8.Türkçe Toponimlere Örnekler
Coğrafi adlar (toponimler), halkın millî ve manevi servetleridir. Herhangi bir ülkenin yahut belli bir toprak parçasının coğrafi adlarının tamamı ülkenin yahut arazinin toponomisi olarak adlandırılmaktadır. “Toponim” terimi, Yunan menşeli bir kelime olup, “yer adı”, “coğrafi ad” demektir (topos- “yer”, onoma-“ad”)
Coğrafi objelere hiç bir zaman sebepsiz ve gelişi güzel isim verilmez. Toponimler, şuurlu bir faaliyetin, sosyal-ekonomik ilişkilerin sonucu olarak ortaya çıkan ictİmai bir üründür. Anlamsız toponim olması mümkün değildir. Ancak bilinen tüm coğrafi adların tamamının kökeni ve anlamı aydınlatılamamıştır. Bu nedenle toponimlerin öğrenilmesi, bilimsel bir araştırma işidir. Toponimlerin anlam ve menşei, düzgün yazılışı (transkripsiyonu), gramatik kuruluşu, ortaya çıkışı ve inkişaf geleneğine uygunluğundan bahseden bilim sahası toponimi ilmi (kelime biliminin coğrafi adlarla ilgili bölümü) olarak adlandırılmaktadır. Toponimi ilminin ana konusu, araştırma objesi coğrafi adlar, yani toponimlerdir.
Toponimi biliminin, ilimler sistemindeki yeri hakkında, şimdilik üzerinde görüş birliğine varılmış bir fikir yoktur. Dilciler, toponimi bilimini onomastiğin (dilciliğin özel isimlerle ilgili sahası) yarım şubesi (toponomastik), coğrafyacılar, coğrafyanın; tarihçiler ise, tarih ilminin bir kolu olarak kabul etmektedir. Aslında ise, bu üç ilim kolunun kavşağında ortaya çıkan toponimi ilmini, tanınmış Toponimist E. m Mirzayev’in dediği gibi, bağımsız bir ilim sahası kabul etmek doğru olur. Languistik, tarihi ve coğrafi bilimsel tahlil metodlarından istifade eden ve bu ilimlerden faydalanan toponomi ilmi, sırası gelince diğer ilim dallarının her biri için aynı derecede yardımcı bir bilim dalı rolünü oynamaktadır.
Sosyal hayatta çok büyük rolü olan coğrafi adların dört esas fonksiyonu vardır :
Coğrafi ad, her şeyden evvel, unvan demektir. Bu fonksiyonu nedeniyle coğrafi adları sosyal hayatın dışında tutmak hiç bir zaman ve hiç bir şekilde mümkün değildir.
Coğrafi adların ikinci fonksiyonu, öğretici karakter taşımasıdır. Herkes yaşadığı köyün, şehrin, gezdiği yerlerin adlarının anlamını ve kökenini öğrenmek ister. Coğrafi adların anlam ve kökenini öğrenmek manevi bir arzudan ileri gelen istek olup, insanların dünya görüşünü zenginleştirir. Bundan ötürü konu ile ilgili bilimsel kitaplar, sözlükler hazırlanır, gazete ve dergilerde çeşitli makaleler yayınlanmaktadır.
Üçüncü fonksiyonu, coğrafi adların tarih, dilcilik coğrafya ve diğer bilim sahaları için çok önemli kaynak olmasıdır. Coğrafi adlar, tarihçi, dilci ve coğrafyacıların aynı derecede, ancak değişik yönlerden ilgisini çekmektedir. Tarihin ve dilin yazıya kadar olan döneme ait problemlerini öğrenmek için araştırmacılar daha eski onomastik materyallere, özellikle toponimlere itibarlı kaynak olarak başvurmaktadır.
Coğrafi adların dördüncü fonksiyonu, ideolojik fonksiyondur. (Dr.Recep Albayrak, Toponim Teknikleri ve Borçalı Toponimleri, 15-17)
Aşağıda İran’ın her bölgesinden verilen Türkçe toponim örnekleri, Türklerin İran’daki yayılma ve yerleşme alanlarının tespitine sağlıklı ve objektif katkı sağlamaktadır. Türklerin yoğunluk arzettiği Doğu Azerbaycan, Batı Azerbaycan, Erdebil, Gülistan, Zencan, Kazvin, Tahran, Elburz, Merkezî, Kum, Gülistan, Kuzey Horasan, kadim Kaşkayı Vilayeti esas alınarak binlerce yer adı vermek mümkündür. Öte yandan kitap metni içerisinde de fazlaca Türkçe toponim yer almaktadır. Toponimlerin yerleri izah edilirken de Türkçe yer adı zikredilmiştir. Sadece kitabın taranması halinde, detaylı bir toponim (coğrafı adlar; anrotoponim/ şahıs adı..., etnotoponim/ il, tayfa, tire..., hidrotoponim/ su dünyası adları, zootoponim/ hayvanlar alemi, fitotoponim/ bitki dünyası, hatıra toponim/ tarihi şahsiyet, yazar, şair..., ve kosmotoponim/ gökyüzü, yönler...), okonim (yaşam mıntıkası adları), urbanonim (bağ, bahçe, kale, köprü, bina, meydan, cadde...), horonim (mülki, idari, coğrafi toprak bölümü) ve oronim (dağ, tepe, dere, vadi, ova gibi toprağın üst rölyef kuruluşu) sözlüğü ortaya çıkacaktır.
Görüleceği üzere, bazı toponimler, sadece Türkçe takı taşıdıkları için, bazısı da Türkçe’yi çağrıştırdığı için listeye alınmıştır. Bazı dağların adları uzandıkları mıtıkalardaki nahiye ve şehirlerde mükerrer olarak verilmiştir.
İran’da Türkçe resmi dil olmadığı için aynı kelimenin hem düzgün yazılışında (transkripsiyon), hem de telâffuzunda farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıkların yüzlerce örneğini sunmak mümkündür. Bunun aşağıda çok sayıda örneği görülecektir. Azerbaycanda “Bulağ بلاغ ” olarak kullanılan bir kelimeyi, Horasan’da “Bulag/ Bulaq بلاق ” veya “Bulak بلاك ” şeklinde görebiliriz. Öte yandan “k ك”, “g ق” ve “sağır kef گ” değişikliklerine sıkça rastlamaktayız: Akbulağ/ Ağbulağ; Akçay/ Ağçay; Almalı/ Almalu/ Elmalı, Afşar/ Avşar/ Ovşar; Bahçacik/ Bahçecik/ Bağçacuq; Çiçekli/ Çiçeklu; Gedik/ Geduk; Balığlu/ Balıhlu; Gala/ Kale/ Kala, Soğuk/ Sovuk/ Sovug/ Soyug/ Sovuc; Akdaş/ Ağdaş/ Agdaş, Armut/ Emrut …
Dostları ilə paylaş: |