BİR SİYASAL İLETİŞİM ARACI OLARAK PARTİ AFİŞLERİNİN GRAFİKSEL AÇIDAN İNCELENMESİ
Fuat Boğaç EVREN*
ÖZET:
Bu çalışmada sahip oldukları tüm içerik ve öğeler ile incelenen afişler, disiplinler arası bir akademik alan olan siyasal iletişim aracı olarak açıklanmaya çalışılmıştır. Örneklem olarak 30 Mart 2014 tarihinde yapılan mahalli idari genel seçimleri öncesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adaylarının parti afişleri incelenmiştir. Örneklemin bir diğer özelliği ise Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adaylarını kapsamasıdır.
Anahtar kelimeler: siyasal iletişim, seçim kampanyaları, propaganda, grafik tasarım, afiş tasarımı.
* Araştırma Görevlisi, Yakın Doğu Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Görsel İletişim ve Tasarım Bölümü, Yakın Doğu Bulvarı, PK: 99138 Lefkoşa / KKTC
fuat.evren@neu.edu.tr
EXAMINING POLITICAL PARTY POSTERS AS A POLITICAL COMMUNICATION INSTRUMENT IN TERMS OF GRAPHICS
Fuat Boğaç EVREN*
ABSTRACT:
In this study, examines with all their context and details, the banners are tried to explain as a political communication instrument which is related with interdisciplinary academic field. The banners prepared for the candidates mayor of İzmir Metropolitan Municipality before general local elections dated 30 March 2014 were examined as sample. Another feature of the sample is to cover the candidates of mayor of İzmir Metropolitan Municipality from Adalet Kalkınma Partisi (AKP) and Cumhuriyet Halk Partisi (CHP).
Keywords: political communication, election campaigns, propaganda, graphic design, poster design.
* Research Assistant, Near East University, Faculty of Communicational, Department of Visual Communication and Design, Yakın Doğu Boulevard, PC: 99138 Nicosia / TRNC
fuat.evren@neu.edu.tr
GİRİŞ
Kitle iletişim araçlarının dışında, kamuoyunun oluşumunda ve seçim kampanyaları dönemlerinde sınırlı tesire sahip olmasına rağmen, propaganda araçları arasında ve adayın karizma inşaasının oluşmasında afişler, önemli bir etki ve güce sahiptirler (Bektaş, 1996: 142). Afişler, seçim kampanyaları dönemlerinde siyasal partilerin ve adayların tanrının hediyesi olarak nitelendirilen, 20. yüzyılının başlarından itibaren ise inşa edilen kurmaca bir ürün olarak karşımıza çıkan karizmalarının en bilindik görsel tanıklığını yapmaktadırlar.
Açık hava reklam ürünlerinden olan afişler, kısa ömürlü tanıtım araçlarıdır. Bu reklam ürünleri aynı zamanda bireylerin ya da toplulukların girdiği iktidar mücadelesi sürecinde özel bir siyasal iletişim aracı olarak da kabul edilmektedir (Çankaya, 2008: 15). Buna örnek olarak, Türkiye’nin çok partili seçim sistemine geçtikten sonra yaptığı ikinci seçim olan 1946 yılındaki genel seçimlerde, Demokrat Parti’nin tasarımcı Selçuk Milar’a hazırlattığı ve beden diline yönelik sembolik anlatımın kullanıldığı havaya kalkmış sağ elin (Demokrat Parti’nin siyaset yelpazesinin sağında yer almasından dolayı) ve “Yeter Söz Milletindir” sloganının yer aldığı afişinin Demokrat Parti’yi iktidara taşımasında önemli bir katkı sağladığını söyleyebiliriz (Ak, 2010: 19).
Bu çalışmada afişler birer siyasal reklam aracı olarak karşımıza çıkmaktadır. “Siyasal reklam, siyasal kişiliklerin ve imgelerin seçmenlere satılması (benimsetilmesi) amacıyla yürütülen ve ağırlıklı olarak kitle iletişim araçlarının kullanıldığı bir reklam sürecidir” (Mutlu, 2012: 276). Siyasal reklamlar belli başlıklar altında toplanmaktadır ve bu çalışma kapsamında incelenen afişlerde, gelecekteki siyasalara ilişkin tercih, geçmişe dönük siyasal icraat, ideolojik reklamlar ve simgesel reklamlar, siyasal reklamın alt başlıkları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada kapsamında incelenen afişlerde görülmeyen siyasal reklam türleri ise partizan reklam ve yardımsever önder imgesidir.
