Kendi başına bu bile İtalya örneğine boşuna işaret edilmediğini, bunun bir rastlantı olmadığını, tersine sindirilmiş yeni bakışaçısının doğal ve mantıksal bir sonucu olduğunu göstermeye yeter herhald
Kendi başına bu bile İtalya örneğine boşuna işaret edilmediğini, bunun bir rastlantı olmadığını, tersine sindirilmiş yeni bakışaçısının doğal ve mantıksal bir sonucu olduğunu göstermeye yeter herhalde.
Tasfiyeci çürümenin son aşaması: Burjuva parlamentarizmi
Abdullah Öcalan’ın önerisinin şimdiden yeni bir seçim havasına ısınmakta olduğunu izlediğimiz reformist sol blok için saptanmış bir politika olduğu açıktır. Kürt hareketinin yedeğinde parlamentarizme soyunan reformist solun bu politikayı benimsemek zorunda olduğu da. Konunun bizi asıl ilgilendiren yönü de budur. Ve bu ilgi reformist solun kendi akibetinden çok, geleneksel devrimci-demokrat hareketten geriye kalanı üzerinde yarattığı tasfiyeci basınçtan ötürüdür. Bu basınç bir olgudur ve 2002 seçimlerden itibaren somut olarak kendini göstermiş, hareketin bir kesimini kendi girdabı içine almayı da başarmıştır.