BEYKOZ DERİ VE KUNDURA
gelişimleri değerlendirmek mümkündür. Bunun yanısıra, bu ayakkabılardan, Türk savaş tarihinin bir başka yönü de izlenebilmektedir. Nitekim 19. ve 20. yy'da bu fabrika hemen bütün savaşlar için özel amaçlı ayakkabı araştırması, tasarımı ve üretimi gerçekleştirmiştir. Doğu bölgesi için buz ve karda yürümeyi sağlayan özel botlar; çöl savaşları için özel tasarımlar yapılmıştır. Döküm fabrikalarında kullanılan tahta tabanlı güvenlik ayakkabıları, su geçirmez avcı botları, özel çizmeler bu ürünlerden bazılarıdır. Öte yandan, kadın, erkek ve çocuk ayakkabılarından, Beykoz geleneğinin ayakkabı konusunda yalnız askeri değil, her türlü üretimi gerçekleştirmiş olduğu ve bugünkü ayakkabı sanayiinin yaratılmasında bir okul görevi yapmış bulunduğu görülmektedir. Beykoz ayakkabıları günümüzde de Sümerbank mağazalarında satılmakta ve özellikle alt ve orta gelir grupları tarafından aranmaktadır. Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası'nın yıllık üretim kapasitesi 1993 verilerine göre 1.600.000 çift kundura, 100.000.000 dm2 deri, 750 ton kösele, 1.200 ton suni kö-
Kareye yakın dikdörtgen planlı harım, ikisi duvara gömülmüş olan kare kesitli altışar sütun dizisi ile üç bölüme ayrılmıştır. Fevkani mahfil, sütunlarla taşınarak, doğudan ve batıdan mihrap duvarına kadar uzanıp son cemaat yerinin üstünü de kaplayarak geniş bir mekânı içine alır. Mahfilin doğu kanadı ahşap kafesle boydan boya örtülerek hanımlara ayrılmıştır. Ama mekânın duvarları son onarımda yağlıboya çerçeveler içine alınarak bitki motifli süslemelerle doldurulmuştur. Mihrap, klasik devir üslubunda yeni Kütahya çinileriyle kaplanmıştır. Ahşap minberi basittir.
iki bölüme ayrılan son cemaat yerinin iki yanından merdivenle mahfillere çıkılır. Söz konusu mekânı harimden ayıran duvarda, harim kapısından başka üç adet pencere ile bir son cemaat yeri mihrabı bulunmaktadır.
Caminin kuzeyinde bulunan altı kenarlı ve kubbeli muvakkithanesinin doğuya bakan kapısı üzerindeki iki satırlık kitabede 1274/1857 tarihi ve "eser-i el Hac Hüseyin Ağa" yazısı okunur. Cami alçak bir bahçe duvarıyla çevrilmiştir.
Bibi. Ayvansarayî, Hadîka, II, 152; Osman Bey, Mecmua-i Ceyâmi, II, 52-53, no. 228; Raif, Mir'at, 231; Öz, istanbul Camileri, II, 12; 1KSA, II, 1224-1225.
TARKAN OKÇUOĞLTJ
Dostları ilə paylaş: |