Galata'da, Haseki Sultan evkafına ait evin, burada mektep ve çeşme yapmak isteyen Gümrük emini Hasan'ın mülk evi ile istibdaline dair hüküm



Yüklə 2,53 Mb.
səhifə24/34
tarix27.12.2018
ölçüsü2,53 Mb.
#87563
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   34
28/196/774 İstanbul'da, Ayasofya yakınında, vakfa ait bir eve mutasarrıf olan kadını öldü gösterip evi başkasına satan vakıf mütevellisi ve bu evin kendisine alınmasını isteyen kadın arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm:

Afîfe Hâtûn gelüp mahmiyye-i mezbûrda Ayasofya kurbında (boş) vakfından icâre-i müeccele ve mu‘accele ile mutasarrıfe olduğı vakf menzilde âharun alâkası yoğiken mezbûre hâtûn Hâcc-ı şerîfde iken vakf-ı merkúmun sâbıkã mütevellîsi olup mahmiyye-i mezbûr sâkinlerinden (boş) nâm kimesne mezbûreyi müteveffiye oldı diyü menzil-i mezbûrın bin yüz (boş) senesinde fuzûlî âhardan (boş) nâm kimesneye bey‘ idüp gadr eyledüğin ve tarafından Hâcı Yûşâ nâm kimesneyi vekîl itmeğle şer‘le görilüp menzil-i mezbûr vekîl-i mezbûra alıvirilmek bâbında hüküm recâ [itmeğin] şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evasıt-ı B sene [1]109 [23 Ocak-1 Şubat 1698]



28/214/853 Sadrazam Köprülüzade Ahmet Paşa evkafının kütüphanesinden emanet yoluyla verilen vakıf kitapların zayi edildiği bildirildiğinden bundan sonra kütüphaneden kitap çıkarılmamasına dair hüküm.

İstanbul monlâsına hüküm ki:

Vezîr-i a‘zam-ı sâbık Köprülizâde Ahmed Paşa evkãfınun meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan Nu‘mân dâme mecduhû arz-ı hâl idüp müteveffâ-yı müşârun ileyhün kütübhânesinde olan vakf kitâblardan ba‘zı kimesneler emânet tarîkıyla kitâb alup zâyi‘ eyledüklerin bildürüp ba‘de’l-yevm kütübhâneden kitâb ihrâc olınmamak bâbında hüküm recâ ve şart-ı vâkıf üzre amel olınup kütübhâneden ihrâc olınmamak bâbında emr-i şerîfüm recâsına bi’l-fi‘l şeyhülislâmum olan Mevlânâ es-Seyyid Feyzullâh edâma’llâhu te‘âlâ fezâiluhû işâret itmeleriyle mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i B sene [1]109 [2-11 Şubat 1698]



28/215/856 Sadrazam Köprülüzade Ahmet Paşa kütüphanesinden aldığı kitapları iade etmeden ölen Güzelhisari Ahmet adlı kadının İstanbul'daki evi ve eşyalarının büyük bir titizlikle araştırılarak kitapların bulunup teslim olunmasına dair hüküm.

Âstâne-i sa‘âdetümde kassâm-ı askeriyyeye hüküm ki:

Nu‘mân dâme mecduhû arz-ı hâl sunup Güzelhisârî Ahmed nâm kãdî hayâtında mûmâ ileyhün ammisi olup merhûm Vezîr-i a‘zam-ı sâbık Köprülizâde Ahmed Paşa'nun kütübhânesinde bir Kelâmullâh ve beş aded zî kıymet ma‘rûf kitâblar olup alup teslîm itmedin fevt olmağla mahmiyye-i mezbûrede menzilinde ve ba‘zı yirlerde emânet vaz‘ olınan eşyâ sanduklardan ve kitâblardan vârisleri muvâcehesinde ma‘rifet-i şer‘le teftîş ve tefahhus ve kemâl-i mertebe tecessüs birle buldurılup teslîm olınmak bâbında hüküm recâ eylediği ecilden vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâhir-i B sene [1]109 [2-11 Şubat 1698]



28/225/900 İstanbul'da, kırk üçüncü(?) yeniçeri bölüğünün nükud vakfının mütevellisi ve üzerinde vakıf parası olduğu halde vefat eden eski vakıf mütevellisinin terekesini zapteden karısı arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına [ve] kassâm-ı askeriyyeye hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ Dergâh-ı mu‘allâm yeniçerileri odalarından kırk üçünci(?) bölüğün nükúd-ı mevkûfesinün mütevellîsi olan Abdullâh nâm yeniçeri arz-ı hâl idüp nükúd-ı mevkûfenün sâbıkã mütevellîsi olan Ahmed nâm kimesne fevt olup mâl-ı vakfdan zimmetinde dört yüz elli guruş olmağla yine mahrûse-i mezbûre sâkinelerinden muhallefâtın kabz iden vereseden zevcesi Ümmühânî nâm hâtûndan taleb eyledükde mezbûre hâtûn meblağ-ı mezbûr vakfun değildür buna bana âhir zevcümden intikãl eylemişdür diyü te‘allül üzre olduğın bildürüp fetvâ-yı şerîfesi mûcebince mâl-ı vakf alıvirilmek bâbında hüküm recâ itmeğin bir def‘a şer‘le görilüp fasl olmamış ise vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı B sene [1]109 [23 Ocak-1 Şubat 1698]



28/227/906 İstanbul'da, Mahmut Paşa-yı Veli yakınındaki, borçlu olup geliri giderini karşılamayan Afife Daye Hatun mescidi evkafına ait Çorlu'daki Çiftehamamı eski mütevelliden ecr-i mislinden noksana kiralayan Çorlu sakinlerinden Mustafa'nın İstanbul'a ihzarına dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına ve Çorlı kãdîsına hüküm:

İstanbul'da Mahmûd Paşa-yı Velî kurbında Afîfe Dâye Hâtûn mescid-i şerîfi evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan Mustafâ nâm kimesne gelüp vakf-ı mezbûrun yedinde olan muhâsebe defteri mûcebince yetmiş bin yüz altmış sekiz akçe deyni olup îrâd ve mesârifini ihâta itmemeğle vakf-ı mezkûrun kasaba-i Çorlı'da vâkı‘ Çiftehammâmı yedinde olan şeyhülislâm fetvâ-yı şerîfesi muğãyir82 mütevellî-i sâbık Yûsuf nâm kimesne Çorlı sâkinlerinden Mustafâ nâm kimesne ecr-i mislinden noksan üzre îcâr idüp vakfa gadr itmeğle murâfa‘a-i şer‘ olmak içün müste’ciri olan mezbûr Mustafâ Âstâne'ye ihzâr olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i B sene [1]109 [2-11 Şubat 1698]



28/240/958 İstanbul'da, Çeribaşısı Hacı Mahmut evkafı görevlisi olan şahıs ve bunun hak ettiği vazifeyi eksik veren vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Sulehâdan Ahmed zîde salâhuhû Dergâh-ı mu‘allâma gelüp mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Çeribaşısı el-Hâcc Mahmûd evkãfından almak üzre berât-ı şerîfümle yevmî bir akçe vazîfe ile nâzır ve iki akçe vazîfe ile aşrhân olup edâ-yı hıdmet idüp berâtı mûcebince hıdmeti mukãbelesinde müstahıkk olduğı vazîfesin taleb eyledükde vakfdan müsâ‘ade var iken mütevellî-i vakf olan (boş) nâm kimesne bir mikdârın virüp bir mikdârın virmeyüp gadr eyledüğin bildürüp hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre amel olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i B sene [1]109 [2-11 Şubat 1698]



28/268/1066 İstanbul'da, Aynişah Sultan evkafının nazırı ve mütevellisi İbrahim'in elindeki vakfiyeyi alan Yeni saray ağası Vezir Yusuf(?)'tan vakfiyenin geri alınmasına dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmı Yûsuf Vezîr Paşa'ya hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ müteveffiye Aynîşâh Sultân evkãfınun berât-ı şerîfümle meşrûtiyyet üzre nâzırı ve mütevellîsi olan İbrâhîm zîde kadruhû gelüp vâkıf-ı müşârun ileyh evkãfınun tevliyeti ve nezâreti vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsından ütekãsına vakf ve şart idüp vakf-ı mezbûrun ütekãsından olup hilâf-ı şart-ı vâkıf dahl olınmak îcâb itmez iken mahmiyye-i mezbûrede Sarây-ı cedîd ağası olan Vezîr Yûsuf(?) hilâf-ı şart-ı vâkıf yedinde olan vakfiyyesin alup te‘addî itmeğle vakfiyyesi alıvirilmek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin şart-ı vâkıf üzre vakfiyyesi alıvirilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâil-i Ş sene [1]109 [12-21 Şubat 1698]



28/280/1114 İstanbul'da, Sultan Süleyman evkaf imâretinde fukara için pişirilen aştan kendisine iki fodula verilen İbrahim'e vaki müdahalenin önlenmesine dair hüküm.

İstanbul'da vâkı‘ merhûm ve mağfûrun leh Sultân Süleymân Hân tâbe serâhu evkãfı mütevellîsi olan (boş) zîde mecduhûya hüküm ki:

İbrâhîm bin Abdullâh nâm nâm83 kimesne gelüp evkãf-ı mezbûre imâret-i âmirelerinde fukarâ içün tabh olınan ta‘âm ve foduladan yemek ta‘âmıyla iki dibek fodula bundan akdem Hüseyin bin Ahmed fevtinden mütevellî temessüki mûcebince kendüye virilüp iki buçuk sene bilâ nizâ‘ mutasarrıfiken âhardan (boş) nâm kimesne zuhûra gelüp evlâddanum ve yedümde dahi mütevellî temessüki vardur diyü müdâhaleden hâlî olmaduğın bildürüp yedinde olan mütevellî temessüki mûcebince zabt u tasarruf itdürilmek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin mütevellî temessüki mûcebince zabt itdürilmek içün yazılmışdur.

Fî evâil-i Ş sene [1]109 [12-21 Şubat 1698]



28/291/1161 Sultan Mehmet evkafına ait harap Tahtakale hamamını, onarıp ecr-i misline denk kirasını ödemekte olan kişiden başkasına vermek isteyen evkaf mütevellisinin müdahalesinin önlenmesine ve hamamın elindeki hücceti uyarınca eski kiracısına teslimine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Merhûm ve mağfûrun leh Sultân Mehmed Hân tâbe serâhu evkãfı akãrâtından mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Tahte’l-kal‘a hammâmı dimeğle ma‘rûf hammâmun müste’ciri olan el-Hâcc Mustafâ nâm kimesne arz-ı hâl idüp hammâm-ı mezbûr bundan akdem mu‘attal kalup kimesne tâlib olmamağla bu mesârif-i mu‘ayyenesinden mâ‘adâ âlisine(?) doksan bir bin akçe icâre misli ile mu‘adil ve icâresin cânib-i vakfa edâ idüp kusûrı yoğiken evkãf-ı merkúm mütevellîsi hammâm-ı mezkûrı yine ol mikdâr akçe icâre ile âhara îcâr murâd itmeğle te‘addî eyledüğin ve bu bâbda hüccet-i şer‘iyyesi olduğın bildürüp mûcebince amel olınup icâresinden olan hammâm-ı merkúm kendüye zabt itdürilmek bâbında hüküm recâ itmeğin hüccet-i şer‘iyyesi mûcebince zabt itdürilmek içün yazılmışdur.

Fî evâil-i Ş sene [1]109 [12-21 Şubat 1698]



28/292/1163 Talebe-i uluma hasbi ders veren ve bir yerden geçimliği olmayan meşayihten Cafer'e İstanbul'da, Sultan Süleyman evkafının ilk düşen mahlulünden birkaç akçe vazife verilmesine dair hüküm.

İstanbul'da vâkı‘ merhûm Sultân Süleymân evkãfı mütevellîsine hüküm ki:

Meşâyih-i kirâmdan Ca‘fer zîde salâhuhû gelüp mezkûr talebe-i ulûma hasbî ders ta‘lîm idüp bir yirden medâr-ı ma‘îşeti olmamağla kendüye def‘-i muzâyaka ve sedd-i ramak idecek evkãf-ı mezbûrdan birkaç akçe vazîfe virilmek bâbında hüküm recâ itmeğin sen ki mütevellî-i mezkûrsın ihtiyâca düşen mahlûli mezkûra virilmek bâbında yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Ş sene [1]109 [22 Şubat-3 Mart 1698]



28/316/1271 Sadrazam Halil Paşa ve biraderi Mehmet Paşa evkafının câmi‘nde beş vakitte hizmet eden mürtezika ve vakıf zabitlerine vazifelerinin tamamen verilmesine, diğerlerinin tam vazife talebiyle vakıf mütevellisini rahatsız etmemelerine dair hüküm.

İstanbul'da vezîr-i a‘zam nezâretinde olan [evkãfun] müfettişi olan [(boş)] zîde ilmuhûya hüküm ki:

Vezîr-i a‘zam-ı sâbık müteveffâ Halîl Paşa ve birâderi Mehmed Paşa evkãfınun mütevellîsi Mustafâ gelüp zikr olınan vakflarun mahsûli kalîl olup sizde ancak vezâifün altı aylığına kifâyet itmeğle cümle mürtezika temâmen kat‘ taleb idüp te‘addî eyledüklerin bildürüp evkãt-ı hamsede hıdmetinde olan mürtezika ve zâbitâne temâmen virilüp cümlesi mâl-ı vakfa kifâyet eyledüği mikdârı alup temâmen talebiyle rencîde itdürilmemek bâbında hüküm recâ itmeğin câmi‘-i şerîfde evkãt-ı hamsede hıdmet iden mürtezika ve zâbitân-ı vakfa vazîfeleri temâmen virilüp mâ‘adâsını temâmen talebiyle mütevellî-i mezbûrı rencîde itdürilmemek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Ş sene [1]109 [22 Şubat-3 Mart 1698]



28/325/1291 İstanbul'da, Hacı İsmail ve Hacı Şaban evkaflarında mahlul düşen vazifelerin mütevelli arzı ile hakkı olanlara verilegeldiğine, kadı arzı ile hakkı olmayanlara verilip vakfedenin şartına aykırı hareket edilmemesine dair hüküm.

Kãimmakãm paşaya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Hâcı İsmâ‘îl ve Hâcı Şa‘bân evkãflarınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevelliyesi olan Âyişe Hâtûn gelüp vâkıf-ı mezbûrân evkãflarında ma‘mûl düşen cihâtı mütevellî arzı ile müstahakkına tevcîh olınmak üzre vakfın ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed olup bu âna değin mütevellî arzıyla virilegelmişiken hâlâ kãdî arzı ile nâmüstahakkına tevcîh olınmağla hilâf-ı şart-ı vâkıf te‘addî olduğın bildürüp ol bâbda hüküm recâ itmeğin şart-ı vâkıf üzre amel olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Ş sene [1]109 [22 Şubat-3 Mart 1698]



28/326/1295 Fatma Hatun'un İstanbul'daki mülk arsasını Abbas Ağa vakfına ilhak edip halen İstanbul'a kaçan vakıf mütevellisinin evkaf müfettişi huzurunda murafaa olunmak üzere Divan-ı Edirne'ye ihzarına dair hüküm.

Âstâne'de müfettiş-i evkãf vekîline hüküm:

Fâtıma Hâtûn gelüp bundan akdem bu sağïre iken İstanbul'da vâkı‘ mülk-i mevrûsı olan üç bin zirâ‘ mikdârı mülk arsasın müteveffâ Abbâs Ağa vakfı mütevellîsi olan Kapucı Ca‘fer bunun vasîsi İsmâ‘îl nâm kimesne ile yekdil olmağla fuzûlî vâkıfun arsasın ilhâk idüp bu dahi uyup(?) tasarrufa kãdir olup şer‘le Edirne'den müfettiş-i evkãf huzûrında murâfa‘a olduklarında mütevellî-i mezkûrdan yine taleb olınup ikãmet-i Edirne'ye kãdir olmağla İstanbul'a firâr itmeğin icrâ-yı hakk olınduğın ve şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virilmeğle müfettiş-i evkãf huzûrında murâfa‘a olınmak içün Dîvân-ı Edirne'ye ihzâr olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]109 [4-12 Mart 1698]



28/332/1317 Galata haricinde Kozlupınar yakınında Sultan Murat tarafından Gülşen Dede'ye hibe edilen Yeni vakıf diye bilinen zaviyenin yerine, Gülşen Dede'nin mezarlık vakfından mutassarrıf olan Ömer Kaptan ve buranın mahlul olduğu iddiasıyla üzerine berat ettiren Hüseyin Kadı arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülüp sonucunun bildirilmesine dair hüküm.

Âstâne-i sa‘âdetümde sadâret kãimmakãmı olan Yûsuf Paşa'ya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Ömer Kapudân Dergâh-ı mu‘allâma gelüp Galata hâricinde Kozlupınar kurbında Yenivakf dimeğle ma‘rûf zâviyenün yirleri merhûm ve mağfûrun leh Sultân Murâd Hân tâbe serâhu bu yirleri Gülşen Dede'ye hibe vü temlîk idüp üzerine mülknâme-i hümâyûn virildükden sonra ol dahi mekãbir-i müslimîn içün vakf ve zâviyedârlığı evlâdına ve evlâdına şart idüp vech-i meşrûh üzre defter-i hâkãnî ve vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed olup bu evlâddan olmağla vakf-ı merkúma şart-ı vâkıf üzre mutasarrıfiken kuzâtdan Hüseyin nâm kãdî zâviye-i mezbûre mahlûl olmak üzre üzerime berât itdürdüm diyü arsa-i merkúma zimmet olınan mevtâ-yı müslimînden akçe talebiyle dahl ü rencîde eyledüğin ve bu bâbda yedinde hüccet-i şer‘iyyeleri olduğın bildürüp mûcebince amel olınup men‘ u def‘ olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyh Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin şer‘le görilüp te‘addîleri men‘ ve sıhhati üzre i‘lâm eylemek [içün] yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]109 [4-12 Mart 1698]



28/337/1340 Saraçhane yakınında Mimar Ayas mescidi evkafının mütevellisi ve nazırlığı mescidde müezzin olanlara şart edilmiş iken, bir yolla kendi üzerine alan vakfa ait kiralı bahçenin mutasarrıfı arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülüp sonucunun bildirilmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da Serrâchâne kurbında müteveffâ Mi‘mâr Ayâs mescidi evkãfınun mütevellîsi İbrâhîm gelüp vakf84 evkãfun nezâretin vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mescidde müezzin olanlara şart itmişiken ahâlî-i mahalleden vakf-ı merkúme akãrâtından icârelü bâğçeye mutasarrıf olan Mustafâ Efendi dimeğle ma‘rûf kimesne vakf-ı merkúme kendü hîn-i nâzır olmak üzre bir tarîkle berât itdürüp mütevellî-i sâbık ile yekdil olmağla beher mâh vakfa üçer bin akçe icâresi âid olan bâğçeye yevmî altı akçe mukãta‘a takdîr ve ol vechile zabt itmeğle vakfa gadr olınduğın bildürüp hüküm recâ eyledükde Küçük evkãf muhâsebesi defterlerine nazar olındukda sen ki İstanbul kãdîsı mûmâ ileyhsin vakf-ı mezbûr nezâretünde olup ve vazîfe-i nezâreti dahi yevmî dört akçe vazîfe ile mescid-i mezbûr müezzini Mustafâ'nun meşrûtiyyet üzre üzerinde olduğu mastûr ve lâkin mescid-i mezbûr muhterik olup vakfun mer‘âsında var iken mütevellîsi te‘addüd ve icâre-i ekl idüp ta‘mîr ve binâya müsâ‘ade yokdur diyü te‘addî itmeğle mezkûr Mustafâ Efendi dimeğle ma‘rûf kimesne ahâlî-i mahalleden vasîsi nâzır olup vakfun (...) getürüp (...) mezbûrı ta‘mîr ve ihyâ içün tevcîh olınduğı mastûr u mukayyed bulınmağın sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin ve Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin şart-ı vâkıf üzre görüp arz itmeniz içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]109 [4-12 Mart 1698]



28/339/1345 Reisülküttap Şems Ahmet Efendi'nin vakfeylediği nükud vakfına mahlul düşen vazifelerin mütevelli arzı ile hakkı olanlara tevcihine, kadı arzı ile hakkı olmayanlara verilip vakfedenin şartına aykırı hareket edilmemesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Sâbıkã reîsülküttâb olan Şems Ahmed Efendi'nün eczâ-i şerîfesine vakf ve şart ve ta‘yîn eylediği nükúd-ı mevkúfenün meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan Hasan zîde kadruhû arz-ı hâl idüp vâkıf-ı mezbûr evkãfınun tevliyetin ütekãsına ve mahlûl düşen cihât dahi mütevellîsi arzıyla müstahakkına tevcîh olına diyü vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında şart u ta‘yîn idüp bu ütekãdan olmağla tevliyet-i mezbûr meşrûtiyyet üzre mutasarrıf iken Murtezâ Efendi dimeğle ma‘rûf kimesne vakf-ı merkúme hasbî nâzır olmağla mahlûl düşen cihâtı ben arz iderüm diyü hilâf-ı şart-ı vâkıf te‘addî üzre olduğın bildürüp hüküm recâ itmeğin hilâf-ı şart-ı vâkıf ta‘arruz olınmamak içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]109 [4-12 Mart 1698]



28/342/1358 İstanbul'da Büyük Ayasofya'da, Reisülküttap Şems Ahmet Efendi'nin nükud vakfının mütevellisi ile mürtezikası ve vakfın parasını yemek için "ben vakfın hasbi nazırıyım, mahlul olan vazifeleri ben arz edip istediğim kimseyi mütevelli tayin ederim" diyen Murteza Efendi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülüp sonucunun bildirilmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Sâbıkã reîsülküttâb olan müteveffâ Şems Ahmed Efendi mahrûse-i İstanbul'da Ayasofya-i kebîr'de rûhiyçün tilâvet olınmak üzre vaz‘ eyledüği on iki aded eczâ-i şerîfe nükúd-ı mevkûfesinün mütevellîsi olan kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân (boş) zîde kadruhû ile mürtezikası Dergâh-ı mu‘allâma gelüp Murtezâ Efendi dimeğle ma‘rûf kimesne mücerred mâl-ı vakf ekl içün ben vakf-ı merkúmun hasbî nâzırıyum mahlûl olan cihâtı ben arz idüp ve istedüğüm kimesneyi mütevellî nasb iderüm diyü dahl ü ta‘arruz ve def‘-i gadr murâd eyledüğin bildürüp sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin vakf-ı merkúm nezâretüne ilhâk olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledükleri ecilden vech-i meşrûh üzre şer‘le görilüp sıhhati üzre i‘lâm eylemek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]109 [4-12 Mart 1698]



28/346/1374 İstanbul'da, Aksaray yakınında Katip Mehmet Efendi zaviyesinin şeyhi ulemadan Şeyh Hacı Ahmet Belgradi ve bunun hizmeti mukabelesinde hak ettiği vazifeyi vermeyen vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul monlâsına hüküm ki:

Mahmiyye-i İstanbul'da Aksarây kurbında vâkı‘ Kâtib Mehmed Efendi binâ eyledüği zâviyenün berât-ı şerîfümle şeyhi olup ulemâdan Mevlânâ Şeyh Hâcı Ahmed Belgrâdî Dergâh-ı mu‘allâma gelüp Mevlânâ-yı mezkûr edâ-yı hıdmet idüp berâtı mûcebince hıdmeti mukãbelesinde müstahıkk olduğı vazîfesin zâviye-i mezbûr fukarâsınun ta‘âmiyesiyçün vakf-ı merkúm mütevellîsi olan (boş) nâm kimesneden taleb eyledükde mücerred virmemek içün zâviye-i mezbûre bin yüz (boş) senesinde muhterik olmışidi diyü müctemi‘a olan vazîfesin virmekde bîvech te‘allül üzre olduğın ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince şer‘le görilüp hıdmeti mukãbelesinde müstahıkk olduğı vazîfesi alıvirilmek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledüği ecilden vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]109 [4-12 Mart 1698]



28/352/1398 İstanbul'da, Ümmi Sinan Efendi zaviyesinde Tezkireci Ahmet Efendi nükud vakfının tevliyetine vakfiyeye uygun olarak mutasarrıf olan şahıs ve bu "tevliyete eşitlik üzere mutasarrıf oluruz" diyen şahıslar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da müteveffâ Ümmî Sinân Efendi zâviyesinde müteveffâ Tezkireci Ahmed Efendi vaz‘ eylediği eczâ-yı şerîfe nükúd-ı mevkûfesinün berât-ı şerîfümle mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne arz-ı hâl idüp vâkıf-ı mezbûr vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında evkãfınun tevliyetin evlâddan ve ba‘de’l-inkırâz ütekãsınun ulusı ve aslahına şart idüp bu ütekãsınun aslahından olmağla tevliyet-i merkúm ber mûceb-i şart-ı vâkıf berât-ı şerîfümle mutasarrıfiken sâir ütekãdan olanlar tevliyet-i merkúm ale’s-seviyye mutasarrıf oluruz diyü hilâf-ı şart-ı vâkıf dahl ü ta‘arruz ve bu bâbda fetvâ-yı şerîfesi mûcebince men‘ olınmak içün hüküm recâ itmeğin fetvâ-yı şerîfesi şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]109 [4-12 Mart 1698]



29/1/3 Üsküdar'da, Hacı Mehmet Çelebi bin Hüseyin evkafının mütevelilik, cabilik ve katiplik vazifeleri evlada ve evladın soyundan gelenlerin en iyisine şart edilmişken, buna aykırı müdahalenin önlenmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve Üsküdar nâibine hüküm ki:

Üsküdar'da vâkı‘ babası Hâcı Mehmed Çelebi bin Hüseyin evkãfınun mütevellîsi olan Alî zîde kadruhû arz-ı hâl idüp babası vâkıf-ı mezbûr evkãfınun tevliyet ve cibâyet ve kitâbet cihetleri olan evlâd-ı evlâd-ı evlâdınun zükûr ve inâsdan aslahına şart eyledüği vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed iken hilâf-ı şart-ı vâkıf âhardan ba‘zı kimesneler müdâhale itmeleriyle şart-ı vâkıf mûcebince amel olınup hilâf-ı şart-ı vâkıf müdâhale olınmamak bâbında hüküm recâ itmeğin Küçük evkãf muhâsebesi defterlerine nazar olındukda vakf-ı mezbûrun tevliyet ve kitâbet cihetleri evlâd-ı evlâdınun zükûr ve inâsdan aslahı üzerine vakfiyyesinde meşrûta olup ve yüz dokuz Zi’l-hicce'si gurresinde müceddeden Küçük evkãf muhâsebesine kayd olınduğı mastûr u mukayyed bulınmağla vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsı üzre amel olınup hilâf-ı şart-ı vâkıf müdâhale olınmamak üzre hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Z sene [1]109 [20-29 Haziran 1698]



29/3/12 İstanbul'da, sadrazam Pir Mehmet Paşa evkafı ve Topçular vakfı arasındaki Tophânekapısı dahilindeki yanan dükkanlar arsasının hangi vakfa ait olduğu hususundaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Vezîr-i a‘zam-ı sâbık Pîr Mehmed Paşa evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan Seyyid Mehmed el-Hâcc zîde mecduhû gelüp vâkıf-ı merkúmun mahrûse-i İstanbul'da câmi‘-i şerîfinün vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mukayyed akãrâtından kazâ-i mezbûrede Tophâne kapusı dâhilinde vâkı‘ dekâkîn bundan akdem harîkde muhterik oldukda Topcılar vakfı mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne muhterik olan dekâkîni arsasın Topcıbaşı Abdülkerîm şehremânetinden istîcâr ve mâlıyla binâ ve vakf eylemişdür diyü nizâ‘ itmeğle murâfa‘a-i şer‘ olduklarında arsa-i mezbûr Pîr Mehmed Paşa'nun vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsından mukayyed evkãfından olduğı şehâdet-i tevâtür ile sâbit ve hükm birle hüccet-i şer‘iyye virilmişiken Topcıbaşı vakfı mütevellîsi arsa-i merkúmdan kasr-ı yed itmeyüp hilâf-ı şer‘ nizâ‘ eyledüğin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Z sene [1]109 [20-29 Haziran 1698]



29/8/37 İstanbul'da, yeniçeri odasının Edirne evkafının mütevellisi, ve vakfa borçlu olup borçlarını ödemeyen şahıslar veya onların kefil ve mirasçıları arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kassâm-ı asker olan (boş) zîde ilmuhûya hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da Dergâh-ı mu‘allâm yeniçerileri odalarından (boş) odasınun Edirne evkãfınun mütevellîsi olan Şa‘bân ordû-ı hümâyûnuma gelüp mahmiyye-i İstanbul sâkinlerinden Râbi‘a nâm hâtûn zimmetinde olan bin yüz guruş mâl-ı vakfa oğlı Ahmed nâm kimesne kefîl bi’l-mâl olmağla mutasarrıf olduğı mülk menzili istiğlâl idüp vâdesi hûl ve dört beş sene mürûrında menzil-i merkúm sûk-ı sultânîde müzâyede olınup be gãyet (...) münkãtı‘ oldukda sâiri zâhir ve edâya iktidârı var iken mücerred virmemek içün yedümde hüccetüm vardur diyü mâl-ı vakfun edâya muhâlefet eyledüğinden mâ‘adâ müteveffâ Alî nâm kimesne zimmetinde olan üç yüz altmış guruş mâl-ı vakfun mahrûse-i İstanbul'da muhallefâtın kabz iden vârislerinden Mustafâ nâm kimesne zimmetinde dört yüz guruş ve Nikola nâm zimmî zimmetinde dahi bin iki yüz guruş mâl-ı vakf olmağla taleb eyledükde edâda bîvech te‘allül üzre oldukların bildürüp şer‘le görilüp sübût bulan mâl-ı vakfun tahsîl ve icrâ-yı hakk olınmak bâbında hüküm recâ eyledüği ecilden sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Z sene 1109 [20-29 Haziran 1698]