“Siyasal süreçlerle iletişim süreçleri arasındaki ilişkiyi ele alan araştırmalardan oluşan disiplinler arası bir akademik alan” (Mutlu, 2012: 275) olarak tanımlanan siyasal iletişim, reklam, propaganda ve halkla ilişkiler tekniklerinden beslenmektedir. Siyasal iletişime dair bir başka tanım ise bu kanıyı desteklemektedir. Buna göre:
Bir siyasal görüş ya da organın, etkinlikte bulunduğu siyasal sistem içinde kamuoyu güvenini ve desteğini sağlamak, dolayısıyla iktidar olabilmek için, zaman ve konjonktürün gereklerine göre reklam, propaganda ve halkla ilişkiler tekniklerinden yararlanarak sürekli bir biçimde gerçekleştirdiği tek veya çift yönlü iletişim çabasıdır (Uslu, 1996: 790).
Siyasal konuşma biçiminde siyaset yapmaya ilk dikkat çekenlerden birisi olan Aristoteles, Retorik adlı eserinde Atina’da yaşayan yurttaşların ‘ortak iyi’lerini yeniden tasarlayabilmenin tek yolunu iknaya dayalı konuşma tekniklerinin geliştirilmesinde görmektedir (Köker, 1998: 84). Böylece siyasal iletişim açısından toplumsal meselelerin eşit bir platformda tartışılabilmesinin önü açılmıştır. Başlangıç noktası Aristoteles’e kadar uzanan siyasal iletişim kavramı, bugünkü anlamıyla 20. yy’da giderek yaygınlaşan kitle iletişim araçlarının siyasal yaşama etkilerini konu alan araştırmalar olarak tanımlanmaktadır. Özellikle 2. Dünya Savaşı sırasında kitleleri manipüle etme amacıyla gerçekleştirilen propaganda faaliyetlerinin siyasal iletişim ile eş tutulması, siyasal iletişime olumsuz bir anlam yüklenmesine neden olmuştur (Köker, 1998: 22). Siyasal iletişim kavramı, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkıp gelişmiş, 1960’lı yıllarda da Batı Avrupa ülkelerinde yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır (Topuz, 1991: 7). Ayrıca uygulama anlamında siyasal iletişimi, iktidar ilişkileri içerisinde iktidarın varlığını sürdürmek için yaptığı her türlü iletişim etkinliği olarak da değerlendirebiliriz (Kılıç, 2009: 6).
Siyasal partilerin seçim kampanyaları döneminde başvurdukları başka bir yöntem olan propaganda ise, hedeflere ulaşabilmek adına yürütülen faaliyetlerin başında yer almaktadır. Siyasal alandaki farklı sosyo-ekonomik güçlerin amaç ve çıkarlarını temsil eden formel örgütler olan siyasal partiler, propaganda aracılığıyla kitleleri kısa vadede etkileyebilme gücüne erişebilmektedirler (Marshall, 2005: 664). Propaganda terimi ilk kez 1622 yılında Roma Katolik Kilisesi tarafından oluşturulan Congragatio de Propaganda Fide (İtikatı Yayma Cemaati) ile Protestan hareketinin önüne geçebilme amacıyla ortaya çıkmıştır (Bektaş, 1996: 144).
Bu çalışma İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adaylarının afişlerini, salt kendi siyasal programlarını anlattıkları, seçim kampanyaları hakkında bilgi verdikleri ve kamuoyu oluşturma imkanına erişebildikleri içeriklerinin incelemesini içermekle kalmayıp, afişlerin yurttaş seçmenle iletişim kurma biçimini, yurttaş seçmenin adayla iletişim kurabilme imkanlarını, afiş tasarımlarının temel grafik tasarım ilkeleri çerçevesinde incelenmesini, afişlerin içeriğinde barındırdığı toplumsal-siyasal anlamları, içerdiği mesaj ve kavramları örgütlü inandırma etkinliği olan propaganda etkinliklerinin bir parçası olarak anlatmaya çalışacaktır.
ARAŞTIRMANIN TEMEL SAVLARI VE TEKNİĞİ
Türkiye’de çok partili sistemi yerleşik kılmaya yönelik ilk genel seçim 21 Temmuz 1946 tarihinde yapılmış ve Cumhuriyet Halk Partisi ile Demokrat Parti seçimlere katılan siyasal partiler olmuşlardır. Çok partili sistemin başlangıcından itibaren afişler, siyasal partilerin en önemli propaganda aracı olmuşlardır. Bu çalışmanın örneklemi içerisinde yer alan tüm siyasal partiler, siyaset yapma biçimlerine ilişkili olarak özgün afişler tasarlayarak seçim kampanyalarını yürütmüşlerdir. Ancak, yerel seçimler öncesinde toplum, siyasal partiler tarafından bir siyasal-toplumsal gerginlik ortamının merkezine itilmiştir.
