Bunu ‘71 devrimcileri için genelleştirebiliriz de. ‘60’lardaki mücadele solu güçlendirdi, ilk kez olarak ona kitlesel bir temel kazandırdı. Sosyal mücadelenin radikalleşmesi ve dünyadaki gelişmelerin genel etkisi, Türkiye solunu da radikalleştirdi ve içinden devrimci bir akım çıkışını hazırladı. Bu akım başlangıçta mücadele yöntemi olarak siyasal maceracılık yolunu seçtiği için, yaptığı çıkışın devrimci anlamı ve önemi de bir ölçüde karardı. Ama çıkışta maceracılık geçici, devrim tercihi ise kalıcıydı. Kalıcı olan, devrim davasına sahip çıkmak ve düzene cepheden başkaldırmaktı. Bunu küçük insan gruplarının silahlı mücadelesi yoluyla pratiğe geçirmeye kalkmaları kuşkusuz hatalıydı, ama bu çıkışta önemli ve baskın özellik hiç de bu değildi. Bu sadece geçici bir durumdu ve nitekim hızla aşıldı, daha ‘74 yılında çok büyük ölçüde geride kaldı.