29/8/39 İstanbul'da, Babüssaade ağası Üskübi Ali Ağa vakfının nazırı ve vakfın malını yemekle suçladığı vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Âstâne'de Haremeyn müfettişi vekîli (boş) zîde ilmuhûya hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Bâbü’s-sa‘âde ağası Üskübî Alî Ağa vakfınun nâzırı olup Sarây-ı cedîd-i âmirem ağası olan (boş) dâme ulüvvuhû arz-ı hâl idüp vakf-ı merkúmun hâlâ mütevellîsi Abdullâh mâl-ı vakfı ekl ü bel‘ ve zayi‘ ve telef idüp küllî gadr itmeğle şer‘le muhâsebesi görilüp zimmetinde zuhûr iden mâl-ı vakf sebt-i defter olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Z sene [1]109 [20-29 Haziran 1698]



29/10/45 İstanbul'da, Tezkireci Ahmet Efendi vakfının tevliyeti üzerinde olup hıyaneti görülmeyen vakıf mütevellisi ve "ben vekil oldum" diye vakıf malına zarar veren İstanbul sakinlerinden İsmail arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Tezkireci Ahmed Efendi dimeğle ma‘rûf kimesnenün eczâ-yı şerîfesi vakfınun bi’l-fi‘l berât-ı şerîfümle mütevellîsi olan Rıdvân nâm mütevellî arz-ı hâl idüp vakf-ı merkúm tevliyeti şart-ı vâkıfdan ütekãya meşrûta olup bu aslah-ı ütekãdan olmağla tevliyeti berât-ı şerîfümle üzerinde ve mâl-ı vakfa bir vechile hıyâneti yoğiken âhardan İstanbul sâkinlerinden İsmâ‘îl nâm kimesne ütekãnun ba‘zısına ben vekîl oldum diyü mâl-ı vakfı bin yüz (boş) senesinde ahz ü kabz ekserin itlâf idüp mâl-ı vakfa gadr itmeğle şer‘le muhâsebesin görilmek istedükde te‘allül üzre olduğın ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp ol bâbda hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin şer‘le hakk üzre muhâsebesi görilüp mâl-ı vakfı zuhûra getürilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Z sene [1]109 [20-29 Haziran 1698]



29/13/61 İstanbul'da, Tezkireci Ahmet Efendi vakfı mütevellisi ve vakfa olan borcunu ödemeyen İstanbul sakinlerinden muhasebe katibi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Rıdvân gelüp mahmiyye-i mezbûrda vâkı‘ meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olduğı Tezkireci Ahmed Efendi vakfı mâlından İstanbul sâkinlerinden muhâsebe kâtiblerinden Seyyid Mehmed nâm kimesne zimmetinde cihet-i kefâletden üç yüz elli guruş temessüki mûcebince mâl-ı vakf olup taleb itdükde virmekde te‘allül itmeğle şeyhülislâm fetvâsı mûcebince şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Z sene [1]109 [20-29 Haziran 1698]



29/18/88 Kimseye vereceği olmayan İstanbul sakinlerinden İbrahim ve Hâslar kazasına bağlı İstanbul'da Yenikapı haricinde vaki İmam Çelebi evkafının mütevellisi arasındaki vakıf alacağı ihtilafının ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul sâkinlerinden İbrâhîm nâm kimesne ordû-ı hümâyûnuma arz-ı hâl idüp bunun şer‘an kimesneye vireceği olmayup ve kimesnenün deynine dahi kefîl bi’l-mâl olmış değil iken Hâslar kazâsına tâbi‘ İstanbul'da Bâb-ı cedîd hâricinde vâkı‘ İmâm Çelebi evkãfınun mütevellîsi (boş) nâm kimesne şirrete sülûk ve mürtezika-i vakf ile yekdil olmağla bundan akdem oğlun Halîl nâm müteveffâ vakf-ı mezbûra mütevellî iken şer‘le muhâsebesi görildükde mâl-ı vakfdan zimmetinde yedi yüz beş buçuk guruş zuhûr ve mâl-ı vakfa sen kefîl bi’l-mâl olmuşidün ol takdîrce senden aluruz diyü şâhid-i zûr ikãmetiyle almak isteyüp hilâf-ı şer‘-i şerîf te‘addîden hâlî olmaduğın ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe ve hüccet-i şer‘iyyesi olduğın bildürüp mûcebince amel hilâf-ı şer‘ te‘addî itdürilmeyüp men‘ u def‘ olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin fetvâ-yı şerîfesi mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Z sene [1]109 [20-29 Haziran 1698]



29/25/122 Vakıf imâreti fazlasından kendisine beş çift fodula tevcih olunup halen zikrolunan beş çift fodulası kesilen Dervîş İbrahim'e, kadimden verilegeldiği vaki ise bundan sonra da beş çift fodula verilmesine dair hüküm.

İstanbul'da Sultân Mehemmed evkãfı mütevellîsi (boş) zîde mecduhûya hüküm ki:

Şeyh Ümmî Sinân fukarâlarından Dervîş İbrâhîm gelüp bundan akdem vakf-ı mezbûr imâreti izdiyâdından almak üzre kendüye beş çift fodula tevcîh olınup birkaç aydan berü alur iken hâlâ zikr olınan beş çift fodula kat‘ olınmağla ziyâde gadr u te‘addî olınup kadîmden virilegeldüği vâkı‘ ise fîmâ ba‘d dahi beşer çift fodula viresin diyü emr-i şerîf virilmeğle müceddeden hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin ahkâm kaydlarına mürâca‘at olındukda vech-i meşrûh üzre emr-i şerîf virildüği mastûr u mukayyed bulınmağla fermân olınduğın bildürüp cevr ü eziyyet olınmamak içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Z sene [1]109 [20-29 Haziran 1698]



29/44/220 İstanbul'da, Hadım Mustafa Paşa kardeşi Ali Paşa'nın vakfı odalarına vakfedenin şartına aykırı olarak müdahale edenlerin engellenip vakıf yararının himaye edilmesine dair hüküm.

Âstâne'de şeyhülislâm evkãfı müfettişine hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Hâdım Mustafâ Paşa karındaşı Alî Paşa'nun evlâdı vakfınun meşrûtiyyet üzre mütevelliyesi olan Hayriye nâm hâtûn ordû-ı hümâyûnuma gelüp müteveffâ mezbûr Hâdım Mustafâ Paşa mahrûse-i merkúmede vâkı‘ evkãfumdan odalarda ütekãm sâkin olup sâkin olmayanlara fuzûlî zabt itdürmeyüp ve icâre ve icâre85 virdürmeyüp cânib-i vakfdan zabt olına diyü vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed iken evlâd-ı ütekãdan Âyişe nâm hâtûnun zevci (boş) nâm kimesne mücerred benüm zevcüm evlâd-ı ütekãdandur diyü kendüye ta‘yîn olınan odaya kanâ‘at itmeyüp hilâf-ı şart-ı vâkıf evlâddan sâkin olmayanlarun odalarına dahi dahl ü ta‘arruz eyledükleri ecilden icrâ-yı hakk olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Z sene [1]109 [30 Haziran-9 Temmuz 1698]



29/48/235 İstanbul'da, Acıçeşme yakınında Ahmet Ağa ve annesi Kerime Hatun evkaflarının mütevellisi ve bunun on yıldan beri vakıf malına zarar verdiğini iddia ettiği vekili, halen vakfın katibi olan Nurullah arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Âstâne sa‘âdetümde müfettiş-i evkãf vekîli (boş) zîde ilmuhûya hüküm ki:

Bi’l-fi‘l Dâru’s-sa‘âdetüm ağası olan Ca‘fer Ağa dâme ulüvvuhû ordû-ı hümâyûnuma arz gönderüp müşârun ileyhün taht-ı nezâretinde olup mahrûse-i İstanbul'da Acıçeşme kurbında vâkı‘ müteveffâ Ahmed Ağa ve vâlidesi Kerîme Hâtûn evkãflarına meşrûtiyyet üzre mütevellîyyesi tarafından bundan akdem vekîli olup hâliyâ vakf-ı merkúmun kâtibi Nurullâh nâm kimesne on seneden mütecâviz vekîl olmağla zemân-ı vekâletinde vakfı işgãl iden mahsûlâtı vakfa îrâd ve masraf eyleyüp ve eylediği hâlde dahi cüzî şey gösterüp vakf-ı merkúmdan olup küllî gadr itmeğle on seneden berü mezkûrun îrâd ve mesârifi ma‘rifet-i şer‘le yoklanup zimmetinde zuhûr iden mâl-ı vakf vakfıyçün ve vakfa zâhir olan hıyâneti dahi arz u i‘lâm olınmak bâbında emr-i şerîfüm virilmek recâsına arz itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâil-i M sene [1]110 [10-19 Temmuz 1698]



29/58/282 İstanbul'da, evkafa ait icâreteyn ile mutasarrıf olunan evi devralan şahıs ve bu evi ona ferağ eden kadın arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.

İstanbul bostâncıbaşısına ve müfettiş-i evkãfa hüküm ki:

Hüseyin gelüp sen ki bostâncıbaşı-i mûmâ ileyhsin taht-ı nezâretünde olan evkãfdan mahrûse-i mezbûrda İstanbul'da müteveffâ (boş) evkãfından mahrûse-i mezbûrda icâre-i mu‘accele ve müeccele ile tasarruf olınagelen akãrâtından olan menziline mutasarrıfe olan Meryem nâm hâtûn izn-i mütevellî ile buna ferâğat idüp yedine memhûr temessük virilüp mutasarrıf iken mezbûre hâtûn ferâğatden aldum diyü dahl itmeğle temessüki mûcebince zabt itdürilüp dahl olınmayup şer‘le görilüp i‘lâmiyçün yazılmışdur.

