Devlet muhasebesi standartlari


DEVLET MUHASEBESİ STANDARDI 21(DMS 21)



Yüklə 1,67 Mb.
səhifə21/27
tarix29.07.2018
ölçüsü1,67 Mb.
#62342
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   27

DEVLET MUHASEBESİ STANDARDI 21(DMS 21)

NAKİT ÜRETMEYEN VARLIKLARDA DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ


Amaç

  1. Bu Standardın amacı; nakit üretmeyen varlıkların değer düşüklüğüne uğrayıp uğramadığının tespitine ve varsa değer düşüklüğü kayıplarının muhasebeleştirilmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir. Standart ayrıca, değer düşüklüğü kayıplarının hangi durumlarda iptal edilmesi gerektiği ile kamuoyuna yapılması gereken açıklamaları da düzenler.


Kapsam

  1. Kamu idareleri, aşağıdakiler hariç, nakit üretmeyen varlıklarda değer düşüklüğünün muhasebeleştirilmesinde bu standardı uygular:

  1. Stoklar,

  2. İnşaat sözleşmelerinden kaynaklanan varlıklar,

  3. Mali araçlar kapsamında olan varlıklar,

  4. Gerçeğe uygun değerle değerlenen yatırım amaçlı varlıklar,

  5. Yeniden değerleme yapılan nakit üretmeyen maddi duran varlıklar,

  6. Değer düşüklüğünün başka devlet muhasebesi standardı kapsamında muhasebeleştirildiği diğer varlıklar.




  1. Kamu idareleri, nakit üreten varlıkları için nakit üreten varlıklarda değer düşüklüğü hakkındaki standardı, nakit üretmeyen varlıkları için ise bu standardı uygular.




  1. Nakit üretmeyen maddi olmayan duran varlıkların da değer düşüklüğünün ölçülmesi, muhasebeleştirilmesi ve karşılıklarının iptalleri bu standardın kapsamındadır.




  1. Aşağıdaki yatırımlar, mali araçlarla ilgili standardın kapsamına girmeyen mali varlıklardır:

  1. Konsolide ve bireysel mali tablolarla ilgili standartta tanımlandığı şekilde kontrol altında olan kuruluşlardaki yatırımlar,

  2. İştiraklerdeki yatırımların muhasebeleştirilmesi hakkındaki standartta tanımlandığı şekilde iştiraklerdeki yatırımlar,

  3. Ortak girişimlerdeki paylar hakkındaki standartta tanımlandığı şekilde ortak girişimlerdeki yatırımlar.

Bu yatırımların nakit üreten varlıklar olarak sınıflandırılması halinde, bunlar, nakit üreten varlıklarda değer düşüklüğü hakkındaki standarda göre muhasebeleştirilir. Bu varlıkların nakit üretmeyen varlıklar olması halinde, bu standarda tabidirler.
Tanımlar

  1. Bu standartta geçen kavramlar aşağıdaki anlamlarda kullanılır:


Aktif Piyasa:

Ticareti yapılan malların; homojen, fiyatlarının kamuoyu tarafından öğrenilebilir olduğu ve her zaman alıcısı ve satıcısının bulunduğu piyasadır.


Amortisman:

Bir varlığın amortismana tabi tutarının, faydalı ömür süresince sistematik olarak dağıtılmasını ifade eder.


Defter Değeri:

Varlık veya kaynakların muhasebe kayıtlarındaki değeridir.


Değer Düşüklüğü:

Bir varlığın gelecekteki ekonomik faydaları veya hizmet sunumu potansiyelinde, amortisman/itfa nedeniyle oluşacak kaybın üzerinde gerçekleşen değer kaybıdır.


Elden Çıkarma Maliyetleri:

Finansman maliyetleri ve gelir vergisi tutarı hariç, bir varlığın elden çıkarılması ile ilgili ilave maliyetlerdir.


