Türkiye IV. Organik Tarım Sempozyumu, 28 Haziran – 1 Temmuz 2010, Erzurum, (Poster Bildiri)
KÜRESEL ISINMA VE İKLİM
Selma ÖZTEKİN1 Başak ÖZYILMAZ1
1Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, TOKAT
Özet
Günümüzde çevresel bir sorun olarak ortaya çıkan küresel ısınmanın en önemli sonuçlarından birisi iklimde görülen değişmelerdir. Yapılan bilimsel çalışmalarda, atmosferde ortaya çıkan iklim değişikliğine doğal nedenlerin ve atmosferin bileşimini bozan insan faaliyetlerinin etkide bulunduğu ortaya konmuştur. İnsan faaliyetlerinin iklim sistemi üzerindeki etkileri arasında yoğun girdili tarımsal faaliyetler ve bunun sonucunda atmosfere salınan CO2 ve CH4 gazlarının artışı, sanayileşme sürecinde atmosfere yoğun şekilde verilen hidroflorokarbonlar (HFCs), perflorokarbonlar (PFCs) gibi florlu bileşikler ve kükürtheksaflorid (SF6) gibi gazlar ve atmosferdeki sera gazlarını emen ormanlarımızın günden güne yok edilmesi, hızla artan nüfus, ülkelerin günden güne büyüme isteğiyle ortaya çıkan fazla enerji talebi ve bunun tamamının fosil yakıtlarından (kömür, petrol) karşılanma isteği sayılabilir. Bu olayların atmosferde yarattığı en önemli etki ise dünya yüzeyindeki ortalama sıcaklıkların giderek artması ve iklimde görülen bariz değişikliklerdir. İklim değişiminin bir an evvel önüne geçmek için yeni enerji kaynağı sistemlerini geliştirmek, sera gazlarının azaltılması için gerekli önlemleri almak, iyi tarım uygulamalarına başlamak gereklidir.
Anahtar kelimeler: küresel ısınma, iklim değişikliği, yenilenebilir enerji
Global Warming and Climate
Abstract
Nowadays, one of the most importants results of the global warming that has occured as an ecological problem is the change in the climate. It has been found out by the scientific researches that the changes in the climate have been brought about by the natural reasons and the humanbeings activities destroying the structure of the atmosphere. It can be said that intensive agricultural activities resulting in the increase of CO2 and CH4 gases released into the atmosphere, the hydrofluorocarbons (HFCs) that are released into the atmosphere during the period of industrialization, the floro-compounds such as perfluorocarbons (PFCs), and some gases such as sulphurhexafluoride (SF6), the destruction of the forests absorbing the greenhouse gases in the atmosphere, the increasing population, the energy demand of the countries in the accompaniment with the desire to develop, and the desire to have the energy originated by the fosil fuels (coal and petroleum) can be seen among the effects the humanbeings have had on the climate. The most important results caused by these effects in the atmosphere are the increase of the average heat on the Earth and the noticeable changes in the climate. It is needed to find and develop new energy sources, to take the necessary precautions to decrease the amount of the greenhouse gases released into the atmosphere and to start good agricultural appliances in order to obstruct the changes in the climate immediately.
Key words: global warming, the change in the climate, the renewable energy.
Sorumlu Yazar: Selma Öztekin., soztekin76@ hotmail.com
GİRİŞ
Küresel ısınma, dünyayı tehdit eden en büyük çevre sorunlarından birisidir. Son yıllarda atmosferin dünyaya yakın kısımlarında sıcaklık giderek artış göstermiştir. Bu sıcaklık artışına sebep insanların faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan metan, azot oksitler, CFC’ler, CO2 ve ozondur. Bu gazlar atmosferde artan bir şekilde birikerek atmosferin kimyasal özelliklerini etkilerler. Bunun sonucunda atmosferde sera etkisi göstermeye başlarlar ve küresel iklim değişikliklerine sebep olurlar. İklim sisteminde yer alan doğal unsurlardan birisi sera etkisidir. Kısa dalgalı güneş ışınımının bir kısmı atmosferi geçerek yeryüzüne ulaşır ve emilir. Yerkürenin yüzeyinden salınan uzun dalgalı yer ışınımının bir kısmı, uzaya gitmeden önce atmosferin üst seviyelerinde bulunan fazla sayıdaki sera gazları tarafından emilir ve tekrar serbestlenir. Atmosferdeki gazların gelen güneş ışınımına karşı geçirgen, geri salınan uzun dalgalı yer ışınımına karşı çok daha az geçirgen olması nedeniyle Yerküre’nin beklenenden daha fazla ısınmasını sağlar ve sera etkisini oluşturur (Türkeş, 2000). Özellikle atmosferde bulunan CO2 (organik maddenin çürümesi, insan ve hayvanların soluması, yanardağ patlamaları, fosil yakıtların yakılması), CH4 (kömür, petrol ve doğalgaz üretimi sonucu), H2O (okyanus, göl ve akarsulardan serbestlenen), N2O (toprak işlemesi, fosil yakıtların yanması) gibi gazlar tarafından yer yüzeyinden yansıyan kızıl ötesi ışınların tutulması sonucu sera etkisi oluşur. Bu etkinin iklimde gösterdiği değişimler sonucunda deniz seviyelerinin yükselmesi, kar ve deniz buzullarının erimesi, taşkın ve sellerin daha sık oluşması, kuraklık, çölleşme, iklim kuşaklarının yer değiştirmesi, salgın hastalıklar ve zararlıların artması gibi ekolojik ve insan yaşamını etkileyecek sonuçların ortaya çıkacağı beklenmektedir (IPCC 2007). Küresel iklim değişikliği, insan faaliyetleri neticesinde serbestlenen sera gazlarının doğal sera etkisini güçlendirmesi sonucunda yerkürenin ortalama yüzey sıcaklığının artmasını ve iklimde oluşan değişiklikleri ifade eder (Dellal ve Butt, 2005).
İklim Değişikliklerinin Dünyada Gösterdiği Etkiler ve Tarıma Yansıması
Küresel ısınmanın getirdiği en önemli iklimsel değişiklik hava sıcaklıklarındaki artıştır. Bilim adamları, iklimdeki değişim neticesinde, şiddetli hava olaylarının ortaya çıkacağını, taşkın ve sellerin daha sıklıkla kendini göstereceğini, denizlerin yükseleceği, toprakların tuzlulaşma ve çölleşmesinin artacağını ifade etmişlerdir. Yapılan çalışmalarda, küresel ortalama sıcaklıkta 1 0C yükselmenin olmasıyla kutuplardan başlayarak tüm yaşamı etkileyecek bir sürece girileceğini özellikle buzulların küçülme ve incelme yaşayacağı bildirilmiştir (Çepel ve Ergun, 2002). Buzulların erimesi ile Kuzey kutbunda artan sıcaklıklara bağlı olarak toprakta bir takım çözülmeler görüleceği, Güney Amerika ülkelerinde de And dağları buzlarının erimesi ve Himalayalarda buzulların erimesi ile büyük miktarda seller ve çevresel heyelanların olacağı tahmin edilmektedir. Kutuplarda karasal buzların erimesi ile ortaya çıkacak suların okyanuslara eklenmesiyle dünya çapında deniz seviyesinin yükseleceği ve tüm kıyı şehirlerinin su altında kalacağı bildirilmektedir.
İklim, tarımsal üretimin gerçekleşmesini sağlayan temel bir faktördür. İklimde yaşanan değişiklikler tarım üzerine önemli sonuçlar doğurur. Özellikle, sıcaklık, yağış, rüzgar, soğukluk, don, nem, rutubet gibi iklim faktörlerinin yıl boyunca dağılışları üretimi birinci derecede etkiler. Küresel ısınma sonucu ortaya çıkan aşırı sıcaklıklar kurak bölgelerde verim düşüklüğüne sebebiyet verirken bazı bitki ve hayvan türlerinin yok olma tehlikesiyle yüzyüze gelmesine, sulu tarım yapılan bölgelerde ise bitkilerin sıcaklık stresine girerek eski hallerine dönememelerine ve verim kayıplarının yaşanmasına sebep olmaktadır. Bitkisel üretimde sıcaklık ve yağışın yanı sıra toprak nemi ve nem depolama kapasitesi önemli unsurlardır. Sıcaklıktaki artışlar sonucunda topraktaki nem kayıpları artmakta ve topraklar giderek tuzlulaşmaktadır. Bunun sonucunda bitkinin su kullanımı zorlaşmakta verim ve kalite düşmektedir (Kara ve Apan, 2000). Bitki büyüme dönemleri kısalmakta erken ekim ve hasat gerçekleşmektedir. Böylece iklimde yaşanan değişiklikler neticesinde üretimde birtakım dengesizlikler yaşanır bunu ekonomik dengelerin altüst olması izler.
SONUÇ
İçinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli sorunlarından birisi gün geçtikçe etkisinin artarak hissedildiği küresel ısınmadır. Günümüzde insan faktörünün küresel ısınmanın oluşumundaki etkisi yadsınamaz bir gerçektir. İnsanlar kendi yaşamlarını sürdürmek için gerçekleştirdikleri faaliyetler sonucunda çevreye zarar vermektedirler. Bu zarar yüzyılımızda küresel iklim değişimi olarak karşımıza çıkmıştır. Küresel ısınmanın hızlı gidişini durdurmanın yollarına biran evvel bakılmalıdır. Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının (jeotermal enerji, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, biomas) kullanımını yaygınlaştıracak yeni teknolojileri geliştirmek ve böylece gelecek yüzyılda dünyanın enerji ihtiyacının büyük bir kısmını güneş ışığının, rüzgarın ve diğer yenilenebilir kaynakların enerjiye çevrilmesi yoluyla karşılayabiliriz. Sera gazı üretimini artıran insan faaliyetlerinin üzerine sınırlayıcı politik yaptırımlar düzenlenebilir ve uluslararası işbirliği geliştirilerek sera gazı salımını azaltıcı projeler geliştirilebilir. Tarımda yeni sulama programları geliştirilerek bilimsel bir şekilde yeniden yapılandırılabilir ayrıca kuraklık ve tuzlanmaya dayanıklı, az su tüketen bitki türlerinin geliştirilmesi üretkenliğin ve sürdürülebilirliğin sağlanması açısından önemlidir. Ormanların korunmasını sağlayarak, bilinçli bir şekilde iyi tarım uygulamalarına geçerek küresel ısınmanın etkilerini azaltabiliriz.
KAYNAKLAR
Çepel, N. Ergün, C. 2002. Küresel Isınma ve Küresel İklim Değişikliği, TEMA Yayın No. 38. İstanbul,
Dellal, İ, Butt, T. 2005. İklim değişikliği ve Tarım, TEAE yayınları, TEAE-Bakış
Kara, T., Apan, M., 2000. Tuzlu Taban Suyunun Sulamalarda Kullanımı İçin Bir Hesaplama Yöntemi. O.M.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 15(3):62-67.
SEKTÖRBAKIª
IPCC 2007. IPCC 4.Değerlendirme Raporu, www.ipcc.ch
Dostları ilə paylaş: |