Doğu anadolu projesi’NİN (dap) tra düzey bölgesi İÇİn uygulanabiLİRLİĞİNİn değerlendiRİlmesi raporu



Yüklə 404,79 Kb.
səhifə2/10
tarix22.08.2018
ölçüsü404,79 Kb.
#74152
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

1.2KUDAKA BÖLGE GELİŞME PLANI

TRA1 Düzey 2 Bölgesi için Bölge Gelişme Planı’nın hazırlanması sürecinde, her üç ilde çalıştaylar düzenlenmiş, Ajans’ın danışma organı olan Kalkınma Kurulu’nun 21 Aralık 2009 ve 25 Mart 2010 tarihli oturumlarında Planın içeriği ve hazırlanması süreci tartışılmış, Ajans’ın uzman personeli tarafından tarım, sanayi ve turizm sektörlerindeki paydaşlarla birebir görüşmeler yapıldıktan sonra bunlarla her üç ilde sektörel toplantılar düzenlenmiştir. Planının hazırlanması sürecinde yararlanılan kaynakların başında ise, bölgede önceden yapılmış araştırmalar, hazırlanmış olan raporlar, DAP (Doğu Anadolu Planı), DPT ve UNDP’nin katkılarıyla Yıldız Teknik Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesi tarafından hazırlanmış olan Erzurum - Erzincan - Bayburt Gelişme Planı gelmektedir.

Grup çalışmaları nüfus, ekonomik yapı, ulaşım, doğal yapı ve fiziki çevre, hizmetler, tarım, sanayi, turizm olarak 8 başlık altında yürütülmüştür. Yapılan çalışmalar ve analizler neticesinde bu başlıklardan öncelikli olarak tarım, turizm ve sanayi sektörlerine dair mevcut durumun ve önerilerin incelenmesine ve geliştirilmesine karar verilerek bu sektörlerde yoğunluk sağlanmıştır (Anonim 2010).

Temel stratejileri Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi’nde “Bilgi altyapısının kurulması, sosyal altyapının geliştirilmesi, teknik altyapının geliştirilmesi, sermaye birikimi ve doğrudan yatırımın sağlanması ve Bölge’nin teknoloji ve bilgi düzeyinin artırılması” şeklinde belirlenmiştir.

Çalışma DAP’ta yer alan İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi, Tarım, Sanayi, Enerji, Ulaştırma ve Haberleşme, Ticaret ve İnşaat, Turizm ve Kültür, Mekansal Gelişme, Çevre ve Mali Yapı başlıklarında yer alan önceliklere göre değerlendirilmiştir.





DAP KAPSAMINDA YER ALAN SEKTÖREL ÖNCELİKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ



1.3İNSAN KAYNAKLARININ GELİŞTİRİLMESİ

Önceliklerin değerlendirilmesi konusunda DAP Ana Planında verilen mevcut durum anlatımları ele alınmış ve öncelikleri verilerek değerlendirmeler yapılmıştır.



1.3.1Nüfus

DAP Bölgesi, doğal nüfus artış hızı çok yüksek olan bir bölgedir. Son yıllarda, kentleşme, genç nüfusun Bölge dışına göçü ve diğer bir dizi ekonomik ve sosyal etmenin etkisiyle doğal nüfus artış hızı düşmüş olsa bile, Ülkenin Güneydoğu Anadolu Bölgesi dışındaki diğer bölgelere görece daha yüksektir. Ancak, Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü’nün 1998’de yaptığı Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmalarına göre, ülke genelinde olduğu gibi Bölge’de de doğurganlık hızı ve doğal nüfus artış hızı düşme eğilimindedir. Kentleşmenin, çekirdek ailenin yaygınlaşmasının, çocukların eğitiminin ailelere getirdiği yükün ve zamanla çocuğun bir gelir kaynağı yerine bir gider unsuru haline gelmesinin etkisiyle; doğal nüfus artış hızındaki düşme eğiliminin Plan dönemi boyunca da devam edeceği ve 2010’lardan sonra bu düşüşün hatırı sayılır boyutlara ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Bölge sürekli olarak dışa göç vermekte, bu nedenle de nüfus artış hızı, Türkiye nüfus artış hızının altında kalmaktadır. DAP Bölgesi’ne, alt bölgeler olarak bakıldığında ise, 1960-1990 yılları arasında, TRA1 Düzey 2 Bölgesi’nin Ülke nüfusu içindeki payının sürekli düşme eğilimi içinde olduğu görülmektedir. Terk edilen bölge ister kentsel isterse kırsal alan olsun nitelik değiştirmektedir. Göçün nedenleri arasında işsizlik, maddi yetersizlik, büyük şehirde yaşama isteği gibi klasik göç nedenleri bulunmaktadır.