Faydalı Ömür:

Varlığın kullanıcısı veya kullanıcılarına ekonomik fayda sağlaması veya hizmet sunması beklenen süreyi veya kullanıcıları tarafından ilgili varlıktan elde edilmesi beklenen üretim veya benzeri birim sayısını ifade eder.


Geri Kazanılabilir Hizmet Tutarı:

Bir varlığın gerçeğe uygun değerinden satış giderleri çıkarılarak bulunan değeri ile kullanım değerinden büyük olanıdır.


Nakit Üreten Varlıklar:

Ticari getiri elde etmek esas amacıyla elde tutulan varlıklardır.


Nakit Üretmeyen Varlıklar:

Nakit üreten varlıklar dışında kalan varlıklardır.


Nakit Üretmeyen Varlığın Değer Düşüklüğü Kaybı:

Nakit üretmeyen bir varlığın defter değerinin geri kazanabilir hizmet tutarını aşan kısmını ifade eder.



Satış Maliyetleri Düşülmüş Gerçeğe Uygun Değer:

Bir varlığın karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli taraflar arasında gerçekleştirilen satışı sonucunda elde edilmesi gereken tutardan, elden çıkarma maliyetlerinin düşülmesiyle bulunan değerdir.


Varlığın Kullanım Değeri:

Varlığın kalan hizmet potansiyelinin bugünkü değerini ifade eder.


Nakit Üreten Varlıklar

  1. Nakit üreten varlıklar, ticari getiri elde etmek esas amacıyla elde tutulan varlıklardır. Bir varlık, kâr amaçlı bir kuruluşun benimsediği yaklaşıma benzer biçimde değerlendirildiğinde ticari getiri yaratır. Ticari getiri yaratan bir varlığın elde bulundurulması, kamu idaresinin o varlıktan nakit girişleri elde etmek niyetinde olduğunu ve o varlığı elinde tutmanın getirdiği riski yansıtan bir ticari getiri kazanmak istediğini gösterir. Bir varlık, belirli bir raporlama dönemi esnasında ticari getiri yaratma amacını gerçekleştirememiş olsa bile, ticari getiri yaratma esas amacına yönelik olarak elde tutulabilir. Öte yandan, bir varlık, belirli bir raporlama döneminde ticari getiri yaratsa bile, nakit üretmeyen varlık olabilir. Aksi belirtilen haller dışında, bu standartta bir varlık veya varlıklara yapılan atıflar, nakit üretmeyen varlık veya varlıkları ifade eder.




  1. Kamu idareleri, varlıklarının çoğunluğunu ticari getiri elde etmek amacıyla elde tutmasa da, ticari getiri elde etmek esas amacıyla bazı varlıklara da sahip olabilir. Yine bir kamu idaresinin nakit üreten varlıkları, o idarenin nakit üretmeyen varlıklarından bağımsız olarak çalışabilir.




  1. Bazı hallerde, bir varlık, esasen hizmet sağlama amacıyla elde bulundurulmasına rağmen, nakit girişleri yaratabilir. Örneğin, çöp ve atık yok etme tesisi, devlet kontrolündeki hastanelere ait tıbbi atıkların güvenli biçimde yok edilmesi için işletilebilir, fakat tesis aynı zamanda, özel hastanelere ait tıbbi atıkları da ticari esasla yok edebilir. Özel hastanelerden gelen tıbbi atıkların işlenmesi, tesisin faaliyetlerine ilavedir ve nakit üreten varlıklar, nakit üretmeyen varlıklardan ayırt edilemeyebilir.




  1. Bazı hallerde de nakit girişleri yaratan bir varlık aynı zamanda nakit üretmeyen amaçlarla da kullanılabilir. İlgili varlığa değer düşüklüğü karşılığı uygulanması sırasında bu standardın mı yoksa nakit üreten varlıklarda değer düşüklüğüyle ilgili standardın mı uygulanacağının belirlenmesinde varlığın ne ölçüde ticari getiri amacıyla elde tutulduğu dikkate alınır. Nakit üreten veya üretmeyen bileşenlerden hangisi önemli ise bu bileşene ilişkin standart hükümleri uygulanır.




