ESASA İLİŞKİN SAVUNMALARIMIZ Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma Suçunun maddi unsurları oluşmamıştır. İşlendiği iddia edilen eylemlerin gerçekleştiği iddia edilen tarihi itibariyle ortada hukuken silahlı bir terör örgütü olarak kabul edilmiş bir yapı yoktur.
TCK 2.Maddesinde yer alan ,"Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez" ve 7.maddesinde yer verilen "İslendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez" hükümleri karsısında müvekkilimizin terör örgütü yöneticiliği veya üyeliği ile suçlanması tamamen hukuk dışıdır. Zira aşağıda tafsilatlı olarak belirtileceği üzere müvekkilimin hiçbir faaliyeti yürürlükte bulunan yasalara göre suç olarak tanımlanmamış olduğu gibi FETÖ olarak nitelendirilen yapı müvekkilim ile ilgili iddiaların olduğu tarihlerde terör örgütü olarak nitelendirilmeyen sivil bir topluluktur.
Normal bir ceza hukuku sisteminde müvekkillerimin eylemlerinin işlendiği iddia edilen zaman ve dönem itibariyle yasalar ve yargı makamları tarafından suç olarak kabul edilip edilmediğine bakılıp, eğer o eylemler işlendiği iddia edilen tarih itibariyle suç olarak kabul edilmiş ise soruşturulup ve kovuşturulması ve o dönem itibariyle yürürlükte olan kanunlar çerçevesinde lehe olan hükümler de uygulanmak suretiyle cezalandırılması gerekir.
Oysa suç tarihi itibariyle müvekkillerimin üyesi olduğu iddia edilen yapı hakkında silahlı terör örgütü olduğuna dair hiçbir yasal mevzuat bulunmadığı gibi buna dair yargı makamları tarafından verilmiş ve kesinleşmiş hiçbir karar dahi bulunmamaktadır. Yani o dönem itibariyle cemaatle irtibatlı, sempati duymak yardım etmek hukuki olarak suç kabul edilmiyordu. Zaten söz konusu bu yapı da müvekkillerimin işlediği iddia edilen tarih itibariyle usul ve yasalar çerçevesinde faaliyet gösteren, bir sivil toplum hareketi olarak kabul edilip her kesimce özellikle de iktidar partisi tarafından takdir ve teşvik edilmekteydi.. Bu harekete ait olan kurumların hepsi mevcut kanunlar çerçevesinde kurulmuş ve yasal amaçları doğrultusunda çalışan, devlet kuramlarının gözetim ve denetimi altında faaliyet gösteren resmi ve yasal kurumlardı. Müvekkillerimin bu yapı ile var olduğu iddia edilen irtibatı tamamen normal bir işadamı ve sivil toplum kuruluşu ilişkisi olup, bunun haricinde iddia edildiği gibi suç örgütü üyeliği kapsamında değildir.
Öte yandan, müvekkilim hakkında iddia edilen dönemlerde Hizmet Hareketi, başta mevcut Devlet ve hükümet yetkilileri dahil olmak üzere ülkedeki her toplum kesimi tarafından insanlığa faydalı bir sivil toplum örgütü olarak nitelendirilmiştir. Müvekkillerimiz, toplumun önemli bir kısmının bakış açısı ile Hizmet Hareketini değerlendirmiş ülkeyi yöneten siyasetçi ve toplumun değer verdiği aydınlar gibi bakmış, ancak bu hareket adına hiçbir görev üstlenmemiştir.
Dostları ilə paylaş: |