MLKP 3. Kongresi, İmralı ile birlikte PKK’nin “ulusal devrimci çizgiyi terkederek, küçük burjuva ulusal reformist bir parti haline geldiği” tespitini yapıyor. Oysa marksist sınıfsal bir bakışa sahip olabilseydi, bunun Kürt sorununda burjuva çözüm çizgisinin(219)zaferi demek olduğunu, PKK’nin İmralı çizgisiyle birlikte ulusal burjuva bir çizgiye oturduğunu tespit ederdi.
Geriden gelmeyi bir çizgi, bir kimlik ve karakter özelliği haline getirenlerin aynı kapsamda bir yeni davranışıyla yüzyüzeyiz burada. İmralı çizgisine oturmuş bir PKK’yi, bugünkü adıyla KADEK’i,“küçük burjuva ulusal reformist”olarak niteleyebilmek, bilinen sınıf körlüğünün yeni bir örneğinden başka bir şey değildir. PKK, devrimci hedeflerin terkedilmesi ve kurulu düzen çerçevesinde anayasal bir çözüm çizgisi demek olan “siyasal çözüm” stratejisini benimsediği noktadan itibaren, zaten küçük-burjuva ulusal devrimci bir çizgiden ulusal reformcu bir çizgiye adım adım kaymış bulunuyordu ve zaman içinde bu kimlik daha İmralı öncesinde onda baskın hale gelmişti. İmralı çizgisi bu konumdan yeni düzeyde bir kopma oldu. Artık en kaba ve açık haliyle burjuva reformist çizgiye bir geçişti İmralı şahsında yaşanan.