ÖZET
Çağa ayak uydurması, kendini devamlı yenilemesi ihtiyaçlara cevap vermesi kısaca arzulanan insan tipine ulaşılması açısından günümüzde en çok tartışılan konulardan birisi eğitimdir.
Eğitimin omurgasını da "okuma-anlama" oluşturmaktadır. Okuma-yazma becerisi öğrenim yaşamları boyunca öğrencilerin bütün derslerdeki başarılarını etkiler. Okuduğunu doğru, çabuk ve tam olarak anlayan; duygu, düşünce, izlenim ve tasarımlarını belli bir maksada yönelik olarak ve anlaşılır biçimde ifade edebilen öğrencilerin hemen her derste başarılı olma olasılığı yüksektir.
Bu araştırmada, Türkçe derslerinde metinler aracılığıyla, öğrenciye okuduklarını, tasarladıklarını doğru ve amaca uygun olarak anlatma beceri ve alışkanlığı kazandırmak, kelime dağarcığını zenginleştirmek, eleştirici, doğru, yapıcı ve yaratıcı düşünme yollarını edindirmek gibi hedeflere ulaşmada etkili, kalıcı, verimli olduğu düşünülen teknikler gösterilmeye çalışılmıştır.
Araştırmanın birinci bölümünde okuma, önemi, okumaya etki eden faktörler ve temel okuma tarzları üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde ise metin türleri hakkında açıklamalar yapılmış ve okuma-metin arasında ilişki kurulmuştur. Üçüncü bölümde çocuğun devinimsel, bilişsel, duygusal, toplumsal ve törel gelişimiyle ilgili bilgiler verildikten sonra dördüncü bölümde amaç-hedef-metot-teknik-yöntem-strateji kavramlarına değinilip metinle ilişkilendirilmiştir.
Buna göre okumayı "basılı sözcükleri duyu organları yoluyla algılayıp bunları anlamlandırma, kavrama ve yorumlamaya dayanan zihinsel bir etkinlik" diye tanımlayabiliriz. Okuma, bir iletişim, algılama, öğrenme ve bilişsel, duyusal, devinimsel boyutlu bir gelişim sürecidir.
Bireyin bireyselliğinin bilincine varması, üyesi olduğu toplumla ilişkilerini düzenlemesi büyük ölçüde okuma gücünü kazanmasına bağlıdır. Yeryüzündeki yerini, varoluş nedenini anlamasında da okumanın etkin bir yeri vardır. .
Okuma bütün organizmayı ilgilendiren bir öğrenme çabasıdır. Okumaya fizyolojik, psikolojik ve çevresel faktörler etki eder. Belli eğitim programları uygulanarak kişilerin okuma becerileri geliştirilebilir, anlayarak daha hızlı okur hale getirilebilirler.
Okulda ise, öğretmenin sürekli izlemesi sonucu aşamalılığa ve düzeye özen göstererek zamanında ve yerinde yapacağı küçük yardım ve özendirmeler, öğrencilerin okuma alışkanlık ve zevkini kazanmalarını sağlayacaktır.
Literatürde sesli ve sessiz olmak üzere iki türlü okumadan söz edilmektedir. Bu tür okumaya bir de içinden sesli okuma adı verilen bir okuma türü eklenebilir. Amaca göre okuma tarzlarıysa ayrıntılı okuma, kabaca okuma, arayıcı okuma, yönlendirici okuma olarak dört gruba ayrılmaktadır.
Metin ise dilsel bir üründür; okumaya konu olan anlatımsal bir bütünlüğü bulunan sözcelerin oluşturduğu somut bir varlıktır. Metinler;
1. Bilimsel ve öğretici nitelikli metinler,
2. Edebi ve kurmaca nitelikli metinler,
3. Ara veya geçiş türünden metinler olarak üçe ayrılabilir.
Metinleri okurken, metnin neden okunduğu, okunuş amacı konusunda karar verilmelidir. Okuma yöntemi belirlemede amacın da payı vardır. Nasıl okumalı sorusu için, her yerde, her zaman kullanılabilecek yöntemler yoktur. Ancak burada metinlerin ayrımına göre;
Bilgilenrnek için okuma
Edebi metinleri okuma
Ara veya geçiş türünden metinleri okuma,
olarak üç tür okumadan söz edilmiştir. Bu üç tür okumanın arasında büyük farklılıklar yoktur. Birinde tutulan yol öteki için de geçerli olabilir.
Türkçe öğretiminde metin bir araçtır. Öğretmen bu araçla dersi canlandırır, bir takım bilgilerle öğrencileri yönlendirir; onları düşünmeye, yargılamaya alıştırır ve bir amaca doğru götürür. Amaçlar, eğitimde son noktayı veya çıktıları gösteren ifadelerdir. Hedef ise "yetiştirilen insanda bulunması öngörülen eğitim yoluyla kazandırılabilir nitelikteki istendik özellikleri belirten ifadeler" şeklinde
Tanımlanabilir.
Okulda öğrenmede, hedef davranışlar saptanır. Hedef davranış öğrencinin öğrenme süreci sonunda yaşantısına katacağı davranış ve eylemlerden oluşur. Eğitimciler hedef davranışları belirlerken bilişsel, duyuşsal ve devinimsel gelişim alanlarını dikkate almak zorundadırlar. Ayrıca toplumun eğilimleri, ihtiyaçları, imkanları, eğitilecek bireyden beklentileri, konu alanının özellikleri gözönüne alınır.
Hedefe ulaşmak için izlenen en kısa yol ise metot'tur. Öğretimde metot kısa zamanda daha çok amacın gerçekleşmesini sağlar. Her ders için tek bir metot değil, farklı metotların kullanılması söz konusudur. Öğretme sürecinin etkili olabilmesi uygun metodun seçimiyle doğru orantılıdır.
Teknik ise bir öğretme metodunu uygulamaya koyma biçimi ya da sınıf içinde ; yapılan işlemlerin tümü olarak tanımlanabilir.
Metinle ilişkilendirirsek, metnin eğitimin genel amaçlarına ulaşmak için öğretmen tarafından belirlenen hedeflere ve öğrencinin içinde bulunduğu dönemin i gelişim özelliklerine uygun olması gerekir.
Öğretmen metne uygun yöntemi ve buna bağlı olarak teknikleri seçip uygulayabilmelidir.
Araştırmanın uygulama kısmı 1996- 1997 öğretim yılında İstanbul İli Maltepe ilçesine bağlı özel Marmara Lisesi 'nin orta hazırlık ve Üsküdar ilçesine bağlı Çengelköy İlköğretim Okulu 'nun orta birinci sınıf öğrencileriyle gerçekleştirilmiştir.
Toplam 144 öğrenciye sınıf ortamında Okuduğunu Anlama Becerisi Başarı Düzeyi Testi uygulanmıştır.
Uygulanan bu test ile, Türkçe derslerinde metin incelemede yeni tekniklerin kullanılmasının başarı düzeyini ne şekilde etkilediği ölçülmeye çalışılmıştır. Kişisel Bilgi Formu'ndan elde edilen veriler üzerinde aritmetik ortalama, standart sapma, varyans analizi ve t testi hesaplamaları yapılmıştır.
Uygulama sonunda, Türkçe öğretiminde, metin incelemede yeni teknikler kullanılarak öğretim yapılan deney grubu ile günümüzdeki uygulamalara göre öğretim yapılan kontrol grubunun okuduğunu anlama becerisindeki başarı ortalamaları arasındaki fark .O1 düzeyinde anlamlı çıkmıştır.
Bu durumda yeni tekniklerin daha etkili olduğu sonucuna varılmıştır.
Dostları ilə paylaş: |