143/Dok. 2
HAVA NAKLİYATINI KOLAYLAŞTIRMA KOMİTESİ (HANKOK)
142. TOPLANTISI RAPORU
Hava Nakliyatını Kolaylaştırma Komitesinin (HANKOK) 142. Toplantısı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün organizasyonunda, SHGM Havaalanları Daire Başkanının başkanlığında, ilgili kurum ve kuruluş yetkililerinin katılımıyla 07 Ekim 2011 tarihinde Erzincan Havaalanı’nda gerçekleştirilmiş olup, toplantı katılım listesi EK-1’de sunulmuştur.
Komite Başkanı tarafından yapılan açılış konuşmasında, Sivil Havacılık Genel Müdürü’nün yoğun programından dolayı toplantıya katılamadığı ifade edilerek, toplantının iyi geçmesine yönelik temennisi katılımcılara iletilmiştir. Toplantı organizasyonuna katkı sağlayan Erzincan Meydan Müdürlüğü’ne ve Mülki İdare Amirliği’ne teşekkür edilmiş ve akabinde MİA’ ye söz verilmiştir. Erzincan MİA tarafından toplantının organizasyonunda emeği geçen herkese teşekkür edilerek, toplantının sektöre hayırlı ve uğurlu olması temennisinde bulunulmuştur.
Komite Başkanı tarafından DHMİ Genel Müdürünün de yoğun programından dolayı toplantıya katılamadığı bilgisi paylaşılmıştır. Konuşmasının devamında Sivil Havacılık Genel Müdürünün katılımcılara bazı mesajlarının olduğu bilgisi verilmiş ve akabinde sivil havacılık sektöründe yaşanan gelişmelerden bahsedilmiştir. 2011 yılının Eylül ayı sonuna kadar olan dönem içerisinde yer kazalarında gerçekleşen artışlara değinilmiştir. Bu artışın en büyük sebeplerinden birisinin şirketler tarafından tecrübesiz, eğitimsiz personel çalıştırılmasından kaynaklandığı üzerinde durulmuş ve bu konuda ilgili kuruluşların üzerine düşen görevi yerine getirmeleri gerektiği yönündeki Sivil Havacılık Genel Müdürü’nün temennisi dile getirilmiştir.
Komite Başkanı tarafından Antalya ve İstanbul’da ECAC yetkililerince yapılan güvenlik denetimlerinden bahsedilmiş ve bu denetimlerin çok başarılı geçtiği ifade edilmiştir. Sivil Havacılık Genel Müdürü’nün bu konudaki mesajına değinilerek, güvenlik uygulamalarının havaalanı bazında olmaması gerektiği, havaalanlarındaki farklılıkların giderilmesi ve uluslararası kurallara uyulmasına dikkat edilmesi gerektiği bilgisi sunulmuştur. Ayrıca, son zamanlarda SHGM ’de mevzuat çalışmalarına ağırlık verildiği ifade edilerek, hava-deniz taşımacılığı konusunda ciddi çalışmalar yapıldığı açıklanmıştır. Bu kapsamda en son Abant’ta SHY-22 Yönetmeliği kapsamında sektörün de katıldığı bir Çalıştayın yapıldığı bilgisi verilmiştir. Çalıştayın verimli geçtiği ifade edilerek, yapılan değişikliklerle ilgili taslağın SHGM web sitesinde yayınlanacağı ve ilgili tüm kuruluşların bu konudaki görüşlerinin alınacağı bilgisi paylaşılmıştır.
Komite Başkanı tarafından Yönetmelik hazırlıklarında Genel Müdürlük olarak farklı bir uygulama başlatıldığına açıklık getirilmiştir. Yönetmelik değişikliklerinin kolay olmamasından dolayı, zaman içerisinde değişebilecek alt detayların talimatlarla belirlenmesinin daha uygun olacağı ifade edilmiştir. Mevzuatlar konusunda Sivil Havacılık Genel Müdürü’nün de hassasiyetinin olduğu ifade edilmiş ve tüm sektörün katkılarıyla mevzuat hazırlanmasının uygun bulunduğu belirtilmiştir. Konuşmasının devamında, SHGM Web. sitesinde oluşturulan haber aboneliğinden bahsedilmiştir. Sivil Havacılık Genel Müdürü’nün kalite sistemi konusundaki mesajı kapsamında, kalite birimlerinin güçlendirilmesi gerektiği ve üs yönetimin desteklerinin alınmasının önemli olduğuna vurgu yapılmıştır. Bu konuda gerçekleştirilen iç denetimlerin sağlıklı yapılması gerektiği üzerinde durulmuştur. SHGM tarafından son dönemlerde yoğunluk kazanan denetimlere ve bu denetimler sonucunda uygulanan idari cezalara da değinilmiştir.
DHMİ Daire Başkanı tarafından yer kazaları konusundaki istatistiklere değinilmiştir. 2011 yılının 8 aylık ortalamasındaki yer kazası sayısının 120 olduğu, 2010 yılı sayısının ise 158 olduğu bilgisi paylaşılmış ve bu konuda ciddi bir artışın olduğu ifade edilmiştir. En yüksek uçak trafiğinin İstanbul ve Antalya havaalanlarında gerçekleştiğine değinilerek, kazaların oluşumu konusundaki değerlendirmelerde en büyük faktörün personel eğitimi ya da çalışma saatleri ile ilgili hususlarda olduğuna vurgu yapılmıştır. Yer hizmeti araçları ve teçhizatlarının bakımı konusu da değinilmiş ve eski araç- teçhizatların bakımlarına ayrıca dikkat edilmesi gerektiği dile getirilmiştir.
Konuşmasının devamında, yer hizmetleri ile ilgili olarak diğer bir konunun da yolcunun bagajında bir şeyler kaybolması veya bagajları ile ilgili bir sıkıntıdan dolayı şikayetlerin artması olduğu belirtilmiştir. Bu konuda ilgili yerler ile yapılan yazışmalardan doyurucu cevaplar alınamadığına değinilerek, özellikle büyük havaalanlarında bagaj emniyeti ile ilgili CCTV ya da bu birimlerde görevli personelin daha sık denetlenmesi ile olumsuz olayların azaltılmasının sağlanabileceği ifade edilmiştir. Diğer bir konu olarak apronda yapılan temizlik hususuna değinilmiş ve bagajların indirilip bindirilmesi esnasında kopan parçaların ve diğer nedenlerle oluşan çöp, kağıt vb. maddelerin apronda görüntü kirliliği oluşturmasının yanı sıra çok büyük tehlike oluşturduğuna da açıklık getirilmiştir. Görevli personel tarafından apron temizliğinin yapıldığı belirtilse de, uçak trafiği dikkate alındığında bu hususa bizzat uygulayıcılar tarafından da dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir.
-
Taslak Gündemin Kabulü: Toplantı taslak gündem maddeleri Komite üyelerinin bilgisine sunulmuş olup, katılımcılar tarafından aynen kabul edilmiştir.
-
Bir Önceki Toplantı Sonuç Raporunun Kabulü ve Değerlendirilmesi: 24 Aralık 2010 tarihinde Nevşehir Kapadokya Meslek Yüksekokulu’nda yapılan ve Dok–2 olarak tüm katılımcılara gönderilmiş olan 141. HANKOK Toplantı Taslak Raporu aynen kabul edilmiştir. DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından raporda düzeltilmesi istenilen husus rapor üzerinde değerlendirilmiştir.
-
Önceki Toplantı Kararlarının Son Durumu: Başkan tarafından, 141. HANKOK toplantısında alınan kararları içeren ve katılımcılara Dok–3 olarak gönderilmiş olan tabloda açıklanan konulara değinilmiş ve bu kararlar kapsamında yer alan hususlar ile ilgili olarak HEAŞ temsilcisine söz verilmiştir.
HEAŞ temsilcisi tarafından, müstakil 2. pist ile ilgili master plan çalışmalarının devam ettiği ve bitirilme aşamasında olduğu bilgisi verilerek, pistin 2015 yılında tamamlanacağı ifade edilmiştir. Sabiha Gökçen Havaalanı’ndaki fiziki yapının, kargo terminali ile gümrük binası arasındaki mesafenin kısaltılmasına imkan vermediği ve bu durumun 2015 yılına kadar mevcut şekliyle devam edeceği belirtilmiştir.
Komite Başkanı tarafından SMART Projesi ile ilgili 141. HANKOK toplantısında alınan 2. karardan bahsedilerek, bu konuda DHMİ temsilcisine sunum için söz verilmiştir.
DHMİ temsilcisi tarafından kuruluşları tarafından uygulanan SMART (Systematic Modernization of ATM Resources in Turkey- Türkiye’deki ATM Kaynaklarının Sistematik Modernizasyonu) Projesi hakkında bir sunum gerçekleştirilmiştir. Söz konusu sunumda;
-
SMART Projesine ne zaman ve ne amaçla başlanıldığı,
-
Türk Hava Sahasında hem operasyonel açıdan hem de teknik anlamda ne gibi yenilikler getireceği vb.,
hususlar anlatılmıştır. Ayrıca SMART Projesinin uygulanması ile birlikte SES gereksinimleri ile uyumlu olacak şekilde;
-
Tüm Türk Hava Sahasının tek bir merkezden kontrol edileceği,
-
Daha hızlı, modern ve güvenli bir hava trafik hizmetinin sağlanacağı,
-
2023 yılına kadar beklenen trafik artışını karşılayabilecek bir kapasitede olacağı,
-
2012 yılında SMART Projesinin hayata geçirileceği,
vb. hususlarda açıklama yapılmıştır.
-
Komite Başkanının Raporu: Komite Başkanı tarafından bir önceki toplantıdan itibaren gerçekleşen toplantıya kadar geçen süre içerisinde SHGM tarafından yapılan faaliyetler hakkında katılımcılar bilgilendirilmiştir. Güvenlik konuları ile ilgili gelişmeler konusunda SHGM Güvenlik Dairesi Başkan V.’ne söz bırakılmıştır.
SHGM Güvenlik Dairesi Başkan V. tarafından, 5-8 Eylül 2011 tarihleri arasında İstanbul Atatürk Havaalanı’nda Kanada CATSA tarafından bir güvenlik incelemesi gerçekleştirildiği ve bir hafta sonrasında da ABD TSA tarafından bir güvenlik incelemesinin yapıldığından bahsedilmiştir. Kanada CATSA denetiminde bir sıkıntı çıkmadığı, ancak ABD TSA denetiminde bazı sıkıntılar oluştuğu ve Amerika uçuşlarının durdurulmasının gündeme geldiği ifade edilmiştir. Sıkıntının özel güvenlik personelinin elle araması sorunundan kaynaklandığı bildirilmiş ve bu konuda İçişleri Bakanlığı ile görüşmeler yapılacağı bilgisi paylaşılmıştır. Uluslararası kurallarda elle aramanın yer aldığı, havaalanlarımızda yeterli sayıda polis bulunmamasından dolayı, tüm aramaların polis tarafından yapılmasının mümkün olmadığı, özel güvenlik personeli tarafından yapılmasına da mevzuatın izin vermediği bilgisi verilmiştir. Bu konuda bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir. Ayrıca, 2011 yılı Kasım ayı içerisinde MSHGK toplantısının yapılmasının planlandığı açıklanmıştır. Güvenlik konusunda ECAC tarafından yapılması planlanan İstanbul Atatürk Havaalanı denetlemesine de değinilmiş ve söz konusu denetlemenin ECAC tarafından denetleme heyetinin oluşturulamamasından dolayı ertelendiği ve 2011 yılının Kasım ayı içerisinde yapılacağı ifade edilmiştir.
-
Güvenlik/Kolaylıklar Konuları: Antalya AOC Başkanı tarafından, API bilgileri ile ilgili konunun gündemlerinde olduğu ve bu konuda bir cevap alınamadığı ifade edilmiştir. API bilgilerinin manuel ortamda girildiği ve bu konuda sıkıntılar oluştuğu, DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından işletilen havaalanları arasında en sıkıntılı havaalanının Gaziantep Havaalanı olduğu açıklanmıştır. Burada gerçekleştirilen tüm işlemlerin (hem check-in, hem bagaj işlemleri) manuel olarak yapıldığı ve bu konuda sıkıntının yaşandığı belirtilmiştir.
SHGM Güvenlik Dairesi Başkan V. tarafından, konu ile ilgili yapılacak uygulamalar konusunda SHGM’nde 03 Mart 2010 tarihinde bir toplantı yapıldığı ve EGM’nin bir yazısı üzerine API bilgilerinin paylaşımına son verilmesi noktasına gelindiği ifade edilmiştir. 03 Şubat 2011 tarihinde yapılan toplantıda ise konu hakkında uygulama ayrıntıları belirleninceye kadar paylaşımın devam etmesi yönünde karar alındığı belirtilmiştir. Son uygulamada değişiklik olmadığından söz edilerek, MSHGK’nın havaalanlarında API konusundaki klavyeleri yerleştirmeleri yönünde bir karar alamayacağı, bu konunun tam olarak MSHGK konusu olmadığı, yatırımlara yönlendirme yapılamayacağı ifade edilmiştir. API bilgilerinde yolcunun hangi bilgilerinin paylaşılabileceği ve/veya kimlerle paylaşılabileceği konularında yasal boşluk olduğuna açıklık getirilmiştir.
Antalya AOC Başkanı tarafından otel check-in işlemleri gündeme getirilmiş ve bu konuda MSHGK kararlarının beklendiği ifade edilmiştir.
EGM Koruma Dairesi Başkan Yrd. tarafından, otel check-in konusunda Genel Müdürlüklerinin bazı tereddütlerinin olduğu, bu tereddütlerinin giderilmesi sonucunda konuya ılımlı bakabilecekleri belirtilmiştir. Bu konuda EADUK bünyesinde bir çalışma grubunun oluşturulduğu, çalışma grubunda genel prensiplerin belirlendiği, bu prensiplerin kabul edilmesi durumunda uygulamaya geçilmesinde bir sakınca görülmediği ve konunun MSHGK’da da ele alınacağı bilgisi paylaşılmıştır.
SHGM Güvenlik Dairesi Başkan V. tarafından, EGM’nin bu konudaki tereddütlerinden bahsedilerek, yolcunun havaalanına gelmeden bagajını göndermesi durumunda; bagaj içerisine patlayıcı maddelerin yerleştirilmesi gibi bazı risklerden dolayı endişelerin olduğu ifade edilmiştir. Yolcunun terminal girişinde olduğu gibi, bagajıyla beraber geçmesi konusunda ısrarlarının olduğu dile getirilerek, bu konudaki ısrarlarında haksız olmadıklarına da vurgu yapılmıştır. Bu konuda EADUK bünyesinde bir çalışma grubunun oluşturulduğu ve bu çalışma grubuna TÖSHİD’inde üye olduğu belirtilerek, yapılan çalışmalara TÖSHİD’in de katıldığı bilgisi verilmiş ve söz konusu çalışmalarda belirlenen uygulama ayrıntıları açıklanmıştır. Havaalanı dışında check-in işleminin yaptırılmasının istenilmesi durumunda; havaalanı dışına aynen havaalanında olduğu gibi bir güvenlik noktasının oluşturulması, bir cihazın konulması ve iki güvenlik görevlisinin bulundurulmasının gerektiği açıklanmıştır. Yolcunun belirtilen bu noktada bagajını tartacağı ve check-in işleminin yer hizmeti personeli ya da havayolu şirketi personeli tarafından yapılacağı ve uygulamada check-in işlemini bizzat yolcunun kendisinin yaptırmasının istenildiği açıklanmıştır. Aynı zamanda check-in yapılmış olan bagajlara havaalanı dışında check-in yapıldığına dair bir etiketin de yapıştırılması gerektiği, akabinde bagajların listeleneceği ve kilitli araçlarla havaalanına nakledileceğine açıklık getirilmiştir. Uygulamaya yönelik şartların ağır olduğu, ancak belirtilen şartlarda olması kaydıyla havaalanı dışında check-in işleminin önünün açıldığı ifade edilmiştir.
Komite Başkanı tarafından API ve otel check-in konusunun MSHGK’da gündeme getirilmesinin sağlanması yönünde karar alınmıştır. (Karar: 1)
Antalya AOC Başkanı tarafından daha önceki HANKOK toplantılarında da gündeme getirilen ve Gümrük Müsteşarlığı’na da iletilmiş olan gümrük evraklarının bilgisayar ortamına alınması ile ilgili konu tekrar gündeme getirilerek, bu konuda bir gelişme olup olmadığı sorusu yöneltilmiştir.
Gümrükler Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yrd. tarafından Atatürk ve Sabiha Gökçen havaalanında faaliyet göstermekte olan kargo şirketi tarafından şirket beyannamelerinin elektronik ortamda çok rahatlıkla verebildiği belirtilmiştir. Diğer taraftan tamamen ticari faaliyetlerdeki kağıtsız beyanname hadisesinin 2012 yılında yürürlüğe gireceği açıklanmıştır.
Antalya AOC Başkanı tarafından bahsedilen konunun uçaklarla ilgili hazırlanmış olan evrak bilgisinin bilgisayar ortamına geçirilmesi ile ilgili olduğu ve kargolarda bu işlemin hali hazırda yapılmakta olduğunun ifade edilmesi üzerine; Gümrükler Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yrd. tarafından uçak bilgilerinin elektronik ortamda alınabilmesi yönünde alt yapı çalışmalarının devam ettiği ve bu konudaki uygulamanın da 2012 yılında başlatılacağı bilgisi verilmiştir.
Antalya AOC Başkanı tarafından gündeme getirilmesi istenilen diğer bir konunun ise, INAD yolcularla ilgili olduğu ve bu konuda EGM Yabancılar Daire Başkanlığına gönderilen bir yazılarının olduğuna açıklık getirilmiştir. Ülkeye giriş yasağı olan yolcularla ilgili sıkıntıyı emniyet birimleri, havayolu ve terminal işletmecilerinin çektiği belirtilmiştir. Ülkeye giriş yasağı bilinmeyen yolcuların evraklarının tam olduğu takdirde işlemleri yapılarak ülkemize giriş yaptıkları, giriş yasaklarının ise daha sonrasında öğrenildiği ifade edilmiştir. Bu konuda bir çalışma yapılabilir mi sorusunun yöneltilmesi üzerine; EGM Koruma Dairesi Başkan Yrd. tarafından, INAD yolcularla ilgili kurumlarına yazılı görüş talebinde bulunulması istenilmiştir.
TAV Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü tarafından standart güvenlik uygulamaları ile ilgili olarak, mevcut havaalanlarında bazı güçlükler yaşanmaya başlanıldığı iletilmiştir. Örnek olarak MSHGK’nın aldığı kararla açık-kapalı gate uygulamasının yapıldığı ve geçen süre içerisinde açık-kapalı gate uygulamasının yapılma şekli konusunda bireysel görüşlerin ortaya çıkması neticesinde havaalanlarında farklı a, b, ve c tipi uygulamaların ortaya çıktığı bilgisi verilmiştir. EADUK’ ın bu konulardan bilgisinin olduğu, ancak kişiye bağlı farklı uygulamaların yarattığı güçlüklerin de olduğu ifade edilmiştir. Bazı havaalanlarında güvenlik noktasının önde, pasaport kontrol noktasının ise arkasında yer aldığı, bazılarında ise bu durumun tam tersine uygulamanın yapıldığı açıklanmıştır. Uygulamada karşılaşılan bu farklılıkların güvenlik açısından fazla bir farklılık arz etmediği, ancak yolcu kolaylığı açısından önem taşıdığı hususuna vurgu yapılmıştır. Güvenlik kontrol noktasının pasaport kontrol noktasından önce olması durumunda, güvenlikten geçen ancak pasaportta eksikleri çıkan vatandaşların tekrar güvenlik noktasından geçmelerinin yolcu kolaylığını olumsuz yönde etkilediği belirtilmiştir.
Konuşmasının devamında, genel havacılık terminalleri ile CIP salonlarının kullanılmaları konusunun havaalanı güvenlik programlarının eklerinde uygulama detaylarıyla tanımlanması gerektiği ifade edilmiştir. Böylelikle kişilerin kendi kuralları doğrultusundaki uygulanmaların önüne geçilebileceği, inisiyatif kullanmaya mahal verilmeyeceği belirtilmiştir. Havayolu şirketlerinden bazı taleplerin iletildiği, Avrupa Parlamentosunda kararlar alındığında ve/veya regülasyon yayınlandığında bu kararlara ya da regülasyonlara göre özellikle havayolu şirketlerinin talepte bulundukları ifade edilmiştir. Yeni taleplere hazırlıklı olunması açısından bu regülasyonlar hakkında önceden bilgi alınmasının daha iyi olacağı değerlendirilmiştir.
Komite Başkanı tarafından açık gate uygulamalarına geçilmesi konusunda havaalanlarında farklı uygulama yapılmasının arzu edilen bir durum olmadığı, bu konuda bir standart getirilmesi yönünde SHGM Güvenlik Daire Başkanlığı, EADUK ve EGM Koruma Daire Başkanlığı tarafından bir düzenleme yapılmasının faydalı olacağı ifade edilmiştir. (Karar:2).
Havaalanlarında CIP ve Genel havacılık gibi mahallerde uygulamaların sabit olması ve paralel yürütülmesi açısından bir düzenleme yapılması konusunda SHGM Güvenlik Dairesi Başkan V. tarafından açıklamada bulunulmuştur. CIP ve VIP uygulamaları konusunda EADUK’da bir çalışma grubunun olduğu, bu konudaki çalışmanın sonlandırılma aşamasında olduğu açıklanmış ve bu çalışmanın neticesinde standart bir uygulamanın ortaya çıkacağı belirtilmiştir. Genel havacılık terminallerindeki uygulamaların bu çalışma içerisine dahil edilmesi durumunda çalışmanın uzayabileceği, ancak bu konuda farklı bir çalışmanın da yapılabileceği iletilmiştir.
DHMİ Daire Başkanı tarafından, terminallerin proje aşamasında istenilen düzenlemenin yapılabildiği, ancak toplantıda gündeme getirilen konunun kapalı gate uygulaması yapılan terminallerdeki uygulamaların açık gate şekline dönüştürülmesi hakkında alınan ara karar neticesinde ortaya çıktığı vurgulanmıştır. Terminallerin fiziki şartlarına göre belli projeler dahilinde yerine getirilebildiği, uygulamalarda tercih edilen durumun yolcunun önce güvenlik noktasından geçip, sonra pasaport kontrol noktasına gelmesi şeklinde olduğu, ancak iki-üç havalimanı dış hatlar terminallerinde yeterli mekan olmaması nedeniyle uygulamanın farklı olduğu bilgisi paylaşılmıştır. Bu havaalanlarında karar mekanizmasının MİA’ ya verilmiş olduğu ve MİA’lar tarafından da alınan karar doğrultusunda; önce pasaport uygulanan yerlerde hizmetin aksamaması ve yolcu kolaylığı açısından daha sonra güvenlikten geçilmesi yönünde uygulamaların da yapıldığı ifade edilmiştir.
Komite Başkanı tarafından uluslararası mevzuatların Türkçeye çevrilmesi ile ilgili ciddi çalışmaların olduğu ve basılan kitapların çoğunluğunun bu doğrultuda olduğu açıklanmıştır. SHGM’nin diğer birimlerinde de bu konuda çalışmaların yapıldığı belirtilerek, yabancı dilde hazırlanmış ancak Türkçeye çevrilmemiş doküman bırakılmayacağı açıklanmıştır. Bu kapsamda, SHGM Güvenlik Dairesi Başkanlığı tarafından güvenlikle ilgili AB mevzuatlarının Türkçeye çevrileceği ve havaalanlarına dağıtımının yapılacağı belirtilmiştir
İSG Uluslararası Havalimanı Yatırım-Yapım ve İşletme A.Ş. Genel Müdürü tarafından Irak Hükümeti vatandaşlarının Sabiha Gökçen Havaalanı’na giriş yapamaması yönündeki kısıtlamalardan bahsedilerek, Antalya, İstanbul ve Esenboğa Havaalanları için de aynı uygulamanın söz konusu olduğu bilgisi paylaşılmıştır. Yapılan ayrıcalığın kaldırılmasının istedikleri belirtilmiş ve Iraklı yolcuların başka meydanlardan/ Dünyanın her tarafından Sabiha Gökçen Havaalanı’na gelebileceği ve kısıtlı olan bu tür uygulamaların alt yapısı olan uluslararası havaalanlarında açılmasını istedikleri ifade edilmiştir. Pakistan vatandaşları için de benzer bir uygulamanın daha öncesinde olduğu, bu sorunun zaman içerisinde çözüme kavuştuğu bilgisi verilmiştir.
SHGM Güvenlik Dairesi Başkan V. tarafından Irak, Afganistan ve Nijerya’dan gelen yolculara EADUK ile MSHGK kapsamında bu ülke vatandaşlarının tekrar taramadan geçirilmesi yönünde bir karar olmamasına karşın farklı bir uygulamanın yapıldığı açıklanmıştır. Bahsedilen uygulamanın Atatürk Havaalanının yerel uygulaması olduğu, Antalya’da ise uygulanmadığı belirtilerek, EADUK kapsamında bu konuda bir çalışma başlatıldığı bilgisi verilmiştir.
İSG Uluslararası Havalimanı Yatırım-Yapım ve İşletme A.Ş Genel Müdürü tarafından söz konusu vatandaşların pasaport noktasında kabul edilmedikleri belirtilerek, bu konuda Dışişleri ve İçişleri Bakanlıklarına yazı gönderildiği ancak bu konuda cevap alamadıkları belirtilmiştir. Komite Başkanı tarafından yazının bir kopyasının İçişleri Bakanlığı temsilcisine verilmesi neticesinde yazının cevaplandırılacağı hususunda temsilciden onay aldıkları dile getirilmiştir. EGM Koruma Dairesi Başkan Yrd. tarafından yapılacak EADUK toplantısında Irak yolcularına uygulanan kısıtlamaların kaldırılması yönünde konunun gündeme alınacağı ifade edilmiştir.
TÖSHİD temsilcisi tarafından API bilgileri konusunda meydanların alt yapılarının sistemi desteklemediği için API bilgilerinin girişlerini gerçekleştirmede sıkıntı yaşadıkları ve API bilgilerini isteyen ülkeler karşısında zor durumda kaldıkları ifade edilmiştir. Havaalanlarında bu konuda alt yapının uygun hale getirilmesi yönünde taleplerinin olduğunun belirtilmesi üzerine; Komite Başkanı tarafından bu konuda gerekli açıklamaların yapıldığına açıklık getirilmiştir.
DHMİ personeli tarafından, DHMİ Genel Müdürlüğünün projeleri ve oluşturulan istatistikleri konusunda bir sunum yapılmıştır. Öncelikle Erzincan Havaalanı hakkında genel bilgiler verilmiş ve havaalanının yeni terminal binasının tanıtımı yapılmıştır. Sunumun devamında;
-
2011 yılında devam eden projeler başlığı altında terminal binaları kapsamında Kars, Van Ferit Melen, Adıyaman, Ağrı, Mardin, Konya, Balıkesir-Körfez, Diyarbakır Havaalanı terminal binası yapımı ile Adana Havalimanının çelik konstrüksiyonlu gelen yolcu salonu yapımlarına,
-
PAT Sahaları Yapımı alt başlığında, Trabzon, Konya, Mardin, Antalya, Adıyaman, Hatay, Kastamonu Havalimanı/Havaalanı PAT sahaları yapımlarına ait bilgiler ile Milas-Bodrum, Tekirdağ Çorlu, Çanakkale, Esenboğa ve Diyarbakır Havalimanı/Havaalanı planlanan PAT sahaları yatırımlarına,
-
DHMİ tarafından gerçekleştirilen kamu-özel sektör projeleri başlığı altında; Yap-İşlet-Devret Modeli ile ihalesi gerçekleşen Milas-Bodrum Havalimanı dış hatlar terminal binası projesi ile Zafer Bölgesel Havaalanı projesine,
-
Kiralama yöntemi ile işletme hakkı devredilecek Adnan Menderes Havalimanı iç-dış hatlar terminal binası, Nevşehir Kapadokya Havalimanı ve Samsun-Çarşamba Havaalanı projelerine,
-
2010/2011 yılı istatistikleri başlığı altında ise; 2009-2010-2011 Eylül Ayı sonu yolcu-yük-uçak trafiklerine ait istatistiksel verilere,
ilişkin açıklamalarda bulunulmuştur.
-
Terminal İşletmeciliği / Yer Hizmetleri Konuları: DHMİ Daire Başkanı tarafından, işletme hizmetleri ile ilgili olarak 2007 yılından itibaren kalite yönetim sisteminin oluşturulduğu, kalite yönetim sistemi kapsamında tüm havaalanlarında havaalanı talimatlarının güncellendiği, yapılan ve yapılması planlanan işletme faaliyetlerinin standartlarının belirlenerek, tüm işlemlerin kontrollü bir şekilde yürütüldüğü dile getirilmiştir. Terminallerde engelli yolculara sunulan hizmetler ve yolcu kolaylıkları açısından çalışmaların yapıldığı, yeni inşa edilen terminallerde bu hususlara özen gösterilmekle birlikte, eski terminallerde fiziki şartlardan kaynaklanan sıkıntılar nedeniyle bu çalışmalarda istenilen seviyeye tam olarak ulaşılamadığı ifade edilmiştir.
Konuşmasının devamında; kalite yönetim sistemi kapsamında iş güvenliği ve çevre ile ilgili hususlarda kurumlarının yetkilendirildiği ve 2011 yılının sonuna kadar havaalanları ve terminal binalarının etrafının çevre mevzuatına uygun hale getirilmesi yönünde yoğun bir şekilde çalışmaların sürdürüldüğü belirtilmiştir. Yeşil havaalanı projesi kapsamında bazı havaalanları için SHGM’ye müracaat edildiği belirtilmiştir. En önemli konulardan birinin de Genel Müdürlüklerine devredilmiş olan havaalanlarında önemli eksikliklerin bulunması hususuna açıklık getirilmiştir. Gerekli yatırımlarla ilgili olarak kurumlarının görevlendirilmesi sonucunda, pist şerit sahalarının ICAO kriterlerine uygunluğu ile ilgili kapsamlı bir çalışmanın başlatıldığı, tüm havaalanlarındaki eksikliklerin tespit edildiği ve öngörülen iyileştirmelerin haritalarının çıkarıldığı bilgisi verilerek, maliyetlerinin hazırlanarak tespit edilen eksikliklerin zaman içerisinde giderilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir.
Antalya AOC Başkanı tarafından uçakta yolcu mevcut durumda ya da yolcu alınırken uçağa yakıt alınması işlemleri sırasında itfaiyenin bulundurulmaması yönünde ülkemizde bir çalışma yapılıp yapılamayacağı hususunun gündeme getirilmesi üzerine; DHMİ Daire Başkanı tarafından uçuş ve yer emniyetini teminen içerisinde yolcu olan uçağın yakıt ikmali talebi halinde yangın emniyeti tedbirinin alınması konusunda Genel Müdürlüklerinin standartları olduğuna açıklık getirilmiştir. Bu standartların her havaalanında uygulanması gerektiği, ancak konu ile ilgili olarak mevzuat değişikliği sonrasında yükümlülüklerinin kaldırılması durumunda, yeni yapılacak uygulamaya da uyabilecekleri belirtilmiştir.
Komite Başkanı tarafından SHGM olarak bu konuya sıcak bakılmadığı ve mevcut uygulamanın emniyet açısından daha yararlı olduğunun düşünüldüğü ifade edilerek, konu hakkında gerekli değerlendirmelerin de yapılabileceği ifade edilmiştir.
TÖSHİD temsilcisi tarafından, Konya Havaalanı’nda terminal açısından yaşadıkları sıkıntılar gündeme getirilmiştir. Konya Havaalanı’nın hem iç hat hem de dış hat trafiğine açık olduğu ve apron ile park sahası çalışmalarının yapılarak genişleme sağlandığı dile getirilmiştir. Terminal tarafında yaşanan aksaklıklardan dolayı istemedikleri yöntemler ile yolcu alımlarına devam edildiği belirtilmiştir. Bu durumun hem yolcu mağduriyetine sebep olduğu, hem de güvenlik açısından riskler oluşturduğu, ayrıca uçuşlarda da gecikmelere sebebiyet verdiği ifade edilmiştir. DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından Konya Havaalanı’nın yatırım programına alındığı, ancak konuya öncelik verilmesinin havayolu şirketlerince önem arz ettiği belirtilmiştir.
DHMİ Daire Başkanı tarafından Konya Havaalanı’nın 2011 yılında ihalesinin yapıldığı ve terminal çalışmalarının 2014 yılında bitirilmesinin öngörüldüğü bilgisi paylaşılmıştır. Terminal binalarının planlanırken öncelikle yolcu potansiyelinin göz önünde bulundurulduğu, yolcu sirkülasyonundaki artış kapsamında ihtiyaç duyulan yatırımların gündeme geldiği ifade edilmiştir. Konya Havaalanı’nda bölgesel havacılık uygulamasından dolayı yolcu patlaması yaşandığı ve ihtiyaçların arttığı belirtilerek bu konuda çalışmalara başlanıldığı bilgisi iletilmiştir.
TÖSHİD temsilcisi tarafından, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün tayin dönemlerinin sivil havacılık açısından sezonun en yüksek dönemi olan Temmuz, Ağustos aylarına denk geldiği belirtilmiştir. Yapılan tayinlerle tecrübeli pasaport polislerinin farklı yerlere gönderildiği, yerlerine gelen yeni polis memurlarına tecrübelendirilmeleri için eğitim aldırıldığı açıklanmıştır. Eğitim maliyeti ile eğitim dönemlerinden dolayı pasaportlarda oluşan kuyruklar dikkate alındığında, pasaport polislerinin havalimanlarında ihtisaslaştırılması gibi bir çözüme gidilmesi yönünde talepte bulunulmuştur.
EGM Koruma Dairesi Başkan Yrd. tarafından kurumlarında atama yönetmeliğine göre Haziran ayında tayinlerin açıklandığı, çalışanların Temmuz ayında ilişiklerinin kesilmesi gerektiği ve yeni gelen personelinde eğitimden geçirildiği bilgisi paylaşılarak, konunun havacılık açısından değerlendirileceği ifade edilmiştir.
TÖSHİD temsilcisi tarafından yolcu kapasitelerinin ve ticari potansiyellerinin değerlendirilmesi kapsamında 2012 yılından başlamak suretiyle tüm havaalanlarında dış hat uçuşlara izin verecek şekilde organizasyona gidilmesi, pasaport ve gümrük hizmetlerinin tüm meydanlarda hizmete girmesi gerektiği dile getirilmiştir. Komite Başkanı tarafından bu konuda EGM ve diğer kurumlarla çalışmaların devam ettiği, fiziki olarak alt yapısı mümkün olan havaalanlarında bu konuda açılımların olduğu ve EGM’nin destek verdiği ifade edilmiştir.
TÖSHİD temsilcisi tarafından, gündem konuları arasında yer almasını istedikleri hususlar arasında, uçakların arıza durumlarında doldurulacak form ile ilgili konunun olduğu ancak bu sıkıntının kısa bir süre öncesine çözüldüğü belirtilerek teşekkür edilmiştir.
Komite Başkanı tarafından, bahsedilen formun teknik arıza nedeni ile park pozisyonlarını alan uçakların bakımlarının tamamlandıktan sonra arızanın giderildiğini onaylayan form olduğu ve bu formun Nöbetçi Meydan Müdürlüğüne verildiği açıklanmıştır. SHGM’ den onay alındıktan sonra uçuşa müsaade edildiği ve bu sorun ile özellikle küçük meydanlarda karşılaşıldığı, ancak 14.09.2011 tarihli yapılan düzenleme ile konunun çözüldüğü ifade edilmiştir.
DHMİ Daire Başkanı tarafından kuruluşlarınca işletilmekte olan 43 havaalanının 32 tanesinin dış hat trafiğine açık olduğu ve ihtiyaç duyulması halinde bu meydanlarda pasaport ve gümrük kontrollerinin yapılabildiği ifade edilmiştir. Dış hat trafiğine kapalı olan havaalanları içerisinde yer alan Erzincan ve Batman havaalanı terminallerinin de bitirildiği ve bu konudaki çalışmaların devam ettiği bilgisi verilmiştir. Çalışmaları devam eden Adıyaman, Ağrı ve Mardin Havaalanlarında terminal binalarının bitirilmesini müteakip, tüm alt yapı çalışmalarının hazır hale geleceği ve diğer havaalanlarında ise ihtiyaç olması durumunda alt yapının hazırlanarak dış hat trafiğine açılmasında sıkıntı olmayacağı belirtilmiştir. Kiralama usulüyle işletilmekte olan Zonguldak ve Gazipaşa havaalanlarında da dış hat seferlerinin yapılabildiği açıklanmıştır.
TAV Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü tarafından, Türk pasaportlarının yenilendiği, ve güvenli pasaport haline getirildiği, ICAO’nun uygulamış olduğu kriterleri de karşıladığı belirtilmiştir. Pasaport kontrollerinin otomatik gerçekleştirilmesi konusunda bir çalışmanın yapılmasının faydalı olacağı değerlendirilmiştir. Pasaportun görevli olmadan otomatik olarak okuyucudan okutulması ya da yeni model optik okuyucuların seçilmesi neticesinde; yaklaşık 32 sn. civarında yapılan pasaport kontrolü süresinin 14 ya da 15 sn. gibi sürelere çekilebileceği gündeme getirilmiştir. Pasaport polisinin yetersizliği ile ilgili konuların devam edebileceği, bu konuda teknolojik gelişmelerden faydalanılması ile 3 polis bulundurulması yerine 1 polisin görev alabileceği belirtilmiştir.
Komite Başkanı tarafından Devletimizin otomasyon sistemine önem verdiği dile getirilerek, bahsedilen konunun da zaman içerisinde ciddi bir şekilde gündeme geleceği belirtilmiştir. SHGM Güvenlik Dairesi Başkan V.’nin bu konuda bir önerisinin olduğu, alt yapısının araştırılması ve bir sonraki HANKOK toplantısına kadar bu konuda EGM ile ortaklaşa bir çalışmanın yapılmasının akabinde katılımcılara bilgi verilmesi kararı alınmıştır (Karar: 3).
ÇELEBİ Genel Müdürü tarafından, Anadolu havaalanlarındaki terminal yenileme çalışmalarını da kapsayan DHMİ Genel Müdürlüğü’nün sunumu ile ilgili memnuniyetleri dile getirilmiştir. Anadolu havaalanlarında PAT sahalarında A Grubu Çalışma Ruhsatı ile hizmet verdikleri, bu hizmet kapsamında da ekipman ve teçhizatlarının önemli bir payı olduğu vurgulanmıştır. DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından özellikle Anadolu meydanlarındaki yer hizmeti şirketlerine tahsis edilen park sahalarının arazi olarak teslim edildiği ve tüm betonlama, alt yapı imkanları, elektrik, su gibi tesislerinin yer hizmeti kuruluşu tarafından yapılmasının talep edildiği ifade edilmiştir. Bölgesel hava taşımacılığının gelişmesinde her kuruluşun olduğu gibi yer hizmeti kuruluşlarının da katkılarının olduğu, SHGM’nin talepleri doğrultusunda Anadolu meydanlarında teşkilatlandıkları belirtilmiştir. Söz konusu havaalanlarında önemli kar marjlarının da olmadığına dikkat çekilerek, özellikle Anadolu meydanlarındaki yer hizmeti kuruluşlarına tahsis edilen yerlerin betonlanmış ve alt yapı tesisleri tamamlanmış halde teslim edilmesi talep edilmiştir.
Komite Başkanı tarafından son 3 yıldır Anadolu meydanlarında yer hizmeti kuruluşu olmayan bir meydan kalmasın diye bir çalışma başlatıldığı ve bu çalışmalar sonunda yer hizmeti bulunmayan en son 7 meydanın kaldığı bilgisi paylaşılmıştır. 2011 yılında Abant’ta yapılan SHY-22 konulu Çalıştay’da yer hizmeti kuruluşu bulunmayan 7 adet meydanda da hizmet verilmesi için bu meydanların mevcut 3 adet yer hizmeti şirketi tarafından hizmet verilmesi yönünde paylaştırılması için kararının alındığı dile getirilmiştir. Konunun yer hizmeti kuruluşlarının üst yöneticilerine iletildiği ve bu konuda destek verildiği açıklanarak, çalışmalara başlanılacağı ve bir sonraki HANKOK toplantısında yer hizmeti olmayan havaalanının kalmayacağı ifade edilmiştir.
DHMİ Daire Başkanı tarafından çoğu havaalanının ICAO kriterlerini karşılamadığı ve fiziki şartlarda mevcut yerlerin de yeterli olmadığı, terminal ve uçak park yerlerinde bile sıkıntı çekilen havaalanlarının olduğu belirtilmiştir. 2000’li yılların başından itibaren yenilenmesi gereken havaalanlarının tadilatlarının yapılarak ICAO kriterlerinin sağlanması için önemli çaba sarf edildiği ve maliyetli olduğu açıklanmıştır. Ancak, çoğu havaalanında yer sıkıntısından dolayı yer hizmetleri kuruluşlarına apron üzerinde yer ayırdıkları dile getirilmiş ve Kayseri Havaalanı örnek olarak verilmiştir. Yapılaşma çalışmaları devam eden havaalanlarında yer hizmetleri için park alanlarının planlandığı ifade edilmiştir. Şartların yeterli olmadığı havaalanlarında ise, yer hizmeti kuruluşlarının bu konuda talepleri olması durumlarında ihtiyaçların karşılanması açısından mania olmayacak şekilde alt yapının yer hizmetleri kuruluşları tarafından yapılması şartı ile yer tahsisinin yapıldığı açıklanmıştır. Alt yapı çalışmalarının idareleri tarafından da yapılabileceği, ancak konunun master plan içerisinde değerlendirileceği için taleplerin 2 yıl sonrasında karşılanabileceği belirtilmiştir. Yer hizmetleri kuruluşlarının talepleri doğrultusunda yer ihtiyaçlarının acil olarak karşılanması gerektiğinden bu mahallere ilişkin alt yapı çalışmalarının kendilerince karşılanması şartı ile şirketlere tahsis edildiği bilgisi verilmiştir. Tahsis edilen söz konusu yerler için bu şartlar dikkate alınarak bedellerin düşük tutulduğu, alt yapı çalışmalarının DHMİ tarafından yapılması durumunda ise; iki katı ücret alınacağı ve daha ileri tarihlerde yer tahsisinin yapılabileceği açıklanmıştır.
ÇELEBİ Genel Müdürü tarafından konunun mevcut yeri olan havaalanları için gündeme getirildiği, yer olmadığı zaman apron kenarında konuşlanmalarına izin verildiği belirtilmiştir. Terminal yenileme ya da aks genişletme projesi kapsamında geçici olarak tahsis edilen yerden çıkarıldıkları ve şirketlerine başka bir yerin tahsis edildiği ifade edilmiştir. Tahsis edilen yeni yer için de betonlama ve alt yapı çalışmalarının şirketlerince yapılmasının istenildiği tekrarlanarak, DHMİ tarafından alt yapının yapılması yönündeki kiralama durumunu da düşünebilecekleri açıklanarak bu konuda yazılı başvuruda bulunacakları dile getirilmiştir.
DHMİ Daire Başkanı tarafından kuruluşlarınca yatırım yapılabilmesi için Haziran ayında Devlet Planlama Teşkilatına teklif hazırlandığı, Aralık ayında DPT tarafından onaylandığı ve takip eden yıl içerisinde de yatırımların yapılabildiği bilgisi paylaşılmıştır. Yatırımlar konusunda 1,5 yılın sadece planlama ile geçtiği; yapım, ihale, işin bitim süreci derken toplamda en az iki yılın gerektiği ifade edilmiştir. Açıklanan bu zamanında göz önünde bulundurularak yapılacak olan şirket teklifinin de değerlendirilebileceği ifade edilmiştir.
ÇELEBİ Genel Müdürü tarafından Anadolu meydanlarında check-in konusunda alt yapı ile ilgili yapılan çalışmalarda bir gelişme olup olmadığı hususu tekrar gündeme getirilmiştir. Bu konuda bir önceki HANKOK toplantısında DHMİ Genel Md. Yrd. Tarafından olabilirliği yönünde bir çalışma olduğunun açıklandığı ifade edilmiştir. Bu konunun aynı zamanda AIP ile de ilgili olduğu, bahse konu meydanlarda Cute ortamının oluşturulması ile istenilen bilgilerin ilgili ülkenin sınır polisine ulaştırılabileceği açıklanmıştır. Alt yapı sisteminin oluşturulması ile check-in konusunda karşılaşılan bir takım hataların giderileceği ve yolcu mağduriyetinin de önlenebileceği belirtilmiştir. DHMİ Genel Müdürlüğü’nce terminaller ile ilgili çıkılan ihalelerde check-in kontuarlarında cute ortamının yapılması konusunda şartların konulması ile yer hizmeti kuruluşlarının bu konudaki ihtiyaçlarının karşılanacağı ve çeşitli DCS sistemlerinin bu ortamda çalıştırılmasının sağlanacağı dile getirilmiştir.
DHMİ Daire Başkanı tarafından yolcunun % 95’ inin geçtiği büyük havaalanlarında cute sisteminin mevcut olduğu, yeni yapılan terminallerde de paralel olarak cute sisteminin planlandığı ifade edilmiştir. Ancak, eskiden inşa edilmiş olan terminal binalarında fiziki ve alt yapı yetersizliğinden dolayı bu konuda bir çalışmanın başlatıldığı, ancak verimli bir şekilde ilerleme kaydedilmediği açıklanmıştır. Konunun kuruluşlarının da gündeminde olduğu ve planlamalarında yer verildiği belirtilmiştir. Tokat, Adıyaman gibi küçük ölçekli havaalanlarında bu sistemin bulunmadığı, zamanında tek havayolu şirketi olarak THY A.O.’nın faaliyet gösterdiği ve check-in işlemlerini standartlar dahilinde yaptıkları, cute sistemine ihtiyaç olmadığı bilgisi verilmiştir. DCS sisteminin son zamanlarda önem kazanması ile gündeme gelmekle birlikte, Genel Müdürlüğün planlamalarında yer aldığına da vurgu yapılmıştır.
ATM Havalimanı Yapım ve İşletim A.Ş. temsilcisi tarafından API konusundaki görüşleri açıklanmıştır. Cute sisteminin ihaleye giren terminallerde ihale şartnamesi gereği mevcut olduğu, API bilgilerinin tüm meydanlarda girilememesi bilgisinin yanlış bulduğunu ve büyük meydanlarda API bilgisinin manuel olarak girilebildiği ifade edilmiştir. Bu konuda check-in sistemine kurulabilecek optik okuyucular ile API bilgilerinin hızlı bir şekilde okutulması ile görevlinin de bu bilgileri yanlış girme olasılığının düşürülmesinin mümkün olabildiğinden bahsedilmiştir. API bilgilerinin daha hızlı ve daha güvenli girilebilmesi için ilave yatırımların yapılması gerektiği dile getirilmiştir. API bilgilerinin gönderilmesi konusunda Devlet birimlerinin onay vermesi durumunda otomatik olarak mesaj oluşturulup gönderilmesinin de mümkün olduğu belirtilmiştir. Bu konuda önerilerinin olduğu ve API bilgilerinin gönderilmesi konusunda MSHGK’ dan onay çıkması durumunda; INAD yolcularla ilgili problemleri de çözmesi bakımından yabancı ülke meydanlarındaki Türkiye uçuşlarında, uçak kalkmadan önce Türkiye’nin de o ülkeden API bilgilerini talep etmesi gerektiği ifade edilmiştir.
TAV İstanbul Terminal İşletmeciliği A.Ş. Genel Müdürü tarafından, sivil havacılığın bu kadar hızlı gelişmesine rağmen gelişmesi gereken yönlerinin de olduğu ifade edilmiştir. Yolcu olarak kendimizi değerlendirdiğimizde insanı tedirgin eden iki hususun bulunduğu, bunların da güvenlik ve pasaport konuları olduğuna açıklık getirilmiştir. Özellikle Atatürk Havaalanı’nda yolcu profilinin çeşitliliği ve sayısının fazlalığı açısından iki hususun önem arz ettiği belirtilmiştir. EGM’nin çatısı altında sınır polisleri şeklinde ihtisaslaştırmanın yapılması ve bu polislerin pasaport polisi olarak görevlendirilmesi ile hem ihtisas sahibi olacakları hem de görevlerini daha hızlı yapacakları ifade edilerek, bu durumun sektörümüze de çok büyük katkı sağlayacağı dile getirilmiştir.
Komite Başkanı tarafından, havacılık konusunda zaman içerisinde talepler arttıkça ihtisaslaşma yönünde gelişme sağlandığı belirtilmiştir. SHGM’nin sıkıntı yaşadığı konulardan birinin havacılık konusu ile ilgili davalarda özellikle ihtisas mahkemelerinin olmaması olduğu bilgisi paylaşılmıştır. Ancak, zaman içerisinde birçok alanda ve devlet mekanizması içinde ihtisaslaşmaya gidileceğinden bahsedilmiştir. EGM Koruma Dairesi Başkan Yrd. tarafından polislerin branşlaşması konusunda çalışıldığı, ancak konunun mevzuatta düzenleme gerektirdiği hususu tekrar ifade edilmiştir.
-
Dostları ilə paylaş: |