Prof. Dr. Ersan Şen’in internette yayınlanan “Vergi Usul Kanunu’na Göre Arama ve Elkoyma” ismli makalesinde de 1 ayrıntılı bir şekilde anlatıldığı gibi yasa koyucunun, vergi ödevinin usule ve kanuna uygun yerine getirilip getirilmediğini denetlemekle yetkili kılınan makam ve mercilere VUK m.142 ila 147’de özel arama ve elkoyma yetkisini verdiği görülmektedir. Bu arama ve el koyma yetkisi vergi suçu raporlarını düzenleme yetkisi olan; vergi denetçisi, murakıp, denetmen, müfettiş ve kontrolör adı altında yetkili kılınan kişilere tanınmıştır. Bu kişilerin; gerekli bilgi ve belgelere ulaşabilmek için arama ve elkoyma yapabilmelerinde, VUK m.142 ve devamında özel usulün tanımlandığı anlaşılmaktadır. Dolayısyla bu genel adli kolluğun (polis ve jandarmanın) vergi suçaları ile akalı olarak arama ve elkoyma yetkisi yoktur. Bu yetki tamamen yukarıda sayılan vergi elemanlarına ait olup bir başkası ttarafından kullanılamaz. Eğer bunlar kanunun kendisine vermediği bir yetki ile bu şekilde bu maksatla bir arama ve el koyma işlemi yapmışlarsa bu deliller vergi suçu raporlarında kullanılamaz.
Konuyu biraz daha açıklamak gerekirse VUK m.142’de; ihbar ve yapılan incelemelerden hareketle, bir mükellefin vergi kaçırdığına delalet eden emareler bulunursa, bu mükellef veya kaçakçılıkla ilgisi görülen diğer şahıslar nezdinde ve üzerinde arama yapılabilir, bu aramanın 142’de öngörülen sulh ceza hakiminin kararı ile gerçekleşmesi gerekir.
VUK m.143’e göre; Kanunda öngörülen arama sonucunda bulunan ve incelenmesine lüzum görülen defter ve vesikalar ayrıntılı düzenlenen bir tutanakta tespit edilmeli, aramanın yapıldığı sırada zaman yetersizliği veya herhangi bir sebeple bu tutanağın tanzimi, yani belgelerin dosya ve dosya içinde sayı itibariyle tespiti mümkün değilse, bulunan ve incelenmesine gerek görülen defter ve vesikaların mükellef nezdinde güvenilir bir yere koyulması veya torbalar içinde daireye nakledilmesi işlemine geçilir. Bu defter ve vesikaların koyulduğu yer veya torbaların, aramayı yapan yetkili tarafından mühürlenmesi ve mümkün olduğu ölçüde mükellefin bir mührünün yani olurunun (imzasının) da alınması şarttır. Daha sonra, elkoyulan vesikaların mükellefin veya temsilcisinin huzurunda bulunduğu yer ve torbalarının açılarak ayrıntılı şekilde tutanak tanzim işlemine geçilir. Aramanın, elkoymanın ve sonrasında hangi prosedürün izleneceği, VUK m.143’de düzenlenmiştir.
Buna riayet edilmeden yapılan soruşturma usul ve yasaya aykırı olup, toplanan belge ve deliller de kanuan aykırı delil olmakla yargılamada dikkate alınamaz.
Dostları ilə paylaş: |