  1. Bazı durumlarda, varlığın esas amacının ticari getiri elde etmek olup olmadığı açık olmayabilir. Böyle durumlarda, nakit girişlerinin önemini değerlendirmek gerekir. Nakit girişlerinin, nakit üreten varlıklarda değer düşüklüğüyle ilgili standart yerine bu standardın uygulanmasını gerektirecek derecede önemli olup olmadığının belirlenmesinin zor olduğu durumlarda, kamu idareleri, nakit üreten ve üretmeyen varlıkların tanımına ve bu standarttaki hükümlere uygun ölçütler geliştirir ve bunu açıklar.




  1. Kamu kuruluşları genellikle ticari esaslara göre faaliyet göstermezler ve nakit üretmeyen varlıklara sahiptirler. Bununla birlikte bazı kamu kuruluşları nakit üreten varlıklara da sahip olabilir. Bu durumda bu varlıklar nakit üreten varlık olarak sınıflandırılır.



İtfa

  1. Amortisman ve itfa bir varlığın amortismana tabi tutarının, faydalı ömrü süresince sistematik olarak dağıtılmasını ifade eder. Maddi olmayan duran varlık için, amortisman terimi yerine genellikle itfa terimi kullanılır. Her iki terim de aynı anlamı taşır.


Değer Düşüklüğü

  1. Bu standart, bir varlığın gelecekteki ekonomik fayda veya hizmet sunumu potansiyelinde, amortisman (itfa) nedeniyle oluşacak kaybın üzerinde gerçekleşecek olan değer kaybını değer düşüklüğü olarak tanımlamaktadır. Bu nedenle değer düşüklüğü, bir varlığın onu kontrol eden kuruluş bakımından faydasında bir azalmayı ifade eder.


Varlıkta Değer Düşüklüğü Olup Olmadığının Belirlenmesi

  1. Her bir raporlama tarihi itibariyle, bir varlığın değer düşüklüğüne uğramış olabileceğini gösteren herhangi bir göstergenin bulunup bulunmadığı değerlendirilir. Böyle bir göstergenin mevcut olması durumunda, ilgili varlığın geri kazanılabilir hizmet tutarı tahmin edilir. Değer düşüklüğü oluştuğuna yönelik herhangi bir göstergenin olmadığı durumlarda, geri kazanılabilir hizmet tutarının tahmin edilmesi gerekmez.




  1. Nakit üretmeyen bir varlığın geri kazanılabilir hizmet tutarının defter değerinin altında kalması durumunda, ilgili varlığın değer düşüklüğüne uğradığı kabul edilir.




  1. Varlığın değer düşüklüğüne uğrayıp uğramadığı değerlendirilirken, en azından aşağıdaki göstergeler dikkate alınır:

Kuruluş dışı bilgi kaynakları:

  1. Varlık tarafından sağlanan hizmetlere talebin veya ihtiyacın bitmesi veya bitmek üzere olması,

  2. Teknolojik, ekonomik, hukuki veya genel ekonomik ve sosyal politikalarda meydana gelen ve kurum veya kuruluşun faaliyette bulunduğu alan üzerinde olumsuz etkisi olan önemli değişikliklerin dönem içerisinde gerçekleşmiş olması veya yakın gelecekte gerçekleşmesinin beklenmesi.

Kuruluş içi bilgi kaynakları:

  1. Varlığın fiziksel hasara uğradığına ilişkin kanıt bulunması,

  2. Varlığın mevcut veya gelecek kullanım yöntemini etkileyecek, önemli olumsuz değişikliklerin meydana gelmiş olması veya bunların yakın gelecekte meydana gelmesinin beklenmesi (Bu değişiklikler şunları içerir; varlık kullanım dışıdır, varlığın dâhil olduğu faaliyetin sona erdirilmesi veya yeniden yapılandırılması planları vardır, varlığın beklenen tarihten önce elden çıkarılması planlanmaktadır),

  3. Varlık tamamlanmadan veya kullanılabilir duruma gelmeden önce inşasının durdurulmasına karar verilmesi ve varlığın hizmet performansının beklenenden önemli ölçüde daha düşük olduğu veya olacağına ilişkin kanıt bulunması.




