Türkiye sol hareketi: Perspektif yoksunluğu
Bugün büyük bir bölümüyle artık "demokrat"laşmış bulunan devrimci-demokrat hareket üzerine çok fazla bir şey söylemek ihtiyacı duymuyoruz. 1 Mayıs’ı izleyen kitle hareketliliğinin bazı devrimci gruplara belli bir pratik canlılık kazandırdığı bir gerçektir. Fakat bu pratik faaliyette stratejik bir perspektif yoktur. Vaziyeti kurtarmak, günübirlik politika ve başarı egemen yöndür. Çalışmada perspektifsizliğe en iyi kanıt sola bugün bir bütün olarak egemen durumda olan teorik ilgisizlik, "teoriye karşı tam bir umursamazlık" tutumudur.(271)
Devrimci saflarda iç ideolojik mücadelenin yokluğu, her grubun bir ötekini rahatsız etmekten özenle kaçınması, bu "umursamazlığın" bir başka yansımasıdır. Ne var ki bu tür bir ilgisizlik ve umursamazlık, her zaman, politik çalışmada kendiliğindenciliğin ve dar pratikçiliğin, örgütsel alanda şekilsizliğin klasik göstergeleri olagelmişlerdir.
Bugün Türkiye devrimci hareketinde gitgide daha belirgin hale gelen bir başka davranış çizgisi ile yüzyüzeyiz. Bazı eski devrimci gruplar, bir zamandır Marksizm-Leninizm'in temel ilkeleri ve "basit teorik gerçekler"ini kabul ile en pespaye bir reformist politika pratiğini birarada götürüyorlar. Klasik oportünizmin Kautsky’den miras bu davranış çizgisinin iç yüzünü sergilemekte geç bile kalınmıştır.
Dostları ilə paylaş: |