f) Yeni İlimlerle Karşılaşmak
Bu hususta incelenecek son konu, yeni ilimlerin tefsire etkisi ve muasır müfessirlerin buna yönelme sebepleridir. Son yüzyılda el-Menar, el-Cevahir, Fi Zilal’il-Kurân, el-Mizan ve… gibi öne çıkan tefsirler, bu müfessirlerin tefsir yöntemi ve bakış açısının, geçmişteki müfessirlerin yöntem ve bakış açısıyla büyük ölçüde farklı olduğunu gözler önüne sermiştir.
Bu tefsirlerin en önemli özelliği, Kurân ayetlerinin açıklamasında pozitif ilimler ve sosyal bilimlerin yeni konularından faydalanılmış olunması ve bu ilimlerle ilgili gündeme gelmiş sorulara Kurân’dan istifade ederek cevap verilmesidir. Bu istifade geçmişte yazılmış olan tefsirlerde ya yoktur veya bu kadar baskın şekilde göze çarpmamaktadır.978
Gerçi bu yöntemin doğruluğu sonraları müfessirler arasında görüş çatışmasına sebep olmuş, onlardan her biri bu yöntemin reddine veya ispatına dair birtakım deliller zikretmişlerdir979 fakat şundan emin olmak gerekir ki bu tür konuların gündeme getirilmesi tefsirde yepyeni bir hareketlilik vücuda getirmiş, Kurân’ın gizli açılarını anlamaya yönelik yeni kapılar açmış ve Kurân tefsirinde alışılmış olan ilimlerden istifade edilmesinin yanı sıra “pozitif ve insani ilimler” gibi diğer bilimlerden de faydalanılmasına sebep olmuştur.
İslam dünyasının bu ilimlerle karşılaşması, bazı Müslüman âlimlerinin Kurân tefsirindeki bakış açısı ve yönelişini değiştirmiştir. Zira beşeri ilimlerin gelişmesi ve buna paralel olarak insanın varlıklar hakkındaki bilgisinin artışı; örnek olarak, bulut ve yağmurun oluşması, rüzgârın bitkileri aşılamadaki rolü, nütfenin oluşumu ve ceninin geçirdiği çeşitli aşamalar, uzay ve gök cisimleri hakkında edinilen yeni bilgiler ve daha birçok alandaki bilimsel gelişmeler, müfessirin karşısına Kurân ayetlerinden yepyeni bir sayfa açmış ve bu konulara işaret eden ayetlerin daha iyi şekilde incelenmesine sebep olmuştur. Bu mevzu, Kurân bilgilerinin ortaya çıkan yeni bilimsel konularla intibakını bildirmekle birlikte Kurân’ın mucizevî yönlerinden birisini de herkese açık bir şekilde göstermiştir.980
İnsani ilimlerdeki kazanımlarla onda oluşan değişim ve sosyal, siyasal ve psikolojik alanlarda ortaya çıkan yeni görüşlerin İslami topluma girmesi ve Müslüman âlimlerin bunlara vakıf olması sonucunda dini mevzularla ilintilenen bu konuları İslami temellerle tatbik etmek zarureti doğdu ve hatta Kurân ayetlerinin açıklamasında dahi bunlardan istifade edildi. Muhakkiklerden bazılarının ifadesine göre muasır tefsirler için sayılacak özelliklerden birisi, içtimai ve sosyal meselelere değinmiş olmalarıdır; öyle ki bunlara “mekteb-i içtimai” ismi verilmiştir.981
Aynı şekilde son asırlara ait Kurân tefsirleri, toplumsal kıyamlarla, özellikle tüm İslam coğrafyasını dolaşmış dini ıslahat hareketleri ile birlikte olmuştur. Sözü geçen ıslah hareketleri, batı medeniyeti ve onun hızlı gelişimlerine karşı İslam milletlerinin gevşeklik ve pısırıklığı, bunun neticesinde yıllarca Avrupa’nın Müslümanlar üzerinde kültürel, siyasi ve askeri sulta kurması karşısında bazı İslam düşünürleri tarafından bir tepki olarak ortaya çıkmıştı.
