Dünya gazetesi Geleceğin evleri bugünden tasarlanıyor 9 Ekim 2013 bursa

DÜNYA GAZETESİ

Geleceğin evleri bugünden tasarlanıyor

9 Ekim 2013

BURSA
Türkiye’deki bir konut, Almanya’dakine göre dört buçuk kat enerji ile yaşamını sürdürürken, sanayi ürünleri de Avrupa’ya göre üç kata kadar fazla enerji harcanarak elde ediliyor. Öte yandan, Türkiye’deki alışılmış konutlar için 10-15 kW’lık güç talep edilirken; doğru tasarlanmış proje ve akıllıca seçilmiş A sınıfı cihazlara eşlik eden LED aydınlatma armatürleri ile 3 kW’lık bir kurulu gücün 5 kişilik bir ailenin yaşadığı konut için yeterli olduğu ileri sürülüyor.
‘Dünya ile dost “Enerji Mimarlığı” projesi’ adı altında, ülke genelinde pek çok ekolojik projeye imza atan Yüksek Mimar Çelik Erengezgin, 20 yıldan bu yana üzerinde çalıştığı projeleri ile; ısıtma, soğutma ve aydınlatma gereksinimi için gereken enerjisini kendisi üretilebilen evler tasarlıyor ve deneyimli ekibi ile hayata geçiriyor. Bir önceki Enerji Bakanı Hilmi Güler’in danışmanlığı yapan ve bu konuda yüzü aşkın üniversitede ders ve konferans veren Erengezgin, Yenilenebilir Enerji Kanunu (YEK) ile netlik kazanan; fazla elektriği geri alım garantisini de baz alarak, ülke genelinde ve yoğunlukla Bursa’da farklı büyüklüklerde konutlar üretmeyi hedefliyor. Toplumsal farkındalık amacı ile, Bursa’daki iki büyük alışveriş merkezinin bahçesinde kurdukları ‘Modül Güneş Evi’ ile ekolojik ev yaşamını dokuz aydır yani kış ve yaz dönemi boyunca halkla buluşturan Erengezgin , Almanya’da on yıl önce 3000 civarında bu kapsamda sertifikalı ev varken, bu sayının on yılda yüz katı arttığını söylüyor. “Bugün, 34 GW'lık kurulu güç ile dünyada güneş elektriğinin lider ülkesi olan Almanya'da, çatılardaki üretim, toplam temiz enerji üretiminin yüzde 80’i mertebesine ulaştı. Ülkemizde ise henüz böyle bir toplu adım atılmadı. Projemiz ile bir ilki hedefliyoruz” dedi. Erengezgin, 55 firmanın iştirakiyle hayata geçirdikleri; 77 metrekarelik ‘modül güneş evi’ni görmeye gelen bini aşkın aileden 500’e yakınının ‘ben de böyle yaşamak istiyorum’ diyerek projeye destek verdiğini ve talepte bulunduğunu söyledi.
Modül Güneş Evinin, “enerjisini üretebilen yaşamın” bir hayal olmadığının kanıtı olduğunu vurgulayan Erengezgin, “Ziyaretçilerimiz evlerin hiç para harcamadan; kışın kendisini ısıtabildiğine, yazın soğutabildiğine şahit oldu. Aydınlatması, havalandırması, buzdolabı, ocağı çalışırken beş kuruş para ödemeyeceğini gördü. Deprem ve sağlık riski olmadığını anladı. Böyle bir yaşantının ekolojik sorun yaratmadığını, sıvı atıklarını biyolojik yöntemle arıtabileceğini, yağmur suyunu da toplayabileceğini, böylece kullanım suyunu bile yüzde 85 tasarruf edebileceğini hesapladı” dedi.
Ekolojik evlerde yaşamak isteyenlerin taleplerini almaya başladıklarını belirten Erengezgin, Bursa’da gerçekleştirecekleri toplu konut projesi için arsa arayışına girdiklerini söyledi. Erengezgin, “Enerji ve doğanın harmanlandığı ekolojik bir yaşam sunmaya çabalıyoruz. İlk adım olarak “arsa-kredi-imar” sorunlarını organize etme aşamasındayız. Doğru yön, doğru malzeme, doğru tasarım ile özetlediğimiz, yüzde 50 enerji tasarrufundan başlayan ve elektronik mekanik ilavelerle sıfır enerji bedeline ulaşılan içerikteki konutlar, ülkemizde yine ilklerden biri olacak” şeklinde konuştu. Bugünlerde, ilk girişim olarak, Hasanağa’da ön protokolü yapılan bir arsada, tüm enerjisini üretebilen, özel tasarımı ile dünyada da ilk uygulamalardan biri olacak; üç blokta 54 adet, kendi katında sebze bile yetiştirebileceği; seralı ve “gerçek bahçeli” apartman dairelerine sahip bir proje üzerinde çalıştıklarını söyledi..
Metrekaresi 2 bin TL maliyetli..

Bursa’da bulunan toplam 77 m2’lik Modül Güneş Evinin, 5 kişilik bir ailenin yaşamını çok rahat sürdürebileceği şekilde dizayn edildiğini ifade eden Çelik Erengezgin, o evin birim maliyetinin metrekare başına 2.000 TL olduğunu söyledi. Erengezgin, “Bu maliyet evin tüm enerji sistemleri ile akıllı şömine dahil tavan maliyet fiyatıdır. Evin metrekaresi büyüdüğünde ve sayısı arttığında ise yaptığımız hesaplara göre bu rakam 1.500, 1.300 TL’ye kadar düşebiliyor. Yani seri imalata geçildiğinde maliyetler de giderek aşağıda düşecektir” dedi. Sağlık sıkıntısının yaşanmadığı, deprem riskinin olmadığı, enerji giderlerinin sıfıra indirildiği ve doğal bir yaşantının sunulduğu güneş evlerinin, ev sahiplerine tarımsal alan da yarattığını belirten Erengezgin, bu evlerin iki katı aşmayan modellerini uzun vadede ihraç etmeyi planladıklarını, çünkü bu maliyetlerin yurt dışında iki katını geçtiğini de sözlerine ekledi. Çelik Erengezgin, Büyük Şehir Belediyesi tarafından talep edilen ve eğitim amaçlı kullanılacak olan Bursa Güneş Evi’nin yapım aşamasında olduğunu, Afyonkarahisar’da Tıbbi Bitkiler Bahçesinin ilk devlet projesi olarak bu yıl hizmete açılacağını söyledi. Tümü kendi enerjisini üretebilecek olan bu projelerin, ülkemizin ilk örnekleri olduğu bilgisini verdi.

1+3 modeli ile dört dörtlük yaşam..
Çelik Erengezgin, farklı bir proje hakkında da detaylı bilgi vererek, sözlerini şöyle sürdürdü: “1+3 modeli dediğimiz proje, 10 yıl önce önerdiğimiz ama daima güncelliğini koruyacak olan farklı bir yaşam tarzıdır. İlk biriminde; konutlar, eğitim ve sosyal amaçlı yapılar ve o yerleşkeye yetecek ölçüde ticari birimler olacak dedi. Enerji-ekoloji-ahşap üçlemesi ile projelendirilen bu yapılarda, aynı zamanda en süratli inşa sistemi olan ahşap ile, “sıfır” deprem riskine de ulaşılacağını sözlerine ekledi.
İkinci ve üçüncü birimlerde, enerji amaçlı iki farklı bitki; kanola ve tatlı sorgum yetiştirilecek ve dördüncü birimde de doğal beslenme gereksinimlerini karşılayacak, organik tarım ve küçük ölçekte hayvancılık yapılacak. İlk birim dışındaki alanların, yakın çevredeki hazine arazilerinin uzun süreli kiralanması yolu ile sisteme dahil edilmesi de mümkün olabilecek.. Özetle; insanlar bu yaşamı sürdürürken, kendisine tamamen yetecek ve doğal çevreyi de koruyup kollamış olacak.. Enerji ve beslenme ihtiyaçlarını tamamen karşılayacağı gibi, fazlasını satarak sürekli bir gelir elde edecek.. Yenilenebilir Enerji Kanunu (YEK) ile birlikte netlik kazanan fazla elektriği geri alım garantisinin de projeye çok önemli bir değer kattığını dile getiren Erengezgin, “Yeterince deneyim, yeterince destek hazır. Ne proje sorunumuz var ne bilimsel eksiğimiz. Ne teknik sıkıntımız var ne de eksik malzememiz. Yani bütün şartlar elverişli” şeklinde konuştu.
Diyarbakır’daki ilk Güneş Evinde sürekli eğitim veriliyor..
Diyarbakır’da, öncü örnek olarak inşa ettikleri 2008’de açılışı yapılan ve kendisinin gönüllü projesi olan ilk Güneş Evinin, tamamen eğitim amaçlı kullanıldığını belirten Erengezgin, “Geçen yıl itibari ile 33 bin öğrenciye eğitim verildi . İki kez Avrupa Birliği ödülü aldık.. Bu konuda, bu içerikte ve bu kapsamda özel eğitim veren Türkiye’de henüz hiçbir yer yok. 74 sponsor ile gerçekleştirdiğimiz bu projemize, daha sonra Dicle Üniversitesi’nden de destek sağlandı. 80.000 euroluk AB fonu da, eğitim amaçlı verilmişti.. Bir saatlik eğitim filmi çevirdik, eğitim kitapları, CD’leri hazırladık.. Onar bin adet çoğaltıldı ve okullara dağıtıldı. Ayrıca seminerler ve konferanslar düzenledik” diye konuştu.
Dünyanın ilk; tüm enerjisini üretebilen, ekolojik camisi 2015’te tamamlanacaktı !..
Bursa’nın Nilüfer ilçesinde projelendirilen ve dünyada bir ilk olacak Nilüfer Ticaret Merkezi Camii için de Şubat ayından bu yana önemli bir çalışma yaptıklarını aktaran Çelik Erengezgin, cami projesinin 2015’te tamamlanmasının hedeflendiğini, ama maalesef artık bütün dünyanın haberdar olduğu ve yerli yabancı tüm medyada yer alan projeden, yaptırma derneğinin bazı üyelerinin yarattıkları akıl almaz bahanelerle ve pahalıdır zannı ile vazgeçildiğini açıkladı. Söz konusu proje hakkında da detaylı bilgi veren Erengezgin, “Üzerine yerleştirilecek enerji panelleri, hava ve su ısıtan kolektörleri, minarelere yerleştirilecek düşey eksenli rüzgar türbinleri ve biriktireceği yağmur ve kar suları ile, enerji ve su ihtiyacını yani yaşamsal gereksinimlerini kimseye yük olmadan karşılayacaktı. Deprem güvenliğine de önem verilen cami ahşap olarak devam edecek, böylece çevrenin depremde sığınma merkezi olacaktı... Daima, sürdürülebilir temiz enerji kaynaklarını kullanılacaktı. EPDK başkanı bile tüm camilerin yarısı böyle olsa, ülkemiz, tüm savaşların temel nedeni olan enerji sorununu önemli ölçüde halleder şeklinde beyanat vermişti.. Diyanet İşleri Başkanlığı projeyi heyecanla paylaşmıştı.. O yüzden derneğin aldığı bu sürpriz karar benim için son derece anlaşılmaz ve üzücüdür” dedi..
Caminin güney ve batı çatısına konacak enerji panelleri ile elde edilecek elektriğin fazlası devlete satılabilecekti. Çatı üzerine toplam 150 kilovatlık paneller bulunacaktı. Caminin ihtiyacı ise en fazla 50 kilovattı. Yani bu cami 8-9 sene içinde kendi yapısı için harcanan tüm parayı bile, enerji sistemleri ile birlikte amorti edebilecek gelire sahip olabilecekti. İşte maalesef kavranamayan ama bizim en önemli proje gerekçemiz bu idi.. Ömrü boyunca da enerjiye para ödemeyecek, cemaatine, çevresine ve ülkesine yük olmayacaktı.. Projeyi basından öğrenen birçok yabancı firma, din ayrımı yapmaksızın desteğe hazır olduklarını ifade ediyorlardı artık.. Hibe kaynakların araştırılması arifesindeydik.. Büyükşehir Belediyesi bile bir destek organizasyonundan söz etmişti.. Bu proje aynı zamanda dünyada da ilk olacak, tüm ibadet mekanlarına örnek teşkil edecek, İslamiyet’in gururu olacaktı.. ” dedi.
Erengezgin, projelerinin Türkiye'nin ithalatında en büyük kalem olan, ülkenin dışa bağımlılığına en büyük sebep olan enerji alanında, bir bağımsızlık savaşı olduğunu, ama bir kısım dernek üyesi tarafından bu durumun kavranamadığına çok üzüldüğünü anlattı.. Bu durumun maalesef bir eğitim sorunu olduğu kadar, yüce dinimiz olan İslamiyet’in derin içeriğinin, hakkı ile kavranamamış olmasında da kaynaklandığını söyledi.. İsraf haramdır ama neyin israf olduğunu bilmeyen için haramdan bahsedilemez.. Bu projede hepsi ayrı ayrı değerlendirilen, Allah’ın verdiği üç temel nimeti yani; güneşi, rüzgarı ve yağmuru kullanmamak, onlara arkasını dönmek de bir çeşit israftır. Ülkesinin içinde bulunduğu en önemli sorununa, kendi ölçeğinde örnek bir çare üretebilecek iken, umursamamak ta mümine yakışmaz. Ama ilkin bunu idrak edecek açık yüreklere ve cesur zihinlere ihtiyaç vardır diyerek sözlerini tamamladı..
(08.10.2013)