Yerel seçimler öncesinde yaşanan Gezi Park eylemleri ve iktidara yönelik düzenlenen yolsuzluk operasyonlarının sonucunda, siyasi partiler kitle iletişim araçlarını daha proaktif kullanarak, ülke geneline yönelik bir seçim stratejisi benimsemiş ve çalışmalarını sürdürmüşlerdir. İktidar partisinin seçim kampanyası stratejisi, partinin yurttaş seçmen algısını güçlendirmeye yönelik kurgulanmıştır. Gezi Parkı eylemleri ve yolsuzluk operasyonlarının getirdiği olumsuzluk algısını değiştirmek amacıyla kurgulanan bu stratejinin hedefi, partinin geleceğini ve genel algının pozitif yönde evirmektir. Diğer yandan, muhalefet partileri de gelişen bu olayları kendi lehlerinde kullanmak amacıyla, iletişim stratejilerini kurgulayarak kendi seçim kampanyalarının merkezine konumlandırmıştır.
AK Parti, Türkiye genelindeki yerel seçim kampanyasını genel seçim stratejisi üzerinde kurgulayarak, bütünsel bir seçim propagandası yürütmeyi tercih etmiş olsa da, yerel seçim stratejisini de beraberinde yürütmüştür. Söz konusu ikili stratejinin örneklerinden biri de Van şehrinde yürütülen seçim kampanyasında görülmektedir. Ak Parti’nin bu şehirde yürüttüğü seçim kampanyasında, genel seçimde kullanılabilecek olan reklam afişleri ve billboardlara da yer verdiği görülmektedir. İstanbul’da gerçekleştirilen tüp geçidi projesi, Van’da tanıtılmıştır. Buna yönelik olarak da, Barış ve Demokrasi Partisi`nin resmi Twitter hesabından bu yaklaşıma karşı yapmış olduğu eleştiriler de göze çarpmaktadır. BDP’ye göre, AK Parti’nin Van Büyükşehir Belediyesi seçim kampanyasında İstanbul’da ki geleceğe yönelik siyasal vaadini belirten bir afiş kullanması, iktidar partisinin seçim kampanyasını tam anlamı ile yerel siyasete yönelik oluşturmadığını göstermektedir (https://twitter.com/bdpsecim/status/445126992392757249).
Bu araştırmaya konu olan 2014 yılı yerel seçimleri, kitle iletişim araçlarının yoğun bir propaganda faaliyeti olarak kullanılması bakımından önemi büyüktür. Nitekim, gerek iktidar partisi, gerek muhalefet partileri, bu süreçte yaşanmakta olan konjonktürel değişimler çerçevesinde toplumu belirli bir yöne kanalize ederek, manipüle etmeye çalışmışlardır. Söz konusu bu çalışmanın nedenleri ve sonuçları, dönemin içinde bulunduğu siyasal ve toplumsal ortamla doğrudan alakalıdır ve kapsamlı bir araştırmaya konu olacak niteliktedir. Siyasal partilerin seçim kampanyalarının merkezine yerel siyaseti oturtmayacağı, afişlerinin de seçmen yurttaşlara yerel yönetimin seçileceği bir seçimden farklı olarak ideoloji, siyasal parti, parti liderinin seçileceği bir seçim havası yaratma çabası içerisinde olacağına dair beklentiler yaratmıştır. Bu öngörü ve beklentiler şu başlıklar altında toplanabilir:
1. Siyasal partilerin seçim kampanyalarını parti, parti lideri, ideoloji odaklı oluşturması nedeniyle her siyasal parti mevcut ideolojisinin propagandasını sürdürmüştür. Bu durum, siyasal partilerin kendi ideolojileri propagandasının dışına çıkamayacağını, farklı ideolojilere inanan/sahiplenen yurttaş seçmene hitap edemeyeceğini gösterecektir.
2. Ulusalcı, milliyetçi ideolojileri siyasal çizgisi olarak belirlemiş siyasal partilerin afişlerinde ulusal ve milliyet simgeleri kullanarak sadece bu ideolojileri sahiplenen ve aday/siyasal parti seçiminde bu ideolojilerin seçimine etki edebileceği yurttaş seçmen kitlesine hitap edeceğini gösterecektir.
3. İktidar partisinin siyasal reklam türü olarak geçmişe dönük siyasal tercihi, muhalefet partilerinin ise gelecekteki siyasalara ilişkin tercihi afişlerinin hazırlanış amacını belirleyeceğini gösterecektir.
4. Siyasal partilerin afişlerinde kendi ideoloji propagandalarının dışına çıkamayacağından telefon numarası, internet sitesi, mail adresi ya da sosyal medya hesaplarına ilişkin bilgilere yer vermeyeceğini, yurttaş seçmenle çift yönlü bir iletişim imkanı oluşturma çabası içinde olmayacağını gösterecektir.