Bu düşüncenin sahipleri, ancak din ve İslam’ı durgunluk ve inzivadan çıkarıp onu, akli ve yeni düşünce temellerine intibak eden ahlaki, siyasi ve sosyal alanlara hâkim eksiksiz bir sisteme dönüştürüp aktifleştirmekle İslami haysiyet ve merkeziyetin geri getirilebileceğine inanıyorlardı. Ancak bu vesileyle İslam toplum ıslah edilebilirdi.
Yeni ıslah hareketlerinin temel ayrıcalığı, Kurân’a dönüşle Kurâni değer ve öğretileri ihya etmektir. Bunlar, Kurân’ı toplumun metnine, halkın ve aydınların arasına götürmek, yeni düşünce ve yaşamla ilişkilendirmek için çaba sarf ediyorlardı. Kurân ayetlerine bu bakış açısıyla yaklaştıkları için Kurân ayetleriyle yeni siyasi ve sosyal düşünceler arasında ortak yaşam paydasını oluşturmak peşindeydiler.982
Bu tür meselelerin dikkate alınması gerçi yeni ilimlerden faydalanma konusunu bizim için zaruri kılmaktadır ancak bunun nicelik ve nitelik ölçüsü hakemlik gerektiren bir konu olduğundan konunun devamında bunu irdelemeye çalışacağız. Özellikle tecrübeye dayalı ve insani ilimler hususunda şu noktayı hatırlatmakta yarar vardır: Bu ilimlere ait teori ve yöntemler, ihtiyaç duyulan ilimler ve bunlara dayalı öngörüler veya bu yöntemlerle elde edilen açıklamalarla sınırlı olacak şekilde tefsir kaynaklarından sayılmaktadır. Tefsir kaynakları bölümünde tekrardan kaçınmak için insani ilimler kaynaklarına değinmedik. Fakat bu bölümde ilgili konuların zımnında bazen ondan da söz edeceğiz.
Müfessirler Açısından
İhtiyaç Duyulan İlimler
Müfessir ve Kurân araştırmacılarının çoğu, tefsirlerinde veya Kurân ilimleri ile ilgili kitaplarında “Tefsirde ihtiyaç duyulan ilimler” konusu için özel bir bölüm açmışlar ve kendi bakış açılarına göre tefsirde zaruri olan ilimleri zikretmişlerdir. Bu mevzu her ne kadar onlar açısından birtakım ilimlerin zaruretini gösterse de söz konusu bölümler mukayese edildiğinde onlar arasında bu ilimlerin sayısı hususunda ihtilaf olduğu görülmektedir.
Kurân ilimleri araştırmacılarından biri olan Kâfici983 bu konuda şöyle der: “Tefsiri caiz bilenler, ihtiyaç duyulan ilimlerin sayısında ihtilaf etmişlerdir. Bazıları söz konusu ilimlerin muayyen bir sayıyla sınırlı olmadığından söz etmiştir. Bazıları ise bu ilimlerin 15 veya 24 ilimle sınırlı olduğunu söylemişlerdir.”984
Bu bölümlerde zikredilmiş, müfessir ve araştırmacıların neredeyse geneline yakınının işaret ettiği ilimlerin en önemlileri şunlardan ibarettir:
- Edebî İlimler (lügat, iştikak, sarf ve nahiv)
- Belagat İlimleri (meani, beyan ve bedi)985
- Kurân ilimleri (kıraatler, nasih ve mensuh, muhkem ve müteşabih, esbab-ı nüzul vb.)
- Din Bilgisini İstinbat Etme İlimleri (usul-u fıkıh ve fıkıh)
- Hadis İlimleri (diraye ve rical)
- Kelam ilmi, tarih ilmi ve muhibet ilmi.986
Elbette bazı müfessir ve araştırmacılar zikri geçen ilimlere başka ilimleri de eklemiş ve onlara vakıf olmayı tefsirde etkili bilmişlerdir. Mesela Zerkeşi el-Burhan fi Ulum’il Kurân kitabında müfessire, Kurân’ın hakikatlerine, sırlarına ve inceliklerine ulaşmada yardım edecek ilimlerin sayısını 47 bilmektedir.987 Suyuti el-İtkan kitabında bu ilimlerin sayısını 80988 ve et-Tehbir fi İlm’it-Tefsir kitabında ise 102989 olarak beyan etmiştir.
Dostları ilə paylaş: |