karargahta olmalısın görevleriniz yada işlevleriniz olmalı daha öne çıkmalı, sonuç
alabilmek ve bir şeyler yaptım diyebilmek için daha büyük örgütlenme gerekir,bu konuda çalışmalarımız var, ortaya çıkması için daha zaman gerekir, şeklinde devam eden ve yine .... Saldırı niteliğinde yazmanız bence doğru bir strateji olmaz.... Düşmanın birleşmesine yardımcı olmakta bir taktik hatadır, peki o zaman neler yapmalıyız, ayrıca ve ayrıntılı konuşmak gerekir" şeklindeki e- mail soruldu; bunu örgütsel amaçla yazmadığını,
/^Û^
7 ' V^j^^
Kendisinin düzenli olması için düzgün yazı yazması için yazdığını, Herkese saldırı türde yazı yazmamasını söylediğini,
ayrıkotu harekatının ne olduğunu bilmediğini ancak lakaplar ve yazıların kendisine ait olduğunu, ) Kuddusi OKKIR 'in, Bir adam, Ardıç Gürsel, Thameda Asuman Ozdemir, Ergün Özgen şeklindeki yazıyı kendisinin yazdığını bunların kod amaçlı olmadığını kendi hatırında kalan insanları övmek amacıyla yazılmış notlar olduğunu herhangi bir amacı olmadığını.
bilgisayarından Manifesto, Master-proje isimleri adı altında çıkan Ulusal Kurtuluş, Aydınlık Savaşçıları, Yeniden Kurtuluş harekatı gibi yazıları bilgisayarına nereden girdiğini bilmediğini,
Türk Kadını Projesi) Kuddusi OKKIR tarafından kendisine gönderildiğini,
Soruldu : bilgisayarında şifreli dosya olmadığını, Mehmet Zekeriya Oztürk'e ait emniyet ifadesinin de olmadığını,
Bircan Oğankul başlıklı e- maV'in espiri olarak geldiğini,
Nusret Sevenoğlu HYP Halkın Yükselişi Partisine ilişkin mail UKKP PY bunların da sahip çıkmak istemesi sonucu kabul etmediği bir teklif olduğunu,
örgüt üyesi olmadığını, yazışmaların güncel hayata ilişkin günlük yazılar olduğunu,. Kuddis Okkır' la da bu yönde bir beraberliği olmadığını, Bombalardan ve bu örgütten bir haberi olmadığını,
c-Elde edilen deliler
Bilgisayarlar İncelemeleri:
"03-YORUM-KUDDUSİ-2006-08-20 isimli dosya içersinde Sevgili Gazi, Bu amca
her kim bilmem. Ama buna bir cevap hazırlayacağım ve kendi imzam ile göndereceğim. O,
Asuman Hanımın kapısında kul, köle olacak. Acele etmeyeceğiz. Gelişmelerin
olgunlaşmasını bekleyeceğiz.
Vatanını seven Türklerin Boynunda "Duygusal ve ucuz kişilik" yaftası hoş durmuyor...Gerçek milliyetçi, duygularını akıl kılıfında saklayandır. Bunun aksi duruma "Ürkmek.." denir. Sayın Asuman Hanıma bir kez daha hatırlatınız. Yalnız değil...Sevgilerimle, ) Kuddusi OKKIR şeklinde yazı yazının ) Kuddusi OKKIR'm Ayşe Asuman ÖZDEMİR'i de örgütsel anlamda konrol edip yönlendirdiği.
AYRIK OTU isimli dosya içersinde Arkadaşlar, Harekâtın Adının "AYRIK OTU HAREKETİ" olmasını öneriyorum ile başlayan Kuddisi OKKIR ismi ile son bulan yazı olduğu, GELEN-ASUMAN-AÇIKLAMA isimli dosya içersinde Gazi Bey, Kemal Bey de
aynı şeyleri düşünüyor. İle başlayan Telefon dinleme konusuna gelince iyi bildiğim
konudur. Hem ev hem de cebim 2 kaynaktan dinlenir.
Bu yüzden lay lay lom muhabbet dışında telefonla bir şey konuşmam. Dinleyen kaynaklardan biri İstinye de ki karargah. Türk güvenlik amiri de teyid etti. Çölaşan dinleyeni sadece emniyette arıyor. Doğru emniyet var ama dinleyip te işine gelene, kullanmak istediklerine servis yapanlardan biri de İstinye. Sevgiler Asuman ile son bulan dosya olduğu,
Şeklindeki yazıların aralarındaki örgütsel içerikli konularla alakalı olarak telefonda görüşmedikleri. Ayrık otu yazılarmmda) Kuddusi OKKIR tarafında ye fikir olarak gönderilip şüphelinin de fikirlerini bu konulara yoğunlaştırmaya yönelik olduğu.
GG-LAKAPLAR isimli dosya içersinde
LAKAPLAR
1973 - ELMOR Aslan Zihni ÖGE 1977 - THE KING ABD - Sınıf
Arkadaşları 1992 ~ THE ADAM Ardıç GÜRSEL 2003 - THE EAGLE 2006 - 01/07
ALPEREN ... A Rıza TANAÇAR MİLLİ IRGAT Kuddusi OKKIR — CESUR YÜREK
YAĞMUR YÜREKLİ Bircan OĞANKUL-2006 -THAMADE Asuman ÖZDEMİR—YÜCE YÜREKLİ Ergun ÖZGEN vb.
Şüphelilerin kod isimleriyle yazışmalar yaptıkları.
ASUMAN HANIM ile başlayan
ALPEREN DİYOR Kİ;
Siz bu konuma girerseniz, bizler boş durmayacağız, doğal olarak, böylece akılları sıra bir çok kişiyi deşifre etmiş olacaklar. Varan üç.
Said-i nursi, aslında Said-i kürdi değil mi? Yani bağıra bağıra söyledikleri gibi "kurt milliyetçisi" değil mi? Size çelişkili tabiri caizse ofsayta düşürmüş olmayacaklar mı?
Siz başkaları için de örnek oluşturmayacakmısınızl varan dört.başlıklı yazılar.
Örgütsel anlamda taktik ve stratejik talimatlar içeren yazılar olduğu.
2006-05-11-BİRCAN-OĞANKUL1 başlıklı
"Dün Gece Sayın Talat Turhan Ne Dedi ,Erol mütercimlerin sorusuna? Sora neydi bir hatırlayalım : Siz ihtilâlci misiniz? Siz devrimci misiniz? Siz kemalist misiniz ? Bunların hepsinin yanıtı sizde var sayın paşam ...Yorumlan okudum .hepsi de yolununuzun doğru olduğunun göstergesi . Savulun "Milli ırgat" geliyor ... şeklinde yazıların da kod adıyla çeşitli aktivitelerin yapıldığı) Kuddusi OKKIR'm Milli ırgat kod adını kullandığı.
-Nusret-Sevenoğlu başlığı adı altında
Sayın Gazi Bey, dizlerinin üzerine çökertilen Türkiye Cumhuriyetinin tekrar ayağa kaldırılması için başlattığımız, parti formunda ki demokratik halk seferberliğinde gerek İstanbul ilin de , gerekse HYP merkezin de birlikte eylem yapmamızı yürekten, arzu ediyorum. Köy enstitülerini anımsatan projenize HYP ve teşkilatlan olarak sahip çıkalım. Lütfen bize yol gösterin. Sevgilerimle Nusret Sevenoğlu şeklinde yazının bulunduğu,
Buna verdiği cevapta "Nusret SEVENOĞLU isimli şahıs HYP (Halkın Yükseliş Partisi) Genel başkan Yardımcısıdır. Bu e-maili bana geçen yıl Ulusal köy Kütüphaneleri projesi başladıktan sonra 2006 yılı Eylül-Ekim ayları arasında çekti, amacı ise bu projeye parti olarak sahip çıkmak istediklerini belirttiler, bende hiçbir siyasi partinin bu projeye bulaşamayacağım ve vakıf yada dernekle hiç bir ilişkimiz olamayacağını söyledim ve bu isteklerini geri çevirdim. Halen de hiçbir siyasi partiyle bu projenin ilişkisi yoktur. Nusret SEVENOĞLU isimli şahıs ile hiç yüz yüze görüşmedik sadece e-mailleştik. " Bu projenin de aynk otu adı altındaki projenin uygulanma aşamalanndan biri olduğu. ) Kuddusi OKKIR ise projenin parti programı olarak da yazılmış olduğunu beyan etmiştir..
d-Hukuki durumunun Değerlendirilmesi,
Şüpheli Gazi GÜDER İN, ERGENEKON yapılanması içinde sivil unsurlann örgütlenmesi ve istihbarat amaçlı kullanılması ile alakalı olarak bu birimin yöneticisi şüpheli Kuddusi OKKIR'a bağlı olarak örgütsel faaliyetlerini sürdürdüğü, şüpheli Ayşe Asuman ÖZDEMİR'i örgüte kazandırdığı,
Her ne kadar beyanlannda örgütsel oluşumdan haberinin olmadığını beyan etmiş ise de; gerek Ayşe Asuman ÖZDEMİR'e çektiği mesajlarda Ayşe Asuman ÖZDEMİR' in artık karargahta yer alması gerektiğini söylemesi, gerek Ayşe Asuman ÖZDEMİR ile aralannda bir hukuki ilişki olmadığı halde Ayşe Asuman ÖZDEMİR' in sürekli değişik şahıslar hakkında topladığı bilgileri e-mail olarak bu şüpheliye gönderip bu şüphelinin de MİLLİ IRGAT(KOD) Kuddusi OKKIR' a e-mailleri fonvard etmesi, MİLLİ IRGAT(KOD) Kuddusi OKKIR' in talimatlanna uygun olarak hareket etmesi, DEMOKRASİ PALTFORMU OLUŞUMU adı altında örgütlenme faaliyetlerini sürdürdüğü ve özgeçmiş raporlan aldığı, haberim yok dediği oluşum için isim bulması ve Ayşe Asuman ÖZDEMİR'e de (Kod) ismi kullanmasını bildirmesi, Ayşe Asuman ÖZDEMİR' in kendisine gönderdiği değişik şahıslara ait kişisel verileri bilgisayanndan MİLLİ IRGAT(KOD) Kuddusi OKKIR' a göndermesi hususlan göz önüne alındığında, örgütün yayılma ve istihbarat toplama birimlerinde görev aldığı, hiyerarşik olarak talimatlara uygun olarak Ayşe Aşj4man,,pZDEMİR'e çeşitli görevler verdiği, bazı durumlanda MİLLİ IRGAT(KOD) Kuddusi OKKÎR'a bildirmek suretiyle Ayşe
Asuman OZDEMIR'in örgüt prensipleri dışına çıkmasına engel olduğu zaman zaman uyarı mesajlarının da direk MİLLİ IRGAT(KOD) Kuddusi OKKIR'dan geldiği ve şüpheli tarafından Ayşe Asuman ÖZDEMİR'e iletildiği örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda faaliyetlerde bulunup kişisel verileri kopyalama suçlarımda işlediği anlaşılmakla,
Şüpheli Gazi GÜDER'in ERGENEKON terör örgütünün üyesi olduğu ve örgüte istihbari olarak bilgi toplayan grupta MİLLİ IRGAT(KOD) soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR'a bağlı olarak faaliyetlerini sürdürdüğü, şüphelinin eylemlerine uyan;, TCK' nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi ile TCK'nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK'nun 135/2-1,43/2. maddesi gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
7-ŞÜPHELİ AYŞE ASUMAN ÖZDEMİR ;
a-Emniyet beyanında
", .... Gazi GÜDER' i Mart-2006 yılından beri tanıdığını, kendisinin bilgisayar mühendisi olduğunu, Demokrasi platformu isimli bir grubu yönetiyor olarak bildiğini, kendisinin de bu platforma üyelik istediğini, üyeliği esnasında kendisinden öz geçmiş istediğini, kendisinde öz geçmişini gönderdiğini, kendisinin bu sefer resim istediğini, kendisine uzun zamandır yazar olduğunu, resmini merak ediyorsa yazı yazdığı sitelerden alabileceğini ve bulabileceğini söylediğini, kendisinin resmini bulduğunu, kendisine geri döndüğünü, kendisine "hanımefendi bize sizin şimdiki halinizin resmi lazım, gençlik resminiz değil" dediğini, kendisine hali hazırdaki resmi olduğunu söylediğini, tanışıklıklarının bu şekilde olduğunu, bu görüştüğü konuların hepsinin internet de mailleşerek olduğunu, daha sonra kendisine bir takım yazıları sık, sık göndererek bu yazılar hakkında yorum yazmasını istediğini, bu yazıların konularının ise; Atilla İLHAN vakfının sitesi olan tilahan.net isimli sitede yayınlandığını, yazıların altına yazdığı yorumların bazen hoşuna gittiğini, bazen de tenkit ettiğini, kendisinin de beğenilmek için yorum yazamayacağımı ve kafasının yattığı bir yorumu yazacağını söylediğini, tilahan.net de yazar olma sı ve köşesinin hemen hazırlanacağını söylediğini, kendisinin de kabul etmediğini, bunun üzerine kendisine yine günlük siyasi konular üzerine yazılar göndermeye başladığını, "karıncalar ordusu" diye tilahan.net yayınlanan bir yazısını gönderdiğini, bu yazının ..., Gazi beyin ise bu işin örgütlenerek olacağını, iyi bir örgütlenmeyle bu işin en kısa zamanda başarılacağını söylediğini, kendisinin de bu karıncalar ordusu içinde yer almasını isteğini, kendisinin de
"sizler bir başlayın işin rengini bir göreyim" dediğini, ,Gazi GÜDER'in kendisine
"sıkıntılarınızı paylaşın, içinizde tutmayın, siz çok değerli bir insansınız, mükemmel bir annesiniz " şeklinde yazılar yazarak kendisini konuşturmak istediğini, kendisine yaşadığı özel hayatını değil, yaşadığı bir takım olayları, dedikodular silsilesini anlattığını, bu yazılar tamamen o dedikodular silsilesinden ibaret olduğunu,
M. O olarak bahsettiği şahsın ise Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK olduğunu, kendisini hiç
tanımadığını, Çanakkale'den arkadaşı Nadide ALTIN'in kendisinden Mehmet Zekeriya
ÖZTÜRK 'ü araştırmasını istediğini,
Müdafayı Hukuk dergisinden Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinden de bahsettiği bir yazısını almak istediklerini ve basmak istediklerini, kendisinin de kabul ettiğini, daha sonra yazısının çıkıp çıkmadığını merak ettiğini, sonradan kontrol ettiğinde yazının başlığının değiştiğini gördüğünü, yazısına atılan başlıkta Türkan SAYLAN"ı yere vuran bir cümle olduğunu,
Mehmet Zerekiya OZTÜRK'ün Ankara'da gözaltından çıktıktan sonra Genel Kurmay Başkanlığının kapısında sarı zarf olayı meydana çıktığını, Atabeyler çetesi adı altında bir takım subay ve ast subayların gözaltına alındığınırbu arada Nadide ALTIN isimli arkadaşının devamlı olarak kendisini arayıp Mehmet Zekeriya OZTÜRK'ün göz
altındayken kendilerinin adım verip vermediğini öğren diye tutturduğunu, çünkü Danışytay cinayetinin işlendiği gün Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Nadide ALTIN ve Sevilay DÜZGÖREN'in Muzaffer TEKİN 'in ofisinde Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün ısrarlarıyla Nadide ALTIN'ın yeni açacağı sigorta Acentesi ofisinin mal sahibi ile kontrat yapmak üzere buluştuklarını, kontrat işlemleri yapılırken, televizyondan Danıştay Cinayet olayı geçince kendi aralarında "vah vah .... " gibi yazıklanma yapıldığını, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün Ankara 'da gözaltın da iken ve çıktıktan sonra basına sızan haberlerde ve kendi verdiği canlı yayınlarda vermiş olduğu röportajlarda ısrarla o gün bir kontrat işlemi için tesadüfen Muzaffer TEKİN 'in ofisinde olduğunu söylediğini, kendisinin gazeteci arkadaşlarını birinden rica ederek gözaltı ifade tutanaklarından bir suret alıp kendisine göndermesini istediğini, arkadaşının basına dağıtılan ifadelerden birinin kopyasını kendisine gönderdiğini, ifadeyi okuduğunu, Nadide ALTIN ile Sevilay DUZGÖREN ifadede olmadığını,