Fî evâil-i M sene [1]110 [10-19 Temmuz 1698]



29/70/336 İstanbul'da, Nevbethane mahallesindeki Kamer Hatun'un süknasını ulemaya şart ettiği evin hasbi mütevellisi ve evin arsasının vakıf, binasının kendi mülkü olduğunu iddia eden şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına ve hâssa bostâncıbaşıya hüküm ki:

İstanbul'da Nevbethâne mahallesinde vâkı‘ müteveffiye Kamer Hâtûn süknâsını ulemâya şart eyledüği vakf menzilin hasbî mütevellîsi (boş) nâm kimesne gelüp müteveffiyye-i mezbûr[e] mutasarrıfe olduğı mülk menzilde hercâi(?) şer‘le bedeli ulemâya vakf idüp vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr iken âhardan Ahmed nâm kimesne menzil-i mezbûrun arsası vakf olup binâsı mülkümdür diyü fuzûlî zabt vakfı ibtâl murâd ve âhara bey‘ iderüm diyü gadr murâd itmeğle fetvâ-yı şerîfe mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı M sene [1]110 [20-29 Temmuz 1698]



29/70/338 İstanbul'da, Şehzade evkafından vazifeli Şeyh Mehmet'e ödenmeyen hakkının ödenmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Meşâyih-i kirâmdan Şeyh Mehmed eş-Şehr-i Bâkï'den(?) Baba gelüp İstanbul'da vâkı‘ Şehzâde evkãfından olmak(?) üzre yevmî iki akçe vazîfesini bin yüz seksen dokuz Ramazân'ından berü berât-ı şerîfümle mutasarrıf olup müstahıkk olduğı vazîfesinden ancak altı senenün vazîfesin alup bâkïsini evkãf-ı mezbûre mütevellîsi zimmetinde kalmağla bâkï kalan on dört senenün vazîfesi evkãf-ı mezbûr mahsûlinden mütevellîsi yedinden virilmek bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin yedinde olan berât-ı âlîşânum mûcebince kusûr kalan vazîfe bakãyası virilüp te‘allül olınmamak içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı M sene [1]110 [20-29 Temmuz 1698]



29/71/342 İstanbul'da, Koca Yusuf Efendi evkafına ait bazı yerleri mirasa dahil ettirmek isteyen mirasçılar ve vakıf mütevellisi arasındaki Divanın vakıf lehine karara bağlandığına, davalıların tekrar dava açması halinde durumun ordû-ı hümâyûna bildirilmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına ve şeyhülislâm nezâretinde olan evkãf müfettişine hüküm ki:

Şeyhülislâm nezâretinde olan evkãfdan Koca Yûsuf Efendi evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan Ahmed gelüp vâkıf-ı mezbûrun vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mukayyed evkãfdan ba‘zı akãrâtı içün karındaşları vakfiyyetin inkâr ve cihet-i verâsetden dahi hukúk iddi‘â itmeleriyle murâfa‘a-i şer‘ olduklarında iddi‘âları hilâf-ı şer‘ ve akãrât-ı merkúmun vakfiyyeti sâbit olmağla ba‘de’l-yevm zimmetlerin ibrâ vü ıskãt birle cânib-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye ve mûcebince men‘ birle evâmir-i şerîfeleri virilüp bu makúle bir def‘a şer‘ [ile] görilüp faysal ve hüccet-i şer‘iyye virilen da‘vânun tekrâr istimâ‘ı memnû‘ iken kanâ‘at itmeyüp ol hüccet-i şer‘iyyelere muğãyir nizâ‘ eyledüklerin bildürüp mûcebince amel olınup hilâf-ı şer‘ dahl itdürilmeyüp tekrâr da‘vâ sâdedinde olur ise vukú‘ı üzre der-i [dev]let-medâruma i‘lâm olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ recâ86 itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin ve Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin ahvâlleri ordû-ı hümâyûnuma i‘lâm olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı M sene [1]110 [20-29 Temmuz 1698]



29/92/448 İstanbul'da Sultan Süleyman, Sultan Bayezit ve Şehzade Sultan Mehmet evkafları imâretlerinden ama taifesine tayin olunan ekmek ve içeceğe, kethüda ve ihtiyar oldukları iddiasında olanların müdahalelerinin önlenmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve Âstâne'de vâkı‘ Sultân Süleymân ve Sultân Bâyezîd ve Şehzâde Sultân Mehmed Hân evkãfları mütevellîlerine hüküm ki:

A‘mâ Şeyh İbrâhîm gelüp merhûmûn müşârun ileyhânun imâret-i âmirelerinde a‘mâ tâifesine ta‘yîn olınan nân ve eşrîbe(?) içün şart-ı vâkıfdan şeyh ve kethudâ ve ihtiyâr fasl olmış değil iken hilâf-ı şart-ı vâkıf Tokatlı Mehmed ve Alî ve İvâz nâm kimesneler biz meşâyih ve kethudâ ve ihtiyâr olduk diyü fukarânun nân ve eşrîbe almağa mâni‘ oldukların bildürüp ol bâbda hüküm recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve mütevellî-i mûmâ ileyhimsiz fukarâ-yı a‘mâ nân ta‘yîn olınan ta‘âma kethudâ ve ihtiyâr ta‘yîn olındığı yoğise hilâf-ı şart-ı vâkıf rencîde olınmamak içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâhir-i M sene [1]110 [30 Temmuz-8 Ağustos 1698]



29/95/463 İstanbul'da, Evliyâ Mehmet Efendi'nin nükud vakfının tevliyetinin, vakfedenin evladından olmakla kendi hakkı olduğunu iddia eden kişi ve halen mevcut mütevelli arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Süleymân gelüp mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ büyük babası Evliyâ Mehmed Efendi'nün evlâdına meşrûta olmayan nükúd vakfınun mütevellîsi olan Monlâ Mehmed fevt oldukda bu vâkıfun evlâdından tevliyete lâyık mevcûd iken tevliyet-i merkúmeyi ecânibden Receb nâm kimesneye tevcîh olınmağla buna gadr olınduğın ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınmak hüküm recâ itmeğin fetvâ-yı şerîfesi mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i M sene [1]110 [30 Temmuz-8 Ağustos 1698]



29/102/496 Üsküdar'a bağlı Kadıköy'de, Kapıağası Osman Ağa câmi‘ evkafının mütevelliliğinin bostancı Hüseyin'den alınıp başkasına verilmesi hususunun soruşturularak bildirilmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına [ve] Üsküdar nâibine hüküm ki:

Edirne bostâncılarından Hüseyin nâm bostânî arz-ı hâl idüp mezkûr Üsküdar kazâsına tâbi‘ Kãdî nâm karyede vâkı‘ müteveffâ Kapuağası Osmân Ağa binâ eyledüği câmi‘-i şerîf evkãfınun şart-ı vâkıf üzre yiğirmi seneden berü on sekiz akçe ulûfesi mukãbelesinde berât-ı şerîfümle mütevellîsi olup tarafından vekîli istikãmet üzre edâ-yı hıdmet idüp ve beher sene şer‘le muhâsebesi görilüp âhardan bir vechile dahl olınmak îcâb itmez iken bu tevliyeti mesâlih içün âhar kazâya gitdükde mürtezika-i vakfda ashâb-ı ağrâzdan gıyâbında bir tarîkle muhzır itmeleriyle tevliyet-i mezbûr âhardan Süleymân nâm kimesneye tevcîh olınup buna küllî gadr olınduğın bildürüp husûs-ı mezbûr bîgaraz müslimîn ve mürtezika-i vakfdan tefahhus ve suâl ve vâkı‘ hâl der-i devlet-medâruma i‘lâm olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ eyledüği ecilden sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin mezkûrun ahvâlini bîgaraz mürtezika-i vakfdan vesâir müslimînden tefahhus ve suâl ve vukú‘ı ve sıhhati üzre der-i devlet-medâra arz u i‘lâm eylemek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı M sene [1]110 [20-29 Temmuz 1698]



29/126/593 İstanbul'da, Hocapaşa vakfı câmi‘nde hatip olan ulemadan Hüseyin'e hakkı olan vazifesinin tamamen verilmesine dair hüküm.

İstanbul'da vâkı‘ Hâce Paşa dimeğle ma‘rûf müteveffâ Hâce evkãfı câmi‘-i şerîf evkãfınun mütevellîsi olan (boş) zîde kadruhûya hüküm ki:

Câmi‘-i merkúmda berât-ı şerîfümle hatîb olan ulemâdan Hüseyin zîde ilmuhû gelüp mezkûr câmi‘-i merkúmda yevmî on üç akçe vazîfe ile hatîb olmağla edâ-yı hıdmet idüp hıdmeti mukãbelesinde berâtı mûcebince müstahıkk olduğı vazîfesin taleb eyledükde vakfda müsâ‘ade var iken virmekde te‘allül üzre olmağla hilâf-ı şer‘ cevr ü eziyyet eylemeyüp berâtı mûcebince müstahıkk olduğı vazîfesin temâmen viresin diyü Bâb-ı sa‘âde ağası Ca‘fer Ağa dâme ulüvvuhû mühürlü mektûb virmeğle mûcebince hüküm recâ itmeğin mûcebince amel olınmak içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâil-i S sene 1110 [9-18 Ağustos 1698]



29/151/688 İstanbul'da, Tezkireci Ahmet Efendi nukud vakfının mütevellisi vekili ve üzerindeki vakıf parasını on dört yıldan beri ödemeyen kişi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmı olan (boş) Paşa'ya ve Âstâne'de Haremeyn-i şerîfeyn evkãf müfettişi vekîline hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Tezkireci Ahmed Efendi evkãfınun hâlâ mütevellîsi vekîli olan İsmâ‘îl Dergâh-ı mu‘allâma gelüp mahmiyye-i İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Tezkireci Ahmed Efendi'nün nükúdı vakf mâlından Şeyh Hüseyin nâm kimesne zimmetinde hüccet-i şer‘iyye ve temessükle dört yüz yiğirmi sekiz buçuk guruş mâl-ı vakf olmağla on dört seneden berü virmeyüp zimmetinde olmağla vakf içün taleb eyledükde virmekde te‘allül üzre olduğın bildürüp yedinde olan hüccet-i şer‘iyye mûcebince mâl-ı vakf alıvirilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin ve Mevlânâ-yı mezkûrsun şer‘le görmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı S sene 1110 [19-28 Ağustos 1698]



29/153/691 Üsküdar'a bağlı Kadıköyü'nde Kapıağası Osman Ağa câmi‘ evkafının hıyaneti sabit olan mütevellisinin azledilerek yerine Hacı Süleyman'ın atanmasına, eski mütevellinin yeni mütevelli, katibi ve cabisi marifetleriyle muhasebesinin görülmesine, sonucun bildirilmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

İçhazînedârbaşı Mahmûd dâme ulüvvuhû Dergâh-ı mu‘allâma mektûb gönderüp taht-ı nezâretlerinde olan evkãf-ı şerîfeden Üsküdar kazâsına tâbi‘ Kãdî nâm karyede vâkı‘ sâbıkã Bâbü’s-sa‘âdetüm ağası müteveffâ Osmân Ağa binâ eyledüği câmi‘-i şerîfi evkãfınun bin seksen altı altı87 senesinden berü mütevellîsi olan Hüseyin nâm kimesnenün hıyâneti(?) zâhir olup Medîne-i münevvere'ye beher sene vakf-ı mezbûrdan irsâl olınan Buhûrî Alî ile tertîb idüp te‘addî eyledüğinden mâ‘adâ vakfda müsâ‘ade yokdur diyü surrelerin irsâl eylemeyüp mezkûr Hüseyin her vechile hîlekâr olduğına arz ve muhzır olmağla âhara tevcîh olına diyü fermânum sâdır olmağın mezkûr Hüseyin azl olınup tevliyet-i mezbûr Hâcı Süleymân nâm kimesneye tevcîh olınmağla mütevellî-i sâbık mezkûr Hüseyin'ün yedinde olan memhûr muhâsebelerine nazar olınup ketm eyledüği îrâd ve hilâf-ı şer‘ ez-deyn dâhil-i muhâsebe eyledüği masrûfı vakfun hâlâ mütevellîsi ve kâtibi ve câbîsi ma‘rifetleriyle şer‘le muhâsebesi görilüp sıhhati üzre dikkat olınup arz u i‘lâm olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum virilmek recâsına arz itmeğin vech-i meşrûh üzre amel olınmak içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı S sene [1]110 [19-28 Ağustos 1698]



29/153/692 İstanbul'da, Tezkireci Ahmet Efendi nukud vakfının tevliyeti ile rıbh fazlasına, vakfedenin evladı munkarız olduktan sonra azatlıları tarafından ortaklaşa tasarruf olunacağına dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve müfettiş-i evkãf vekîli (boş) zîde ilmuhûya hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da sâkin Mustafâ ve Süleymân ve İsmâ‘îl bin Mehmed nâm kimesneler ile Sâliha ve Müstakïm ve Hadîce nâm hâtûnlar Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp bundan akdem müteveffâ Tezkireci Ahmed Efendi hâl-i huyûtında eczâ-i şerîf içün vakf eyledüği nükúdınun tevliyeti ile ribhinün fazlasında Süleymân bin Abdullâh'dan mülk-i vâkıfun evlâd ve evlâdına ve ba‘de’l-inkırâz ütekã ve atîkã ve evlâd-ı evlâd ütekã ve atîkãsına şart idüp vech-i meşrûh üzre vakfiyyeti vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed olup bunlar evlâd-ı ütekã ve atîkãsına ve evlâd-ı evlâd ütekã ve atîkãdan olmağla ütekãdan Rıdvân Abdullâh ile ber vech-i iştirâk mutasarrıflar iken mezkûr Rıdvân tevliyet-i merkúm ütekãnun aslahına meşrûta olup ben aslah-ı ütekãdanum diyü bir tarîkle berât itdürüp mûcebince emr-i şerîf ihrâc itmeğle meşrûtiyyet üzre ber vech-i iştirâk bunlarun tasarruflarına mâni‘ olup te‘addî eyledüğin bildürüp şart-ı vâkıf mûcebince ber vech-i iştirâk zabt itdürilüp hilâf-ı şart-ı vâkıf dahl ü nizâ‘ itdürilmemek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin Hazîne-i âmiremde mahfûz olan Küçük evkãf muhâsebesi defterlerine nazar olındukda vâkıf-ı merkúmun ütekãsından Süleymân bin Abdullâh hayâtda oldukca mütevellî olup ve fazla-i ribh-i mezbûra vâkıf hayâtda oldukca mutasarrıf olup ba‘de vefâtihî fazla-i ribh-i mezbûr ve Süleymân'dan sonra tevliyet-i mezbûre ma‘an vâkıfun evlâd-ı evlâdına ale’l-iştirâk meşrûta olup ba‘de’l-inkırâz tevliyet ve fazla-i ribh ütekã ve atîkãtına ve evlâd-ı evlâd-ı ütekã ve atîkãtına ve on şa‘îr meşrûta ola diyü vakfiyyeden ta‘yîn olınmağla evlâd-ı vâkıf munkarız olup tevliyet-i mezbûre ile fazla-i ribh-i mezbûre ber vech-i iştirâk mutasarrıf olan ütekãların yedi nefer kesân minvâl-i meşrûh üzre defterde mastûr u mukayyed olmağın defter ve şart-ı vâkıf mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı S sene [1]110 [19-28 Ağustos 1698]



29/153/693 İstanbul'da, Tezkireci Ahmet Efendi nükud vakfında katiplik namına vazife tayin olunmadığından, ihdas edilmiş vazife talebiyle vakfa vaki müdahalenin önlenmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve müfettiş-i evkãf vekîline hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Tezkireci Ahmed Efendi nükúdı vakfınun mütevellî vekîli olan İsmâ‘îl zîde kadruhû Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp vakf-ı merkúmun tevliyeti ile hâsıl olan ribhinün fazlası vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında ütekã ve atîkã ve evlâd-ı evlâd ütekã ve atîkãtına meşrûta olup kitâbet nâmına vazîfe şart u ta‘yîn olınmış değil iken mahrûse-i mezbûrede sâkin Ramazân nâm kimesne zimmetinde yüz yiğirmi beş guruş mâl-ı vakf olmağla asl-ı mâl-ı vakf ile mu‘âmele-i şer‘iyyesin virilmek içün hilâf-ı şart-ı vâkıf yevmî beş akçe kitâbet vazîfesi ihdâs itdürmeğle muhdes vazîfe talebiyle te‘addî üzre olduğın ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınup mâl-ı vakf alıvirilüp muhdes vazîfe talebiyle dahl ü ta‘arruz olınmamak bâbında hüküm recâ itmeğin şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı S sene [1]110 [19-28 Ağustos 1698]



29/157/706 İstanbul'da, büyükbabasından mirasen intikal eden Sefer Kethuda vakfına ait bir adet yağhanenin kiracısı ile vakıf mütevellisi arasındaki anlaşmazlığın muhakemesine dair hüküm.

Galata monlâsına hüküm ki:

Ömer nâm kimesne ile Emine nâm hâtûn Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp bundan mezbûre Emine nâm hâtûnun büyük babası el-Hâcc Alî nâm kimesnenün Galata'da atîk Yağkapanı dâhilinde vâkı‘ Sefer Kethudâ mescid-i şerîfi evkãfından mutasarrıf olduğı icâre-i mu‘accele ve müeccelelü bir bâb yağhâne harîk-ı kebîrde muhterik ve mezkûr Hâcı Alî izn-i mütevellî ve kendü mâlıyla ta‘mîr idüp mutasarrıfiken mezkûr Hâcı Alî fevt olmağla bundan akdem vakf-ı merkúm mütevellîsi nâm kimesneden temessük ile bunlar iştirâken ecr-i misli ile îcâr idüp mutasarrıflar olup dahl olınmak îcâb itmez iken hâlâ mütevellî-i mezbûr azl ve vakf-ı merkúma mütevellî olan (boş) nâm kimesne mücerred celb-i mâl içün yağhâne-i mezbûrı mütevellî-i sâbıkdan ecr-i mislinden noksânıyla îcâr itmişsiniz diyü ol takdîrce müzâyede ve âhara îcâr itdürirüm diyü müdâhale idüp te‘addîden hâlî olmaduğın bildürüp vakf-ı mezbûre mahallesi ahâlîsi hasbî nâzır olmalarıyla ma‘rifet-i şer‘le ve mi‘mâr-ı hâssa ma‘rifetiyle husûs-ı mezkûr şer‘le görilüp ve içinde mevcûd olan nühâs evânî ve değirmânı ve kübleri şer‘le keşf olınup sıhhati ve vukú‘ı üzre der-i devlet-medâra arz u i‘lâm olınmak bâbında hüküm recâ eyledükleri ecilden vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı S sene [1]110[ 19-28 Ağustos 1698 ]



29/159/715 İstanbul'da, Sadrazam Köprülüzade Ahmet Paşa evkafı kitaplarının koruyucusu Şeyh Halil el-Antaki'nin hacca giderken yerine bıraktığı şahsa müdahale olunmamasına, kendisi hacdan dönünce vazifesinin yine eline verilmesine dair hüküm.

İstanbul'da Vezîr-i a‘zam-ı sâbık Köprülizâde Ahmed Paşa evkãfı mütevellîsi (boş) dâme mecduhûya hüküm ki:

Ulemâdan Mevlânâ Şeyh Halîl el-Antâkî zîde ilmuhû gelüp Mevlânâ-yı mezkûr işbu sene-i mübârekede Hâcc-ı şerîfe azîmet itmeğle müşârun ileyhün vakfı olan kitâbhânesinde yevmî yiğirmi akçe vazîfe ile hıfz kütübliği berât-ı şerîfümle üzerinde olup tarafından nasb eyledüği Monlâ Mehmed edâ-yı hıdmet itdükce taraf-ı âhardan müdâhale olınmayup Hâcc-ı mebrûrı edâ idüp gelince berâtı mûcebince müstahıkk olduğı vazîfesi alıvirile diyü yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı S sene [1]110 [19-28 Ağustos 1698]



29/161/719 İstanbul'da, Süleymaniye ve Sultan Selim evkaflarından vazifeli ulemadan Şeyh Halil el-Antaki'nin hacca gidip gelinceye kadar doğacak vazifelerinin vekili Molla Mehmet'e verilmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve İstanbul'da Süleymâniyye ve Sultân Selîm evkãfları mütevellîlerine hüküm ki:

Ulemâdan Mevlânâ Şeyh Halîl el-Antâkî zîde ilmuhû gelüp Mevlânâ-yı mezkûr bu sene-i mübârekede Hâcc-ı şerîfe azîmet itmeğle merhûm Sultân Süleymân evkãfından berât-ı şerîfümle mutasarrıf olduğı yiğirmi akçe ve Sultân Selîm Hân evkãfından olan yevmî on akçe vazîfeleri Hâcc-ı mebrûrı edâ idüp gelince tarafından nasb eyledüği vekîli Monlâ Mehmed'e alıvirmek bâbında vech-i meşrûh üzre amel olına diyü yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı S sene [1]110 [19-28 Ağustos 1698]



29/169/754 Evliyâ Mehmet Efendi'nin Eyüp türbesinde vakfettiği Darülkura'nın azledilen mütevellisi ulemadan Receb'in, yerine iade edildiğinin İstanbul'daki Küçük evkaf muhasebesi defterlerine kaydolunmasına dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına hüküm ki:

Ulemâdan Receb gelüp müteveffâ Evliyâ Mehmed Efendi'nün Hazret-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî türbe-i şerîfinde vakf eyledüği Dârü’l-kurânun on dokuz seneden berü mütevellîsi iken İstanbul kãdîsı tarafından Süleymân nâm kimesneye tevcîh olınup gadr olmağla vakf-ı mezbûrun meşrûtiyyet üzre olan nâzırı arzı ve şeyhülislâm işâretiyle ibkã ve mukarrer kılınup yedine sûret-i ruûs virilmeğle Âstâne'de olan Küçük evkãf muhâsebesi defterlerine kayd olınmak recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre amel olınmak içün yazılmışdur.

