“Her peygamberi kendi kavminin diliyle gönderdik” ayetine istidlal etmiş ve Kurân’dan yüz kelimeyi Arapçalaştırılmış sözcük olarak sunmuştur. Arthur Jeffery, özel isimler dışında eski ve yeni âlimlerin görüşüne göre Kurân’da yer almış 275 yabancı kelimeyi “Vajeha-yi Dehil der Kurân-ı Mecid” isimli kitabında toplamıştır.
Ebu Ubeyd Kasım b. Sellam, Cevaliki ve İbn-i Cevzi gibi kişilerden oluşan bir grup da yukarıdaki iki görüşü birleştirmiş ve her ikisini de sahih bilmiştir. Kurân’da aslı yabancı olan bazı kelimeler vardır. Fakat Kurân nazil olmadan önce bu kelimeler Arapçaya girmiş, değişime uğramış ve deyim yerindeyse Arapçalaşmıştır; sonra da Kurân içerisinde yer almıştır. Bu anlamda birinci görüş doğrudur. (Kurân’da Arapça olmayan sözcük yoktur). Bu kelimeler ancak Kurân’da kullanılınca Arapçaya dönüştükleri için ikinci görüş de doğrudur. Zira bu kelimelerin aslı yabancı idi ve Arapça değildi.
Bkz. el-İtkan fi Ulum’il-Kurân, c.1, s.427, Celaluddin Suyuti, el-Muhezzeb fima Vakaa fil-Kurân minel-Muarrab, Arthur Jeffery, Vajeha-yi Dehil der Kurân-ı Mecid, Feridun Bedrei’nin tercümesi.
|