Artık saflar netleşmiştir diyen açıklama, “Programlar açıklanmış ve taraflar mevziye girmişlerdir. ... Bir tarafta ABD ve AB ile Türkiye'deki işbirlikçileri, karşılarında Türkiye'nin Cumhuriyet Devrimi kuvvetleri.” sözleriyle sürüyor. “Karar günlerine(341)doğru” ilerleyen Türkiye bir yol ayrımındadır. “Ya sömürge olacaktır, ya bağımsız bir cumhuriyet.” “Cumhuriyet Devriminin ordusu vardır. Sorun ulusal bir meclis ve ulusal bir hükümet hazırlamaktır....”
Bu görüşler silsilesi dört dörtlük bir burjuva ideolojik çürüme örneğidir. Bu adamlar bilimsel sosyalizmin toplumsal ve sınıfsal ilişkilerden soyutlanmış temel tezlerini ve Türkiye’nin temel gerçeklerini gerçekten bilmeyen kişiler olsalar, bütün bu söylenenleri bilgisizliğin ve derin bir subjektivizmin göstergeleri sayıp geçmek mümkündür. Oysa bütün bunları çok iyi bildikleri halde, oturup böyle konuşabiliyorlar. Burada bir bilgisizlik değil, fakat düzen içi burjuva milliyetçi bir konuma oturmuş olmanın getirdiği çok bilinçli bir gerici tutum ve tercih var.