  1. Hizmetlere talep veya ihtiyaç zaman içinde dalgalanabilir, bu da nakit üretmeyen varlıkların o hizmetleri sağlamada kullanılma derecesini etkileyebilir, ancak talepte negatif dalgalanmaların değer düşüklüğü göstergesi olarak kabul edilmesi zorunlu değildir. Hizmetlere talep biterse veya bitmek üzereyse, bu hizmetleri sağlamada kullanılan varlıklar değer düşüklüğüne uğrayabilir. Talebin, kurum veya kuruluşça karşılanmak istenmeyeceği veya değer düşüklüğü testine tabi tutulan o varlığı iktisap etmeyerek karşılamak istemeyeceği kadar düşük seviyeye inmesi halinde, talep bitmek üzere kabul edilebilir.




  1. Yukarıda ifade edilenlere ek olarak, varlığın değer düşüklüğüne uğramış olabileceğini gösteren başka göstergeler tespit edilebilir ve bunlar da ilgili varlığın geri kazanılabilir hizmet tutarının tespit edilmesini gerektirebilir. Örneğin, aşağıdakilerden herhangi birisi, değer düşüklüğü göstergesi olabilir:

  1. Dönem içinde bir varlığın piyasa değerinin, zamanın geçmesi veya normal kullanım sonucunda beklenenden daha fazla azalması,

  2. Varlığın sağladığı hizmetlere talep veya ihtiyaçta uzun vadeli önemli düşüşün olması.




  1. Hizmet talebi, kullanım derecesi veya biçimi, yasal çevre veya genel ekonomik ve sosyal politikalar gibi parametrelerde meydana gelen değişiklik (ancak böyle bir değişikliğin önemli olması ve uzun vadeli olumsuz etkisinin vuku bulması veya olmasının beklenmesi halinde) değer düşüklüğüne işaret eder. Teknolojik çevrede bir değişiklik, varlığın artık kullanılmaz olduğunu gösterebilir ve değer düşüklüğü testi gerektirir. Dönem içinde varlığın kullanımında bir değişiklik de değer düşüklüğü göstergesi olabilir. Örneğin okul olarak kullanılan bir binanın kullanım değişikliğine uğraması ve depo olarak kullanılmaya başlanması buna bir örnektir. Değer düşüklüğünün olup olmadığı değerlendirilirken, uzun vadeli hizmet potansiyelindeki değişiklikler dikkate alınır.




  1. İnşaatın durmasının değer düşüklüğü testini gerektirip gerektirmediği değerlendirilirken, inşaatın sadece gecikmiş veya ertelenmiş mi olduğu, yakın gelecekte inşaatın yeniden başlatılma niyetinin olup olmadığı veya öngörülebilir gelecekte inşaat işlerinin tamamlanıp tamamlanmayacağı dikkate alınır. İnşaat, gelecekte belirli bir tarihe ertelenmiş ise, proje, devam eden işler olarak muhasebeleştirilir ve durdurulmuş sayılmaz.




  1. Varlığın değer düşüklüğüne uğramış olabileceğini belirten kuruluş içi raporlardan elde edilen kanıtlar, varlığın sağladığı mal veya hizmetlere talepte bir azalmadan ziyade, varlığın mal veya hizmet sağlama yeteneğine ilişkindir ve aşağıdakilerin var olduğu durumları içerir:

  1. Varlığın edinimi ya da varlığı bulundurmak veya çalıştırmak için sonradan gerekli olan maliyetler, başlangıçta bütçelenenden önemli ölçüde yüksektir,

  2. Faaliyet performansının düşük olması nedeniyle, varlığın sağladığı hizmet veya çıktı seviyeleri başlangıçta beklendiğinden önemli ölçüde düşüktür.

