” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.