direnme, israr olarak da bilinir, ilk derece mahkemesinin temyiz merciinden dönen kararında ısrar etmesi. Türk ve Fransız hukuk sistemlerinde kabul edilen bu yetkiye İngiliz, Alman, Avusturya ve İtalyan hukuk sistemlerinde yer verilmemiştir.
Türk hukukunda ilk derece mahkemesinin direnme kararına karşı ikinci kez temyiz yoluna başvurulabilir. Bu durumda ceza davaları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nca, hukuk davaları Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nca, idari davalar Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nca, vergi davaları ise Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nca incelenerek karara bağlanır. Bu mercilerin verdiği onama ve bozma kararları kesin bir nitelik taşır. İlk derece mahkemesi, kararının yalnızca bir bölümünde de direnebilir. Bu durumda önce uyduğu bozma nedenleriyle ilgili soruşturmasını bitirir; daha sonra direndiği bölümlerin tümüne ilişkin gerekçeli son karannı yazarak taraflara bildirir. Taraflar da bu son kararı yeniden temyiz edebilir, Temyiz merciinin, kararın direnilen bölümü hakkında verdiği karar bağlayıcıdır. İlk derece mahkemesi, temyiz merciinin "merci tayini" kararı verdiği; davanın taraflarının hepsinin bozma kararına uyulmasını istediği; temyiz merciinin kanun yararına bozma kararı verdiği durumlarda direnme karan veremez. Aynca hukuk işlerinde yargıç kararlanmn Yargıtay'ca bozulması durumunda da direnme yetkisi söz konusu olmaz.
Öğretide, alt derece mahkemeleri yargıçla- nna görüşlerini savunma olanağı verdiği için direnme yetkisini savunanlar bulunduğu gibi, derece sistemiyle bağdaşmadığı ve görülmekte olan davayı uzatıp temyiz merciinin işini artırdığı gerekçesiyle bu yetkiye karşı çıkanlar da vardır.
Dostları ilə paylaş: |