Varlığın faaliyet giderlerinde önemli bir artış, varlığın başlangıçta beklendiği kadar verimli veya üretken olmadığını gösterebilir. Benzer şekilde, bakım giderlerinde önemli bir artış, varlığın beklenen performans seviyesini sürdürmesi için daha yüksek maliyetlerin yüklenilmesi gerektiğini gösterebilir.


  1. Bir varlığın geri kazanılabilir hizmet tutarının tahmin edilmesinin gerekli olup olmadığı önemlilik kavramına göre belirlenir. Geri kazanılabilir hizmet tutarının defter değerinin önemli ölçüde üstünde olduğu durumlarda, bu farkı ortadan kaldıracak herhangi bir olay gerçekleşmediği takdirde varlığın geri kazanılabilir hizmet tutarının yeniden belirlenmesine gerek yoktur.




  1. Varlık için değer düşüklüğü kaybının muhasebeleştirilmediği durumlarda da varlığın değer düşüklüğüne uğramış olabileceğine ilişkin bir gösterge bulunması halinde, söz konusu varlığın geriye kalan faydalı ömrünün, amortisman (itfa) yönteminin ve kalıntı değerinin ilgili standartlara göre gözden geçirilmesi ve düzeltilmesi gerekebilir.


Geri Kazanılabilir Hizmet Tutarının Ölçülmesi

  1. Varlığın satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değeri ile kullanım değerinin her ikisini birden belirlemek her zaman gerekli değildir. Bunlardan herhangi birinin ilgili varlığın defter değerini aşması durumunda, söz konusu varlık zaten değer düşüklüğüne uğramamış olacağı için diğer tutarın tahmin edilmesi gerekli değildir.




  1. Varlık bir aktif piyasada işlem görmese bile, satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değerini belirlemek mümkün olabilir. Ancak, bazen satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değeri belirlemek mümkün olmayacaktır; çünkü karşılıklı pazarlık ortamında bilinçli ve istekli taraflar arasında yapılacak bir işlemde varlığın satışından elde edilecek tutarı tahmin etmek için temel alınacak bir esas yoktur. Bu durumda varlığın kullanım değeri, geri kazanılabilir hizmet tutarı olarak kullanılabilir.




  1. Varlığın kullanım değerinin satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değerini önemli ölçüde aştığını gösteren bir gerekçe yoksa satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değer geri kazanılabilir hizmet tutarı olarak kullanılabilir. Bu durum, genellikle satış amaçlı elde tutulan varlıklar için geçerli olur. Ancak, nakit üretmeyen varlıkların kullanım değerinin, satış giderleri düşülmüş gerçeğe uygun değerinden yüksek olması olasıdır.




  1. Bazı durumlarda, tahminler, ortalamalar ve kısa yoldan yapılan hesaplamalar, bu standartta satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değer veya kullanım değerinin belirlenmesinde gösterilen ayrıntılı hesaplamalara makul yakınlıkta sonuçlar sağlayabilir.


Satış Maliyetleri Düşülmüş Gerçeğe Uygun Değer

  1. Bir varlığın satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değeri için en iyi gösterge; karşılıklı pazarlık ortamında yapılmış bağlayıcı bir satış anlaşmasındaki fiyattan, varlığın elden çıkarılmasıyla doğrudan ilişkilendirilebilen maliyetlerin düşülmesi sonucunda bulunan tutardır.




  1. Bağlayıcı bir anlaşma olmamakla birlikte varlık bir aktif piyasada işlem görmekteyse, satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değer; ilgili varlığın elden çıkarma maliyetleri düşülmüş piyasa fiyatıdır. Uygun piyasa fiyatı genellikle cari teklif fiyatıdır. Cari teklif fiyatının mevcut olmaması durumunda, işlem tarihi ile tahminin yapıldığı tarih arasındaki ekonomik koşullarda önemli bir değişiklik olmadıkça, satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değeri tahmin etmede en son işlem fiyatı esas alınabilir.




  1. Bir varlık için, bağlayıcı bir satış anlaşması veya bir aktif piyasa bulunmaması durumunda, satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değer; elden çıkarma maliyeti düşüldükten sonra, bilinçli ve istekli taraflar arasında karşılıklı pazarlık ortamında yapılacak bir satıştan elde edilecek tutarı en iyi yansıtan değerdir. Bu tutar belirlenirken, benzer varlıklarla ilgili güncel işlemlerin sonuçları dikkate alınır ve acil satışın zorunlu olduğu durumlar hariç, zorunlu bir satışın sonucunu yansıtmaz.




  1. Yükümlülük olarak muhasebeleştirilenler dışındaki elden çıkarma maliyetleri, satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değerin tespiti esnasında indirilir. Bu tür maliyetlere ilişkin örnek olarak, yasal maliyetler, damga vergisi ve benzeri işlem vergileri, varlığın taşınma maliyetleri ile varlığı satışa hazır hale getirmek için oluşan ilave maliyetler gösterilebilir. Ancak, işten çıkarmaya ilişkin çalışanlara sağlanan faydalar nedeniyle katlanılan maliyetler ile varlığın elden çıkarılmasını müteakip, bir faaliyetin azaltılması ya da yeniden yapılandırılmasına ilişkin maliyetler, elden çıkarmayla doğrudan ilişkilendirilebilen ek maliyetler değildir.


Kullanım Değeri

  1. Nakit üretmeyen varlığın kullanım değeri, varlığın kalan hizmet potansiyelinin bugünkü değeridir. Bu standarttaki kullanım değeri, aksi belirtilmedikçe nakit üretmeyen varlığın kullanım değerini ifade eder. Kullanım değeri amortismana tabi tutulmuş yenileme maliyeti, eski hale getirme ve hizmet birimleri yaklaşımlarından birisi kullanılarak belirlenir.


Amortismana Tabi Tutulmuş Yenileme Maliyeti Yaklaşımı

  1. Bu yaklaşımda, bir varlığın kalan hizmet potansiyelinin bugünkü değeri, varlığın amortismana tabi tutulmuş yenileme maliyeti olarak belirlenir. Bir varlığın yenileme maliyeti, varlığın brüt hizmet potansiyelini yenileme maliyetidir. Bu maliyet, varlığın kullanılmış durumunu yansıtacak şekilde itfa edilir. Bir varlık, ya mevcut varlığın aynısının edinilmesi ya da brüt hizmet potansiyelinin yenilenmesi yoluyla yenilenebilir. Amortismana tabi tutulmuş yenileme maliyeti, varlığın aynısını edinme veya yenileme maliyetinin düşük olanından hesaplanan birikmiş amortismanın düşülmesiyle bulunur.




  1. Bir varlığın aynısının edinilmesi ve yenileme maliyeti, en uygun duruma getirilmiş esaslara göre belirlenir. Fazla veya atıl kapasite koşulları dikkate alınmaz.




  1. Özel koşullar altında yeterli hizmet kapasitesine sahip olmayı sağlamak için güvenlik veya başka nedenlerle elde bulundurulan fazla veya yedek kapasite, varlığın gereken hizmet potansiyelinin bir parçasıdır.


Eski Haline Getirme Maliyeti Yaklaşımı

  1. Eski haline getirme maliyeti, bir varlığın hizmet potansiyelini değer düşüklüğü öncesindeki seviyesine getirmenin maliyetidir. Bu yaklaşım altında, varlığın kalan hizmet potansiyelinin bugünkü değeri; değer düşüklüğü öncesinde varlığın kalan hizmet potansiyelini yenilemenin cari maliyetinden varlığın tahmini eski haline getirme maliyetinin çıkarılmasıyla belirlenir.


Hizmet Birimleri Yaklaşımı

  1. Bu yaklaşım altında, varlığın kalan hizmet potansiyelinin bugünkü değeri, değer düşüklüğü öncesinde varlığın kalan hizmet potansiyelinin cari maliyetinin, varlığın değer düşüklüğüne uğramış halinden beklenen azalmış hizmet birimi sayısına uyacak şekilde azaltılması ile bulunur. Eski haline getirme maliyeti yaklaşımında olduğu gibi, varlığın değer kaybetme öncesindeki geriye kalan hizmet potansiyelinin değiştirilmesinin cari maliyeti, amortismana tabi tutulmuş yeniden üretim veya değer düşüklüğü öncesi varlığın değiştirilmesi maliyetinden düşük olanı esas alınmak suretiyle belirlenir.


Yaklaşımların Uygulanması

  1. Kullanım değerini ölçmek için en uygun yaklaşım, verilerin ulaşılabilirliğine ve değer düşüklüğünün mahiyetine bağlıdır:

  1. Teknolojik, yasal çerçeve veya genel ekonomik ve sosyal politikalar gibi parametrelerde meydana gelen uzun dönemli önemli değişikliklerden kaynaklanan değer düşüklükleri genellikle, amortismana tabi tutulmuş yenileme maliyeti yaklaşımı veya hizmet birimleri yaklaşımının uygun olanıyla ölçülür,

  2. Talebin bitmesi veya bitmek üzere olmasından kaynaklanan değer düşüklükleri dahil olmak üzere, kullanım derecesi veya tarzında uzun dönemli önemli değişiklikler olmasından kaynaklanan değer düşüklükleri genellikle, amortismana tabi tutulmuş yenileme maliyeti yaklaşımı veya hizmet birimleri yaklaşımının uygun olanıyla ölçülür,

  3. Fiziksel hasardan kaynaklanan değer düşüklükleri genellikle, eski haline getirme maliyeti yaklaşımı veya hizmet birimleri yaklaşımının uygun olanıyla ölçülür.


Değer Düşüklüğü Kaybının Ölçülmesi ve Muhasebeleştirilmesi

  1. Bir varlığın geri kazanılabilir hizmet tutarının defter değerinden düşük olması durumunda değer düşüklüğü söz konusudur ve varlığın defter değeri geri kazanılabilir hizmet tutarına indirilir. Söz konusu fark, değer düşüklüğü kaybıdır.




  1. Değer düşüklüğü kaybı fazla veya açıkta muhasebeleştirilir.




  1. Değer düşüklüğü kaybına ilişkin olarak tahmin edilen tutarın, ilişkili olduğu varlığın defter değerini aşması durumunda, ancak başka bir standartta hüküm bulunması halinde bu tutar yükümlülük olarak muhasebeleştirilir.




  1. Tahmin edilen değer düşüklüğü kaybı, varlığın defter değerinden büyükse, varlığın defter değeri, fazla veya açıkta muhasebeleştirilen mütekabil bir tutar ile sıfıra düşürülür ve ancak başka bir standartta hüküm bulunması halinde bu tutar yükümlülük olarak muhasebeleştirilebilir. Özel amaçlı olarak inşa edilmiş bir tesisin kullanılmayacak olması halinde sökme maliyetlerinin tesisin defter değerini aşması buna örnek olarak gösterilebilir. Ayrıca karşılıklar, koşullu yükümlülükler ve koşullu varlıklarla ilgili standart hükümlerine göre, sökme maliyetleri için karşılık ayrılabilir.




  1. Değer düşüklüğü kaybının muhasebeleştirilmesinin ardından; varlığın düzeltilmiş defter değerinin, varlığın kalan faydalı ömrü boyunca sistematik bir şekilde dağıtılması için gelecek dönemlerde amortisman tutarının düzeltilmesi gerekir.


Yüklə 1,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   27




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin