Anayasa md. 175’e göre, 550 üyeli Meclis’te 330 alan ama 367’yi sağlayamayan değişiklikleri, Cumhurbaşkanı, “referanduma götürmek üzere” Resmî Gazete’de yayınlar ve referanduma sunar. Halkın yarıdan çoğu “evet” derse değişiklik yasalaşır, demezse düşer.
Referandum yapılmadan…
Şimdi bu durumda, AYM’nin, “Resmî Gazete’de yayınlanmıştır” diye değişiklikleri şekilden görüşmeyi kabul etmesi dahi sakat. Şimdi bekleyin çıkacak çığ gibi hukuki sorunları. Referandumdan henüz geçmediği için yasalaşmamış (yani, vücut bulmamış) değişikliği nasıl iptal edeceksin? Sonra referandumdan “evet” çıkarsa ne olacak? Halk iptal edilmiş bir metne mi “evet” veya “hayır” diyecek? Üstelik, CHP’liler hiç sıkılmadan bir de “yürütmeyi durdurma” istemiş vaziyette. Hiçbir yasal dayanağı olmadığını bile bile. “Doğmamış çocuğa don biçme”yi duymamışlar.
Yüksek Seçim Kurulu da, CHP’lilere kafiye tutturdu ve AYM’ye iptal zamanı bırakmak ister gibi referandumu taa Eylül’e attı. Gerekçesi: “Referandum, seçimle aynı şeydir”. Referandum’un seçim’den farklı bir kurum olduğu Anayasa’ya yazılsaydı keşke diyeceğim ama,
Dostları ilə paylaş: |