Kriz ve stresle başa çıkma: Aile yaşamındaki olumsuz durumlara, olumlu bakabilecek noktaları bulma ve onlar üzerine odaklaşmak.
Gençlerle iletişim kurabilmek için iletişim ağını alt üst eden davranışlardan ve ifadelerden kaçınmak gerekir. Bunun için de;
Gençlerle iletişim kurabilmek için iletişim ağını alt üst eden davranışlardan ve ifadelerden kaçınmak gerekir. Bunun için de;
Gencin tepkileri ve çelişkili davranışları karşısında soğukkanlı kalmak gerekir.
Gençlik çağında dayak tehlikeli ve geri tepen bir silahtır, aile ilişkilerinde onarılması zor yararlar açar.
Gençle baba arasındaki sürtüşmede, babanın yenik düşüp, saygınlığını yitirmesi, baba-oğul ilişkilerinde düşünülebilecek en acı bir durumdur.
Eleştiriler gencin kişiliğine değil, beğenilmeyen söz ve davranışlarına yöneltilmelidir. Gencin yanlışları karşısında alaycı, iğneleyici ve umut kırıcı söz ve davranışlardan kaçınmak gerekir.
Eleştiriler gencin kişiliğine değil, beğenilmeyen söz ve davranışlarına yöneltilmelidir. Gencin yanlışları karşısında alaycı, iğneleyici ve umut kırıcı söz ve davranışlardan kaçınmak gerekir.
Ana babalar sırası geldiğinde kesin tutum almaktan çekinmemelidirler, ancak yürütemeyecekleri bir tutum veya kararı da almamalıdırlar.
Ergene, çocuk olarak değil, kendi başına bir kişi olarak değer verilmeli, kendi kanatlarıyla uçmasına imkan tanınmalı ve bağımsızlık çabaları desteklenmelidir.
Azarlamak, mahkûm etmek, bağırmak, nutuk çekmek, hükmetmek, emir vermek, uyarmak, eleştirmek, terslemek, kızmak, muhatap almamak ve duyarsız davranmak iletişimi koparan unsurlardır.
Empati yapılmalıdır. Herhangi bir durumu veya olayı, kendi gözümüzle değil, gencin gözüyle görmeye ve ona göre davranmaya çalışmalıyız.
“Darı unundan baklava, incir ağacından
“Darı unundan baklava, incir ağacından
oklava olmaz.”
“Mutlu yuvadan mutsuz çocuk çıkmayacağı gibi, mutsuz yuvadan da mutlu çocuk çıkmaz.”