Yukarıda belirtilen öngörü ve beklentiler sonucunda siyasal partilerin afişlerini incelemeye yönelik aşağıdaki kriterler göz önüne alınmıştır:
1. Afişler temel grafik tasarım ilkeleri gözetilerek incelenmiştir. Bu ilkeler denge, orantı, devamlılık, bütünlük ve vurgulamadır. Bu ilkelerin başarılı bir şekilde uygulanıp uygulanmadığı üzerine durulacaktır.
2. Afişte yer alan slogan veya sloganlar siyasal partinin siyaset yapma biçimi ile ilişkilendirilebilir. Bu nedenden dolayı, sloganların yerel siyasete yönelik mi, yoksa siyasal partinin Türkiye genelindeki seçim kampanyası sürecinde kullandığı genel bir slogan mı olduğuna dair soruya yanıt aranacaktır.
3. Siyasal partilerin aday odaklı mı, yoksa ideoloji, parti lideri odaklı mı seçim kampanyası yürüttüklerine ilişkin soruyu cevaplandırmak için afişte siyasal parti adayını tanıtmaya yönelik fotoğraf, yazı, illüstrasyon, imge ve simge öğelerinin yer alıp almadığı üzerine durulacaktır. Ayrıca bu öğelerin hangi ideolojiye sahip yurttaş seçmen kitlesine hitap etmeye çalıştığı ve neleri ifade ettiği üzerine durulacaktır.
4. Afişlerde yurttaş seçmenin siyasal parti ve adayı ile iletişime geçebileceği telefon numarası, internet sitesi, mail adresi ya da sosyal medya hesaplarına ilişkin bilgilerin verilip verilmediği üzerine durulacaktır.
5. Çalışmanın giriş başlığında bahsedilen, Erol Mutlu’nun belirttiği başlıca siyasal reklam türlerinden hangilerinin afişlerin hazırlanış amacı olduğu sorusuna yanıt aranacaktır.
ARAŞTIRMANIN BULGULARI
Görsel 1: AKP afişi-1
Tasarımın sloganı “Çok Kolay by Binali Yıldırım”dır. Sloganda “Çok Kolay” kelimeleri büyük puntolarla tasarlanarak ön plana çıkartılmıştır. Tasarımın arka planında dışarıdan siyah içeriye (merkeze) doğru mavi renk geçişi kullanılmıştır. Tüm renklerin bileşeni olan siyah ve soğuk bir renk olan mavi renklerin kullanımı tasarıma ciddiyet etkisi kazandırmıştır. Bu renklerin tercihi AK Parti’nin seçimlerde ki iddiasını göstermektedir. Arka planda kullanılan renk geçişi ile birlikte ayrıca saydam bir şekilde AK Parti logoları ile İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisindeki ilçelerin isimleri yer almaktadır. Ancak saydam tasarlanan logo ve yazıların gerek saydamlığının fazla olması, gerekse küçük boyutta tasarlanmaları okunabilirliklerini düşürmektedir. Arka planda ilçe isimlerine yer verilmesi ile yerel yönetim anlayışı olarak adayın ilçelere önem verdiği söylenebilir. Fotoğraf ve tipografi ağırlıklı tasarımda Binali Yıldırım’ın fotoğrafı tasarımın sağ tarafına yerleştirilmiştir. Binali Yıldırım’ın gömleğinin rengi ile arka plan rengi birbirine yakındır. Kravatının rengi ise “İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı” slogan görselinin arka plan rengi olan kırmızı ile uyum sağlamaktadır. Ancak söz konusu slogan görsel tasarımda kavram karmaşası oluşturmaktadır. AK Parti logosu ise tasarımın sol alt tarafında yer almaktadır. Tasarımda yurttaş seçmenlerin siyasal parti ve adayı ile iletişim kurabileceği internet sitesi, sosyal medya hesapları, mail adresi ya da telefon numaralarına yer verilmemiştir. Genel olarak tasarımın algısının güçlü ve anlaşılır olduğu belirtilebilir.
Görsel 2: AKP afişi-2
Tasarımın sloganı “Birlikte Büyüyeceğiz İzmir”dir. Tasarımın büyük bir kısmını fotoğraf oluşturmaktadır. Fotoğrafta Binali Yıldırım’a arkasından sarılan erkek yurttaş seçmen ön plana çıkmaktadır. Erkek yurttaş seçmen Binali Yıldırım’a bakarken Binali Yıldırım kafasını farklı bir yöne çevirerek fotoğraflanması ile Binali Yıldırım’a lider imajı kazandırılmaya çalışılmıştır. Fotoğrafta bir diğer dikkat çeken özellik ise Binali Yıldırım’ın kravat takmamasıdır. Burada adaya ‘halkın içinden olma’ etkisi kazandırılmaya çalışılmıştır. Tasarımda yer alan slogan görselinde, AK Parti’nin kurumsal renklerinden birisi olan turuncunun tonları kullanılmıştır. Slogan yazısının arka planında yer alan dikdörtgen biçime sahip kutuların boyutu yazı ile uyumlu bir şekilde yazının sonuna doğru giderek büyüyerek slogan yazı ile bütünleşmiştir. Böylece sloganın anlamına uygun biçimde algısı artırılmıştır. Tasarımın sağ alt kısmında beyaz renkte kullanılan AK Parti logosu ile “Ulaştırma Bakanı”, “Binali Yıldırım” ve “Ak Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı” yazıları yer almaktadır. Ak Parti logosu ile birlikte “Ulaştırma Bakanı” ve “Ak Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı” yazılarının tasarımda küçük boyutlarda yer almaları, logonun ve yazıların algısını ve okunabilirliğini düşürmektedir. Tasarımda yurttaş seçmenlerin siyasal parti ve adayı ile iletişim kurabileceği internet sitesi, sosyal medya hesapları, mail adresi ya da telefon numaralarına yer verilmemiştir. Genel olarak tasarımın algısının güçlü ve anlaşılır olduğu belirtilebilir.
Görsel 3: AKP afişi-3
Tasarımın sloganı “Birlikte Büyüyeceğiz İzmir”dir. Tasarımın büyük bir kısmını fotoğraf oluşturmaktadır. Ancak tasarımda slogan görselin, tasarımın genişliği ile aynı ölçüde kullanılması slogan görseli fotoğraftan daha çok ön plana çıkarmasına neden olmaktadır. Slogan görseli, fotoğraftan daha fazla ön plana çıkaran bir diğer özellik ise slogan görselde sıcak bir renk olan turuncunun tonlarının kullanılmasıdır. Buna karşılık fotoğrafta ise sıcak renk unsurları çok az yer almaktadır. Slogan görselinde sıcak renk turuncunun kullanılmasının en önemli nedeni ise AK Parti’nin kurumsal renklerinden birisi olmasıdır (http://www.akparti.org.tr/site/akparti/kurumsal-kimlik). Slogan yazının arka planında yer alan dikdörtgen biçime sahip kutuların boyutu yazı ile uyumlu bir şekilde yazının sonuna doğru giderek büyüyerek slogan yazı ile bütünleşmiştir. Böylece sloganın anlamına uygun biçimde algısı artırılmıştır. Fotoğrafta Binali Yıldırım’a ‘cumhuriyet kadını’ imajı yaratılan bir kadın ile çarşaflı ‘muhafazakar kadın’ imajı yaratılan kadın arasında yer alarak kadınlar üzerinden yaratılan farklı ideoloji imgeleri arasında her ideolojiye sahip yurttaş seçmeni kucaklayan aday etkisi yaratılmaya çalışılmıştır. Fotoğraftaki bir başka unsur ise Binali Yıldırım’a, kravat takmaması ve toplumun büyük bir kesiminin alışveriş yaptığı pazarda yer alması ‘halkın içinden olma’ etkisi kazandırılmaya çalışılmıştır. Tasarımın sağ alt tarafında beyaz renkte kullanılan AK Parti logosu ile “Ulaştırma Bakanı”, “Binali Yıldırım” ve “Ak Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı” yazıları yer almaktadır. Bu tasarım öğeleri bir önceki tasarıma göre daha büyük kullanılmıştır. Ancak “Ak Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı” yazısı, arka planındaki fotoğrafta yer alan öğe ile bütünleşememiş, okunabilirliği ve algısı düşmüştür. Tasarımda yurttaş seçmenlerin siyasal parti ve adayı ile iletişim kurabileceği internet sitesi, sosyal medya hesapları, mail adresi ya da telefon numaralarına yer verilmemiştir. Genel olarak tasarımın algısının güçlü ve anlaşılır olduğu belirtilebilir.
Görsel 4: AKP afişi-4
Tasarımın sloganı “Hayat İzmir”dir. Tasarımın sol üst kısmında algısı ve okunabilirliği yüksek bir biçimde yer almaktadır. Ancak tasarım incelendiğinde ilk başta slogan olarak sadece “Hayat İzmir” görünse de “1414” yazısının da retoriksel olarak ele alındığında, yazının slogan olduğu ya da sloganlaştırıldığı görülmektedir. Arka planda Binali Yıldırım’ın seçimi kazanması halinde gerçekleştireceği projeleri kuş bakışı üç boyutlu modellemesi bulunmaktadır. Soğuk bir renk olan mavinin rengin hakim olduğu arka planda, gerçekleştirilecek projeler, AK Parti’nin kurumsal rengi ile uyumlu bir biçimde altın sarısı bir renk tonu ile belirtilmiştir. Böylece gerçekleştirilecek projelerin altın değerinde olduğu etkisi yaratılmaya çalışılmıştır. Tasarımın sol alt tarafında ise Binali Yıldırım’ın fotoğrafı bulunmaktadır. Binali Yıldırım, sol eli ile gerçekleştirilecek projeleri işaret etmektedir. Diğer siyasal partilerin afişleri ile karşılaştırıldığında, AK Parti afişlerinin tamamında başkan adayı Binali Yıldırım’ın fotoğrafı ve ismi yer almaktadır. Afişte adaya ilişkin bilgilere yer verilmesi ile AK Parti’nin aday odaklı seçim kampanyası yürüttüğü söyleyebilir. Tasarımın alt tarafında yer alan “Binali Yıldırım İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı” yazısının tamamı kalın ve italik bir yazı karakteri ile tasarlanmıştır. Adayın ismi olan “Binali Yıldırım”, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı” yazısı ile karşılaştırıldığında daha büyük bir biçimde yer aldığı görülmektedir. Böylece adayın ismi ön plana çıkartılmıştır. AK Parti logosu ise tasarımın sağ alt tarafına yerleştirilmiştir. Tasarımda yurttaş seçmenlerin siyasal parti ve adayı ile iletişim kurabileceği internet sitesi, sosyal medya hesapları, mail adresi ya da telefon numaralarına yer verilmemiştir. Genel olarak tasarımın algısının güçlü ve anlaşılır olduğu belirtilebilir.
Görsel 5: CHP afişi-1
Tasarımın sloganı “İzmirliyiz Yaparız”dır. Tasarımda “İzmirliyiz Yaparız” slogan görseli, büyüklüğü ve tasarımın merkezinde konumlanması ile ön plana çıkmaktadır. Slogan yazısının bir konuşma balonu içerisinde yer alması, vermek istenilen mesajı güçlendirmektedir. Mavi rengin hakim olduğu tasarımın arka planında duvar deseni illüstrasyonu yer almaktadır. Tasarımın hakim rengi olan mavi soğuk bir renk olup, afişe ciddiyet ve iddia etkisi kazandırmaya çalışılmıştır. Alt kısımda ise beyazdan saydama doğru yatay bir geçişe sahip olan şeridin üzerinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait Instagram hesabı ile internet sitesi paylaşılmıştır. Paylaşılan site isimleri küçük bir şekilde yer alsa da, kalın özelliğe sahip bir yazı karakterine tasarlanmalarından dolayı okunabilirliği yüksektir. Ancak şeridin üstünde yer alan “Bizi takip edin...” yazısının küçük bir şekilde kullanılması yazının algısını ve okunabilirliğini düşürmüştür. Tasarımda yurttaş seçmenlerin siyasal parti ve adayı ile iletişim kurabileceği internet sitesi ve sosyal medya hesabına yer verilmiştir. Ayrıca adayın mensubu olduğu siyasal partinin logosu kullanılmamış, mevcut büyükşehir belediye başkanlığından dolayı İzmir Büyükşehir Belediyesi logosu kullanılmıştır. Beyaz şeridin sol kısmında yer alan İzmir Büyükşehir Belediyesi logosunun küçük kullanılması logonun algısını ve okunabilirliğini düşürmektedir. Tasarımda yalnız slogan görselin ön plana çıkarılması, slogan görselin algısını kolaylaştırmış ve mesajın kolay bir şekilde iletilmesini sağlamıştır. Genel olarak tasarımın algısının güçlü ve anlaşılır olduğu söylenebilir.