Bölge’de son yıllarda bu konuda yapılan yasal düzenlemeler umut vericidir. Bakanlar Kurulu’nun 5.3.1999 gün ve 99/12477 sayılı kararında 15 tanesi Doğu Anadolu’da bulunan ve TRA1 Düzey 2 Bölgesini de kapsayan toplam 24 ilde yarım kalmış yatırımların desteklenmesi konusunda önemli bir adım atılmıştır. Sanayi, eğitim, sağlık gibi farklı sektörlerde her türlü yarım kalan yatırım desteklenmeye başlanmıştır. Bu girişim TRA1 Düzey 2 Bölgesi’nde sosyal ve ekonomik hayatı canlandıracak ve dönüş için de önemli gerekçeleri sağlayacak faktörlerden biridir.

Nüfus gelişmesi; diğer tüm sektörlerde uygulanacak politikalarla ilişkilidir. Tarım, sanayi, eğitim, sağlık, kültür gibi sektörlerdeki her türlü yatırım ve gelişme doğrudan nüfusa etki edecektir. Bu nedenle, nüfus politikası bağımsız bir politika gibi algılanmamalıdır. Salt nüfus politikalarının alanı sınırlıdır. Ancak, vurgulanması gereken husus, nüfusun niteliğini artırıcı tedbirlerin alınması gerekliliğidir.

1.3.2Eğitim

Kalkınmanın en önemli koşullarından biri nitelikli iş gücüdür. Nitelikli işgücü yetiştirmenin anahtarı da eğitimdir. Eğitimin hangi düzeyi ele alınırsa alınsın, TRA1 Düzey 2 Bölgesi, eğitimde Türkiye geneline göre geri kalmıştır. Okul öncesi eğitimde, ilköğretimde, ortaöğretimde, yüksek öğretimde, kısacası öğretimin bütün kademelerinde, tesis sayısı, tesislerin donanımı, öğretim elemanı sayısı ve çoğu kez öğretim elemanı nitelik itibarıyla yetersizdir. Dolayısıyla, Bölge’de eğitimde büyük bir atılıma ihtiyaç vardır.

Bölge’de eğitimde atılım yapabilmenin birinci koşulu yeterli mali kaynak ayrılması, ikinci koşulu nitelikli eğitimci (öğretmen, öğretim üyesi, vs.) yetiştirilmesidir. Bölge’nin, okullaşma oranı açısından Türkiye ortalamasının oldukça altında kaldığı görülmektedir. Okullaşma oranları kız öğrenciler açısından daha da olumsuz bir tablo sergilemektedir. Türkiye genelinde olduğu gibi Bölge’de de eğitimin kamu yatırımları içindeki payı yıllar itibarıyla düşüş göstermektedir. Verilen teşviklere rağmen, özel kesim DAP Bölgesi’nde eğitim alanında yeterli yatırım yapmamaktadır.

1.3.3Sağlık

Bölge, bütün sağlık göstergelerinde Türkiye ortalamalarına görece geri durumdadır. Bebek ölüm oranı yüksektir, ortalama ömür kısadır; mali yetersizlik ve kırsal kesimde son derece dağınık bir yerleşme düzeninin olması ve sert kış koşulları dolayısıyla sağlık kurumlarına ulaşmadaki güçlükler nedeniyle, sağlık hizmetlerine erişim düşük düzeydedir. Bölge’deki sağlık personeli sayısı yetersizdir. Bu olumsuzluklar listesi uzatılabilir. En önemli sorun, Bölge’ye yeterli sağlık personeli çekilememesi ve sağlık hizmetlerine erişimin artırılamamasıdır. Yeterli sağlık personeli olmaması nedeniyle birçok sağlık kurumu tam kapasiteyle çalıştırılamamakta, yatak işgal oranları düşük kalmakta ve Bölge büyük kentlerine ve Bölge dışına hasta göçü olmaktadır.

Yatak işgal oranlarının ve sağlık hizmetlerine erişimin düşüklüğü bağlamında, fiziki tesis sayısı ve kapasitesini artırmak kıt kaynakların israfıdır. Sağlık kurumlarının sayı ve kapasiteleri ancak sağlık personeli sorununa kalıcı bir çözüm getirildikten, mevcut tesislere yeterli donanım sağlandıktan ve sağlık hizmetlerine erişim imkânları yaratıldıktan sonra artırılmalıdır. En azından belli bir süre, hiçbir yeni sağlık tesisi yapımına girişilmemeli, sadece Yatırım Programlarında olanlar bitirilmeye çalışılmalıdır.

1.3.4Kadın ve Aile

Bölge’de okullaşma oranlarında cinsiyet açısından belirgin bir dengesizlik mevcuttur. Eğitim kademesi yükseldikçe bu dengesizlik kız çocukları aleyhine daha da büyümektedir. Eğitim eksikliği kadınların ekonomik yaşama entegrasyonunu engellediği gibi, toplumsal yaşamdaki sorumluluklarını etkin bir biçimde yerine getirmesini de engellemektedir. Eğitimde cinsiyete dayalı dengesizliğin kaldırılması için ana-baba eğitimine önem verilmelidir. Kamu kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, kız çocuklarının eğitimi konusunda halkı bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar yapmalıdır. Kitle iletişim araçlarının bu yönde yayınlar yapmaları özendirilmelidir.

Kız çocukların okullaşma oranlarının yükseltilmesi için YİBO’larda kız çocuklar için kontenjan ayrılması, Çok Programlı Liselerin sayısının artırılması, yüksek öğrenime devam eden kız öğrencilere burs sağlanması gibi ek tedbirler de alınabilir. Öte yandan, kadınlara yönelik okuma-yazma kursları yaygınlaştırılmalıdır. Kadınların toplumsal ve siyasal yaşama katılımının sağlanması için kadın ve erkeklerin yurttaşlık bilinci, hak ve görevleri konusunda eğitilmeleri gerekmektedir. Bölge’deki sosyo-kültürel yapı ve geleneksel aile içi işbölümü, kadının yaşamının “ev” ile sınırlanmasına, ekonomik, toplumsal ve siyasal yaşamın dışında kalmasına yol açmaktadır.

1.3.5Uygulanacak Stratejiler

DAP kapsamında insan kaynaklarının geliştirilmesine yönelik öncelikler aşağıdaki şekilde verilmiştir;



  • Yerel potansiyellerin ortaya çıkabileceği ortamın sağlanmasıyla birlikte çalışabilir yaştaki nüfus grubunun Bölgeye gelmesi,

  • Sivil Toplum Kuruluşlarının yapacağı özendirici çalışmalar sonucu Bölge’ye girişimci desteğin sağlanması,

  • Ara eleman yetiştiren kurumların tesis edilmesi ve nitelikli iş gücünün artırılması,

  • Daha iyi bir iletişim sistemiyle yaygın eğitime geçilmesi,

  • Süregelen olumsuz hijyenik koşulların iyileştirilmesi ve sağlık altyapısının oluşturulması,

  • Yayın, MEB ve ANAÇEV önceliğinde yapılacak bilgilendirme çalışmaları sonucunda okul öncesi eğitimde okullaşma oranının artırılması,

  • Öğretmenlerin lisansüstü eğitime özendirilmesi suretiyle eğitim kalitesinin artırılması,

  • Kız çocukların eğitimi konusunda halkı bilinçlendirmeye yönelik halk eğitim çalışmalarının artırılması,

  • Mesleki ve Teknik Lise öğrencilerini yüksek öğretime devam ettirmeye yönelik özendirici çalışmaların yapılması,

  • Bölge üniversitelerinde kalmayı özendirici ücret politikasının uygulanması,

  • Bölge üniversiteleri öğretim üyelerine yurtdışına gitme konusunda öncelik verilmesi,

  • Etkili bir üniversite-sanayi işbirliğinin sağlanması,

  • Kadınlara yönelik kültürel ve beceri ağırlıklı, meslek edindirici kursların düzenlenmesi,

  • Ana-Baba eğitim kurslarının düzenlenmesi,

  • Halk Bankası’nın girişimci kadınlara yönelik kredileri artırması,

  • Pazar ve hammadde imkânları tespit edilerek, bunların geliştirilmesine yönelik çabalara hız verilmesi Kooperatifleşmenin desteklenmesi,