Muzaffer DEMIREL isimli yüzbaşı rütbesindeki daha önceden tanıdığı şahsın kendisini telefonla aradığını, Atabeyler çetesi operasyonundan sonra yakalanarak
tutuklanan yüzbaşı Murat için yardım etmesini istediğini, Muzaffer DEMİREL'in
arkadaşları ile kendi aralarında konuştuklarını ve devreleri hakkında çıkan "Feytullahcı"
dedikoduları için Murat 'ı savunmak amacıyla Kemal KERINÇSIZ'si tutmak
istediklerini, Kemal KERİNÇSİZ'i telefon ile aradığını, Kemal KERİNÇSİZ'in kendisine daha cümlesine başlamadan konuyu kavrayıp "lütfen konuşmayın yarın ofisime gelin" dediğini, daha sonra kendi avukatı olan Şahin ZENGİNAL'i yanına alarak Kemal KERİNÇSİZ'in ofisine gittiklerini, Kemal KERİNÇSİZ'in "davanın Feytullah GÜLEN'ci bir Savcının elinde olduğunu" söylediğini, "bu işe bakan polislerinde Feytullahcı olduklarını" söylediğini, çocukların tuzağa düşürüldüklerini söylediğini, kendisinin dün gece bir toplantı yaptığını, toplantıda bu davaya bakma kararı aldıklarını, rahatlıkla bu davaya bedava bakabileceğini söylediğini, ısrarla Kemal KERİNÇSİZ'in kendisinden kendisiyle nasıl kontak kurduklarını öğrenmek istediğini, ancak bilgi vermediğini, evine geldikten sonra Muzaffer DEMİREL yüzbaşıyı arayarak kemal KERİNÇSİZ ile konuştuğunu,
her şeyi anlattığını, kendisine "yüzbaşı Murat in babası Hikmet beyi arayın ve her şeyi
söyleyin" dediğini, kendisine Kemal KERİNÇSİZ'in telefonların dinlendiğini söylediğini anlattığını, kendisine "yüzbaşı Murat.... 'in babası Hikmet beyi ararsam iyi niyetli olduğumu ispatlamış olacağımı ve onların selamını ilettiğimi bu konu hakkında ne kadar çabuk karar verirlerse iyi olacağını söylemesini" söylediğini, Hikmet beyi telefonla arayarak uzun uzun konuştuklarını, kendisine kendi tuttuğu avukattan ayrılmayacağını söylediğini, kendisine oğlu Murat'ın devre arkadaşlarının selamını söylediğini, bu arada telefonunun dinlendiğini anladığını, artık telefon yok mail gönderme var dediğini,
Bu gelişen olayları Gazi GÜDER'e e-mail yolu ile gönderdiğini, ancak bu yaşanan olaylar ile kendisinin Gazi GÜDER'e e-mail göndermesi arasında iki ay süre olduğunu, Gazi GÜDER'e konuyu anlatırken isim vermediğini, kendisiyle bir okurunun kontak kurmuş gibi söylediğini, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün ismini M.Ö. olarak yazmasının sebebinin kendisini sevmediğinden dolayı olduğunu, çünkü Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün bahsettiği Nadide ALTIN isimli arkadaşıyla sevgili olduklarını, ancak Nadide ALTIN'ın bunun normal bir arkadaşlık olduğunu söylediğini,
"Behiç GÜRCIHAN'ın açık istihbarat.com isimli internet sitesinin sahibi olduğunu, kendisiyle sık sık e-mailleştiğini, e-mailleşme konusunun yazmış olduğu yazılarımı göndermesi ile ilgili olduğunu, Nadide ALTIN ile ailesiyle evine oturmaya geldiklerini, Nadide ALTIN ile evde tek kaldıklarında Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK hakkında konuşmaya başladıklarını, Nadide ALTIN'ın kendisine Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün MİT teşkilatında çalıştığını büyük önemli görevler üstlendiğini söylediğini, Daha sonraki gün Behiç GÜLCIHAN ile buluştuğunu, maksadının ise Nadide ALTIN'ın kendisinden Mehmet Zekeriya
^—.
/^d&
OZTURK'ün evli olup olmadığı, sevgili olup olmadığını Behiç GULCIHAN'dan öğrenmek, bir hanım arkadaşının ricası ile Mehmet Zekeriya ÖZTÛRK hakkında bilgi almak olduğunu, Behiç GÜRCIHAN'ın da kendisine Danıştay olayından başlayarak bilgi vermeye başladığını, Mehmet Zekeriya OZTURK'ün kendisiyle röportaj yapmak istediğini ve ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'in kendi elinde olduğunu bütün iplerin kendi elinde olduğunu Muzaffer TEKİN 'in bittiğini, kendi devrinin başladığını, o yüzden kendisiyle röportaj yapmasını istediğini, böylece ikisinin birden patlama yapacağını söylediğini, ayrıca Behiç GÜRCİHAN'ın) Muzaffer TEKİN 'in nüfus cüzdanının Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'te olduğunu söylediğini, bu sırada Oktay YILDIRIM'ın da orada bulunduğunu, daha sonra Behiç GÜRCİHAN'ın, Mehmet Zekeriya OZTURK'ün Muzaffer TEKİN intihar ettikten sonra kendisini yaralı olarak bulduğunu ve bütün kanallara ve gazetelere cep telefonundan haber verdiğini, reklâmını yapmaya başladığını söylediğini,
Nadide ALTIN ve Sevilay DÜZGÖREN'e giderek nasihat verdiğini,, Mehmet
Zekeriya OZTURK'ün kötü bir adam olduğunu, Müjlan isimli bir sevgilisinin olduğunu,
her yere sepet gibi onu koluna takıp gittiğini söylediğini,.
Mehmet Zekeriya OZTURK'ün kendisini Nadide ALTIN ve Sevilay DÜZGÖREN'e sorarak araştırdığını öğrendiğinde Gazi GUDER'e "siz eski bir subaysınız etrafınızda bir çok subay vardır, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü tanırmısınız veya arkadaşlarınız tanırmı" diye ilk defa sorduğunu, Gazi GÜDER'in de "tanımam ama Kuddusi OKKIR tanır" "Mehmet Zekeriya ÖZTURK bana bir terslik yaparsa biz ona gerekli cevabı veririz" şeklinde Gazi GÜDER'den cevap geldiğini, Gazi GÜDER'in ısrarla sorular sormaya başladığını, "Mehmet Zekeriya OZTÜRK sizi neden araştırıyor, ne alakanız var" şeklinde sorular sorduğunu, bu arada iltifat e-mailleri gelmeye başladığını, bu maillerin kendisini
"üst Teğmen Nezahat Hanıma" benzeterek başlayan e-mailler olduğunu,
karıncalar ordusunda aktif olarak çalışması gerektiğini, herkesi aydınlatacaklarını ve küçük bir örgütlenme ile Türkiye'nin her yerine ulaşıp herkesi aydınlatacaklarını söylediğini, kendisine okunan maillerini içeriğinin bunlar olduğunu,.
Dostları ilə paylaş: |