Bu yöntem, ilişkili kişilerin bir veya daha fazla sayıdaki kontrol altındaki işlemlere ilişkin toplam faaliyet kârı ya da zararının, üstlendikleri işlevler ve yüklendikleri riskler nispetinde ilişkili kişiler arasında emsallere uygun olarak bölüştürülmesini esas almaktadır. Kar bölüşümü emsal kar marjları dikkate alınarak yapılır.
Örneğin, bütün üretim ve organizasyon faaliyetleri Türkiye’de yapılıp, pazarlama faaliyetleri bir vergi cennetinde yapılarak kar orada bırakılıyorsa, bu yöntem uygulanabilir.
Bu yöntemde, mükellefin kontrol altındaki bir işleme ilişkin net kâr marjının maliyetler, satışlar veya varlıklar gibi değerlere göre hesaplanması gerekmektedir. Dolayısıyla kâr düzey göstergeleri esas alınarak kontrol altındaki işlemlerle kontrol dışı işlemler karşılaştırılacaktır.
Bu yöntemde, mükellefin kontrol altındaki bir işleme ilişkin net kâr marjının maliyetler, satışlar veya varlıklar gibi değerlere göre hesaplanması gerekmektedir. Dolayısıyla kâr düzey göstergeleri esas alınarak kontrol altındaki işlemlerle kontrol dışı işlemler karşılaştırılacaktır.
Bu yöntem, üç yılı aşmamak üzere belirlenen süre ve koşullar altında kesinlik taşıyacak ve bu şekilde tespit edilen yöntem, belirlenen koşullar altında eleştiri konusu yapılamayacaktır. Uygulayacağı yöntem konusunda tereddütü bulunan mükellefin gerekli bilgi ve belgelerle birlikte İdare'ye başvurarak belli bir dönem için yöntem tespiti talebinde bulunabilmesi mümkündür.
Bu yöntem, üç yılı aşmamak üzere belirlenen süre ve koşullar altında kesinlik taşıyacak ve bu şekilde tespit edilen yöntem, belirlenen koşullar altında eleştiri konusu yapılamayacaktır. Uygulayacağı yöntem konusunda tereddütü bulunan mükellefin gerekli bilgi ve belgelerle birlikte İdare'ye başvurarak belli bir dönem için yöntem tespiti talebinde bulunabilmesi mümkündür.
Tebliğ’de başvuru için verilmesi gereken 17 adet belgeden ve yıl sonunda verilmesi gereken 1 adet rapordan bahsediliyor.
Tebliğ’de başvuru için verilmesi gereken 17 adet belgeden ve yıl sonunda verilmesi gereken 1 adet rapordan bahsediliyor.
Peşin fiyatlandırma anlaşmasının kapsamına kurumlar vergisi mükellefleri girmektedir. Bu çerçevede, 01/01/2008 tarihinden itibaren Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'na kayıtlı mükelleflerin, 01/01/2009 tarihinden itibaren ise tüm kurumlar vergisi mükelleflerinin ilişkili kişilerle yaptıkları yurt dışı işlemlerine ilişkin olarak belirlenecek yöntem konusunda İdare'ye başvurmaları mümkün bulunmaktadır.
2008/13490 sayılı BKK ile
2008/13490 sayılı BKK ile
Serbest bölgelerde bulunan mükelleflerle ve bu mükelleflerin yurt içinde yaptığı işlemler için de PFA talep etmelerine olanak tanındı.
17 adet ayrıntılı bilgi ve belge isteniyor. Bu da iş yükünün artması anlamına geliyor.
17 adet ayrıntılı bilgi ve belge isteniyor. Bu da iş yükünün artması anlamına geliyor.
Ayrıca, bu durum mükelleflere ilişkili kişilerle yaptıkları işlemlerde uyguladıkları fiyatın emsale uygun fiyat olduğunu ispatlama imkanı sağlıyor.
Özsermayesi 100 birim olan (A) kurumunun ortağı (B)’den 400 birim borcu %10 faizle aldığını ve bu borçlanma için 10 birim faiz ödediğini kabul edelim. Bu durumda;
Özsermayesi 100 birim olan (A) kurumunun ortağı (B)’den 400 birim borcu %10 faizle aldığını ve bu borçlanma için 10 birim faiz ödediğini kabul edelim. Bu durumda;
Örtülü Sermaye Tutarı: 100 birim
Örtülü Sermayeye İsabet Eden Faiz: 2,5 birim
(A) kurumu nezdinde KKEG: 2,5 birim
(B) kurumu nezdinde gelir reddi: 2,5 birim (A kurumu için yapılan tarhiyatın kesinleştiği ve ödendiği dönemde)
Öte yandan borçlanmalarda uygulanan emsal faiz oranının % 20 olduğunu kabul edelim. Bu durumda;
Öte yandan borçlanmalarda uygulanan emsal faiz oranının % 20 olduğunu kabul edelim. Bu durumda;
(B) kurumu adına gelir tarhiyatı: 10 birim
(A) kurumunda, karşı kurum düzeltmesi nedeniyle yazdırılması gereken gider: 2,5 birim
Ancak, bu borçlanma örtülü sermaye olduğu için (A) kurumunda gider yazılabilecek mi ???????
Dolayısıyla, ödünç işlemlerinde, hem örtülü sermaye nedeniyle gider yazılamayan bir tutar ortaya çıkıyor. Hem de emsalden farklı faiz uygulanırsa, örtülü kazanç nedeniyle gider yazdırılması gereken bir tutar ortaya çıkıyor.
Dolayısıyla, ödünç işlemlerinde, hem örtülü sermaye nedeniyle gider yazılamayan bir tutar ortaya çıkıyor. Hem de emsalden farklı faiz uygulanırsa, örtülü kazanç nedeniyle gider yazdırılması gereken bir tutar ortaya çıkıyor.
Örneğin;
Örneğin;
Emsallere uygun fiyatı 100 lira olan bir malın,
(A) kurumu tarafından 15.01.2011 tarihinde 50 liraya satıldığını ve bu tutar üzerinden 9 lira KDV hesaplandığını kabul edelim.
Malı satın alan (B) kurumu da Ocak 2011 KDV beyannamesinde 9 lira KDV’yi indirim konusu yapmış,