Şüpheli Oktay YILDIRIM m örgütsel içerikli katıldığı eylemler,
İstanbul Güvenlik şube müdürlüğün den temin edilen ERGENEKON TERÖR
ÖRGÜTÜ üyelerinin katıldığı toplumsal olaylar ve örgütsel faaliyetleri ilişkin görüntü ve
olay tutanaklarının incelenmesinde,
1- 09.03.2006 saat 12.00 sıralannda Beyoğlu Galatasaray Meydanı önünde
Hukukçular Birliği ve Türkiye Harp Malulleri Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği
tarafından "Org. Yaşar BÜYÜKANIT ve diğer komutanlar hakkında Van C.Savcısı Ferhat
SARIKAYA'nm hazırladığı iddianameyi" protesto etmek için düzenlenen basın açıklamasına;
şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ , Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN birlikte katıldığı,
2- 09.04.2006 sat 12.00 sıralannda Eminönü ilçesi Beyazıt meydanında Büyük
Hukukçular Birliği organizesinde "Boğazlayan Kaymakamı Kemalbey'in idam edilişinin
yıldönümü" nedeniyle basın açıklaması düzenlendiği, Ramazan BAKKAL, Aynur
SAYLAN, İbrahim METİN, Şuaip ÖZCAN, Kemal ERGÜDER, Pakize ALP AKBABA,
katıldığı şüpheli Oktay YILDIRIM'm konuşma yaptığı bu eyleme şüpheli Kemal
KERİNÇSİZ de katıldığı,
3- 17.05.2006 günü saat 12.00 sıralannda Beyoğlu ilçesi Fransız konsolosluğu
önünde Büyük Hukukçular Birliği tarafından "sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısını
protesto etmek" için basın açıklaması yapıldığı,bu eyleme Oktay YILDIRIM ve Kemal
KERİNÇSİZ'in birlikte katıldıkları,
4- 07.06.2006 Günü saat 11.25 sıralannda Eminönü ilçesi Sultanahmet adliyesi
önünde Perihan MAĞDEN'in Vicdani Ret konusunda yargılanmasıyla ilgili 50 kişilik
gruba Gönül APAYDIN tarafından basın bülteni okunmuştur. Büyük Hukukçular birliği
yazılı panka.rt,Perihan sen Şehit anası değil, ancak Deniz anası olabilirsin ,vicdani retçilik
PKK'ya Hizmettir- ABD Hizmetindeki Fettullah Ordu ve Emniyetten Kirli elini çek-
Küreselciler tarikatlar siyasi iktidar Şeytan üçgenini Bozacağız- yazılı dövizler taşınmış. "Her
Türk asker doğar-Burası Türkiye ya sev ya terk et-Türkiye Türktür Türk kalacak-Katil ABD
işbirlikçi AKP-Asker Doğduk Asker Ölürüz" şeklinde sloganların atıldığı tespit edilmiştir..
Aynı gün İstanbul adliyesi 2.Asliye Ceza mahkemesinde Perihan MAĞDEN'in sanık
olarak yargılandığı davanın görülmesi sırasında basın açıklaması yapan gruptaki bazı
şahıslarca sözlü sataşma olayının yaşanması üzerine;Adliye binası içerisindeki koridora çevik
Kuvvet Şube Müd.Görevli Polisler alınarak, beklemekte olan Perihan MAĞDEN avukatları
ile yanlarında bekleyen Şanar YURDATAPAN, Ayşe KULİN, Cüneyt ÖZDEMİR, Ataol
BEHRAMOĞLU'nun bulunduğu grup ile Av.Kemal KERİNÇSİZ, Pakize ALPAKBABA,
M.Zekeriya ÖZTÜRK, Levent TEMİZ, Sevgi ERENEROL isimli şahıslarında bulunduğu,
özellikle avukatlar ve gaziler davaya müdahil olmak için ellerinde dilekçeleri ve avukatlan ile
birlikte gelen şehit yakınlanndan oluşan grup arasında, koridorda tampon oluşturulmak
suretiyle muhtemel bir olayı önlemek için gerekli Güvenlik tedbirleri alınmıştır. Grubu av.
Kemal KERİNÇSİZ, Pakize ALPAKBABA,isimli şahıslann yönlendirdiği ve grup
içerisinde slogan atılması üzerine, herkesin duyabileceği "şekilde gruba ve grubu yönlendiren
şahıslara gerekli uyarıların yapıldığı. r • ,'
Aynca İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan EKER VE Güvenlik Savcısı Abdülaziz ÖZATLAN ile birlikte yapılan değerlendirmede, bir müdahale söz konusu olduğunda olayın büyüyebileceği, müdahalenin adliye içerisindeki düzeni ve görülmekte olan duruşmalan olumsuz etkileyebileceğinden dolayı duruşma bitene kadar alman Güvenlik tedbirlerinin devam etmesi ve fiili bir durumda müdahale edilmesi karannm alındığı toplantıyla alakalı olarak düzenlenen tutanaktan. Şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ Sevgi ERENEROL, , M.Zekeriya ÖZTÜRK ve Oktay YILDIRM'm katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.
5- 12.06.2006 Saat 13.15 sıralannda Beyoğlu İlçesi Mete caddesi üzerinde bulunan
AB Birliği Bilgi Merkezi önünde Türkiye'm Topluluğu ve Türk Ortodoks Patrikhanesi
tarafından "Türkiye'nin AB üyeliği müzakere süreci" ile ilgili basın açıklaması
düzenlendiği, Sevgi ERENEROL tarafından basın açıklamasının okunduğu, üzerinde Büyük
Hukukçular Birliği yazılı çelengin AB bürosu önüne bırakıldığı, bu eyleme şüpheliler
Kemal KERİNÇSİZ, Oktay YILDIRIM ve M. Zekeriya ÖZTÜRK'ün katıldığı,
Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin
incelenmesinden anlaşılmıştır.
6- 20.07.2006 günü GALATASARAY Lisesinden Taksim anıtına düzenlenen
yürüyüşe şüpheliler Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM, Kemal KERİNÇSİZ, Emin
GÜRSES ve Sevgi ERENEROL isimli şüphelilerinde katıldığı,
7- 28.07.2006 günü Saat: 10.00 da Şişli 3.Asliye mahkemesinde "Bir milyon ermeni, 30.000 Kürt öldürüldü" şeklindeki sözleri üzerine Yazar Ferid Orhan PAMUK hakkında açılan davanın 3. duruşması esnasında protesto eylemi gerçekleştirildiği, şüpheliler Fuat TURGUT, Oktay YILDIRIM ve Sevgi ERENEROL'un birlikte katıldığı,
8- 21.09.2006 günü saat: 10:30 sıralannda Beyoğlu Adliyesinde Büyük Hukukçular Birliği'nin organize ettiği "Küresel BOB projesi çerçevesinde askeri işgal ve parçalanma tehlikesi ile karşı karşıyadır" konulu protesto eylemi düzenlendiği, "Misyoner çocuklan O.PAMUK, H.DİNK, H.CEMAL, İ.BERKAN, H.ŞAHİN, M.BELGE" "BABA ve PİÇ" "Hukukçular Birliği" ibareli pankartı taşıdıkları, Polis memuruna mukavemet eden Şaban DAYANAN ve darp edildiği iddiasıyla Av. Özgür GÜN ve şikâyetçi olduğu Latif ŞİMŞEK'in gözaltına alındığı, 3 sayfadan ibaret olan "Biz buradayız sen nerdesin" ile başlayan Av.Kemal KERİNÇSİZ, Av.Ahmet ÜLGER, Av.Levent TEMİZ, Av.Hanefı ALTAŞ, Av. Murat İNAN, Av.Yıhdırm ÇAVUŞOĞLU, , Av. Eyüp GÜLTEK, Av.Necdet ÖZTÜRK, Av. BuraK GÜNEŞ, Av. Mehmet DEMİRLEK, Av. Cevat ÇALIK, Av. Necip YENİŞAN, Av. Ömer PULATOĞLU, Av. Muhsin KÜÇÜK, Muzaffer YÜKSEKDAĞ (hamal) isimlerinin yazılı olduğu bildirinin okunduğu, bu Eyleme şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Fuat TURGUT ve Oktay YILDIRIMın birlikte katıldıkları,
Tutanaklardan da ortaya çıktığı gibi şüpheli Oktay YILDIRIM m ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN düzenlediği tüm eylem ve mitinglere katıldığı ve en ön saflarda yer aldığı anlaşılmıştır.
f- Hukuki durumunun değerlendirilmesi:
Şüpheli Oktay YILDIRIM'm merkezi Ankara'da bulunan Kuvvai Milliye Derneği'nin İstanbul şubesi sorumlusu olduğu, Kuvvai Milliye Derneğinin ERGENEKON terör örgütünün aldığı kararlara istinaden kurulduğu, kuruluş aşamasında dernek başkanı şüpheli Bekir ÖZTÜRK'ün bizzat emir ve talimatlan şüpheli Güler KÖMÜRCÜ'den aldığı Güler KÖMÜRCÜ dernek üyesi olmamasına rağmen şüpheli Bekir ÖZTÜRK'le yaptığı görüşmelerde kendisini yönlendirdiği ve şüpheli Güler KÖMÜRCÜ'nün de doğrudan şüpheli Veli KÜÇÜK'e bağlı olarak ERGENEKON terör örgütü içinde faaliyetlerde bulunduğu, şüpheli Bekir ÖZTÜRK'ün devlet memuru olması, sebebiyle tayın işi için bizzat Sinan
AYGÜN ve bazı siyasilerin vasıtasıyla tavassutta bulundukları, takip işinin bizzat Turhan ÇÖMEZ tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Şüpheli Oktay YILDIRIM'da 27 adet el bombasının bulunması ve bu bombalann Cumhuriyet Gazetesine atılan bombalarla aynı seri ve kafileden olması, Oktay YILDIRIM ve Zafer (Kod) Muzaffer TEKİN'in yakın irtibatları, Zafer (Kod) Muzaffer TEKİN ve Alparslan ARSLAN'ın yakın irtibattan, Mete YALAZANGİL, Zeki Yurdakul ÇAĞMAN, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Ergün POYRAZ, Bekir ÖZTÜRK, Halil Behiç GÜRCİHAN, Kuddusi OKKIR, Sevgi ERENEROL, Muammer KARABULUT, Vedat YENERER ve bir çok örgüt üyesi ile irtibatlarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Şüpheli tutuklandıktan sonra cezaevinde tutuklu bulunan ve olayın ortaya çıkmasına büyük katkı sağlayan şüpheli Ali YİĞİT'e Şüpheli Mehmet DEMİRTAŞ ile birlikte zorla mektup yazdınp suçu üstlenmesi için tehdit edip yazdırdıklan mektubu ezberletmeye çalıştıklan, bu husus savcılığımıza intikal ettiğinde Ali YİĞİT' in mektubun bir suretini cezaevi müdürüne verdiği, ancak asıl suretini daha sonra şüphelilerin yırttığı, mektup içeriğinde de bombalann babası Şevki YİĞİT' e ait olduğunu, ancak şüphelilere iftira attığını, bu sebeple de kendisinin vicdan azabı çektiğini ve polislerin de kendisini kandırdığını beyan etmesi için tehdit ettikleri, buna ilişkin mektup ve tutanaklann dosyada bulunduğu, ayrıca ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN tutuklandığında bu olayı gördüğü ve bu olayın saçma olduğunu savcılığımıza yazmış olduğu dosyada mevcut mektubundan anlaşıldığı gibi şüpheli Ali YİĞİT' in yakmlan vasıtası ile bu konuda haber gönderip savcılığımıza çağnlması sonucu verdiği ifadesinden de açıkça anlaşıldığı, mektubun fotokopisi ile alakalı olarak alınan 23.06.2007 tarihli ekspertiz raporunda mektuptaki yazılann Mehmet DEMİRTAŞ' m el ürünü olduğunun belirtildiği, buradan da şüpheli Oktay YILDIRIM'm delilleri karartma ve tehdit suçunu da örgütsel bağlantılannm ortaya çıkmaması için işlediği anlaşılmaktadır.
Bomba Bilgi Merkezince düzenlenen irtibat raporunda ; 12.06.2007 tarihinde İstanbul İli Ümraniye ilçesi Çakmak Mahallesi Samanyolu caddesi Güngör sokak no:2 adresinde ele geçen el bombalannın fünye grubunda M 204 A2 MKE 173-9-85 yazan el bombası ile 10.05.2006 tarihinde Cumhuriyet Gazetesine atılan patlamamış el bombasının fünye grubunda M 204 A2 MKE 173-9-85 ibarelerinin yazılı olduğu ve aynı kafile numarasını taşıdıklan belirtilmiştir.
Bu açıklamalar ile, parmak izi tespitine göre İstanbul Ümraniye ilçesinde sandık içerisinde ele geçirilen 27 adet el bombası ve bunlar ile aynı kafile numarasını taşıyan Cumhuriyet Gazetesine atılan el bombasının Oktay YILDIRIM ile bağlantısının maddi delili olduğu anlaşılmaktadır. Osman YILDIRIM'm beyanma göre Cumhuriyet gazetesine atılan bombaları Zafer (Kod) Muzaffer TEKİN'in talimatlarına istinaden Alparslan ARSLAN ve kendisine verdiği, Cumhuriyet gazetesine atılan bombalarla, Oktay YILDIRIM'a ait parmak izi bulunan el bombalarıyla kafile numaralarının tutması, hususları göz önüne alındığında, bombaları getirerek verme ve atılması suçuna da iştirak ettiği, oluşan zarardan da sorumluluğunun bulunduğu,
Danıştay saldmsı sanığı Osman YILDIRIM'm beyanında; Cumhuriyet gazetesine atılan bombalann kendisine teslim edildiği ortamda Oktay YILDIRIM'm da bulunduğunu beyan etmesi hususlanndan ERGENEKON terör örgütünün amaç ve faaliyetlerini bilerek ve isteyerek bombalan gizlediği verilen talimatlar doğrultusunda örgütsel içerikli eylem ve toplantılara katıldığı anlaşılmaktadır.
Şüpheli Oktay YILDIRIM; her ne kadar suçlamalan kabul etmemiş ve bombalarla alakasının olmadığını beyan etmiş ise de, gerek şüphelinin internet sitelerinde yazmış olduğu yazılar gerekse master plan çerçevesinde kuruları devleti ele geçirmek için oluşturulan oluşumun amaçlan doğrultusunda kurdurulan Kuvvai Milliye Demeğinin faaliyetleri ve bu
demeğe ait sitedeki yazılar, gerekse şüphelinin Hasdal Kışlasından emekli olması, ele geçirilen bombalarda parmak izinin bulunması, hediye edildiğini beyan ettiği kasaturanın Türk Silahlı Kuvvetleri'nin zimmetinde 3. Kor. K.Yrdc.Tığı ve 52. Zh. Tüm. Bando K.Tığı envanterinde kayıtlı bulunduğu, ancak mevcudunun bulunmadığı, şüphelinin bunun dışında yine 6136 sayılı kanunun 4. maddesinde belirtilen bulundurulması ve taşınması yasak olan diğer sustalı bıçak, kama ve kasaturaları ruhsatsız olarak bulundurması, evinde bulundurduğu kasaturaların askeri malzeme olması nedeniyle evrak tefrik edilerek görevsizlik kararı verilip askeri malzemeyi bulundurmak suçundan gereği için 3. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığına gönderilmiştir, şüphelinin Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek amacı ile kurulmuş ERGENEKON terör örgütünün üyesi olduğu, örgüte silah ve mühimmat temin ettiği, askeri malzemeleri de bu amaca hizmet olarak zimmetine geçirdiği, ruhsatlı silahının yanında bir adet ruhsatsız silahının bulunması, bombaların irtibat raporundan da bombaların değişik tarihlerde ölümlü eylemlerde kullanıldığı gibi muhtelif tarihlerde de patlamamış olarak bulunması şüphelinin bu işi çok önceki tarihlerden beri yaptığı ve bu suretle ayrıca emekli olduktan sonra da bu malzemeleri bulundurması ve bulunan el bombalannm miktan da göz önüne alındığında şüphelinin eyleminin TCK'nun 315. maddesindeki örgüte silah sağlamak suçunu teşkil ettiği, 6136 sk, ve TCK, 174/2 maddelerinde belirtilen suçlann bu madde içinde eridiği düşünüldüğünden aynca bu maddelerden cezalandınlması için talepte bulunulmamıştır.
Yukanda belirtilen tutanaklara göre şüphelinin katıldığı örgütsel nitelikli toplumsal eylemlerin amacının Türkiye'de çatışma ortamı çıkarıp oluşacak kaos ve iç karışıklıklar sebebiyle farklı etnik kökenli kişiler arasında oluşacak düşmanlıklar akabinde çıkacak kargaşa sonucu halkı Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı ayaklanmaya tahrik etme suçunu da işlediği,
Ayrıca Cumhuriyet Gazetesine atılan bombaların Alparslan ARSLAN ve Osman YILDIRIM'a verildiği Ataşehir toplantısında kafile numarası aynı olan bombaları nerede kullanılacağını bilerek depoladığı yerden getirip Muzaffer TEKİN'e verdiği anlaşıldığından, korku ve panik yaratabilecek şekilde patlayıcı madde kullanmak ve mala zarar vermek suçlarına iştirak ettiği anlaşıldığından,
ERGENEKON terör örgütünün üyesi olan Şüpheli Oktay YILDIRIM'm üzerine atılı eylemlerine uyan, TCK' nun 314/2, 313/1, 315, TCK'nun 39/2-b maddesi delaletiyle TCK'nun 170/1-c, 151/1 ve 3713 sayılı kanunun 5. maddesi gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
2) ŞÜPHELİ MEHMET DEMİRTAŞ ; a- Emniyet İfadesinde özetle;
Suçlamayı kabul etmediği, bombalann bulunduğu evin eşinin dedesine ait olduğunu, ancak evde bir müddet kendisinin oturduğunu, 2 yıl önce boşalttığını, daha sonra Ali YİĞİT' in de bu evde 1,5-2 yıl oturduğunu ve olaydan 1 ay önce evi boşalttığını, manav dükkanını Ali YİĞİT' e kendisinin açtığını, Ali YİĞİT' in babası ŞEVKİ YİĞİT' de ailevi husumetlerinin bulunduğunu, Ali YİĞİT' in başkası tarafından yönlendirilebileceğini, ruhsatlı silahın kendisine ait olduğunu, Oktay YILDIRIM' m askerde iken komutanı olduğunu,
Yakalandığı sırada evden çıkan el bombalannm Oktay YILDIRIM tarafından
bırakıldığını beyan etmesine rağmen ifadesinde de bu husus sorulduğunda susma hakkım
kullandığı, Oktay YILDIRIM ile ayda bir veya iki kez görüştüğünü, oturup çay içip sohbet
ettiğini, ilişkisinin bu şekilde olduğunu beyan etmiş, ' "\
b-Savcılık beyanında
Emniyet beyanını doğruladığını, Mahmut ÖZTÜRK' ü genelde medyadan duyduğunu, ancak bazen manav dükkanına geldiğini, o kadar samimi olmadığını, manav dükkanının da Ali YİĞİT tarafından işletildiğini, bombalarla alakasının olmadığını, Ali YİĞİT' e de bombaların Oktay YILDIRIM ' a ait olduğunu söylemediğini, Oktay YILDIRIM ' ın parmak izinin bombalarda nasıl bulunduğunu bilemediğini beyan etmiş ise de,
Şüphelinin savunmalanndaki tutarsızlık, Oktay YILDIRIM ile sürekli ayda veya 15 günde bir görüşmesi, yakalanma anında bombalann Oktay YILDIRIM ' a ait olduğunu beyan etmesine rağmen ifadesi sırasında bu hususta susma hakkını kullanması, cezaevinde iken Ali YİĞİT' e dosyada mevcut 3 sayfalık mektubu yazdınp suçu Ali YİĞİT ve babasının üstlenmesi için tehdit etmesi ve yine diğer şüpheliler,
c-diğer şüpheli beyanları
Mahmut ÖZTÜRK beyanında bu konu ile alakalı olarak,
"Mehmet Demirtaş 'ı Kilis'de görev yaptığım yerde oktay'ın şoförü olarak tanırım. Daha sonra Oktay vasıtası ile görüşmelerimiz olmuştu. LPG istasyonundan zaman zaman gaz aldığımda oturup çayını içmişimdir, oturup muhabbetimiz olmuştur, yanında 40-50 tane adamı vardı, hepsine iş buluyordu, yeğenine manav dükkanı açmıştı. Büfe de Mehmet Demirtaş'm yeğeni tarafından işletiliyordu. Büfede kayın pederinde duruyordu. Kayınpederinin ismini bilmem, ancak görsem tanırım, yeğenlerinin birkaç tanesini görsem tanırım, isimlerini bilmem. Benim görüştüğüm dönemlerde Oktay da bu şahısla görüşüyordu dedi. Halen görüşüp görüşmediğini ben bilemiyorum. " şeklindeki beyanı ile şüpheli Mahmut ÖZTÜRK' ü aslında 1994-1996 yılından beri tanıdığı halde medyadan tanıdığını beyan etmesi, samimiyetinin olmadığını beyan ettiği halde ailecek görüştüklerinin Mahmut ÖZTÜRK tarafından beyan edilmesi, kendisinin hem Mahmut ÖZTÜRK hem de Oktay YILDIRIM ile ailecek görüşmeleri ve Oktay YILDIRIM'a ait olan bombalan Oktay YILDIRIM'm değilmiş gibi onu koruyucu beyanlarda bulunması,
Ali YİĞİT beyanında
"Manavın arkasında bulunan ve dayım Mehmet DEMİRTAŞ' ın taşındığı ev, 4 ay kadar boş olarak kaldı. Temmuz 2006 da ben bu eve taşındıktan sonra Oktay YILDIRIM , dayım Mehmet DEMİRTAŞ' ın yanına daha sık gelmeye başladı. Zaman zaman da Mahmut ÖZTÜRK ve ismini bilmediğim x şahıs Mehmet DEMİRTAŞ' ın yanına gelip gittiler. Bu gelmelerde her zaman Oktay YILDIRIM oluyordu. Mahmut ÖZTÜRK ve ismini bilmediğim X şahsın, astsubay olduklarını Mehmet Dayımdan duydum. Bu gelmelerde ve ziyaretlerde Oktay YILDIRIM hep oluyordu. Diğer iki şahsın yalnız olarak ziyarete geldiklerin hiç görmedim.
B u dönem içerisinde bu şahıslardan şüphelenmeye başladım. Çünkü ben bu şahısların yanına gittiğim zamanlar aniden konuşmalarını kesiyorlar başka konulardan konuşuyorlardı. Bu şahısların görüşmeleri esnasında ben çay servisi yapıyordum fakat benim her yanlarına gidişlerimde ya susuyorlar yada konuyu değiştiriyorlardı. Ben de doğal olarak bu durumdan rahatsız oldum ve Mehmet DEMİRTAŞ' a Oktay YILDIRIM ne iş yapar diye sordum. O'da bana şu an hatırlamadığım bir Internet adresi verdi ve "incele kim olduğunu öğren" dedi. Hatta ben bu siteye girdim ve inceledim. İçeriğinde genelde Devlet idaresi-PKK konuları işleniyordu. Oktay YILDIRIM' a ait yazılarda vardı.
Bir gün yine Oktay YILDIRIM yalnız olarak manava dayımı ziyarete geldi. Dayım dükkanda yoktu ve Oktay YILDIRIM dayımı telefonla aradı. Dayım Mehmet DEMİRTAŞ manava gelmeden ben Oktay YILDIRIM' a Kuvai Milliye ne demek diye sordum. Çünkü üzerinde Kuvai Milliye yazan üç-dört tane takvim benzeri bir broşür vardı ve bana bırakarak bunları dükkana asarsın dedi. Tahminim hala Manav 'ın girişe göre sol tarafta tahta üzerinde asılı olabilir. Oktay YILDIRIM da cevap olarak bana "KUVAİ MİLLİYE DEVLETİN ÇIKARLARINI KORUYAN BİR DERNEK OLDUĞUNU, DEVLETİ YÖNETENLERİN GERÇEK YÖNETİCİ OLMADIĞINI VE DEVLET İÇERİSİNDE BAŞKA ŞEYLERİN DÖNDÜĞÜNÜ" söylemişti.
"Ayrıca Oktay YILDIRIM' ın manavda olduğu bir gün^yazıh ve görsel basında ismini ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN olarak öğrendiğim/şahısta siyah bir'fytercedes araba ile Mehmet
Dayımın manavına geldi. Önünde durdu. Ancak bu araçtan kimse aşağıya inmeden araba devam etti. ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN manava dikkatlice baktı. Sonra bu siyah Mercedes gözden uzaklaşınca Oktay YILDIRM manavdan ayrıldı. 15-20 dakika kadar sonra Oktay YILDIRIM ve Mahmut ÖZTÜRK sarı Opel Corsa ile manava geldiler. Ancak bu konu hakkında detaylı bir bilgim yoktur".dediği devamınd,
"Bu tarihten yaklaşık 3-4 ay kadar önce babam oturmuş olduğumuz evin çatısına tahta almak amacı ile çıkmıştı. Tahtaları boşalttıktan sonra tahtaların altında bir askeri sandık olduğunu ve içerisinde bombalar olduğunu söyledi. Sonrasında ben babamla beraber evimin çatısına çıktık ve bu sandığı açtık. İçerisinde birçok el bombası vardı. Ayrıca içeriğini bilmediğim bantlı siyah bir kutu vardı. Bu kutuyu kaldırdım ve salladım, içerisinden demir sesi gibi bir ses geldi. Ancak içini açıp bakmadım. Sonrasında sandığı tekrar kapattım. Sandıkta dikkatimi çeken anahtar kısmı açılıp açılmadığı fark edilsin diye değişik bir şekilde telle bağlanmıştı. Ayrıca sandığın sağ ve sol tarafına kırmızı tuğla ile dip noktalarında çizgi çekilmişti. Muhtemelen sandığın açılıp açılmadığını ve hareket edip etmediğini anlamak amacı ile böyle bir şey yapılmış olabilir.
Sonrasında babam ile beraber aşağıya indik ve babam bana bu malzemeleri sordu. Ancak ben bilmediğimi söyledim. Sonrasında birkaç gün dayımın ağzımı aradım ancak herhangi bir şey söylemedi. Hatta kendisine çatıyı düzelttim dedim. Oda bana çatıda bir şey gördün mü dedi. Bende yok dedim. Birkaç gün sonra dayım Mehmet DEMİRTAŞ bana Çatıda askeıi bir sandık var ve içerisinde el bombaları var" dedi. Ben de "Bunları kim bıraktı" dedim. O 'da bana "Bu el bombalarını Oktay YILDIRIM bıraktı. Bu malzemelere bir şey olursa başımız belaya girer. Kurtaramayız. Kimseye bu konudan bahsetme. Seni de alırlar. Bu evde sen oturuyorsun." dedi. Oktay YILDIRIM' ın ne amaçla bu el bombalarını bıraktığı konusunda herhangi bir şey söylemedi. Fakat bu malzemelerin ben taşınmadan 1,5 yıl önce kadar Oktay YILDIRM tarafından getirildiğini söyledi.
Ben bu malzemelerin yerini öğrendikten sonra Oktay YILDIRIM' ın manava geldiğine hiç şahit olmadım.
Bu el bombaları konusunda babam bana ısrarla polise ihbar et dedi. Ancak ben aileme zarar gelir endişesi ile herhangi bir ihbarda bulunmadım.
"Bu tarihten yaklaşık 1 ay kadar öncede babam ile görüştüğümde babam bana "Ben gereken kişileri arayacağım ve ihbar edeceğim çünkü son zamanlarda her yerde bomba patlıyor , terör olayları artıyor , masum kişiler ölüyor ve belki de evde bulunan malzemeler ile bu artan terör olaylarının bir alakası vardır" dedi. Ben biraz bekleyelim dedim. Sonrasında babamla tekrar görüştüğümde kendisine bu konuyu ihbar edelim dedim çünkü zaten bu adamların gizli saklı bir işler çevirdiği belliydi ve babamın dedikleri doğru olabilirdi.
Bu tarihten 20 gün önce ben oturmuş olduğum ve el bombalarının bulunduğu evden abim Murat YIGIT' in yanına taşındım. Sonrasında da muhtemelen bu el bombalarının yerini babam ihbar etmiştir. Sonrasında polisçe yakalanarak buraya getirildim.
Bu tarihten yaklaşık 1 (bir) yıl önce gerçekleşen Danıştay saldırısı olduğu günlerde Muzaffer TEKİN' e ait villa basıldıktan sonra ben televizyonda Mahmut ÖZTÜRK ve Oktay YILDIRIM' ı gördüm. Bu durumu dayım Mehmet DEMİRTAŞ' a sordum. O'da bana "Onlar devlet için çalışan astsubaylar, Muzaffer TEKİN' in Çavuşbaşı' nda ki evinde arama olmuş, evde gizli zulalarda silahlar varmış ancak aramada bulamamışlar" dedi. Nedenini ise ; baskından önce haberleri olduğunu devletin her yerinde ve kademesinde nüfuzları olduğunu ve her şeyi önceden haber aldıklarını söylemişti. Ben bunu nerden biliyorsun diye sordum ancak herhangi bir cevap alamadım. Zaten benim dayıma karşı pek görüş bildirme durumum yoktu. "
d-Hukuki durumunun Değerlendirilmesi * \
Şüpheli Mehmet DEMİRTAŞ'ın askerden komutanı olan Şüpheli Oktay YILDIRIM ve onun arkadaşı olarak tanıştığı Mahmut ÖZTÜRKTe ailecek görüştükleri ve her üçünün zaman zaman LPG istasyonunda bir araya gelip gizli gizli örgütsel içerikli görüşmeler yaptıklan,
Ümraniye ilçesinde bombalann bulunduğu evin önündeki manava şüpheli ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'in siyah Mercedes otomobil ile gelip Oktay YILDIRIM'm manavda olduğu sırada manav dükkanına dikkatlice bakıp ayrılması üzerine Oktay YILDIRIM'm 5 dakika sonra manavdan aynlıp bir müddet sonra manavın oraya Mahmut ÖZTÜRK ile Oktay YILDIRIM'm birlikte gelmesi hususlan göz önüne alındığında, diğer şüphelilerin bu şüpheliye güven duyduklan ve bu şekilde örgütün bombalannı teslim edip zulalattırdıklan kanaatine vanlmıştır.
ERGENEKON terör örgütünün 27 adet el bombasını güvenilmez veya tanımadıklan insanlara teslim etmesi hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceğinden, böyle önemli ve gizli bir konunun da ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN yapısını ve özelliklerini bilmeyen kimselerle paylaşılmayacağı ve şüphelinin de bizzat bombalan bilerek saklaması, Ali YİĞİT sorduğunda; bunlann derin devletin bombaları olduğunu, hatta Danıştay olayında bu bombalann ÇAVUŞBAŞINDAKİ EVDE OLMASI SEBEBİYLE BULUNAMADIĞINI Ali YİĞİT'e söylemesi ve bu bombalann o olaydan kalan bombalar olduğunu belirtmesi, örgütün amaçlannı bilerek bu bombalan sakladığını göstermektedir.
Örgüt üyelerinin şüpheliyi yabancı biri olarak görmeyip güven duyduklanndan dolayı da yanında örgüte ait gizli konulan konuştuklan, Ali YİĞİT gelince susmalanndan da açıkça anlaşıldığı,
Ceza evinde Oktay YILDIRIM talimatlanyla kendisinin yazdığı mektubu Ali YİĞİTE ezberlemesi için verdikleri buradan da suçu Ali YİĞİTin babasının üstüne atmaya çalıştıklan, bizzat ali yiğitin tehdit etmediği göz önüne alındığında şüphelinin eylemlerinin yardım yataklık kastını aşarak örgüt üyesi olmak ve örgüte ait silahları depolamak ve suç delillerini gizlemek olarak gerçekleştiği, bu sebeple TCK, 174/2 maddesi talep edilmemiştir.
Dostları ilə paylaş: |