Komünistler, devrimci saflarda güç ve eylem birliğine ilişkin olarak olumlu bir hava ve genel bir iyimserliğin egemen olduğu bir sırada, sürecin ortaya çıkaracağı sorunlar hakkında şu ilkesel tutumu vurgulamışlardı:
“... Birlik süreci, bu sürecin bilgisi ve sorunları, sürekli olarak devrimci tabana ve kitlelere açık olmalıdır. Açıklık, devrimci güç ve eylem birliği ilişkileri sürecinin de temel bir ilkesi olmalıdır. Samimiyetsiz ve hesapçı tutumların, liberal ya da sekter-grupçu eğilimlerin devrimci işbirliğini kolayından boşa çıkarmasını önlemenin etkili bir yoludur bu. Devrimci tabanın ve kitlelerin denetimine, dolayısıyla tutum ve tepkisine açık olacak bir ilişki süreci, herkesin çok yakınıyor göründüğü geleneksel grupçu zaafları en aza indirecektir. Ya da bunda ısrar edenler bunun sonuçlarına da katlanacaklardır.” (S. Y. Kızıl Bayrak, sayı:9, 7 Temmuz 1996)(416)