Giriş Giriş



Yüklə 445 b.
tarix30.04.2018
ölçüsü445 b.
#49651



Giriş

  • Giriş

  • Toplumsal Yaşamı Düzenleyen Kurallar

  • Din Kuralları

  • Ahlak Kuralları

  • Görgü Kuralları

  • Hukuk Kuralları

  • Hukuk Kaynaklarının Hiyerarşik Sıralaması

  • Anayasa

  • Yasa

  • Kanun Hükmünde Kararname

  • Tüzük

  • Yönetmelik

  • Yönerge

  • Türk Milli Eğitim Sisteminin Hukuksal Temelleri

  • T.C. Anayasası

  • Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar

  • Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası)

  • Milli Eğitim Temel Kanunu

  • Kesintisiz Zorunlu Eğitim Kanunu

  • Kalkınma Planlarında Eğitim

  • Millî Eğitim Şûralarında Eğitim



İnsanların bir arada bir düzen içinde yaşayabilmeleri için toplumsal kurallar ortaya çıkmıştır. Din, ahlak, görgü ve hukuk kuralları olarak ayrılan bu kurallar, insanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kuralardır.

  • İnsanların bir arada bir düzen içinde yaşayabilmeleri için toplumsal kurallar ortaya çıkmıştır. Din, ahlak, görgü ve hukuk kuralları olarak ayrılan bu kurallar, insanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kuralardır.



Özel hukuk: Hukuk kurallarından kişiler arası ilişkileri düzenleyen kurallardır.

  • Özel hukuk: Hukuk kurallarından kişiler arası ilişkileri düzenleyen kurallardır.

  • Kamu hukuku: Devlet idaresinin örgüt ve işleyişi, kişinin idare ile olan ilişki ve anlaşmazlıkları ve kamu hizmetlerinin görülmesi gibi konuları düzenleyen kuralların tümüdür.

  • Kamu hukuku;

    • Anayasa Hukuku,
    • İdare Hukuku,
    • Ceza Hukuku,
    • Yargılama Hukuku,
    • Devletler Umumi Hukuku,
    • Vergi Hukuku,
    • İş Hukuku
  • gibi dallara ayrılmıştır.



İnsanlar toplu halde yaşamlarını sürdürmektedir. Kurallar, insanların birbirleriyle ve toplumla olan ilişkilerinin düzenli olmasından çıkmıştır. Bu kurallar ilişkilerin nasıl olması gerektiği konusunda bir takım emir ve yasakları içerirler.

  • İnsanlar toplu halde yaşamlarını sürdürmektedir. Kurallar, insanların birbirleriyle ve toplumla olan ilişkilerinin düzenli olmasından çıkmıştır. Bu kurallar ilişkilerin nasıl olması gerektiği konusunda bir takım emir ve yasakları içerirler.

  • Bizler, içinde yaşadığımız toplumda emir ve yasaklar içeren bu kurallara uygun davranmak zorunda olduğumuzu, aksi halde bir takım tepkilerle karşılaşacağımızı biliriz. Bu tepkiler, yaptırım olarak ifade edilmektedir. Bu yaptırımlar insanları toplumsal kurallara uygun bir biçimde davranmaya zorlar. Böylece insanların birbirleriyle ve toplumla olan ilişkileri bir düzen içinde devam eder.



Din kuralları,

  • Din kuralları,

  • Ahlak kuralları,

  • Görgü kuralları,

  • Hukuk kuralları.



Din kuralları, genel itibariyle, hem kişinin diğer kişilerle olan ilişkilerini hem de yaratıcı ile olan ilişkilerini düzenleyen kurallardır. İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinde toplumsal ilişkileri düzenleyen kuralların dinsel karakterde olduğu söylenebilir. Bu kurallara uymamanın karşılığı manevi bir yaptırımdır.

  • Din kuralları, genel itibariyle, hem kişinin diğer kişilerle olan ilişkilerini hem de yaratıcı ile olan ilişkilerini düzenleyen kurallardır. İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinde toplumsal ilişkileri düzenleyen kuralların dinsel karakterde olduğu söylenebilir. Bu kurallara uymamanın karşılığı manevi bir yaptırımdır.



Ahlak kuralları, toplumsal yaşamda insanlar arası ilişkileri düzenleyen diğer kurallardır. Bu kurallar, sübjektif ahlak kuralları ve objektif ahlak kuralları olarak ikiye ayrılabilir.

  • Ahlak kuralları, toplumsal yaşamda insanlar arası ilişkileri düzenleyen diğer kurallardır. Bu kurallar, sübjektif ahlak kuralları ve objektif ahlak kuralları olarak ikiye ayrılabilir.

  • Din kuralları gibi bu kurallara uymamanın yaptırımı da manevidir. Toplum, kabul ettiği ahlak kuralarına uymayanları ayıplama, tecrit etme, yalnız bırakma ve ilişkilerini kısıtlama gibi yaptırımlar uygular.



Görgü kuralları da bir toplumda ilişkilerin düzenliliğinin sağlanması ve sürdürülmesinde önemli kurallardır.

  • Görgü kuralları da bir toplumda ilişkilerin düzenliliğinin sağlanması ve sürdürülmesinde önemli kurallardır.

  • Bu kurallar, büyüklerimize nasıl davranacağımızdan, yemek yerken nelere dikkat edeceğimize; konuşmada dikkat edeceğimiz kurallardan duruma ve ortama göre nasıl giyineceğimize kadar birçok davranışımızın nasıl olması gerektiğini belirler. Bu kurallara uymamanın yaptırımı manevidir.

  • Bir kişi bu kurallara uymak istemediğinde toplum ya da devlet tarafından zorlama yapılamaz. Yani maddi bir yaptırım söz konusu değildir.



“Hukuk, toplum hayatında kişilerin birbirleriyle ve toplumla olan ilişkilerini düzenleyen ve uyulması kamu gücü ile desteklenmiş bulunan sosyal kurallar bütünüdür”.

  • “Hukuk, toplum hayatında kişilerin birbirleriyle ve toplumla olan ilişkilerini düzenleyen ve uyulması kamu gücü ile desteklenmiş bulunan sosyal kurallar bütünüdür”.

  • Hukuk kuralları bu sosyal kuralların en önemlilerini oluşturur. Hukuk kuralları diğer kurallardan nitelik bakımından farklı olmamakla birlikte, yaptırım yönüyle diğer toplumsal kurallardan ayrılırlar.

  • Din, ahlak ve görgü kuralları toplum tarafından uygulanan manevi bir yaptırıma sahipken, hukuk kuralları devletin yaptırım gücüyle desteklenmiş kurallardır.



Genel olarak hukukun, toplumun yaşamını düzenleme, sosyal ihtiyaçları karşılama ve adaleti gerçekleştirme amaçları vardır. Bir hukuk kuralının üç unsurdan oluştuğu kabul edilmektedir.

  • Genel olarak hukukun, toplumun yaşamını düzenleme, sosyal ihtiyaçları karşılama ve adaleti gerçekleştirme amaçları vardır. Bir hukuk kuralının üç unsurdan oluştuğu kabul edilmektedir.

  • Düzenleme konusu: Hukukun düzenlediği alan insanların dış ilişkileri ve bunları oluşturan eylem ve işlemlerdir.

  • İrade, Emir: Hukuk kuralının konu ile ilgili davranış hakkındaki irade, yani olumlu veya olumsuz emridir.

  • Yaptırım (müeyyide): Bir kuralın ortaya koyduğu emir ve yasaklara uygun surette hareket etmeme durumunda karşılaşılacak tepkidir. Din, ahlak ve görgü kurallarına uymamada yaptırım manevi, hukuk kurallarına uymamada yaptırım maddi bir yaptırımdır.



Hukuksal düzenlemelere uyulmadığı durumlarda birey yaptırımla karşılaşır.

  • Hukuksal düzenlemelere uyulmadığı durumlarda birey yaptırımla karşılaşır.

  • Bu yaptırımlar; ceza, zorla icra, tazminat, hükümsüzlük (yapılan işlemin geçerli olmaması), yapılan işlemin iptal edilmesi olarak ortaya çıkabilir.



Hukukun yazılı, yazısız ve yardımcı kaynakları vardır. Yazılı kaynaklar, hukuk kurallarının yazılı bir biçimde yer almış oldukları metinlerdir. Yetkili bir merci tarafından konulmuş olan ve yürürlükte bulunan hukuk kurallarının tümüne birden “mevzuat” adı verilmektedir.

  • Hukukun yazılı, yazısız ve yardımcı kaynakları vardır. Yazılı kaynaklar, hukuk kurallarının yazılı bir biçimde yer almış oldukları metinlerdir. Yetkili bir merci tarafından konulmuş olan ve yürürlükte bulunan hukuk kurallarının tümüne birden “mevzuat” adı verilmektedir.

  • Yazılı kaynaklar, başta anayasa olmak üzere, yasa, tüzük, yönetmelik, kararname, yönerge ve genelgelerden oluşur.

  • Bu sıralama soyuttan somuta doğrudur ve sıralamada altta bulunan kural üstte bulunan kurala aykırı olamaz. Eğitimle ilgili yasal düzenlemelere geçmeden önce bu hukuki kaynaklar incelenecektir.



Devletin temel yapısını, idare şeklini, devletin temel organlarını, bunların birbirleriyle olan ilişkilerini, kişilerin devlete karşı olan temel haklarını ve ödevlerini düzenleyen kanun, “anayasa” adını alır. İngiltere hariç hemen hemen bütün ülkelerin anayasası yazılıdır.

  • Devletin temel yapısını, idare şeklini, devletin temel organlarını, bunların birbirleriyle olan ilişkilerini, kişilerin devlete karşı olan temel haklarını ve ödevlerini düzenleyen kanun, “anayasa” adını alır. İngiltere hariç hemen hemen bütün ülkelerin anayasası yazılıdır.

  • Anayasalar diğer hukuki metinler gibi sık sık ve kolay değiştirilemezler. Bu tür anayasalar sert anayasa olarak adlandırılır.

  • Örneğin Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasasının değiştirilmesi, TBMM üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür (Anayasa, mad.175).



Anayasa hükümleri; yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır (Anayasa, mad.11). Bu kural gereğince idarenin iş ve işlemleri Anayasaya uygun olmak zorundadır.

  • Anayasa hükümleri; yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır (Anayasa, mad.11). Bu kural gereğince idarenin iş ve işlemleri Anayasaya uygun olmak zorundadır.

  • Yönetim, Anayasaya aykırı bir işlem yapamaz.

  • Türkiye Cumhuriyeti Anayasası;

    • genel esaslar,
    • temel haklar,
    • cumhuriyetin temel organları,
    • mali ve ekonomik hükümler,
    • çeşitli hükümler,
    • geçici hükümler,
    • son hükümler olmak üzere yedi kısımdan oluşmaktadır.
  • Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 9 Kasım 1982 tarih ve 17863 mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.



Modern demokratik yönetimlerde yasa koyma yetkisi yasama organı olan meclise aittir. Anayasamıza göre, yasa yapma yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) verilmiştir. Bu yetki devredilemez (Anayasa, mad.7).

  • Modern demokratik yönetimlerde yasa koyma yetkisi yasama organı olan meclise aittir. Anayasamıza göre, yasa yapma yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) verilmiştir. Bu yetki devredilemez (Anayasa, mad.7).

  • Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir (Anayasa, mad.8). Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz (Anayasa, mad.11).



Yasa teklif etme hakkına Bakanlar Kurulu ve milletvekilleri sahiptir.

  • Yasa teklif etme hakkına Bakanlar Kurulu ve milletvekilleri sahiptir.

  • Bakanlar Kurulunun kanun teklifine yasa tasarısı, milletvekillerinin kanun projelerine ise yasa teklifi adı verilmektedir.

  • Yasalar, Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildikten sonra Cumhurbaşkanı’nın onayını takiben Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girer.



Yasama organının konu, süre ve amacı belirleyen bir yetki kanunu ile verdiği yetkiye veya doğrudan doğruya Anayasadan aldığı yetkiye dayanarak, hükümetin çıkardığı, maddi anlamda kanun gücüne sahip, parlamentonun tasdiki ile şekli ve organik anlamda kanun gücünü kazanacak olan kararnamelerdir.

  • Yasama organının konu, süre ve amacı belirleyen bir yetki kanunu ile verdiği yetkiye veya doğrudan doğruya Anayasadan aldığı yetkiye dayanarak, hükümetin çıkardığı, maddi anlamda kanun gücüne sahip, parlamentonun tasdiki ile şekli ve organik anlamda kanun gücünü kazanacak olan kararnamelerdir.

  • Türkiye'de 1982 Anayasasının 87. maddesi ile "Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek" TBMM'nin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Anayasanın 91. maddesinde de KHK çıkarma yetkisi verme hususu düzenlenmiştir.

  • Kanun hükmünde kararnameler, Resmi Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. Ancak, kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir.



Hükümetlere böyle bir yetkinin verilmesinin sebebi, Kanun Hükmünde Kararname çıkarma usulünün, kanun çıkarma usulüne nazaran daha pratik ve kolay olmasıdır.

  • Hükümetlere böyle bir yetkinin verilmesinin sebebi, Kanun Hükmünde Kararname çıkarma usulünün, kanun çıkarma usulüne nazaran daha pratik ve kolay olmasıdır.

  • Kanun çıkarılması, çok kalabalık olan meclislerin toplanmasının zorluğu, muhalefetin engellemeleri vb. sebeplerle oldukça zaman almaktadır. Ancak hayat şartları devamlı değiştiğinden hukukun buna cevap vermesi, çözüm yolları bulması gerekmektedir.



133-153 MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

  • 133-153 MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

  • Kanun Hük. Kar.nin Tarihi : 13/12/1983 No: 179

  • Yetki Kanununun Tarihi : 17/6/1982 No: 2680

  • Yayımlandığı R.G. Tarihi : 14/12/1983 No: 18251

  • V.Tertip Düsturun Cildi : 23 Sh.:303 Durumu :

  • TBMM tarafından 30/4/1992 tarih ve 3797 sayılı Kanunla değiştirilerek kabul edilmek suretiyle kanunlaşmış olup, bu konudaki Kanun, Kanunlar Külliyatının 6ıncı cildinde yayımlanmıştır. KHK`LER, AĞUSTOS 1992 (Ek - 12).



Tüzükler, yasalarca belirlenen işlerin nasıl yapılacağını gösterir. Yasalarda soyut olan işlemler tüzük düzenlenerek daha somut hale getirilir.

  • Tüzükler, yasalarca belirlenen işlerin nasıl yapılacağını gösterir. Yasalarda soyut olan işlemler tüzük düzenlenerek daha somut hale getirilir.

  • Tüzüklerin nasıl çıkarılacağı Anayasanın 115. maddesi ile düzenlenmiştir.

  • Bu maddeye göre, “Bakanlar Kurulu, kanunun uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak ve Danıştay’ın incelemesinden geçirilmek şartıyla tüzükler çıkarabilir.” Tüzükler, Cumhurbaşkanı’nın imzasından sonra Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girer.



TÜRK BAYRAĞI TÜZÜĞÜ

  • TÜRK BAYRAĞI TÜZÜĞÜ

  •     Bakanlar Kurulu Karar Tarihi - No: 25/01/1985 - 85/9034

  •     Dayandığı Kanun Tarihi - No: 22/09/1983 - 2893

  •     Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi - No: 17/03/1985 - 18697

  • BİRİNCİ BÖLÜM: KAPSAM VE DEYİMLER

  • KAPSAM

  • Madde 1 - (Değişik madde: 16/04/2001 - 2001/2130 S.Tüz./1. md.)

  • Bu Tüzük; Türk Bayrağının ve özel bayrakların standartlarını, bayrağın hangi kumaşlardan yapılacağını, hangi kapalı yerlere konulacağını, nerelere fon olarak takılacağı veya asılacağını, kamu kurum ve kuruluşlarında ve bunlar dışındaki yerlerde ne zaman ve nasıl çekileceğini, nasıl katlanacağını, Türk Silahlı Kuvvetleri yüzer birliklerinde ve Türk bandıralı ticaret gemilerinde Bayrak çekme ve indirme zamanlarını, Bayrak çekilirken ve indirilirken yapılacak törenlere dair hususları, kimlerin tabutlarına bayrak örtülebileceğini, ulusal geleneklere göre Bayrağın diğer kullanılma şekli ve yerleri ile Türk Bayrağı Kanununun uygulanmasına dair diğer esasları kapsar.



Kamu kuruluşları, kendi görev alanlarına giren konuları çıkaracakları yönetmeliklerle düzenleyebilirler.

  • Kamu kuruluşları, kendi görev alanlarına giren konuları çıkaracakları yönetmeliklerle düzenleyebilirler.

  • Kamu yönetiminin, yönetmelik çıkarması, düzenli yönetim ilkesinin bir gereğidir.

  • Anayasaya göre; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler (Anayasa mad.124).

  • Yönetmelikler yasaya ve tüzüğe ve daha üst hukuk kurallarına aykırı olamazlar. Böyle bir durum söz konusu olduğu durumlarda Danıştay’ca iptal yoluna gidilebilir.



MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI OKUL-AİLE BİRLİĞİ YÖNETMELİĞİ 

  • MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI OKUL-AİLE BİRLİĞİ YÖNETMELİĞİ 

  • Resmî Gazete  : 31.5.2005/25831

  • Tebliğler Dergisi : HAZİRAN 2005/2573

  • Madde 7 - Okul yöneticileri, öğretmenler ve veliler birliğin tabii üyesidir.

  • Yönetici ve öğretmenin üyeliği, okulla ilişiğinin kesilmesi durumunda, velinin üyeliği ise öğrencinin okulla ilişiğinin kesilmesi hâlinde sona erer.

  • Yönetim kurulunun toplantı yeter sayısının altına düşmesi durumunda olağanüstü genel kurula kadar yönetim kurulunda bulunan velilerin üyelikleri devam eder.

  • Ayrıca, aynı okulda başarılı olarak görev yapmış okul müdürü, müdür yardımcısı, öğretmenler ile okula katkı sağlayan hayırsever ve mezunlara birlik yönetim kurulu kararı ile birlik onur üyeliği verilebilir. Onur üyesi genel kurula katılabilir, ancak birlik organlarında görev alamaz ve oy kullanamaz.



Kamu kurum ve kuruluşlarının kendi görev alanlarına giren konularda yönetsel anlamda tüzük ve yönetmeliklerin uygulanmasına yönelik düzenlenen hukuk kurallarıdır.

  • Kamu kurum ve kuruluşlarının kendi görev alanlarına giren konularda yönetsel anlamda tüzük ve yönetmeliklerin uygulanmasına yönelik düzenlenen hukuk kurallarıdır.

  • Yönergeler yönetmeliklerin uygulanmasına açıklık getirmek, uygulamada birliktelik sağlamak amacıyla düzenlenirler.

  • Yönergeler, üst makamlardan alt makamlara veya kuruluşlara iletilen ve alt makamlarca uyulması gereken emir, talimat ve direktiflerdir.



MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI PERSONELİNİN AYLIKLA ÖDÜLLENDİRİLMESİ HAKKINDA YÖNERGE Tebliğler Dergisi : ARALIK 1989/2302

  • MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI PERSONELİNİN AYLIKLA ÖDÜLLENDİRİLMESİ HAKKINDA YÖNERGE Tebliğler Dergisi : ARALIK 1989/2302

  • Madde 7- Aylıkla ödüllendirilmesi teklif edilecek personelde aşağıdaki şartlar aranır.

  • a) Bir önceki yıl olumsuz sicil almamış olmak,

  • b) Ödül teklif edilen yıl içerisinde aylıktan kesme veya maaş kesimi cezası dahil daha ağır bir disiplin cezası almamış olmak,

  • c) Son üç yıllık sicil notu ortalaması iyi veya çok iyi olmak,



Hukuk devleti: Vatandaşlara temel hak ve özgürlükleri tanıyan, yürütme organlarının ve idare makamlarının hukuka bağlılığını sağlamak suretiyle vatandaşlara hukuki güvenlik getiren devlettir. Hukuk devleti, yönetenlere hukuk güvenliği sağlayan devlet düzeni anlamına gelmektedir.

  • Hukuk devleti: Vatandaşlara temel hak ve özgürlükleri tanıyan, yürütme organlarının ve idare makamlarının hukuka bağlılığını sağlamak suretiyle vatandaşlara hukuki güvenlik getiren devlettir. Hukuk devleti, yönetenlere hukuk güvenliği sağlayan devlet düzeni anlamına gelmektedir.

  • Bir devletin hukuk devleti olabilmesi aşağıdaki hususların gerçekleşmesine bağlıdır:

    • Temel haklar ve özgürlükler güven altında olmalıdır.
    • Kanunların ve kanun hükmünde kararnamelerin Anayasa’ya uygunluğu sağlanmalıdır.
    • İdarenin hukuka bağlılığı sağlanmalıdır.


İdare hukuku, devlet yönetiminin örgütlenmesi ve işleyişini, kamu hizmetlerinin yürütülmesini, kişilerin yönetimle olan ilişkilerini düzenleyen hukuk kurallarını ifade eder.

  • İdare hukuku, devlet yönetiminin örgütlenmesi ve işleyişini, kamu hizmetlerinin yürütülmesini, kişilerin yönetimle olan ilişkilerini düzenleyen hukuk kurallarını ifade eder.

  • Bu anlamda devletin kamu hizmetleri arasında önemli bir yeri olan eğitim hizmetinin yürütülmesi de hukuk kuralları temelinde gerçekleşmektedir.

  • Türk eğitim sistemi; T.C. Anayasası, Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar, Hükümet Programları, Kalkınma Plânları, Millî Eğitim Şûraları, Ulusal Program esas alınarak düzenlenmiştir







Madde 24

  • Madde 24

  • 1982 Anayasa’sında yer alan eğitimle ilgili maddeler aşağıda verilmiştir:

  • “…. Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanunî temsilcisinin talebine bağlıdır…..”



Madde 24

  • Madde 24

  • Kimse, eğitim ve öğrenme hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı yasayla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. ….. İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. ….. Devlet, maddi imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. ….. Türkçe’den başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez.



Madde 58

  • Madde 58

  • Devlet, istiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müspet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır.



Madde 62

  • Madde 62

  • Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlantılarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır.



Madde 130

  • Madde 130

  • Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde, milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler, Devlet tarafından kanunla kurulur.



Madde 131

  • Madde 131

  • Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur. Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler, Bakanlar Kurulu ve Genelkurmay Başkanlığınca seçilen ve sayıları, nitelikleri ve seçilme usulleri kanunla belirlenen adaylar arasından rektörlük ve öğretim üyeliğinde başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek sureti ile Cumhurbaşkanınca atanan üyeler ve Cumhurbaşkanınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden kurulur.



Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası)

  • Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası)

  • Tevhid-i Tedrisat Kanunu, Türkiye Milli Eğitim Sistemine temel oluşturan yasal dayanaklardan biridir. Tevhid-i Tedrisat Kanunu,

  • 3 Mart 1924 tarih ve 430 sayılı kanundur. Bu kanunun en önemli maddeleri aşağıda verilmiştir:

  • Madde 1. Türkiye’deki bütün bilim ve öğretim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlıdır.

  • Madde 2. Şer’iye ve Evkaf Vekâleti veya özel vakıflar tarafından yönetilen bütün medrese ve okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır.

  • Madde 3. Şer’iye ve Evkaf Vekâleti bütçesinde, okullara ve medreselere ait olan birikimler, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine devredilecektir



Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası)

  • Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası)

  • Madde 4. Milli Eğitim Bakanlığı’nca, yüksek din uzmanları yetiştirmek için, Üniversitede bir ilahiyat fakültesi açılacak ve imamet ve hatiplik gibi dini hizmetlerin görülebilmesi için de ayrı okullar açılacaktır.

  • Madde 5. Bu yasanın yayımı tarihinden başlayarak genel eğitim ve öğretimle görevli olup, şimdiye kadar Milli Savunmaya bağlı olan askeri ortaokul ve liseler ile, sağlık bakanlığına bağlı olan yetim yurtları bütçeleri ve eğitim kadroları ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır. Bu ortaokul ve liselerde bulunan eğitim gruplarının bağlantıları, bundan sonra ait oldukları bakanlıklar arasında değişiklik suretiyle düzenlenecek ve o zamana kadar orduya bağlı olan öğretmenler orduya bağlılıklarını sürdüreceklerdir.



Milli Eğitim Temel Kanunu

  • Milli Eğitim Temel Kanunu

  • 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu (R.G. 24.06.1973), Türk Milli Eğitimi’nin düzenlenmesinde esas olan amaç ve ilkeler, eğitim sisteminin genel yapısı, öğretmenlik mesleği, okul bina ve tesisleri, eğitim araç ve gereçleri ve devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev ve sorumluluğu ile ilgili temel hükümleri kapsar (Madde 1).

  • Bu yasaya göre; Türk Millî Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün bireylerini;



Milli Eğitim Temel Kanunu

  • Milli Eğitim Temel Kanunu

  • Atatürk ilke ve devrimlerine Anayasa’da ifade edilen Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk milletinin milli, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasa’nın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;

  • Beden, zihin, ahlâk, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe, karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;



Milli Eğitim Temel Kanunu

  • Milli Eğitim Temel Kanunu

  • İlgi, yeti ve yetenekleri doğrultusunda geliştirmek, gerekli bilgi, beceri, davranış ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırma yoluyla hayata hazırlamak, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak;

  • Böylece, bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan millî birlik ve bütünlük içinde iktisadî, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.



Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri

  • Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri

  • Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri Milli Eğitim Temel Kanunu’nda şu şekilde belirlenmiştir (1739 S.K., 1973);

  • Çeşitli derece ve türdeki eğitim kurumlarının özel amaçları, yukarıda yer alan genel amaçlara ve aşağıda sıralanan temel ilkelere uygun olarak tespit edilir.

  • I – Genellik ve eşitlik:

  • Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz (Madde 4).

  • II – Ferdin ve toplumun ihtiyaçları:

  • Milli eğitim hizmeti, Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenir (Madde 5).



Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri

  • Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri

  • III – Yöneltme:

  • Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara veya okullara yöneltilerek yetiştirilirler. Milli eğitim sistemi, her bakımdan, bu yöneltmeyi gerçekleştirecek biçimde düzenlenir. Bu amaçla, ortaöğretim kurumlarına, eğitim programlarının hedeflerine uygun düşecek şekilde hazırlık sınıfları konulabilir. Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik hizmetlerinden ve objektif ölçme ve değerlendirme metotlarından yararlanılır (Madde 6).

  • IV – Eğitim hakkı:

  • İlköğretim görmek her Türk vatandaşının hakkıdır. İlköğretim kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından vatandaşlar ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanırlar (Madde 7).



Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri

  • Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri

  • V – Fırsat ve imkân eşitliği:

  • Eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkân eşitliği sağlanır. Maddi imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin en yüksek eğitim kademelerine kadar öğrenim görmelerini sağlamak amacıyla parasız yatılılık, burs, kredi ve başka yollarla gerekli yardımlar yapılır. Özel eğitime ve korunmaya muhtaç çocukları yetiştirmek için özel tedbirler alınır (Madde 8).

  • VI – Süreklilik:

  • Fertlerin genel ve mesleki eğitimlerinin hayat boyunca devam etmesi esastır. Gençlerin eğitimi yanında, hayata ve iş alanlarına olumlu bir şekilde uymalarına yardımcı olmak üzere, yetişkinlerin sürekli eğitimini sağlamak için gerekli tedbirleri almak da bir eğitim görevidir (Madde 9).



Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri

  • Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri

  • VII – Atatürk İnkılâp ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği:

  • Eğitim sistemimizin her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk İnkılâp ve İlkeleri ve Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliği temel olarak alınır. …………. bu maksatla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile işbirliği yapılarak Mili Eğitim Bakanlığınca gereken tedbirler alınır (Madde 10).

  • VIII – Demokrasi eğitimi:

  • Güçlü ve istikrarlı, hür ve demokratik bir toplum düzeninin gerçekleşmesi ve devamı için yurttaşların sahip olmaları gereken demokrasi bilincinin, ……… her türlü eğitim çalışmalarında öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır; ancak, eğitim kurumlarında Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine aykırı siyasi ve ideolojik telkinler yapılmasına ve bu nitelikteki günlük siyasi olay ve tartışmalara karışılmasına hiçbir şekilde meydan verilmez (Madde 11).



Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri

  • Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri

  • IX – Laiklik:

  • Türk Milli Eğitiminde laiklik esastır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilköğretim okulları ile lise ve dengi okullarda okutulan zorunlu dersler arasında yer alır (Madde 12).

  • X – Bilimsellik:

  • Her derece ve türdeki ders programları ve eğitim metotlarıyla ders araç ve gereçleri, bilimsel ve teknolojik esaslara ve yeniliklere, çevre ve ülke ihtiyaçlarına göre sürekli olarak geliştirilir. Eğitimde verimliliğin artırılması ve sürekli olarak gelişme ve yenileşmenin sağlanması bilimsel araştırma ve değerlendirmelere dayalı olarak yapılır…….. (Madde 13).



Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri

  • Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri

  • XI – Planlılık:

  • Milli Eğitimin gelişmesi iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınma hedeflerine uygun olarak eğitim - insan gücü - istihdam ilişkileri dikkate alınmak suretiyle, sanayileşme ve tarımda modernleşmede gerekli teknolojik gelişmeyi sağlayacak mesleki ve teknik eğitime ağırlık verecek biçimde planlanır ve gerçekleştirilir. ……… Eğitim kurumlarının yer, personel, bina, tesis ve ekleri, donatım, araç, gereç ve kapasiteleri ile ilgili standartlar önceden tespit edilir ve kurumların bu standartlara göre en uygun büyüklükte kurulması ve verimli olarak işletilmesi sağlanır (Madde 14).

  • XII – Karma eğitim:

  • Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır. Ancak eğitimin türüne, imkân ve zorunluluklara göre bazı okullar yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir (Madde 15).



Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri

  • Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri

  • XIII – Okul ile ailenin işbirliği:

  • Eğitim kurumlarının amaçlarının gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak için okul ile aile arasında iş birliği sağlanır. Bu amaçla okullarda okul-aile birlikleri kurulur. ………. maddî katkı sağlamak amacıyla sosyal ve kültürel etkinlikler ve kampanyalar düzenleyebilir, okulların bünyesinde bulunan kantin, açık alan, salon ve benzeri yerleri işlettirebilir veya işletebilirler. Öğrenci velileri hiçbir surette bağış yapmaya zorlanamaz……...Okul - aile birliklerinin gelirleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır (Madde 16).

  • XIV – Her yerde eğitim:

  • Milli eğitimin amaçları yalnız resmi ve özel eğitim kurumlarında değil, aynı zamanda evde, çevrede, işyerlerinde, her yerde ve her fırsatta gerçekleştirilmeye çalışılır. Resmi, özel ve gönüllü her kuruluşun eğitimle ilgili faaliyetleri, Milli Eğitim amaçlarına uygunluğu bakımından Milli Eğitim Bakanlığının denetimine tabidir (Madde 17).



Kesintisiz Zorunlu Eğitim Kanunu

  • Kesintisiz Zorunlu Eğitim Kanunu

  • 8 yıllık kesintisiz zorunlu temel eğitimi öngören yasa, Resmi Gazete'nin 18 Ağustos 1997 tarihli sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.

  • Buna göre, İlköğretim, yedi yaşında başlar ve on beş yaşında biter. Zorunlu ve parasız olup, öğrenim süresi sekiz yıldır. Yasaya göre ilköğretimde kesintisiz eğitim yapılacak ve bitirenlere ilköğretim diploması verilecektir.



Türkiye’de 1963 yılından itibaren beş yıllık kalkınma planları dönemi başlamıştır. Bu planlar kalkınma planları olarak ifade edilmektedir. Kalkınma planları, ülkenin eğitim hedeflerini belirleyen planlardır. Hükümetler bu planlarda yer alan hedefler doğrultusunda politikalar oluştururlar.

  • Türkiye’de 1963 yılından itibaren beş yıllık kalkınma planları dönemi başlamıştır. Bu planlar kalkınma planları olarak ifade edilmektedir. Kalkınma planları, ülkenin eğitim hedeflerini belirleyen planlardır. Hükümetler bu planlarda yer alan hedefler doğrultusunda politikalar oluştururlar.

  • Ülkemizde her beş yıl için hazırlanan bu kalkınma planlarının sonuncusu 2007-2013 yıllarını kapsamakta olup, bu kalkınma planında eğitimle ilgili belirlenen hususlar aşağıda verilmiştir.





Milli Eğitim Şurası, Bakanlığın en yüksek danışma kuruludur. Gerekli görülen eğitim ve öğretim ile ilgili konuları tetkik etmek ve tavsiye niteliğinde kararlar almakla görevlidir.

  • Milli Eğitim Şurası, Bakanlığın en yüksek danışma kuruludur. Gerekli görülen eğitim ve öğretim ile ilgili konuları tetkik etmek ve tavsiye niteliğinde kararlar almakla görevlidir.

  • İlk kez, 1921 yılında Maarif Kongresi adıyla Ankara’da düzenlenen ve Atatürk’ün bizzat cepheden gelerek açılışını yaptığı Millî Eğitim Şûraları; 1923, 1924 ve 1925 yıllarında toplanan Heyet-i İlmiye çalışmaları ile devam etmiştir.

  • Bugünkü adıyla Millî Eğitim Şûralarının ilki ise 1939 yılında yapılmıştır.



Bugüne kadar değişik tarihlerde on yedi milli eğitim şurası toplanmıştır. Aşağıda 2006 yılında en son düzenlenen 17. Şura’da alınan kararlardan bazıları yer almaktadır.

  • Bugüne kadar değişik tarihlerde on yedi milli eğitim şurası toplanmıştır. Aşağıda 2006 yılında en son düzenlenen 17. Şura’da alınan kararlardan bazıları yer almaktadır.



Alınan Kararlar:

  • Alınan Kararlar:

  • 3. Sınıf öğretmenlerine özel eğitim formasyonu verilmelidir.

  • 4. 60–72 aylık çocukluk çağını kapsayan okul öncesi eğitim döneminin zorunlu hale getirilmesi için çalışmalara başlanmalıdır.

  • 5. Okul öncesi eğitim kurumlarının açılmasında özel sektör teşvik edilmelidir.

  • 6. Cumhuriyetin 100. yılını kutlayacağımız 2023 yılında okul öncesi eğitimdeki 36–60 aylık çocuklar için okullaşma oranı % 80’e ulaşmalıdır.

  • 7. İlköğretim 8. sınıf sonunda yapılan OKS kaldırılmalı; bunun yerine öğrenci başarısının, zihinsel ve sosyal gelişimlerinin izlenmesine yönelik rehberlik hizmetlerine, öğretmenler kurulu ile ailelerin kararına dayalı bir yöneltmeye ağırlık verilmelidir.

  • 8. Yöneltme 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıflarda, öğrenciyi tanıma ve meslekleri tanıtmaya yönelik olarak ailelerle iş birliği içinde yapılmalıdır.

  • 9. Sınıf öğretmenliği 1, 2 ve 3. sınıflara kadar olmalı, 4 ve 5. sınıflarda dersler branş öğretmenleri tarafından verilmelidir.



Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin