Komünistler yeni yıla, 1995 yılını “Atılımlar ve Parti Yılı” ilan ederek girmişlerdi. Bu, partiyi 1995 yılı içinde kurmak değil, fakat inşa sürecinin bir dizi alanında gelişme atılımı yaşayarak, sınıfın öncü partisi niteliğine ulaşmak, hiç değilse ona önemli ölçüde yaklaşmak anlamına geliyordu.
EKİM 3. Genel Konferansı “Parti Yılı” ilan edilen 1995 yılının ilk aylarında toplandı. Böylece, Konferans Bildirisi’nde de vurgulandığı gibi, hedeflenen gelişme atılımlarını kolaylaştıracak bir işlev kazandı. Aradan geçen yaklaşık beş aylık süre, Konferans’ın daha şimdiden yol açıcı bir rol oynayarak parti inşa sürecini hızlandırdığını göstermektedir. Parti Yılını ele alan yazılar ile Konferans metinleri ve tutanakları incelendiğinde, görülecektir ki, Parti Yılı çerçevesinde komünistlerin esas vurgusu, gelişmenin pratik-örgütsel cephesine yöneliktir. ‘95 yılı içinde parti inşa sürecinin bu alanına yüklenme, örgüt, önderlik, kadro ve çalışma tarzına ilişkin sorunlar, bu çerçevede ve çok değişik yönleriyle ele alınmıştır. Tüm bu sorunların sağlıklı çözümü ise sınıf çalışmasında alınacak mesafe ile sıkı sıkıya ilişkilendirilmiştir:
“EKİM’in ideolojik çizgisi ile, bundan kaynaklanan sınıf yönelimi ve ihtilalci örgüt çizgisi arasında kelimenin en tam anlamıyla bir teorik-organik bütünlük vardır. Ve gelişmenin bugünkü aşamasında, bu bütünlüğü korumanın, geliştirmenin ve sağlamlaştırmanın kritik halkası, “sınıf yönelimi”dir. Sınıf hareketine fiilen önderlik etme yeteneği kazanmak ve örgütsel gelişmeyi bu zemine oturtmaktır” (Parti Yılı ve Partileşme Süreci)
Fakat bu hiç de EKİM 3. Genel Konferansı gündeminin yalnızca pratik-örgütsel gelişme sürecine ilişkin sorunlardan oluştuğu anlamına gelmemektedir. Tersine; Konferans belgeleri önemli ideolojik-politik sorunlara ilişkin tartışmalara da tanıklık(7)yana, komünist hareketin temel yetersizlik alanlarından biri de pratik politikadaki, yani genel politikaları pratikleştirmedeki zayıflığı idi. EKİM 3. Genel Konferansı bu zayıflık alanını irdelemekle kalmamış, bugünkü toplum yaşamımızda öne çıkmış bir dizi sorun üzerinden önemli ideolojik-politik tartışmalar da yapmıştır. Ele aldığı sorunları ilkesel bir çerçevede, fakat bugünkü özgün yanları üzerinden tartışmış, güncel sorunlara ve görevlere önemli açıklıklar getirmiştir.
Bu da gösteriyor ki, politik-örgütsel gelişme sorunlarına en çok vurgu yapılan bir dönemde bile, komünistler, sınıflar mücadelesinin güncel sorunlarına ilişkin olarak önemli ideolojik-politik değerlendirmeler yapmaktan geri durmamışlardır. Bir başka ifadeyle, EKİM 3. Genel Konferansı, yoğunlaşma alanına gösterdiği özel ilgiyi, gelişme sürecinin bütünlüğüne ilişkin bakış açısıyla birleştirmeyi, gündemini buna göre oluşturmayı başarabilmiştir.
***
EKİM 1. Genel Konferansı belgeleri (Değerlendirme ve Kararlar), önemli örgütsel değerlendirmeler de içermekle birlikte, esas olarak hareketin bir dizi temel soruna ilişkin ideolojik görüşlerinin özlü bir bilançosu olmuştu. EKİM 2. Genel Konferansının tartışma belgeleri (Devrimci Politika ve Örgüt Sorunları), tasfiyeciliğin tasfiyesini hareketin örgütsel gelişme süreçlerine ve sorunlarına ilişkin değerlendirmelerle birleştirmişti. Burada toplu olarak yayımlanan EKİM 3. Genel Konferansı belgeleri (Siyasal ve Örgütsel Değerlendirmeler) ise, ideolojik ve örgütsel cephede bir dizi sorunu birlikte ele almaktadır. Tümü bir arada, komünist hareketin ideolojik ve örgütsel gelişme süreçlerinin toplam ve özlü bir bilançosunu sunmaktadır.
3. Genel Konferans bu toplam sürecin son halkası olduğu içindir ki, gelinen aşamadaki sorunları ve görevleri ele almakta, parti düzeyine sıçramanın yolunu çizmektedir. (Konferans tutanaklarının toplu yayını gerçekleştiğinde, bu özellik daha iyi görülebilecektir). Bu nedenle, Siyasal ve Örgütsel Değerlendirmeler ayrı bir güncel öneme ve işleve sahiptir.(8)