[Fî] evâsıt-ı S sene [1]110 [19-28 Ağustos 1698]



29/170/758 İstanbul ve gayrideki Muhyiddin-i Fenari evkafının gelirleri, giderleri ve belgelerinin vakıf katibi Fazlullah bin Mustafa'ya yazdırılmasına dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul ve gayride vâkı‘ Muhyiddîn-i Fenârî evkãfınun berât-ı şerîfümle kâtibi olan Fazlullâh bin Mustafâ gelüp evkãf-ı mezbûr taht-ı nezâretünde olup vakf-ı merkúmun vâkı‘ olan îrâd ve mesârif vesâir temessükât tahrîr ve terkïmi vakfun mu‘ayyen kâtibi kalemiyle tahrîr olınup sebt-i defter olınmak lâzım iken vakf-ı merkúmun ber vech-i meşrûta mütevellîsi ve vekîli olanlar vakfun vâkı‘ olan îrâd ve mesârif ve temessükât vesâir umûrın buna tahrîr itdürmeyüp âhar kâtibe tahrîr itdürüp ihtilâle bâ‘is ve vakfa ve rüsûmına gadr olınduğın bildürüp vakfın îrâd ve mesârif ve temessükâtı buna tahrîr ve defter itdürilmek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre amel olınmak emrüm olmışdur buyurdum ki.

Fî evâsıt-ı S sene [1]110 [19-28 Ağustos 1698]



29/181/806 Üsküdar'da, Valide Sultan câmi‘ evkafına ait Okmeydanı'ndaki tekkenin eski mütevellisinde üç aylık vazifeleri olan atıcı taifesinin alacaklarının alınmasına dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve Haremeyn müfettişi vekîline hüküm ki:

Okmeydânı'nda atıcı tâifesi gelüp Üsküdar'da vâkı‘ merhûme ve mağfûrun lehâ Vâlide Sultân câmi‘-i şerîfi evkãfından Okmeydânı'nda olan tekyede ta‘âmiyye içün vakfiyye-i ma‘mûlün bihâda ta‘yîn olınan yevmî yiğirmi akçeden mahrûse-i İstanbul'da sâkin mütevellî-i sâbık Yûsuf nâm kimesneden üç aylık vazîfe on beş guruş kalmağla taleb eyledükde te‘allül üzre olmağla sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin şer‘le tahsîl olınmak içün yazılmışdur.

[Fî] evâhir-i S sene [1]110 [29 Ağustos-6 Eylül 1698]



29/186/827 İstanbul'da, Ahmet Ağa vakfının mütevelli vekilinin, mahkeme kararıyla üzerinde sabit olan vakıf parasını ödeyinceye kadar hapisten salıverilmemesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul'da Haremeyn-i şerîf evkãfı müfettişi vekîline hüküm ki:

Bâb-ı sa‘âdetüm ağası nezâretinde olan evkãfdan mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Ahmed Ağa vakfınun hâlâ evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevelliyesi olan Âyişe nâm hâtûn gelüp vakf-ı mezbûrun kâtibi olup bundan akdem umûr-ı tevliyet vekîli olan mahrûse-i mezbûrda sâkin Nûrullâh nâm kimesnenün mukaddemâ ma‘rifet-i şer‘le muhâsebesi görilüp mâl-ı vakfdan zimmetinde zuhûr iden yetmiş bir bin üç yüz akçe vakf içün hükm birle kıbel-i şer‘den virilen hüccet-i şer‘iyye mûcebince hâlâ Âstâne'de zâbiti olan Silahdârından ma‘rifet-i şer‘le habs olunup ve edâ-yı deyne dahi iktidârı var iken mücerred mâl-ı vakfı edâ eylememek içün virmeyüp mâl-ı vakfa gadr eyledüğin ve tarafından zevci Şa‘bân nâm kimesneyi vekîl eyledüğin bildürüp hüccet-i şer‘iyye mûcebince vech-i meşrûh üzre müteveccih olan mâl-ı vakf bi’t-temâm tahsîl ve vekîline alıvirilüp mâdâm ki mâl-ı vakfı edâ eylemedükce habsden ıtlâk olınmamak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve Mevlânâ-yı mezkûrsun hüccet-i şer‘iyye mûcebince teveccüh iden mâl-ı vakf tahsîl olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı S sene 1110 [19-28 Ağustos 1698]



29/188/836 İstanbul'da, Gazi Davut Paşa evkafının cabilik ve devirhanlığını yürüten kimseye vazifesinin ödenmesine dair hüküm.

Mahrûse-i İstanbul'da müteveffâ Gãzî Dâvûd Paşa evkãfı mütevellîsine hüküm ki:

Mehmed Halîfe gelüp vakf-ı merkúmun yevmî beş akçe vazîfe ile câbî-i süvârî ve iki akçe ile devirhân olmağla edâ-yı hıdmet idüp hıdmeti mukãbelesinde berâtı mûcebince müstahıkk olduğı vazîfesin taleb eyledükde vakf-ı merkúmdan yevmî iki akçe vazîfe ile serâcı ve iki akçe ta‘âmiyye vazîfesine mutasarrıf olan oğlı dîğer Mehmed fevt olup isimleri müşâbih olmağla sen ki mütevellî-i mezkûrsın cibâyet ve devirhânlık dahi üzerinde idi diyü vazîfesin virmeyüp küllî gadr olınduğın bildürüp Küçük evkãf muhâsebesi defterlerine mürâca‘at olındukda zikr olınan cibâyet ile devirhânlık üzerinde olduğı mastûr u mukayyed bulınmağın berâtı mûcebince müstahıkk olduğı vazîfesi alıvirile diyü yazılmışdur.

Fî evâhir-i S sene [1]110 [29 Ağustos-6 Eylül 1698]



29/192/851 İstanbul'da, Molla Aşki mescidi evkafı cüzhanı ve vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmı paşaya ve kãdîsına hüküm ki:

A‘mâ Şeyh Mustafâ nâm kimesne Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp mezkûr mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Monlâ Aşkï mescidi evkãfından almak üzre berât-ı şerîfümle yevmî iki akçe vazîfe ile cüzhân olmağla edâ-yı hıdmet idüp hıdmet eylediği eyyâmun berâtı mûcebince hıdmeti mukãbelesinde müstahıkk olduğı vazîfesin evkãf-ı merkúme mütevellîsi olup mahrûse-i İstanbul sâkinlerinden (boş) nâm kimesneden taleb eyledükde mücerred virmemek içün ol hayrâtı İsmâ‘îl nâm kimesneye virdüm diyü dürlü illet ü bahâne ile virmekde te‘allül ve inâd idüp küllî gadr eyledüğin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virdüğin bildürüp mûcebince şer‘le görilüp teveccüh iden hakkı alıvirilmek içün yazılmışdur.

[Fî] evâhir-i S sene [1]110 [29 Ağustos-6 Eylül 1698]



29/195/864 İstanbul'da, tebdil ve tağyir hakkını elinde tutarak düzenlediği vakfiye gereğince vakıf gelirini başka yönlere şart eden vakfeden ve vakıf gelirine vazife talebiyle müdahale edenler arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Âstâne-i sa‘âdetümde şeyhülislâm efendi nezâretinde olan evkãf müfettişi Mevlânâ (boş) zîde ilmuhûya hüküm ki:

Hâcı Halîl nâm kimesne gelüp merkúm bundan akdem hasbeten li’llâhi te‘âlâ İstanbul'da on akçe vazîfe ile meşîhat ve on akçe vazîfe ile dersiyye-i vakf idüp ve şürût-ı vakfiyyesinden nezâret-i şeyhülislâm olanlara şart idüp ve vakf-ı merkúmun tebdîl ve tağyîrin dahi kendi yedinde olmak üzre şart eyledüği vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed iken cihât-ı mezbûra mutasarrıf olan (boş) nâm kimesne fevt oldukdan sonra bu dahi vakf-ı mezbûrun gallesin cihet-i uhrâya şart idüp şer‘an dahl olınmak îcâb itmez iken âhardan (boş) ve (boş) nâm kimesneler cihet-i edâyı biz berât itdürdük diyü hilâf-ı şer‘-i şerîf ve muğãyir-i şart-ı vâkıf on senelik güzeşte vazîfe taleb ve bundan akdem müfettiş-i evkãf huzûrında murâfa‘a-i şer‘ olduklarında mu‘ârazadan men‘ olınmışlar iken tekrâr hilâf-ı şer‘ ve muğãyir-i şart-ı vâkıf dahl ü nizâ‘ eyledüklerin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınup vazîfe talebiyle hilâf-ı şart-ı vâkıf dahl ü nizâ‘ itdürilmeyüp men‘ u def‘ olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâil-i Ra sene 1110 [7-16 Eylül 1698]



29/203/895 Şile'de, câmi‘evkafına ait vakfın yeni ve eski kiracısı arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Üsküdar nâibine hüküm ki:

Mehmed gelüp Üsküdar kazâsı muzâfâtından Şile nâhiyesinde vâkı‘ câmi‘-i şerîf evkãfı akãrâtından nâhiye-i mezbûrda vâkı‘ müddet-i mu‘ayyene ile îcârı meşrûta olmayan vakf hammâmı üç sene temâmına değin bundan akdem Eşikci Ahmed nâm kimesneye taraf-ı vakfdan îcâr olınmağla hâlâ vakf mütevellîsi Mustafâ nâm kimesne sene temâmında hammâm-ı mezkûrı mezbûrdan alup buna îcâr bu dahi istîcâr idüp şer‘an müdâhale olınmak îcâb itmez iken mezbûr Ahmed hilâf-ı şer‘-i şerîf zabtına mâni‘ olduğın ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe ve temessüki olmağla mûcebince amel olınmak bâbında yedinde olan fetvâ-yı şerîfe mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâil-i Ra sene 1110 [7-16 Eylül 1698]



29/206/909 İstanbul'da, Uzunçarşı yakınında Validehanı'ndaki on dokuz seneden beri bir odayı tasarruf eden şahıs ve burada hak iddia edip iddiaları mahkemece reddedilen kimsenin vasisi ile mirasçılarının görülmüş davalarının tekrar görülmemesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına ve İstanbul Haremeyn-i şerîfeyn evkãfı müfettişi nâibi (boş) zîde ilmuhûya hüküm ki:

Sâdât-ı kirâmdan Seyyid Ahmed zîde şerefuhû seyyâre(?) gelüp İstanbul'da Uzunçârşû kurbında Vâlide hânı'nda vâkı‘ on dokuz seneden berü taht-ı tasarrufında olan bir bâb tahtânî odasını müteveffâ Seyyid Alî'nün vasî-i muhtârı Seyyid Ni‘met nâm kimesne Seyyid Alî'nün olmak üzre nizâ‘ ve mukaddemâ müfettiş-i evkãf huzûrında murâfa‘a-i şer‘-i şerîf olup ahvâlleri şer‘le görildükde mezkûr Seyyid Ni‘met müdde‘asın isbâta kãdir olmayup ol oda bunun yedinde olan mütevellî temessüki mûcebince hükm olınup kat‘-ı nizâ‘ ve fasl-ı husûmet birle cânib-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye virilmişiken mezkûr Seyyid Ni‘met fevt olmağla İstanbul'da sâkin müteveffâ-yı merkúm Seyyid Alî'nün oğulları Seyyid Mehmed ve Seyyid Mustafâ nâm kimesneler zuhûra gelüp tekrâr nizâ‘ eyledüklerinde müfettiş-i evkãf vekîli huzûrında mezkûrlar dahi murâfa‘a-i şer‘-i şerîf olup ahvâlleri şer‘le görildükde iddi‘âları şirreti lağv-ı mahz olmağla yedinde olan hüccet-i şer‘iyyesi mûcebince tekrâr buna hükm olınup dahl olınmak îcâb eylemeyüp ve bu makúle bir def‘a şer‘le görilüp fasl olınup hüccet-i şer‘iyye virilen da‘vânun tekrâr istimâ‘ı memnû‘iken hâlâ mezkûr kimesneye(?) kanâ‘at itmeyüp yedinde olan mütevellî temessüki ve hüccet-i şer‘iyyelerine muğãyir mücerred bunı ta‘cîz içün müteveffâ babamuz ve vasî-i muhtârı Seyyid Ni‘met ol odanun senden icâresin alurlar imiş ol takdîrce ol oda bize babamuzdan intikãl itmiş olur diyü hilâf-ı inhâ bir tarîk ile emr ihrâc ve hilâf-ı hilâf-ı88 şer‘-i şerîf dâire-i rencîde vü remîdeden hâlî olmadukların ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp yedinde olan fetvâ-yı şerîfe ve hüccet-i şer‘iyyesi mûcebince amel olınup men‘ u def‘ olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin yedinde olan fetvâ-yı şerîfe ve hüccet-i şer‘iyyeleri mûcebince amel olınup hilâf-ı şer‘-i şerîf istimâ‘ olınmayup müdâhale olınmamak içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâil-i Ra sene [1]110 [7-16 Eylül 1698]



29/213/946 İstanbul'da, Fatma Hatun vakfına ait Canbaziye ve Çadırcı mahallerinde iki evi olduğunu belirten vakıf mütevellisi ve bunlardan birini satan kadın arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ müteveffiye Fâtıma Hâtûn vakfınun meşrûtiyyet üzre mütevelliyesi olan Âyişe Hâtûn gelüp vakf-ı merkúmun vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mukayyed akãrâtından İstanbul mahallâtından Canbâziyye ve Çadırcı nâm mahallerde iki kıt‘a vakf menzili olup âhardan (boş) nâm hâtûn Canbâziyye mahallesinde olan menzil benimdür diyü âhara bey‘ itmeğle yedinde olan vakfiyye mûcebince şer‘le görile diyü yazılmışdur.

Fî evâil-i Ra sene [1]110 [7-16 Eylül 1698]



29/222/985 Sadrazam Süleyman Paşa'nın nazırlığında olan evkafın muhasebesinin görülmesi için mübâşir tayin olunup, eski Süleymaniye vakfı mütevellisinin muhasebesi görülürken Edirne'ye gidip gelen şahsa hizmeti mukabelesinde verilen para ile atın geri istenemeyeceğine dair hüküm.

Âstâne-i sa‘âdetümde sadâret-i uzmâ ve vekâlet-i kübrâ kãimmakãmı olan vezîrüm (boş) paşaya ve Üsküdar kazâsında nâibü’ş-şer‘ olana hüküm ki:

Üsküdar sâkinlerinden el-Hâcc Mehmed zîde kadruhû Dergâh-ı mu‘allâma gelüp bundan akdem vezîr-i a‘zam-ı sâbık Süleymân Paşa'nun hıdmetinde iken nezâretlerinde olan evkãfun muhâsebesi görilmek içün İbrâhîm zîde ilmuhû müfettiş ve bu mübâşir ta‘yîn olınmağla sâbıkã Süleymâniyye mütevellîsi olan Mehmed'ün muhâsebesi görilür iken Edirne'ye gitmek iktizâ itmeğle sekiz yüz guruş ücret kavliyle dört def‘a bunı Edirne'ye gönderüp muhâsebesi defterlerin getürüp edâ-yı hıdmet itdükde hıdmeti mukãbelesinde harc-ı râh ve ücret-i kadem vireceği sekiz yüz guruşdan hüsn-i rızâsıyla bir mikdârın virüp mâbeyn on beş sene mürûr idüp bir vechile dahl olınmak îcâb itmez iken mezkûr Mehmed ol mahallde husûs-ı mezbûre içün sana altı yüz guruş ile bir re’s at virmişidüm senden girü alurum diyü nizâ‘ idüp birkaç def‘a murâfa‘a-i şer‘ oldukda şirreti zâhir olup mu‘ârazadan men‘ olınmışiken memnû‘ olmayup te‘addî üzre olduğın ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınup men‘ u def‘ olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin şer‘le men‘ olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Ra sene 1110 [17-26 Eylül 1698]



29/222/986 İstanbul'da, Hüsrev Kethüda evkafından günlük on beş akçe vazifesi olan kimseye hakkının ödenmesine dair hüküm.

Âstâne-i sa‘âdetümde sadâret-i uzmâ ve vekâlet-i kübrâ kãimmakãmı olan vezîrüm paşaya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Hüseyin Abdullâh zîde kadruhû Dergâh-ı mu‘allâma gelüp mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Hüsrev Kethudâ evkãfından almak üzre yevmî on beş akçe vazîfeye berât-ı şerîfümle mutasarrıf olmağla müstahakk olduğı vazîfesin vakf-ı merkúm mütevellîsi (boş) nâm kimesneden taleb eyledükde altı aydan berü virmekde te‘allül ve inâd eyledüğin bildürüp müstahıkk olduğı vazîfesi tarafından vekîli (boş) nâm kimesneye alıvirilüp icrâ-yı hakk olınup te‘allül ve inâd itdürilmemek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledüği ecilden Küçük evkãf muhâsebesi defterlerine nazar olındukda vakf-ı merkúmdan almak üzre yevmî on beş akçe vazîfeye mutasarrıf olduğı mastûr u mukayyed bulınmağın vech-i meşrûh üzre alıvirilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Ra sene 1110 [17-26 Eylül 1698]



29/232/1032 İstanbul'da, otuz üç aylık vazifelerini talep eden Demirkapı yakınında Elvânzâde câmi‘nde Üsküblü Ali Ağa evkafının mürtezikaları ve vazifeleri ödemeyen eski vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da Timurkapu kurbında vâkı‘ Elvânzâde câmi‘-i şerîfinde müteveffâ Üskübî Alî Ağa evkãfınun mürtezikaları Dergâh-ı mu‘allâma gelüp bunlar vakf-ı mezbûrun mürtezikaları olup edâ-yı hıdmet idüp berâtları mûcebince hıdmetleri mukãbelesinde müstahıkk oldukları vazîfeleri mahrûse-i İstanbul'da sâkin sâbıkã vakf-ı mezbûr mütevellîsi olan Abdullâh nâm kimesne zimmetinde otuz üç aylık vazîfeleri kalmağla taleb eyledükde dürlü dürlü illet ü bahâne ile virmekde te‘allül ve inâd eyledüğin bildürüp şer‘le görilüp (silik) ulûfeleri her ne ise alıvirilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledükleri ecilden şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ra sene 1110 [27 Eylül-6 Ekim 1698]



29/232/1033 İstanbul'da, Demirkapı yakınındaki Elvânzâde câmi‘nde Üsküblü Ali Ağa evkafının yeni ve eski mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmı paşaya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da Timurkapu kurbında vâkı‘ Elvânzâde câmi‘-i şerîfinde müteveffâ Üskübî Alî Ağa evkãfınun bi’l-fi‘l mütevellîsi olan Alî gelüp sâbıkã vakf-ı mezbûrun mütevellîsi olup İstanbul sâkinlerinden Abdullâh nâm kimesne mâl-ı vakfdan bin iki yüz elli guruş zâyi‘ ve telef eyledüğinden gayri ba‘zı mevcûd olan mâl-ı vakfı dahi ekl ü bel‘ idüp zimmetinde küllî mâl-ı vakf olmağla muhâsebesin görmek istedükde vakfiyye zâyi‘ oldı diyü dürlü illet ü bahâne idüp virmekde te‘allül ve ba‘zı kimesnelere istinâd ile yedümde hüccetüm vardur diyü muhâsebesin görmede imtinâ‘ idüp vakfa küllî gadr olduğın bildürüp şer‘le muhâsebesi görilüp zimmetinde zuhûr iden mâl-ı vakfı tahsîl itdürilüp bir dürlü inâd itdürilmemek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ra sene 1110 [27 Eylül-6 Ekim 1698]



RAS28-29VF11

Yüklə 2,53 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   34




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin