II. FRANSA’DA YEREL DEMOKRASİ ARACLARI
1. Yerel Yönetimlerin Organlarına Dair Hükümler (Temsili Demokrasi)
Tüm yerel yönetimlerde, kararlarıyla yerelin yönetimini gerçekleştiren bir meclis ve bu meclisin kararlarını uygulamakla yükümlü bir yürütme organı bulunmaktadır. Ayrıca meclis çatısı altında, meclisin ağır is yükünü azaltmak için bu organın hakkında karar vereceği isleri önceden inceleyen ve düzenleyen özel komisyonlar öngörülmüştür. Komisyon üyeleri meclisin kendi içinden farklı görüşlerin komisyon nezdinde temsiline olanak sağlayan liste usulüyle seçeceği üyelerden oluşurlar. Komisyonların sayısı söz konusu yerel yönetimin ihtiyacına göre değişebilmekte ise de her meclis çatısı altında genelde bir bütçe ve finans komisyonu bir de sentez komisyonu bulunmaktadır. Mecliste görev yürütmekte olan tüm üyelerin, mecliste görüşülecek konulardan toplantı gününden en az 5 is günü önce « açıklayıcı sentez notu» adi verilen bir ihbarname ile haberdar edilmesi gerekir. Üyeler meclis toplantıları sırasında görüşülen işle ilgili soru sorma hakkına da sahiptirler. Farklı görüşteki meclis üyeleri ayrıca kendilerine bir lokal tahsis edilmesini sağlamak ve çalışmalarını kanalize edebilmek için «seçilmişler grubu» adi altında gruplar kurabilirler. Yine parlamento hukuku ile yerel yönetim hukuku arasında bir paralellik kurulması adına meclis üyelerinin beşte birinin talebi üzerine, yerel kamu yararına ilişkin bir konuda inceleme ve araştırma yapmak üzere «inceleme ve değerlendirme komisyonları» kurulmasına imkan verilmiştir. Son olarak 2002 yılından bu yana, çoğunluk görüşünden olmayan meclis üyelerine yerel yönetimin aylık bastığı yayın aracı “bilgilendirme bülteni”nde kendilerini ifade edebilecekleri belirli bir alanın ayrılması imkanı getirilmiştir.
Meclis üyelerinin tamamı 6 yılda bir yapılan secimle işbaşına gelirler. Seçilme usulü yerel yönetim kategorisine göre farklılık gösterse de, organların görevlerini yerine getirme bicimi, çalışma sekil ve usulleri ayni düzene tabidir.
Fransa’da temsili demokrasi, azınlık oylara sahip partilerin yerel mecliste sandalye sahibi olabilecekleri şekilde düzenlenmiştir. Temsili demokrasiden kasıt, tüm yönetim biçimlerinde olduğu gibi yerel düzeyde de aynidir; yerel halkın yerel yöneticilerinin seçimi aracılığıyla yerelin politik yönetimine katılması. Belli bir secim alanında tek kişinin seçildiği departmanlara ilişkin çoğunlukçu secim usulü bir tarafa bırakılırsa, commune ve bölge meclislerinin üyelerinin seçiminde küçük ölçeklerdeki siyasi partilerin temsil edilmesine özen gösterilmiştir. Zira bu iki yerel yönetim biriminde departmandan farklı olarak iki tur içinde gerçekleşen liste usulü secim yöntemi benimsenmiştir. İkinci tura katılabilmek için seçim çevresi içinde bir partinin en az % 10 oranında oy almış olması gerekir, ayrıca en az % 5 oy oranına sahip partiler liste birleşimi yoluyla birlikte ikinci tura katılabilme olanağına sahiptirler. Ayrıca 2000 ve 2007 yılında çıkarılan kadın ve erkeklerin seçimlerde eşitliğine dair kanunlarla da kadınların temsil oranının artırılması sağlanmıştır. Belirtilen yasalara göre, liste usulu secim yönteminin uygulandığı yerlerde her liste iki cinsiyetten eşit sayıda kadın ve erkek aday göstermek zorundadır. Hatta listenin sırasıyla «bir kadın, bir erkek, bir kadın, bir erkek» yada tersi seklinde düzenlenmesi zorunludur.
Yerel yönetimlerin yürütme organları, belediye başkanı ve meclis başkanları, halkın genel ve doğrudan seçimiyle değil, genel secim sonrası meclisin kendi içinden yaptığı ikinci bir seçimle basa gelmektedirler. Sistem her ne kadar organların görev ve yetkilerinin birbirinden ayrıştırılmasını öngörmüşse de, her iki organın birlikte ve uyumlu hareket etmemesi yerel yönetimin işleyişinin bloke olmasına neden olabilir. Bu açıdan sözkonusu secim sistemleri belirlenirken yerel meclisin çoğunlukçu bir görünüme sahip olmasına da ayrıca dikkat edilmiştir, esasında bu durum devletin esas kaygısının yerel düzeyde etkin bir demokrasiden ziyade hizmet etkinliği ve verimliliği olduğunu ortaya koymaktadır.
-
Dostları ilə paylaş: |