  • Küçük işletmelerin yaygınlık kazanmasının sağlanması, Erkeklerin egemen olduğu iş alanları da dâhil olmak üzere, bütün alanlarda kadının iş yaşamına katılımının sağlanması yönünde politikalar geliştirilmesi,

  • Kırsal kesimdeki işsizliğin giderilmesine ve tarımsal verimin artırılmasına yönelik faaliyetlerin desteklenmesi,

  • Mesleki örgün eğitim geliştirilmesi, beceri kurslarına katılan küçük girişimciler hammadde araç-gereç, finansman ve pazarlama yönünden desteklenmesi,

  • Kadınların risk almayı üstlenebilecek şekilde teşvik edilmesi, ev kaynaklı kadın girişimciliğinin teşvik edilmesi Bölge’de sosyal güvenlik sisteminin geliştirilmesi,

  • Kız çocuklarının okullaşma oranının artırılması Yaygın eğitimle ilgili kurslar açılması veya mevcutlara işlerlik kazandırılması, Çok amaçlı toplum merkezlerinin açılması,

  • Kadını sadece “ev”e tanımlayan koşullandırmaların giderilmesi yönünde çaba gösterilmesi, Erken evliliğin engellenmesi amacıyla valilikler ve gönüllü kuruluşların işbirliğinin sağlanması.

  • Kadınlarla ilgili kalıp yargıların değişmesi yönünde resmi kuruluşlar, sivil toplum kuruluşlarının faaliyette bulunması. Ayrıca üniversitelerde Kadın Araştırma Merkezlerinin kurulması,

  • Kadınların eğitim düzeyinin yükseltilmesine yönelik çabaların yoğunlaştırılması,

  • Şiddete maruz kalmış kadınlar için sığınma ve konuk evlerinin oluşturulması. Kadınların hukuksal alandaki mücadelelerinde, onları savunabilecek ücretsiz avukatlık hizmetlerinin sivil kadın kuruluşları ve barolar tarafından sağlanması,

  • Kadınların toplumsal yaşamın tüm yönlerine katılımını sağlayacak toplumsal bir bilincin geliştirilmesi amacıyla, konferans, sempozyum ve seminer türü etkinliklerin gerçekleştirilmesi,

  • Siyasal partilerin kadın kollarının bu konudaki katkılarının artırılması,

  • Cinsiyet kültürünün geliştirilmesine hizmet edecek örgütlenmelerin yaygınlaştırılması,

  • Kitle iletişimi açısından kır-kent dengesizliğinin giderilmesi.



1.3.6Değerlendirmeler

Bundan önceki bölümlerde DAP Planı çerçevesinde TRA1 Düzey 2 Bölgesi ile ilgili saptamalara yer verilmiştir. Bundan sonraki bölümlerde Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı Bölge Planı çerçevesinde Ajansımızın belirlemiş olduğu değerlendirmelere yer verilecektir.



1.3.6.1Nüfus

TRA1 Düzey 2 Bölgesi kırsal özellikleri fazla olan bir bölgedir. Bölge sürekli olarak dışa göç vermekte, bu nedenle de nüfus artış hızı, Türkiye nüfus artış hızının altında kalmaktadır. 2000 yılından sonra dışa verilen göç ciddi boyutlara ulaşmıştır. (Tablo 1)

TRA1 Düzey 2 Bölgesi, Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü’nün 2008 yılında hazırlamış olduğu Nüfus ve Sağlık Araştırmalarına ülke genelinde olduğu gibi Bölge’de de doğurganlık hızı ve doğal nüfus artış hızı düşme eğilimindedir.
Tablo 1: TRA1 Düzey 2 Bölgesi nüfusunun yıllara göre değişimi




1970

1980

1990

2000

2009 (ADNKS)

Erzurum

684.951

801.809

848.201

937.389

774.207

Erzincan

276.122

282.022

299.251

316.841

213.288

Bayburt

-

-

107.330

97.358

74.710

Türkiye

35.605.176

44.736.957

56.473.035

67.803.927

72.561.312

Bölge sürekli göç kaybetmesi sebebiyle genç işgücünü bir taraftan kaybederken diğer taraftan Bölge’de sermayenin birikim süreci de yavaşlamaktadır. Başka bir deyişle, Bölge’nin nüfus kaybetmesi, genç iş gücünün azalmasına, insan sermayesinin kaybına neden olmaktadır. Terk edilen bölge ister kentsel isterse kırsal alan olsun nitelik değiştirmektedir. Göçün nedenleri arasında işsizlik, iklim koşullarının sertliği, büyük şehirlerde yaşama isteği gibi klasik göç nedenleri yer almaktadır. Bölge insanları en çok Marmara ve Ege Bölgesi illerine göç etmektedir.



1.3.6.2Eğitim

Kalkınmanın en önemli koşullarından biri nitelikli iş gücüdür. Nitelikli işgücü yetiştirmenin anahtarı da eğitimdir.

Eğitimin hangi düzeyi ele alınırsa alınsın, TRA1 Düzey 2 Bölgesi, eğitimde Türkiye geneline göre geri kalmıştır. Okul öncesi eğitimde, ilköğretimde, ortaöğretimde, yüksek öğretimde, kısacası öğretimin bütün kademelerinde, tesis sayısı, tesislerin donanımı, öğretim elemanı sayısı ve çoğu kez öğretim elemanı nitelik itibarıyla yetersizdir. Dolayısıyla, Bölge’de eğitimde büyük bir atılıma ihtiyaç vardır.

Bölge’nin, okullaşma oranı açısından Türkiye ortalamasının oldukça altında kaldığı görülmektedir. Okullaşma oranları kız öğrenciler açısından daha da olumsuz bir tablo sergilemektedir. Bu bakımdan üç il karşılaştırıldığında; en az ilköğretim okullaşma oranının Erzurum’da; en yüksek okullaşma oranının ise Bayburt’ta olduğu görülmektedir. TÜİK 2008 yılı kayıtlarına göre okullaşma oranları bakımından Erzurum ve Bayburt Türkiye ortalamasın altında, Erzincan ise Türkiye ortalamasının üzerindedir. (Tablo 2)


Tablo 2: Okullaşma Oranları (TUIK, 2008)




İlköğretim Okullaşma Oranı

Ortaöğretim Okullaşma Oranı

ERZURUM

92.61

43.87


ERZİNCAN

96.25

74.47


BAYBURT

96.53

54.99


TÜRKİYE

96.49

58.52

Erzurum ilinde okuma yazma bilenlerin oranı en fazla Merkez ilçe, İspir, Pazaryolu, Şenkaya ilçelerindedir. Okuma yazma bilenlerin oranının en az olduğu yerleşmeler ise Karaçoban, Karayazı ve Horasan’dır.

Erzincan ilinde okuryazar oranı en fazla olan yerleşmeler; Merkez ilçe, Kemaliye, Kemah, Refahiye ve Çayırlı’dır. Okuma yazma bilenlerin oranının en az olduğu yerleşmeler ise, Otlukbeli ve İliç’tir. Bayburt ilindeki okuma yazma bilenlerin oranının en fazla olduğu yerleşmeler ise Merkez İlçe ve Demirözü’dür. Bayburt ili içinde eğitim hizmetleri bakımından en yetersiz Aydıntepe ilçesidir.

Türkiye genelinde olduğu gibi Bölge’de de eğitimin kamu yatırımları içindeki payı yıllar itibarıyla düşüş göstermektedir. Verilen teşviklere rağmen, özel kesim DAP Bölgesi’nde eğitim alanında yeterli yatırım yapmamaktadır.

Okul öncesi eğitimde Bölge’de okul, öğrenci ve öğretmen sayıları Türkiye geneline göre oldukça düşüktür. Bölge’de gelir seviyesinin düşüklüğü, aile başına düşen çocuk sayısının fazlalığı, okul öncesi eğitime olan ilginin azalmasına neden olmaktadır. Çocukların okul öncesi eğitime gönderilmemelerinin nedenlerinden biri de ailelerin eğitime karşı ilgisiz kalmalarıdır. Bölge’de faaliyet gösteren büyük ölçekli kamu kurum ve kuruluşlarının sayısı az olduğu gibi, üniversitelerin dışında bu kurumların bünyelerinde yeterli kreş ve anaokulu bulunmamaktadır. Bu durum da okul öncesi eğitimi olumsuz yönde etkilemektedir.

TRA1 bölgesinin genelinde görülen en büyük eksiklik; halen devam eden okuma yazma oranının düşüklüğü ve bunu takip eden öğrenim kurumlarından mezun olma azlığıdır. DAP (Doğu Anadolu Planı) raporuna göre Bölge’de ilköğretim ihtiyacı bulunmayan iller Gümüşhane, Erzincan, Kars, Ardahan ve Bayburt’tur. Bölge’de kırsal kesimden kent merkezlerine yönelik yoğun bir göç sorunu yaşandığı için ilköğretim okulu ihtiyacı kent merkezlerinde köylerden daha fazladır. (EEB, 2005)

TRA1 bölgesinde coğrafik açıdan küçük yerleşim birimlerinin bu daha fazla bulunması, birleştirilmiş okul sayısının artmasına yol açmıştır. Bu da eğitimin kalitesini düşürmektedir. Kırsal yerleşmelerde ilköğretim eğitimi taşımalı eğitim şeklinde yapılmaktadır. Köylerdeki ilköğretim öğrencileri, belli merkezlerdeki ilköğretim okullarına gelmektedirler. En fazla Erzurum’da taşımalı eğitim yapılmaktadır. Bu durum kırsaldaki eğitim hizmetlerinin yeterli olmadığını göstermektedir.

Ülkedeki YİBO’ların (yatılı ilköğretim bölge okulları) yaklaşık yüzde 41’i bölgede yer almaktadır. Yatılı bölge ilköğretim okulları (YİBO) en fazla Erzurum’dadır. YİBO’da okuyan öğrenci sayısının en fazla olduğu ilçeler ise Horasan, Çat, Karayazı ve Hınıs’dır. Bu okullarda normal eğitim yapılması Bölge’deki eğitim kalitesi açısından olumlu bir özelliktir. Ancak gerek devlete maliyetinin daha düşük olması, gerekse öğrencinin çevre ile bütünleşmesi yönünden daha avantajlı olan PİO’ların (pansiyonlu ilköğretim okulları) sayısı azdır. (EEB, 2005)

Ortaöğretim kademesinde DAP Bölgesindeki endüstriyel teknik öğretim okullarının sayısı Türkiye ortalamasının altındadır. Bölge’deki çok programlı liseler genelde ilçelerde görülmektedir. Öğrenci oranı açısından bakıldığında mesleki eğitim kurumlarındaki okullaşma oranları Türkiye ortalamasının altında yer almaktadır. DAP bölgesindeki mesleki eğitim kurumlarındaki öğrenci dağılımlarında ise imam hatip liselerinde yoğunlaşma olduğu görülmektedir (DPT, 2003).

TRA1 bölgesinde liseye devam eden öğrenci sayısı oranı ise en fazla Merkez ilçeler, Oltu, Aşkale, Horasan ilçelerindedir. Öğrenci sayısı oranının en az oluğu yerleşmeler ise Pazaryolu, İliç, Kemah ve Otlukbeli’dir.

TRA1 Düzey 2 Bölgesinde, bölge dışına verilen yoğun göç nedeniyle ortaöğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayılarının Türkiye ortalamasının altında olduğu görülmektedir.

Bölgede 2010 yılı itibariyle on yedi fakülte, yedi Enstitü ve on bir Meslek Yüksek Okulu barındıran 1957 yılında kurulmuş olan Atatürk Üniversitesi, beş fakülte, üç enstitü ve on bir meslek yüksek okulu barındıran, 2006 yılında kurulmuş Erzincan Üniversitesi ve üç fakülte ve bir meslek yüksek okulu barındıran 2008 yılında kurulmuş olan Bayburt Üniversitesi bulunmaktadır.

Bölge üniversiteleri ciddi bir öğretim üyesi göçü yaşamaktadır. Bütçe ödeneklerinin sınırlı olması, Bölge’deki üniversitelerin eğitim harcamalarının istenen düzeyde artışını engellemektedir. Fiziki mekân ve donanım yetersizlikleri mevcuttur. Ayrıca, Bölge üniversitelerinin sanayi ile ilişkisi istenen düzeyde geliştirilememiştir.

1.3.6.3Sağlık


TRA1 Düzey 2 Bölgesi illerinden Erzurum sahip olduğu yirmi iki hastane ile Doğu Anadolu Bölgesi için bir sağlık merkezi konumunda olup bu özelliğiyle sağlık turizmi bakımından il ekonomisine önemli bir katkı sağlamaktadır. Erzincan’da dokuz, Bayburt’ta ise bir adet yataklı Devlet Hastanesi bulunmaktadır. Her üç il Aile Hekimliği sistemine geçmiş olup kişi başına düşen yatak sayısı her üç ilde gelişmiş ülkelere göre düşük kalmaktadır.

Bölge için en önemli sorun, Bölge’de yeterli sağlık personeli eksikliği ve bu sebeple sağlık kurumlarının tam kapasite ile çalışamamasıdır. En kısa sürede yeni istihdam politikaları geliştirilerek bölgede çalışan sağlık personeli sayısı artırılmalıdır.

2007 yılı kayıtlarına göre ise yüz bin kişi başına düşen hastane yatak sayısı Erzurum’da 413, Erzincan’da 246 ve Bayburt’ta 196’dır. Bu sayılarla iller bazında Erzurum 6. Erzincan 41. Ve Bayburt 57. sıradadır. Görüldüğü üzere üç il içerisinde sağlık açısından en gelişmiş il Erzurum’dur. Ancak dünya standartları göz önüne alındığında Erzurum dahi geri kalmaktadır. Örneğin kişi başına düşen yatak sayısı; ABD’de on binde 53, Almanya’da on binde 87, Arjantin’de on binde 48, Avusturya’da on binde 107, Özbekistan’da on binde 124, Türkiye’de on binde 25,8’dir (TÜİK, 2007).

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nün her beş yılda bir yaptığı ve en son 2008 yılında yayınlamış olduğu Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması’na göre Bölge’nin toplam doğurganlık hızının Türkiye ortalamasının üstündedir. Sağlık kurumunda yapılan doğum oranı sıralamasında yüzde 76 ile en son sıradadır. Bu durum Marmara Bölgesinde yüzde 100’dür. 2008 yılında bölgede doğan bebeklerin yüzde 34,2’si doğum sonrası her hangi bir sağlık kontrolünden geçmemiştir. İki buçuk kilogramdan daha az doğum ağırlığına sahip bebeklerin oranı Ege’de yüzde 7 iken TRA1 Düzey 2 Bölgesinde yüzde 18’dir.


Tablo 3: Yıllara göre toplam doğurganlık hızı

Yıllar

Toplam Doğurganlık Hızı

TRA1 Düzey 2 Bölgesi

Türkiye

1998

4,2

2,6

2003

3,4

1,9

2008

2.59

2.16

1.3.6.4Kadın ve Aile

TRA1 Düzey 2 Bölgesi’nde kadının ve ailenin içinde bulunduğu durum, Bölge’nin genel, toplumsal, ekonomik ve kültürel koşullarından ayrı olarak ele alınamaz. Bölge’deki sorunların genel olarak çözülmesi ve iyileştirilmesi, kadın ve aileye ilişkin sorunların çözümü için gerekli, ancak yeterli değildir.

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nün 2008 yılında hazırlamış olduğu Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması’na göre Bölge’de kadınların yalnızca yüzde 26’sı çalışmaktadır. Bu oran Ege Bölgesinde yüzde 43’tür. Çalışan kadınların yüzde 60’ı tarım, yüzde 40’ı hizmetler sektöründe çalışmaktadır. Kendi işine sahip kadın oranı yüzde 0.5’tir. İlk evlenme yaşı Ülke ortalaması 22 iken, TRA1 Düzey 2 Bölgesi’nde 20’dir.

Bölge’de yaşanan eğitim eksikliği kadınların ekonomik yaşama entegrasyonunu engellediği gibi, toplumsal yaşamdaki sorumluluklarını etkin bir biçimde yerine getirmesini de engellemektedir. Bu yetersizlik kendini çocuk bakımı, beslenme, ev ekonomisi, sosyal örgütlere katılma, siyasal katılım gibi birçok konuda göstermektedir. Eğitimde cinsiyete dayalı dengesizliğin kaldırılması için ana-baba eğitimine önem verilmelidir. Kamu kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, kız çocuklarının eğitimi konusunda halkı bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar yapmalıdır. Kitle iletişim araçlarının bu yönde yayınlar yapmaları özendirilmelidir.




Yüklə 404,79 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin