III.4 2018-21 MY Ülke İşbirliği Çerçevesinin Uygulanması
Ülke İşbirliği çerçevesi, IBRD, IFC ve MIGA’nın güçlü yönlerini esas alan bir araçlar bileşiminden yararlanacaktır. 2017-21 MY dönemine ilişkin IBRD finansmanının 5 ila 7,5 milyar ABD$ arasında olacağı tahmin edilmektedir. Ancak gerçekleşen kredi hacimleri müşteri talebine, finansman aracı tercihine, CPF dönemindeki genel performansa, IBRD’nin finansal kapasitesine ve IBRD’nin diğer borçlu ülkelerinin taleplerine bağlı olacaktır. IFC’nin mevcut toplam risk seviyesi (küresel olarak ikinci en büyük toplam risk), Türkiye’deki yükselen ekonomik ve siyasi riskler ve küresel olarak gözlenen riskten kaçınma tutumunu yansıtan bir şekilde, IFC’nin kendi hesabına gerçekleştireceği yatırım programının büyüklüğünün yıllık 600-800 milyon ABD$ düzeyinde olması beklenmektedir. IFC’nin program tutarı, Türkiye’nin yapısal reformlarda kaydedeceği ilerlemeye, ekonomik temellerdeki iyileşmelere ve CPF uygulama dönemindeki siyasi risklere bağlı olarak daha da arttırılabilir. IFC yüksek büyüme ve yüksek katma değerli yatırımlar ile KÖİ proje tahvilleri ve belediye KÖİ projeleri gibi alanlar üzerinde odaklanarak çok çeşitli yenilikçi ve yüksek etkili ürünler ve finansal araçlar sunmaya devam edecektir.
IBRD finansman programı tek bir Kalkınma Politikası Kredisi (DPL) dizisi önermekte, devam etmekte olan ve üzerinde anlaşılan alanlardaki finansmanı birleştirmekte ve diğer yatırım operasyonları için esnek bir yaklaşım benimsemektedir (Tablo 2). Program tek bir çok sektörlü DPL dizisi içerecektir ve CPF amaçlarına yönelik sağlayacağı spesifik destekler tasarımı sırasında kararlaştırılacaktır. Hükümet, hem çok boyutlu reform planı için sağladığı destek hem de ortaklara ve uluslararası piyasalara verdiği sinyal sebebiyle, Dünya Bankası Grubu ile olan programında Kalkınma Politikası Kredilerinin (DPL) önemini vurgulamaya devam etmektedir. Tamamlama ve Öğrenme Raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı gibi, Türkiye programın farklı unsurlarını bir araya getirebilecek, ASA tavsiyeleri yoluyla daha derin bir ortak çalışmaya ve takibe olanak tanıyan ve değişen ülke bağlamına cevap verebilmek için esnekliğe sahip bağlayıcı bir araç olarak DPL’lerin kullanılmasında iyi bir başarı yakalamıştır. 2018 MY için önerilen finansman, bir yandan mevcut ve üzerinde anlaşılan alanlarda destek sağlarken aynı zamanda geçmiş CPS döneminde elde edilen kazanımların konsolide edilmesini sağlayacaktır. CPF döneminin geri kalan yılları için (2019-21 MY), program, işbirliğinin diyalogun devam ettiği ancak ortak çalışma şeklinin henüz kararlaştırılmadığı alanlara evrilmesine olanak tanıyacak şekilde esneklik sunmaktadır. Bu esneklik programın değişen ülke bağlamına uyarlanabileceği ve aynı zamanda gelecekteki 11. Kalkınma Planının amaçları ve somut uygulama ile uyumlu olacağı anlamına gelmektedir (2018 sonrası için).