Elbette onlar tüm bu devrimci ilke, hedef ve özlemlerin içini boşaltıyorlar, egemen burjuvazi için zararsız söylem, anlamsız gevezelik derekesine indiriyorlar. Devrim söylemi onlar için gündelik faaliyetlerine ve mücadelelerine yön veren değil, daha çok genel, soyut, duygusal sınırlar içinde kalan bir anlam taşıyor. On(220)ların reformizmi, savunuyor göründükleri tüm bu istem ve özlemler için devrimci bir yolu değil, düzenin icazetine teslim olarak evrimci-barışçı bir yolu seçmelerinde ifadesini buluyor. Onların reformizmi, devrim ve sosyalizme ilişkin herşeyi içi boşaltılmış, gerçek siyasal anlamını yitirmiş söz kalıpları haline getirmelerinde anlamını buluyor. Onların reformizmi devrimci söylemler ile reformist pratik arasındaki derin uçurumda kendini gösteriyor.
Dostları ilə paylaş: |