(88) Se… Ca…
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Kasım 2013 Kavacık sohbetinde Efendi Babam, “Her şeyi merkezinde bırakırdım” sözü üzerine bir tefekkür çalışması yapmamızı hatırlattı. Sohbetten sonra eşim Mu… ve kızım E. Ş. ile Poyrazköy’e çay-kahve içmeye gittik. Poyrazköy nefes alıp stres attığımız bir yer olduğu için; hayatımızın merkezindeki yerlerden biri durumunda ve biz yıllardır buraya gideriz. Bu yıllar içinde gittiğimiz Poyrazköy’de oturduğumuz kahvehane hep aynı kaldı. Kesinlikle buranın dışına çıkmadık ve memnun kaldık.
Efendi Babam böyle bir çalışma verdiği için o gün cadde, sokak isimlerine baktık. Hayret ile gördük ki yıllardır gittiğimiz Osman amcanın kahvehanesi “Merkez Cadde”sindeymiş. İlginç bir durum daha 13/b numara ile Hz. Muhammed S.A.V şifresi ve (b) birlikteliği, risaleti ifade emekteydi.
Kahvehane binasının önünde bir arabanın geçebileceği bir yol, yolun bitiminde ise oturduğumuz masalar var. Biz orada iken bir olay vuku buldu. Kedinin biri yoldan karşıya geçerken, bir araba geldi ve kediyi ezip gitti. Oturduğumuz yerde iki bayan vardı. Onlar ezilmiş kediyi görünce bunu kimin yaptığını sordular. Kahvehanedekiler bir arabanın geçerken kediyi ezdiğini ve gittiğini söylediler. Bunun üzerine bayanlar bağırmaya başladılar. Köyün yerlisi bir bey bunun devamlı olduğunu, haftada iki kedinin öldüğünü söyledi. Bayanlardan biri bunun üzerine; bağrış – çağrışını daha da arttırdı ve ağza alınmayacak sözler söyledi. Dakikalarca bağırıp ortalığı ayağa kaldırdı ve bu durumu kabullenemedi.
Biz oturduğumuz yerde sadece olayları seyrettik ve müdahil olmadık. Olay “Merkez Caddesinde” vuku bulmuştu. Köyün yerlisi beye “normal” gelen bu durum, o bayanlara göre normal değildi ve kabul edilemezdi. Haddinden fazla tepki verdiler ve bir sinir harbi yaşadılar.
“Her şey merkezinde” meydana gelmişti. Fakat bu, göreceli bir durumdu. Birine göre merkezinde olan, diğerine göre merkezinde değildi.
Bir arkadaşım ile sohbet ederken, arkadaşım “hücrenin” hayatın özeti olduğunu söylemişti. Bunun üzerine bir hücre araştırması yaptım.
Hücre; canlının yaşam özelliklerini taşıyan ve uygun koşullarda yaşamını tek başına sürdürme yeteneğine sahip temel yapı ve işlem birimidir. Hücre, çok hücreli canlılardaki en küçük yaşam birimidir. Hücrenin birçok bölümü vardır. Çekirdek yani hücrenin merkezi, yönetim merkezidir. Çekirdek ölürse, hücre de ölür. Çekirdek ayrıca hücre ana maddesi içindeki birçok küçük organelin birbiriyle uyumlu olarak çalışmasını sağlar. Çekirdeğin hücre bölünmesinde rolü vardır. Rolü gereği çekirdek yani merkez çok önemlidir.
Suyun döngüsünde de durum böyledir. Merkezdeki güneş, suyun buharlaşmasının ve gökyüzüne çıkmasını sağlar. Buharlaşan su tekrar yağmur, kar, dolu halinde yeryüzüne iner ve yaşamın idamesini sağlar. Eğer merkezdeki güneş olmasaydı, döngü olmaz yaşam zamanla sona ererdi.
Hayatıma baktığımda artı ve eksilerin yerinde olduğunu müşahade etmekteyim. Başıma gelen eza ve cefaların nefsimi terbiye etmek için, beni doğru bir insan yapmak için geldiğini düşünmekteyim. Bunu yemeğin hazırlanmasına benzetmekteyim. Yemek hazırlarken, malzemeleri doğrar, koparır, keser, parçalara ayırırız. Daha da yetmez, ateş üzerinde dakikalarca – saatlerce pişiririz. Son olarak yemek yenecek kıvama gelir ve bizi besler, işimize yarar. Eza ve Cefaların bizi bu kıvama soktuğunu müşahade etmekteyim.
Evladımızın birini kaybettik ve bunu hiçbir zaman sorgulamadık. Çünkü olanda hayır vardı, tevekkül ettik.
Dostları ilə paylaş: |