Erdoğan'a hutbede hakaret!



Yüklə 0,72 Mb.
səhifə39/43
tarix05.01.2022
ölçüsü0,72 Mb.
#71832
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   43

Erdoğan'ı takdir ediyoruz

Said Nursi'nin talebelerinden Kırkıncı Hocaefendi, '11 yıldır bu milletin maddi ve manevi imarına vesile olan Sayın Başbakanımız ve hükümetimizi takdir ettiğimizi ve hayırlı işlerinde muvaffakiyetleri için dua ve niyazda bulunduğumuzu ifade etmek istiyorum' dedi

 Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Mehmet Kırkıncı Hocaefendi, şahsıyla ilgisi bulunmayan bir Twitter hesabından atılan mesajların; fitneye vesile olabilecek düzeyde olduğunu, içerisinde hiçbir şekilde İslam itikadı ve uhuvvetle bağdaşmayacak ifadeler yer aldığını açıkladı.

FİTNE ATEŞİ SÖNSÜN 

'Mehmetkirkinci.com' adlı sitede 'Kamuoyuna Duyurulur' başlıklı açıklama yapan Hocaefendi, '11 yıldır bu milletin maddi ve manevi imarına vesile olan sayın Başbakanımız ve hükümetimizi takdir ettiğimizi ve hayırlı işlerinde muvaffakiyetleri için dua ve niyazda bulunduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Memleketimiz ve âlem-i İslam'ı sarsan bu fitne ateşinin bir an evvel sönmesi için herkesin üzerine düşen vazifeyi hakkıyla yerine getirmesini, huzur ortamına kavuşulmasını Cenab-ı Erhamürrahim'den niyaz ederim.' görüşüne yer verdi.

ŞAKİRTLER SİYASETE KARIŞMAZ

Risale-i Nur'dan alıntılarla siyasete bakış açısına dikkat çeken Kırkıncı, 'Risale-i Nur şakirtlerinin, mümkün olduğu kadar siyasete ve idare işine ve hükümetin icraatına karışmamak bir düstur-u esasîleridir' ifadelerine yer verdi. 


          ( Kaynak, Erzurum,29 Aralık 2013,Açıklama erzurum'da                  yapıldı.)

Cemaat'ten Yahudiler İçin Anma Töreni!

Fethullah Gülen Hareketi'ne bağlı Kültürlerarası Diyalog Platformu 24 Şubat 1942'de Soviet denizaltısı tarafından batırılan bir gemide yer alan 770 Yahudi için anma töreni düzenleyecek.

AK Parti Hükümeti aleyhinde yayınladığı bildirileri ile bu aralar sık sık gündeme gelen onursal başkanlığını Fethullah Gülen'in yürüttüğü Gazeteciler ve Yazarlar Vakfının öncülüğünde kurulan Kültürlerarası Diyalog Platformu 1942 yılından öldürülen Yahudiler için anma töreni düzenleyecek. 

STRUMA FACİASI İÇİN ANMA PROGRAMI…

24 Şubat 1942 batırılan bir gemide yer alan 770 Yahudi yolcu için anma programı yapacak olan KADİP, sessiz sedasız davetiyelerini hazırladı.

İstanbul'da önümüzdeki ayın 24'ünde yapılacak anma programının onur konukları arasında bebek katili İsrail'in diplomatları da yer alacak… Struma gemisinin İstanbul açıklarında bir Sovyet denizaltısı tarafından batırıldığı belgelenmesine karşın Siyonistler yıllarca bu olayın faili olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni sorumlu tuttular.

MAVİ MARMARA KATLİAMINA SESSİZ KALDILAR! 

Yahudiler için anma töreni düzenleyen Cemaat'e bağlı platform, 2010 yılında abluka altındaki Gazze'ye insani yardım götürmek için yola çıkan Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıda şehit edilen 9 vatandaşımız için bırakın anma programı yapmayı İsrail devleti tarafından yapılan katliama karşı bir tek eleştiri bile yapmayarak bu konuda sessiz kalmayı tercih etmişlerdi.

FETHULLAH GÜLEN: "SUÇLU İSRAİL DEĞİL İHH" 

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın da KADİP'ten farklı kalır bir yanı yok. İsrail'in insanlık dışı muamelesine kayıtsız kalan Fethullah Gülen,

"İsrail'in onayı olmadan hareket etmek, otoriteye başkaldırıdır" diyerek yaşananlardan İnsani Yardım Vakfı gönüllülerini sorumlu tutmuştu.

CEMAAT İSRAİL'İN İMAJINI DÜZELTECEK! 

Filistin'deki dindaşlarımıza yardım etmek için yola çıkan fakat terörist İsrail tarafindan şehit edilen 9 vatandaşımız için kılını bile kıpırdatmayanların Struma Faciası için özel etkinlik yapmaları Ortadoğu'da insanlık dışı uygulamalarla dünya kamuoyunun büyük tepkisini çeken İsrail devleti için imaj çalışması değil de nedir! 

Cemaat yetkilileri bu etkinliği tamamen insani değerleri gözeterek yaptıklarını dile getirseler de Mavi Marmara olayında takındıkları samimiyetsiz tutum onların bu konudaki niyetlerinin sorgulanmasına neden olacaktır? 

Struma Faciası için düzenlenecek anma törenine getirdiğimiz sert eleştiriler sonrasında KADİP ya da cemaatten "Ilımlı İslam / Dinler arası diyalog" şeklinde bir savunma gelebilir ama kamuoyu nezdinde itibarı ciddi bir şekilde sarsılmış olan Gülen Cemaat'in bu konuda kendisine destekçi bulması zor.

NEYİN NESİDİR BU KADİP?

Dinler ve kültürlerarası diyalog çalışmalarını sınırlarımızda en etkin yürüten platform bu KADİP. Kültürlerarası Diyalog Platformunun (KADİP) kurucuları farklı inanç mensuplarından oluşuyor…

Yönetim kurulu başkanlığı görevini uzun bir süre Fethullah Gülen ile ev arkadaşlığı yapmış bir ilahiyatçı Suat Yıldırım yürütüyor.

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın (GYV) Başkan Yardımcısı ve Medeniyetler İttifakı Türkiye Eşgüdüm Komitesi Başkanı Cemal Uşşak yönetim kurulunda.

Yönetim kurulunda bulunan ilginç isimlerden biri İzak Kolman (Türk Musevileri Hahambaşılığı Müşaviri) diğeri ise Yusuf Altıntaş. (Türkiye Musevi Cemaati Hahambaşı Genel Sekreteri) Ayrıca birçok Papaz'da bu yönetimde yer alıyor…


               Habervaktim,07.01.2014 

MÜSTEŞARIN KADIN İLİŞKİLERİ ELİMİZDE, ÇOK ZORDA KALIRSAK...

Savcım, planı sessizce uygulayalım. Baskı gelirse topu yukarı atarız. Adalet Müsteşarı'nın da zaten Paris'teki kadın ilişkileri elimizde. Çok zorda kalırsak onu da değerlendiririz. Savcım endişe etmeyin. Kuryemiz sağlam. Herşeyinizi paylaşabilirsiniz. " Bu belge ortaya çıkınca bunlar kaybediyorlar. Ve bu belgenin sahteliğiyle ilgili bir çalışma yürütüyorlar. Bunu da ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar. 
            (Kaynak 24 Haber,22.01.2014) 



Ahmet Taşgetiren'den Zaman yazarına zor soru 

Zaman Gazetesi köşe yazarlarından Ahmet Turan Alkan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Tevrat'tan bir hikayeyle tüyler ürperten bir uyarıda bulundu.

 Bugün'den gönderildikten sonra Star Gazetesi'nde yazmaya başlayan Ahmet Taşgetiren ise Ahmet Turan Alkan'ın Tevrat'tan alınan bu hikayesini köşesinde yorumladı. 

Taşgetiren'in "Mene, tekel, ufarsin ha!" başlığıyla kaleme aldığı yazısı bir ders niteliğinde... İşte o yazı:

Şu satırlar Ahmet Turan Alkan'ın dünkü yazısından:"...tarihin huzurunda herkes tartıya çıkar neticede. Babil kralı Belşatsar (Baltazar diye bilinir), bir ziyafet esnasında salonun duvarına gövdesiz bir elin "Mene, tekel, ufarsin" kelimelerini yazdığını görür ve mânâsını öğrenmek için Danyal Peygamber'i çağırtır. 

Danyal Peygamber'in yorumu şöyledir:

"Mene: Sayılı günleriniz sona erdi, Tekel: terazide tartıldınız ve eksik bulundunuz..." Üçüncü kelimeye elim elvermiyor: Hafazanallah!" (Zaman, 1 ocak 2014)

Hedef Tayyip Erdoğan. Ne diyor Alkan? "Sonun Belşatsar gibi olur" diyor. 

Bu bir Yahudi efsanesi. "Elinin el vermediği üçüncü kelime"nin ne anlama geldiğini, gelin o efsanenin Tevrat'a yansıyan bölümünden okuyalım:

"Kral Nebukadnezar (Süleyman'ın mabedini yıkan Babil Kralı) ölmüş ve oğlu Belşatzar kral olmuştur.

Yeni Kral bir ziyafet verir. Süleyman'ın mabedinden getirilen kutsal kase, kap ve malzemeler bu ziyafette kullanılır. Misafirlere bu kaplarla şarap ikram edilir. Şarap içilirken bir adam parmağı görünür; parmak hareket ederek duvara bir yazı yazar. Kral o kadar korkmuştur ki bacakları titremeye başlar ama duvarda yazılanı da okuyamaz ve

‘Bu yazıyı okuyup ne anlama geldiğini söyleyene hediyeler vereceğim' der.

"Kralın tüm bilge adamları duvara yazılanı okuyamaz. Bunun üzerine Nebukadnazer'ın rüyalarını yorumlayan Hz. Daniel'i çağrılır. 

Daniel krala duvardaki yazı için şunları söyler: Şimdi sen, Nebukadnezar'ın oğlu, Allah'a karşı geldin. Kutsal kapları mabetten aldın; onlarla şarap içtin; altın, gümüş, tunç, demir, tahta ve taştan, görmeyen, duymayan ve hiçbir bilgisi olmayan putlar yaptın. Ve hayatını elleri içinde bulunduran yüce Allah'a hiçbir şey vermedin. Bunun için de duvara şunlar yazıldı:

Mene, tekel, ufarsin. ‘Mene, Allah'ın emriyle krallığın sona erdi. Tekel, terazide tartıldın ve eksik bulundun. Ufarsin ise krallığın bölündü ve yarısı Medlere yarısı Perslere verildi." Neymiş üçüncü kelime "Ufarsin"in anlamı, ülkenin bölünmesi ve yarısının Perslere ve Medler'e verilmesiymiş.

Bu efsanenin bir ilavesi daha vardır: Kral Belşatsar o gece öldürülür. 

Ve ilginçtir, Sovyet ihtilalinde Lenin'in adamları, Çar'ı öldürürler ve sarayın duvarına "Kral Belşatsar kendi köleleri tarafından öldürüldü" ifadesini yazarlar.

AHMET TURAN ALKAN'A ŞOK SORU Ahmet Turan Alkan'ın "üçüncü kelime" ötesinde Belşatsar'ın akıbetine ilişkin bilgi de hatırından geçmiş midir bilmem. Ama, Tayyip Erdoğan düşmanlığını böyle Yahudi efsanelerinden ve intikamcılığından yola çıkan yorumlara götürmesi ibret-i alemdir. 

29 aralık tarihli Zaman'daki Abdullah Aymaz yazısında da örtülü biçimde "Tebbet okunması" tavsiyesinde bulunulduğuna şahit olunca, gerçekten bu öfke ve öfkenin sarıp sarmalandığı beddua çığırı karşısında şaşırıp kalıyorum. 

Abdullah Aymaz kalbi derinliği olan bir insan. Saygı duyarım. Ama nasıl, Fethullah Hoca'ya muhalif olanlara karşı "Tebbet okuma" tavsiyesine geliyor anlayamıyorum.

Geçmişte bir olayı anlatırken şunları yazıyor:

"Okuldan yurda gelmiştik. Namaz kılmak için camiye girdik. Bizim Kur'an ve tecvit hocamız ve Kestane Pazarı Camii'nin de hatibi olan Hafız İbrahim Kılıç bizi yanına çağırdı ‘Böyle bir durum var. Hocamıza düşmanlık yapıyorlar. Onu istemeyenler var. Tebbet okuyalım!..' dedi." "Tebbet" Kur'an'dan bir kelime ve "Eli kurusun" anlamına geliyor, bu hitap Kur'an'da "Ebu Leheb"e yöneltiliyor.

Ebu Leheb ise, o dönemde Hazreti Peygamber'e en acımasız düşmanlığı yapan bir kişi. Ne oluyor şimdi, Başbakan'a böyle bir hitapta bulunmak mı tavsiye ediliyor? Ben bunun, Abdullah Aymaz gibi bir gönül insanının içine nasıl sinebildiğini anlayamıyorum.

Ben Hocaefendi'nin o mülaanesini de anlayabilmiş değilim. Sadece Kur'an'da bize öğretilen o duayı hatırlıyorum: 


"Rabbimiz, içimizde mü'min kardeşlerimize karşı bir kin bırakma."(Haşr suresi, 59) 
                  (Kaynak: Star,02.01.2014) 

17 Aaralık Darbesinin 


Zararları:

1. Faiz oranı 16 Aralık itibariyle yüzde 8.90 seviyesindeyken, 27 Aralık'ta yüzde 10.08, 6 Ocak'ta da yüzde 10.26 seviyesine ulaşmıştır.

2. Operasyonlarla birlikte ülkenin risk primi yükselmiştir 

3. Kamu ve özel sektörün daha yüksek maliyetlerle borçlanmasına neden olmuştur. 

4. Ülkemizin daha az yabancı sermaye gelmesine neden olmuştur. 

5. Vatandaşların konut, ihtiyaç ve diğer kredileri kullanmasını olumsuz yönde etkilemiştir.

6. 9 Aralık'ta 2.046 seviyelerinde olan dolar, 25.01.2014’te 2.30’lara ulaşmıştır. 

7. Reel kesimin yabancı para pozisyon açığında 25.18 milyar TL ‘den fazla artış olmuştur.

8. 16 Aralık tarihinden itibaren borsada işlem gören şirketlerin değerinde yaklaşık 50.5 milyar TL düşüş olmuştur. 

9. Operasyon öncesi 19.75 milyar TL olan Halkbank'ın piyasa değeri, 16.5 milyar TL'ye kadar düşmüştür. 

10. Kısa vadeli dış borç stoku 18.9 milyar TL artmıştır. 


Yüklə 0,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin