HABER ÇERÇEVELEME: BASINDA SURİYELİ MÜLTECİLER
Himmet HÜLÜR1, Bahar AYAZ2
Özet
Suriye Savaşı, milyonlarca insanı mülteci olmaya zorlamıştır. Suriyeliler, savaşın başlangıcından bu yana Ürdün, Türkiye, Lübnan ve Irak gibi komşu ülkelere sığınmaya devam etmektedir. Ülkelerdeki mülteci sayısı her geçen gün daha da artmaktadır. 3 yaşındaki Suriyeli mülteci Alan Kurdi’nin kıyıya vurmuş fotoğrafı, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmiş olsa da, her gün birçok mülteci kaçmaya çalışırken can vermektedir. Kaçmaya başaranlar ise farklı zorluklarla mücadele etmeye başlamaktadır. Ancak kimi zaman medya kanallarında, mültecilerin yaşadıkları sorunlardan çok, mültecilerin neden olduğu sorunlara daha fazla yer verilmekte ve Suriyeli mültecilerle ilgili haberler farklı biçimlerde çerçevelenmektedir. Medyanın mülteci sorununu nasıl çerçevelediği oldukça önemlidir; çünkü medya insanların görüşlerini etkileyen önemli bir araçtır ve haber çerçeveleri günlük gerçekliği inşa ederler. Bu nedenle bu çalışma kapsamında, Suriyeli mültecilerin farklı ülkelerin haber sitelerinde nasıl haberleştirildiği incelenmiştir. Bu doğrultuda konuyla ilgili haberlerdeki çerçeveler analiz edilerek, farklı haber sitelerinin Suriyeli mülteciler ile ilgili haberleri ele alış biçimleri karşılaştırmalı olarak araştırılmıştır.
Aahtar Kelimeler: Suriyeli mülteciler, haber çerçeveleme, Milliyet, Daily Star, Haaretz
FRAMING THE NEWS: THE SYRIAN REFUGEES IN PRESS
Abstract
The Syrian civil war has been forcing millions of people to be refugees. Syrians have been taking refuge in the neighboring countries such as Jordan, Turkey, Lebanon and Iraq. The number of refugees in each country is increasing day by day. Although the washed ashore photograph of 3 years old Alan Kurdi has attracted the attention of international public opinion, every day many refugees are dying in their attempt to escape.Thos who are able to escape start to struggle against various difficulties. However, sometimes in media channels the problems caused by refugees are given more place than the problems lived by the refugees and the news on Syrian refugees are framed in different forms. The way that media frames the refugee problem is vitally important because media is an important instrument that influences the views of the people and the news frames construct the daily reality. Therefore, within the scope of this study we investigate how the Syrian refugees are reflected in the news sites of different countries. In this direction, the ways the different news sites approach to the news about the Syrian refugees are comparatively analyzed.
Key Words: Syrian refugees, framing the news, Milliyet, Daily Star, Haaretz
Giriş
Suriye Savaşı, milyonlarca insanı mülteci olmaya zorlamıştır. Suriyeliler, savaşın başlangıcından bu yana Ürdün, Türkiye, Lübnan ve Irak gibi komşu ülkelere sığınmaya devam etmektedir. Ülkelerdeki mülteci sayısı her geçen gün daha da artmaktadır. 3 yaşındaki Suriyeli mülteci Alan Kurdi’nin kıyıya vurmuş fotoğrafı, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmiş olsa da, her gün birçok mülteci kaçmaya çalışırken can vermektedir. Kaçmayı başaranlar ise farklı zorluklarla mücadele etmeye başlamaktadır.
Kimi zaman medya kanallarında, mültecilerin yaşadıkları sorunlardan çok, mültecilerin neden olduğu sorunlara daha fazla yer verilmekte ve Suriyeli mültecilerle ilgili haberler farklı biçimlerde çerçevelenmektedir. Bu nedenle bu çalışma kapsamında Suriyeli mültecilerin farklı haber sitelerinde nasıl yansıtıldığı incelenmiştir. Türkiye, İsrail ve Lübnan’ın haber siteleri örneklem olarak seçilmiştir. Farklı ülkelerin haber siteleri incelenerek Suriyeli mültecilerin hangi çerçeveler ile sunulduğu araştırılmıştır.
Suriyeli mültecilerle ilgili haberlerde hangi çerçevelerin öne çıktığı bu çalışmanın ana konusunu oluşturmaktadır. Haberler kapsamında nelerin sunulduğu ve nelerin kapsam dışında bırakıldığı belirlenerek, olayın ya da konunun hangi yönlerinin ön plana çıkarıldığı araştırılarak toplumsal alanı belirleyen egemen çerçevelerin neler olduğu incelenmiştir.
Medyanın Mülteci Çerçevesi
Medya, bir olayın belirli bir yönünü vurgulayarak ve diğer yönlerini görmezden gelerek olayı haberleştirdiğinde, insanlar şeffaf ve çok yönlü bir şekilde o olay hakkında bilgi sahibi olamazlar. Bu açıdan haber çerçeveleri, toplumsal gerçekliği belirli biçimlerde inşa ederler. ABD basınının, Irak işgali öncesinde, Saddam Hüseyin rejiminin kitle imha silahlarına sahip olduğu iddiasıyla, ‘dünyanın tehdit altında olduğu’ çerçevesiyle sunduğu haberler ve sonrasında ABD halkının da büyük oranda Irak’ta kitle imha silahları olduğuna inandığını ortaya koyan pek çok araştırma haber çerçevelemenin önemine işaret eder. Bu açıdan, medyanın gündemi belirleme gücü olduğunu vurgulayan gündem belirleme yaklaşımları dikkate alındığında, ikincil derece gündem belirleme yaklaşımı olan haber çerçevelemenin de gerçekliği inşa etme açısından önemli rol oynadığı görülür.
Çerçeveler, toplumsal hayatın önemli bir parçasıdır. İletişim araçları da bu çerçeveleri yaratmak ve sürdürmek açısından önemli rol oynarlar. David Morley ve Kevin Robins’e göre, izleyiciler medya kanallarını ya da ürünlerini seçimlerinde belli açılardan aktif olsalar da, kültürel güç aktivitelerini sınırlandırmakta ve çerçevelemektedir (Morley ve Robins, 2002: 127). Bu nedenle, hangi medya içeriğinin sunulacağı ve bu içeriğin hangi bağlamda sunulacağı önemlidir.
Temel olarak haber çerçeveleri bir konunun farklı yönlerini vurgulayarak, bu yönlerinin dikkat çekmesini sağlarlar. Haber çerçeveleme ile gündem belirleme yaklaşımı arasında da farklılıklar vardır. Gündem belirleme kuramı, konuların dikkat çekmesi ile ilgilenirken, haber çerçeveleme yaklaşımı konuların nasıl sunulduğu ile ilgilenmektedir (Erdoğan, 2008: 38). Başka bir deyişle, haber çerçeveleri, haber kapsamında nelerin sunulacağını ve nelerin kapsam dışında bırakılacağını belirleyerek bir olayla ya da sorunla ilgili olarak haberi anlamlandıran bağlamdır (Atabek ve Uztuğ, 1998: 100). Ayrıca, haber çerçeveleri yalnızca haberin konusuna ilişkin değildir. Çerçevenin içeriğinin yanı sıra, kullanılan sözcük seçimleri, fotoğraf seçimleri de belirleyicidir.
Haber çerçevelemeye yönelik tanımlamalardan biri Entman’a aittir. Entman’a göre (1993: 52), çerçeveler gerçekliğin bazı yönlerini seçmeye ve onları bir iletişim metninde daha belirgin hale getirmeye yararlar. Bunu da belirli bir problemin belli bir yönünü tanıtarak yaparlar. Bir başka tanıma göre ise, çerçevelemeler değerleri farklı şekillerde öncelikli hale getirmeye ve bir değeri diğerine göre daha fazla göze çarpar hale getirmeye yararlar (Sniderman vd., 1991: 52). Örneğin, Batılı ülkelerin problemlerine kıyasla, gelişmemiş ülkelerin problemleri kamuoyu için oldukça önemsizdir. Savaş, ölüm, terör, taciz gibi olayların Ortadoğu’daki bir ülkede meydana gelmesi oldukça olağandır; çünkü burada yaşayan insanlar batılı, beyaz, refah içinde yaşayan insanlardan farklıdır. Batı ve doğu, erkek ve kadın ve benzeri ikilikler ile bir ‘öteki’ yaratılmaktadır ve toplum sürekli olarak egemen olanın iktidarını pekiştirerek, ötekilerin başına gelen olayları normalleştirmektedir. İnsanlar rahat koltuklarında oturarak, iletişim araçları vasıtasıyla, adeta film izler gibi kendilerinden farklı olan insanların başına gelenleri izlerler.
Haber çerçevelerinin belirginliği ise farklılık gösterebilir. Goffman’a göre (1974: 115), haberlerdeki bazı çerçeveler varlıkların, önermelerin, kuralların bir sistemi olarak açık seçiktir. Ancak bazı çerçeveler belli bir bakış açısını temsil etme açısından yetersizdir. Bu nedenle haber çerçevelerinin okuyucuya olan etkilerinin de farklı oranlarda olabileceğinden söz edilebilir. Goffman, çerçevelemeyi sosyoloji alanı kapsamında incelemiştir. Medya araştırmaları alanında çerçevelemeyi Amerikan medya araştırmalarına tanıtan ilk yazarlar ise Tuchman ve Gitlin olmuştur. Tuchman ve Gitlin çerçeveleme kavramını haberleri anlamak için toplumsal bir inşa ve toplumsal bir kaynak olarak kullanmışlardır (Özarslan ve Güran: 33- 35).
Pek çok olay, farklı gazetelerde farklı biçimlerde çerçevelenmektedir. “Bir haber metni üzerinde yapılan çerçeve analizi de, haber metinlerindeki bu yapıları çözümleyerek habere konu olan şeyin ‘nasıl’ ortaya konduğunu ve bu şekilde toplumsal alandaki egemen çerçevelerin nasıl yeniden üretildiğini açıklamaya çalışmaktadır” (Durur, 2011: 28). Toplumsal yaşam ve anlamlar, söylem ile şekillendirilir, bu açıdan söylem toplumu inşa eden bir yapıdır, ancak yalnızca kullanılan dil değil, haber çerçevelerinin de toplumu belirleyen bir yapı olduğu söylenebilir. Örneğin ABD basını Suriye Savaşını, Esad rejiminin verdiği zararlar çerçevesiyle sunarken, Rus basını Suriye Savaşını ülkelerin iç meselelerine müdahale edilmemesi gerektiği çerçevesiyle sunar. Bu farklı çerçeveler de, iki farklı toplumun aynı olayı farklı bakış açılarıyla değerlendirmelerine neden olacaktır. Kısacası farklı çerçeveler, farklı toplumsal algılar, farklı toplumsal bellekler, farklı düşünceler, farklı değerler ve dolayısıyla da farklı toplumlar yaratacaktır. Bu nedenle haber çerçeveleme iletişim çalışmaları açısından önemli bir çalışma alanıdır; çünkü haber çerçeveleme araştırmalarıyla toplum ve medya ilişkisi de incelenmektedir.
Medyanın mülteci sorununu nasıl çerçevelediği önemlidir; çünkü medyanın mültecilere ilişkin olayları sunumu belli çerçeveler üzerinden olduğunda, buradan hareketle insanların mültecilere yönelik algıları da tek yönlü olacaktır. Örneğin Suriyeli mültecilerle ilgili bir olay, ahlak çerçevesiyle sunulabileceği gibi, ekonomik bir çerçeveyle de sunulabilir, herhangi bir başka çerçeveye de sunulabilir. Mültecilerin neden olduğu ekonomik sorunlar çerçevelenerek, olayın diğer yönleri daha az vurgulanabilir. Ya da Suriyeli mültecilerin, ülkeden kaçarken yaşadığı sıkıntılar ahlaki bir çerçeveyle haberleştirilebilir.
Araştırma Bulguları
Bu çalışma kapsamında, Suriyeli mültecilerin farklı ülkelerin haber sitelerinde nasıl çerçevelendiği incelenmiştir. Türkiye’nin www.milliyet.com.tr haber sitesi, İsrail’in http://www.haaretz.com/ haber sitesi, Lübnan’ın ise http://www.dailystar.com.lb/ haber sitesi çalışma kapsamında içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Bu üç haber sitesi, farklı ülkelerin haber kaynaklarını inceleyebilmek amacıyla seçilmiştir ve bu haber sitelerinin Suriyeli mülteciler ile ilgili haberleri ele alış biçimleri karşılaştırmalı olarak incelenmiştir.
Üç gazetenin Suriyeli mültecilerle ilgili haberleri, 11 Haziran 2016 tarihinden itibaren geriye doğru incelenmiştir. Milliyet’ten 39 haber, Haaretz’den 39 haber, Dailystar’dan ise 22 haber çalışmaya dahil edilmiştir. Dailystar sitesinin arşivinde Suriyeli mültecilerle ilgili toplam 22 haber listelendiği için, diğer iki haber sitesinden daha çok haber incelenmiştir. Toplamda 100 haber bu çalışma kapsamında incelenmiştir.
Tablo 1: Haber çerçeveleri
|
|
|
|
|
|
|
|
Milliyet
|
|
Haaretz
|
|
Dailystar
|
|
|
%
|
f
|
%
|
f
|
%
|
f
|
Ekonomik tehdit çerçevesi
|
23%
|
9
|
5%
|
2
|
36%
|
8
|
Güvenlik tehdidi çerçevesi
|
2,5%
|
1
|
2,5%
|
1
|
0
|
0
|
Mağdur çerçevesi
(yoksulluk, sağlık sorunları, ölüm)
|
56%
|
22
|
74%
|
29
|
40,9%
|
9
|
Başarı çerçevesi
|
2,5%
|
1
|
0
|
0
|
0
|
0
|
Yok
|
15%
|
6
|
17,9%
|
7
|
22,7%
|
5
|
Gazetelerin Suriyeli mültecilerle ilgili haberleri incelendiğinde, haberlerdeki en belirgin çerçevenin mağdur çerçevesi olduğu görülmüştür. Tablo 1’de gösterildiği gibi Milliyet’in Suriyeli mültecilerle ilgili haberlerinin %56’sı, Haaretz’in Suriyeli mültecilerle ilgili haberlerinin %74’ü, Dailystar’ın ise Suriyeli mültecilerle ilgili haberlerinin %40,9’u mağdur çerçevesi ile sunulmuştur.
Mağdur çerçevesi, Suriyeli mültecilerin yoksulluk, sağlık sıkıntıları gibi problemlerinin ön plana çıkarılarak yansıtıldığı bir sunumu kapsamaktadır. Ayrıca, hava saldırıları nedeniyle ölen Suriyeli mültecilerin ya da ülkelerinden kaçmaya çalışırken can veren mültecilerin konu edildiği haberler de bu çerçeve kapsamında değerlendirilmiştir. Mülteci kamplarındaki kadınların yaşadığı zor şartlar gibi daha spesifik konular da yine bu çerçevenin belirgin olduğu haberlerdir.
Suriyeli Mültecilerin mağdur olduklarına yönelik bir anlatımın öne plana çıktığı haberlerde Milliyet’in bir haberinde rastlanan “Öncüpınar Mülteci Kampı’nda; uluslararası kriterler uygun hale getirilmeli, etnik ve dini ayrımcılığa son verilmeli, kadınların ve kız çocukların cinsel tacize maruz kalmamaları için gerekli önlemler alınmalıdır” gibi ifadelere sıklıkla yer verilmektedir. Yine Milliyet’teki bir haberde “2015 yılında 59 çocuk mülteci ‘umuda’ yaptıkları yolculuk sırasında can verdi” denilmektedir. Bu ve benzeri ifadelerle Suriyeli mültecilerin mağduriyeti haberlerde vurgulanmaktadır.
Milliyet’teki “Mültecilere ‘Suriye’ye geri dönün’ tabelası!” başlıklı başka bir haberde ise Danimarka’da yol işaretlerinin altına, Suriye ve Irak’ın ne tarafta ve ne kadar uzakta olduğunu gösteren tabelalar yerleştirilmesinin, Suriyeli mültecilere karşı ırkçı bir tavrı gösterdiği vurgulanabilir. Bu açıdan, Suriyeli mültecilerin çeşitli ülkelerdeki bazı tutumlar nedeniyle mağdur olmaları önem kazanmaktadır.
Haaretz’deki bir haberde ise eşcinsel bir mültecinin, Yunanistan’da sınır dışı edilme tehdidi ile karşı karşıya kaldığı vurgulanmıştır. Yine bu haberde, Suriyeli bir mültecinin yaşadığı mağduriyetin ön plana çıkarıldığı görülmektedir.
Mağdur çerçevesinden sonra, haberlerde en belirgin olan çerçevenin ekonomik tehdit çerçevesi olduğu görülmüştür. Bu haberlerde, Suriyeli mültecilerin ülkeler için ekonomik bir problem olduğu vurgulanmaktadır. Haaretz’deki bir haberde “Ürdün’ün ekonomisi son yıllardaki mülteci akışı nedeniyle çırpınmaktadır” denmektedir. Dailystar’daki bir haberde ise mültecilerin Ürdün’e 2,7 milyar dolara mal olacağı ve bugüne kadar 6,6 milyar dolara mal olduğu belirtilmektedir. Ayrıca Suriyeli mültecilerin iş pazarına yığılmasının da ülke için ekonomik sıkıntılar yarattığı ve su ve enerji gibi kaynaklar açısından sıkıntı çekildiği, sağlık ve eğitim sisteminin de zayıfladığı vurgulanmaktadır.
Haberlerdeki bir başka çerçeve ise güvenlik tehdidi çerçevesidir. Bu çerçevenin öne çıktığı haberlerde, Suriyeli mülteciler ülkeler için bir güvenlik tehdidi olarak yansıtılmaktadır. Haberlerde fazla belirgin olmayan bu çerçevede, özellikle sınır gücenliği vurgulanmıştır.
Haberlede en az belirgin olan çerçeve ise başarı çerçevesidir. Bu haberlerde, Suriyeli mültecilerin başarılarına yer verilmektedir. Ancak incelenen yüz haber içerisinde yalnızca birinin bu çerçeveye yer verdiği görülmüştür. Milliyet’te yayınlanan “Midilli’ye yüzen mülteci Rio’da” başlıklı haberde, Almanya’da yaşayan Suriyeli mülteci yüzücü Yusra Mardini’nin, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından Brezilya’da düzenlenecek Olimpiyat Oyunları’na davet edildiğinden söz edilerek, mültecinin başarısı vurgulanmıştır.
Tablo 2: Haberlerin mültecilere bakışı
|
|
|
|
|
|
|
|
Milliyet
|
|
Haaretz
|
|
Dailystar
|
|
|
%
|
f
|
%
|
f
|
%
|
f
|
Olumlu
|
25,6%
|
10
|
33%
|
13
|
18%
|
4
|
Olumsuz
|
20,5%
|
8
|
0
|
0
|
4,5%
|
1
|
Nötr
|
53,8%
|
21
|
66,6%
|
26
|
77%
|
17
|
Bu çalışma kapsamında, gazetelerin Suriyeli mültecilere yönelik tutumları da incelenmiştir. Gazetelerin Suriyeli mültecilere yönelik daha çok nötr bir tutum sergiledikleri gözlenmiştir. Tablo 2’de gösteridliği gibi Milliyet’teki haberlerin %53,82’inin, Haaretz’deki haberlerin %66,6’sının, Dailystar’daki haberlerin ise %77’sinin Suriyeli mültecilere yönelik nötr bir duruş yansıttıkları söylenebilir. Milliyet’teki haberlerin %25,6’sı, Haaretz’deki haberlerin %33’ü, Dailystar’daki haberlerin %18’i ise Suriyeli mültecilere yönelik olumlu bir bakışı yansıtmaktadır. Ayrıca Milliyet’teki haberlerin %20,5’i, Haaretz’deki haberlerin hiç biri, Dailystar’daki haberlerin ise %4,5’i Suriyeli mültecilere yönelik olumsuz bir bakışı yansıtmaktadır. Ekonomik tehdit çerçevesinin ya da güvenlik tehditi çerçevelerinin ön plana çıktığı haberlerde, Suriyeli mültecilere yönelik daha olumsuz bir tutumun sergilendiği görülmektedir. Mağdur çerçevesiyle sunulan haberlerde ise, Suriyeli mültecilere yönelik genellikle olumlu bir bakışın olduğu görülmüştür.
Sonuç
Medya, bir olayın belirli bir yönünü vurgulayarak ve diğer yönlerini görmezden gelerek olayı haberleştirdiğinde, insanlar şeffaf bir şekilde o olay hakkında bilgi sahibi olamazlar. Bu nedenle haberlerdeki çerçeveler, insanların konunun hangi yönüyle bilgi sahibi olacaklarını belirlemiş olur. Bu çalışmada ise, Suriyeli mültecilerle ilgili haberlerdeki çerçeveler incelenerek, mültecilerle ilgili haberlerde nelerin ön plana çıkarıldığı ve hangi konuların daha az vurgulandığı belirlenmiştir. Böylece, Suriyeli mültecilerin farklı ülkelerin haber sitelerinde nasıl haberleştirildiği incelenmiştir.
Türkiye, İsrail ve Lübnan’ın haber sitelerinin hepsinde Suriyeli mültecilere ilişkin mağdur çerçevesinin en yaygın biçimde kullanıldığı görülmüştür. Bu bağlamda, haberlerde Suriyeli mültecilerin sağlık sıkıntıları, can güvenliği, yoksulluk ve benzeri durumlarla mücadelelerini vurgulayan çerçevelerin daha sık olduğu görülmektedir.
Ekonomik tehdit çerçevesi de haberlerde yaygın olarak kullanılan bir çerçevedir. Suriyeli mültecilerin barındıkları ülkeler açısından maddi bir sorun olduğuna yönelik bir vurgu bu haberlerin ana eksenidir. Bu haberlerde mültecilerin neden olduğu ekonomik sorunlar çerçevelenerek, olayın diğer yönleri daha az vurgulanmıştır. Ekonomik tehdit çerçevesini ise, güvenlik tehdidi ve başarı çerçeveleri izlemektedir; ancak bu çerçeveler haberlderde fazla belirgin değildir. Bunların dışında bir çerçeveye ise rastlanmamıştır.
Yapılan incelemeler sonucunda, haberlerde Suriyeli mültecilere yönelik daha çok nötr bir tutumun olduğu görülmüştür. Haberlerde ön plana çıkan çerçevenin mağdur çerçevesi olduğu da düşünüldüğünde, haberlerde Suriyeli mültecilere karşı olumsuz bir tavrın çok yaygın olmadığı söylenebilir.
Kaynakça
Atabek, N., & Uztuğ, F. (1998). Haberlerde Çerçeveleme ve Öne Çıkarma, Kurgu Dergisi, Sayı 15, 96 – 105.
Durur, E. K. (2011). İnşaci Yaklaşım İçinde Çerçeveleme Kuramı ve Haberin Çerçevelenişi/Framing Theory And The Frame Of News In The Approach Of Construction, Atatürk İletişim Dergisi, Sayı 2, 21-31.
Entman, R. (1993). Framing: Toward Clarification of a Fractured Paradigm, Journal of Communication, 43 (4), 51-58.
Erdoğan, İ. (2008). Haber Çerçeveleme. Kuram ve Tipoloji. Marmara İletişim Dergisi, 13(13), 35-52.
Goffman, E. (1974). Frame Analysis, Boston: Northeastern University Press.
Özarslan, H., & Güran, M. S. (2015). İletişim Araştırmalarında Çerçeveleme Paradigmasi: Son Döneme Ait Bir İnceleme, Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Akademik Dergisi, 8(4), 32-48.
Morley, D. & Robins, K. (2002). Spaces of Identity: Global Media, Electronic Landscapes and Cultural Boundaries, New York: Routledge.
Sniderman, P. M., Brody, R. A. & Tetlock, P. E. (1991). Reasoning and Choice: Explorations in Political Psychology, Cambridge: Cambridge University Press.
Dostları ilə paylaş: |