(4) Ressamın resimlerin içini doldururken renk ve düzenleme seçeneği varmı’dır? Yoksa boyamakta da mecburmu’dur.?
Düzenleme seçeneği vardır. İhsânı’mı ara, al. Muhsin gönüllerden benim ihsânım en kısa yoldan size ulaşsın. O Muhsin gönüllü olan İnsân-ı Kâmil-i bul. O İnsân-ı Kâmil olan kişi “vemâ erselnâke illâ rahmetenlil âlemîn” dir. Âlemlere rahmet onun elinden, dilinden, gözünden, gönlünden geliyorsa her türlü yetkiye sahiptir. Karşısındaki kişiyi istediği renklerle boyar, yüceltir, yükseltir. En değerli tablo yapar. Bazen de resim tam bitti dersin bir yerlerini eksik görür. Onu da buruşturup atar. Ona da sen bunu niye attın diyemezsin. Çünkü onda bir kanaat notu vardır. Onun için Hakk Teâlâ ona bunu neden yaptın demez. Çünkü çöpe atılan resmi Hakk zâten kendi attı. “Zâten” elif ve nun’da görünen Zat. Boyayan da kendi zuhuru, Boyanan da. Boyamakta mecbur değildir. Âlemlerde bunca insân var. Hepsini ben boyayım diye kendini ortaya atmaz.
Haktan alıp halka saçarsın,
Halkı alıp hak yaparsın,
Her şey Hakk’ın zuhurudur ne şaşarsın,
Hâdiye ermediysen ne yazık.
Zâhirde bütün insânlara İnsân-ı Kâmilden rahmet saçılır. Özelde ise ihvânın elinden tutup Hakk’a mi’râc yaptırır. Her şey Hakk’ın zuhurudur. O da nefsinden bir hareket etmez. Hidayet edici ezelde buluşmaya izin verdiyse, dünyada o zaman İnsan-ı Kâmil’le buluşup önce onun gözünde sözünde Hakk’ı müşahade edersin sonra kendin de, sonra da zât-ı mutlakta cemül cem olup Kâmil insân olursun.
Dostları ilə paylaş: |