Bilişsel Yük Araştırmalarının Öğretim Teknolojilerinde Kullanımı
Gary R. Morrison – Old Dominion Üniversitesi
Gary J. Anglin – Kentucky Üniversitesi
Yavuz Akbulut – Anadolu Üniversitesi
Wei Jiang – Kentucky Üniversitesi
Bilişsel Yapı
Kısa süreli bellek (Limitli-Bilinçli) (Miller, 1956; Paivio, 1986; Baddeley, 1992)
Şemalardan oluşan uzun süreli bellek (Limitsiz-Otomatik)
Üst düzey şemalar inşa etme:
Entelektüel düzeyi arttırır
Kısa süreli bellek daha az kullanılır
Anafikir: Şema oluşturma ve otomatikleştirme
Bilişsel Yük (Cognitive Load)
Esas bilişsel yük (Öğe etkileşimi)
Konu dışı bilişsel yük
İdeal bilişsel yük
Bilişsel yükün ölçümü (subjektif, fizyolojik, performans odaklı)
Öğretim Teknolojileri Tasarımı
Öğretim teknolojileri tasarımı öğrenme için uygun koşulları yaratması beklenen farklı işaret ve sembollerin beceriyle kullanılması veya kullanma sürecinin planlanmasıdır.
Flemming ve Levie (1978)
Öğretim Teknolojileri Tasarımı
Öğretim teknolojileri tasarımı modellerinin birçoğu “makro” düzeyde mesaj yaratımına odaklanmıştır. (Aect, 2001)
Modeller “mikro” düzeyde mesaj tasarımına yeterince odaklanmamaktadır (Morrison ve arkadaşları, 2005)
Mesaj Tasarımı
Basılı bir sayfa ya da ekran nasıl tasarlanmalıdır?
Öğrenciler örnek çözerken, öğe etkileşimi yüksek olan örneklere daha fazla zaman ve bilişsel güç harcarlar.
Ancak, bu zaman ve bilişsel güç, daha sonra karşılaşılan ve bilgi transferi gerektiren problemlerde yüksek performans gösterilerek telafi edilir.
İmgelem
Öğrencilere problem çözerken fiziksel bir model sunmak; problem metnini kolaylaştırma gibi diğer yöntemlere göre daha etkilidir.
Öğrencileri problem çözmeyle ile ilgili basamakları hayal etmeye yöneltmek, aynı basamakları bireysel olarak çalışmalarını istemekten çok daha etkilidir.
Diyagramlar
Yüksek öğe etkileşimi olan durumlarda, öğrenci düzeyine bakılmaksızın metin ile birlikte diyagram da sunulmalıdır.
Ancak öğe etkileşimi az olduğunda sadece metin kullanımı yeterlidir.
Resimler
Uygun bilişsel yükü sağlamak için öğrencilerden bir seferde sadece bir görsel malzeme üzerinde hipotez oluşturmaları ve değerlendirme yapmaları istenmelidir.
Görsel ve işitsel bir öğrenme etkinliğinin arka planında “türü ne olursa olsun” müzik kullanmak fonolojik bilişsel yükü arttırır.
Mesaj Biçimleri
Öğretim sırasında aynı zamanda animasyon ve anlatı alan öğrenciler her zaman diğer gruplara göre daha başarılı olmaktadırlar.
Animasyon ve anlatımı bir kerede sunmak kadar arka arkaya küçük parçalar halinde sunmak da istenilen öğrenme sonuçlarının gerçekleşmesini sağlar.
Desteklenmiş örnekler
Desteklenmiş örnek kullanımı, özellikle sayısal öğrenme materyallerinde öğrenme sürecini hızlandırmaktadır.
Ayrıca desteklenmiş örneklerin hikayeler içerisine entegre edilmesi, sadece hikaye veya desteklenmiş örnek kullanılan öğrenme ortamlarına göre çok daha etkilidir.
Gereksiz bilgiler
Öğretimde bilgi verilirken, gereksiz bilgiler veya aynı bilgiyi sunan farklı kaynaklar elenmelidir.Bu tür bilgi ve kaynaklar konu dışı bilişsel yükü arttırır.
Ayrıca yazılı ve sesli bilgilerin resimlerle beraber değil, resimlerle arka arkaya verilmesi çok daha etkilidir.
Dikkat bölünmesi
Öğrenilecek materyal zor olduğunda ya da öğe etkileşimi yüksek olduğunda birbiriyle ilişkili metin ve resimlerin bütünleştirilmesi yararlıdır.
Ayrıca metnin sesli olarak sunulması ve diyagramlarda renkli kodlamaların yapılması dikkat bölünmesini azaltır.
Sonuç
Makro yaklaşıma paralel olarak mesaj tasarımı üzerinde durulmalı
Araştırmaların sınıflandırılması ve anafikir üretilmesine devam edilmeli (114 ek çalışma)