Çizgi toprak seviyesini belirtiyor.
Çizginin altı görünmezi / batını; üstü ise görünmeyi /zâhiri ifade eder..
*****
Mürşidimize biyat ettiğimiz zaman hayy ismi açılıyor; mürşid çizilen resmi zuhura getiriyor; tasvirini çizerek sûretlendiriyor. Bu sûret bizim şeceremizden zuhur ediyor. Mürşid, duvar ve yerden bahseder. Önce yer oraya duvar olacaktır. Arz nefis mertebeleri ile semayı anlatır. Herkes kendi Âdem mertebesi ile onun duvarıdır
Gelen tasvirci ressam : Mürşid, insân-ı kâmil, Allah’a yakiyn olan.
Gelene insân-ı kâmil anlatıyor. Efendi Baba makamı tasavvur ediyor. Efendi: binâdır. İnşâ işi: zevc. Terzi Baba çizgi haline getiriyor, fiil halinde dervişler sûretlenmekte. Yoktan/batından görünür hale geliyor. Âdem’e secde ile görünmezden görünüre geçiliyor. Görünme/zuhur noktası Muhammed. Yokluktan varlığa resmedilip, şekil kazanıyor. Tasvirci ve ressam birleşip Terzi Baba’da cem oluyor. Mürşid, ekmel mükemmel Allah’ın görünme yeri olarak, Allah’ın irfan olunma muhabbetine vesile olduğunu, dolayısıyla, hayy noktası ile bizdeki Âdem’in inşâsını, yani resmin içini doldurmayı gerçekleştirmektedir.
Bu doldurma esnasında, sûretler 7 nefis mertebesini yaşayarak seyrisüluk’u tamamlamaktadır. Seyri süluk’u tamamlama isteği ve süreci dervişin sabır, sebat, ısrar hali ile kaderi olmaktadır. Allah’ın arzusu ise kazâ kaydıdır. Gelen kişi de irfan olunmayı muhabbet ediyor, dolayısıyla kendinden kendine tatbikatı yaşanıyor.. Bakara 138. Âyet : “Allah boyasına bak ! Allah’tan güzel boya vuran kim ? Biz işte O’na ibadet edenleriz.” Allah boyası ile boyanmak, O’nun ahlâkı ile ahlâklanmaktır. Tevhidin vahdetin özü budur. Allah’ı görme noktasına ulaşmaktır. Sabır, sebat, ısrar ile edepten geçer.
Dostları ilə paylaş: |