Görsel 6: CHP afişi-2
Tasarımda birden fazla sloganın kullanılması dikkati dağıtmakta ve slogan karmaşası oluşturmaktadır. Bu da tasarımla karşılaşan yurttaş seçmenin hangi slogana odaklanacağına dair bir sorun yaratmaktadır. Tasarımda dikkat çeken unsur, arka planın ortadan ikiye bölünmesidir. Arka planın sol tarafında sıcak bir renk olan turuncunun açık tonu ile koyu bir tonu arasında soldan sağa doğru renk geçişi uygulanmıştır. Renk geçişinin uygulandığı sol tarafın üst kısmında yer alan şeritte ise hiçbir anlam ifade etmeyen ve arka planı ile aynı renge sahip ancak farklı tonlarda soldan sağa doğru renk geçişi uygulanmıştır. “Türkiye’nin En Ekonomik Toplu Ulaşımı Bizde” sloganı tasarımdaki diğer sloganlardan daha büyük kullanılmış ve diğer sloganlarla karşılaştırıldığında daha çok ön plana çıkması sağlanmıştır. Özellikle slogandaki “En Ekonomik Toplu Ulaşımı” ifadesinin büyük harflerle tasarlanması ile slogan yazının bu bölümüne vurgulama yapılmıştır. “İzmirliyiz Yaparız” slogan görseli ise “Türkiye’nin En Ekonomik Toplu Ulaşımı Bizde” sloganının altında kullanılmıştır. Ancak, üzerindeki diğer slogana göre tasarımda daha küçük kullanılması nedeniyle söz konusu slogan görsel arka planda kalmıştır. Arka planın sağ tarafında ise beyaz rengin hakim olduğu kirli bir duvar deseni illüstrasyonu yer almaktadır. Duvarın üzerine sprey boya ile yapılmış etkisi kazandırılan tren, vapur, otobüs, el ile beğeni ifadesi yaratılmış ve mavi ile turuncu renklere sahip yuvarlak şekillerde illüstrasyonlar kullanılarak “Tek Biletle 90 Dakika Yolculuk” ve “Biner Gider Az Öderiz” sloganları yer almaktadır. Ancak bu kadar fazla illüstrasyon ve sloganın birlikte kullanılması algıyı düşürmüş ve karmaşa yaratmıştır. Tasarımda adayın mensubu olduğu siyasal partinin logosu kullanılmamış, mevcut büyükşehir belediye başkanlığından dolayı İzmir Büyükşehir Belediyesi logosu kullanılmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi logosu ise tasarımın sol alt tarafında küçük bir şekilde yer almaktadır. Bu da logonun algısını ve okunabilirliğini düşürmektedir. Ayrıca tasarımın alt tarafına çok yakın konumlandırılması ise tasarımdaki diğer öğelerle karşılaştırıldığında hizalama sorunu yaratmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir önceki afiş tasarımı ile karşılaştırıldığında bu tasarımda seçmenlerin siyasal parti ve adayı ile iletişim kurabileceği internet sitesi, sosyal medya hesapları, mail adresi ya da telefon numaralarına yer verilmemiştir. Tasarımın genelinde algı sorununun ve karmaşanın hakim olduğu belirtilebilir.
Görsel 7: CHP afişi-3
Tasarımda birden fazla sloganın kullanılması slogan karmaşası oluşturmaktadır. Bu da tasarımla karşılaşan yurttaş seçmenin hangi slogana odaklanacağına dair bir sorun yaratmaktadır. Tasarımın büyük bir kısmını fotoğraf oluşturmaktadır. Miting platformu üzerinden çekilmiş olan fotoğrafta Cumhuriyet Halk Partisi bayrakları ve ulusal bir simge olan Türkiye bayrakları ile adayı destekleyen, aralarında çocuklarında yer aldığı bir kitle yer almaktadır. Fotoğrafta ön plana çıkan bir diğer unsur ise miting platformunun hemen önünde yer alan yanan meşalelerdir. Meşalelerin ön plana çıkması, tasarımın sloganları arasında yer alan “Zafer Meşalesi Yandı Bile...” sloganı ile bütünleşmeyi başarmıştır. Fotoğrafın genelinde ise sıcak renk olan kırmızı hakimdir. Ancak kırmızı rengin fotoğrafa ön plana çıkmasındaki neden Cumhuriyet Halk Partisi bayrakları ile Türkiye bayrakları olmuştur. Tasarımın sloganlarından birisi olan “Oybirliği ile Aziz Kocaoğlu” slogan görseli tasarımın sol üst tarafında yer almaktadır. Arka plandaki fotoğrafa hakim olan sıcak renklerle karşılaştırıldığında soğuk bir renk olan mavi renge sahiptir. Bu da slogan görselinin arka plan üzerinde ön plana çıkmasını sağlamıştır. “Zafer Meşalesi Yandı Bile...” sloganı ise saydam siyah bir şerit üzerinde beyaz renklerle kullanılmıştır. Ancak yazı karakterinin kalın olmayışı sloganın etkisini düşürmüştür. Tasarımın alt tarafında ise beyaz bir şerit kullanılmıştır. Şeritte adayın mensubu olduğu siyasal parti olan Cumhuriyet Halk Partisi logosu ve slogan görseli ile birlikte adayın internet sitesi ve sosyal medya hesaplarının adresleri de yer almaktadır. Adayın internet sitesi ile sosyal medya hesaplarının isimleri mavi renkte ve kalın bir yazı karakteri ile tasarlanmıştır. Ayrıca internet sitesi ve sosyal medya hesaplarının logoları da kullanılmıştır. Burada mavi rengin kullanılması “Oybirliği ile Aziz Kocaoğlu” slogan görseli ile bütünlük kazanmıştır. Şeridin sol kısmında kullanılan Cumhuriyet Halk Partisi logosu ve slogan görselindeki yazı karakterlerinin de mavi renkte tasarlanması ile bütünlük kazandırılmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi logosunun altında yer alan “Türkiye’nin Birleştirici Gücü” slogan görselinin küçük bir şekilde konumlandırılmasından dolayı slogan yazısının okunabilirliği düşmüştür. Tasarımın genelinde algı sorununun ve karmaşanın hakim olduğu söylenebilir.
SONUÇ
Bu çalışmada elde edilen tüm sonuçlar incelendiğinde tasarım ilkeleri açısından Cumhuriyet Halk Partisi’nin afişlerinin başarısız olduğu, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin afişlerinin ise başarılı olduğu söylenebilir. Afişlerde yer alan slogan veya sloganların siyasal partinin siyaset yapma biçimi ile olan ilişkisi ele alındığında, afişlerde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin yerel siyasete yönelik sloganlar kullandığı belirtilebilir. Afişlerde yer alan tüm öğeler incelendiğinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin tüm afişlerinde adaya ilişkin fotoğraf ve bilgilere yer verdiği görülmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi afişlerinin yalnızca bir tanesinde (afiş-3) adaya ilişkin bilgiye yer verilmiştir. Ayrıca Cumhuriyet Halk Partisi’nin afişlerinde yer alan ideolojik öğeler ele alındığında sadece kendi ideolojisine sahip yurttaş seçmene ulaşmayı hedefledikleri söylenebilir. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yalnızca bir afişinde (afiş-3) birden fazla ve birbirine zıt ideolojik öğelere rastlanmamıştır. Afişlerde yurttaş seçmenin siyasal parti ve aday ile iletişim kurabilmesine olanak sağlayacak bilgilerin varlığı incelendiğinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin afişlerinde söz konusu bilgilere yer verilmemiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin afişlerinin sadece iki tanesinde (afiş-1 ve afiş-3) bu bilgilere yer verilmiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yalnızca bir afişinde (afiş-4) siyasal reklam türü örneği olarak gelecekteki siyasalara ilişkin tercih türü görülürken, bir diğer afişinde ise (afiş-3) simgesel reklam ve ideolojik reklam türü görülmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yalnızca bir afişinde (afiş-2) siyasal reklam türü örneği olarak geçmişe dönük siyasal tercih türü görülürken, bir diğer afişinde ise (afiş-3) simgesel reklam ve ideolojik reklam türü görülmektedir.
KAYNAKLAR
Bektaş, A. Kamuoyu, İletişim ve Demokrasi. Bağlam Yayınları, İstanbul: 1996.
Çankaya, E. İktidar Bu Kapağın Altındadır. Boyut Kitapları, İstanbul: 2008.
Köker, E. Politikanın İletişimi İletişimin Politikası. Vadi Yayınları, Ankara: 1998.
Marshall, G. Sosyoloji Sözlüğü, çev. Osman Akınbay ve Derya Kömürcü. Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara: 2005.
Mutlu, E. İletişim Sözlüğü. Sofos Yayınevi, Ankara: 2012.
Topuz, H. Siyasal Reklamcılık: Dünyadan ve Türkiye’den Örneklerle. Cem Yayınevi, İstanbul: 1991.
Karahan Uslu, Z. ‘Siyasal İletişim ve 24 Aralık 1995 Genel Seçimleri’. Yeni Türkiye Dergisi. Sayı 11. Ankara. 1996. s.790-802.
Ak, H. 29 Mart 2009 Yerel Seçimlerinde Siyasal Partilerin Eskişehir Yerel Gazetelerine Verdikleri Propaganda Amaçlı İlanların Betimsel ve Göstergebilim Yöntemiyle Çözümlenmesi. Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi. Eskişehir, 2010.
Kılıç, S. Bir Siyasal İletişim Aracı Olarak Web Siteleri: Türkiye’de 2007 Genel Seçimleri Örneği. Akdeniz Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi. Antalya, 2009.
https://twitter.com/bdpsecim/status/445126992392757249, Erişim Tarihi: 21 Ekim 2014, Saat: 09:21
http://www.akparti.org.tr/site/akparti/kurumsal-kimlik, Erişim Tarihi: 21 Ekim 2014, Saat: 10:42
Görseller Kaynakça
Görsel 1: AK Parti Çok Kolay by Binali Yıldırım afişi
Görsel 2: AK Parti Birlikte Büyüyeceğiz İzmir-1 afişi
Görsel 3: AK Parti Birlikte Büyüyeceğiz İzmir-2 afişi
Görsel 4: AK Parti Hayat İzmir afişi
Görsel 5: CHP İzmirliyiz Yaparız afişi
Görsel 6: CHP Türkiye’nin En Ekonomik Toplu Ulaşımı Bizde afişi
Görsel 7: CHP Oybirliği İle Aziz Kocaoğlu afişi
Dostları ilə paylaş: |