PLANLAMA
272
273
PLANLAMA
ölçekli Boğaziçi Tarihi ve Doğal SİT'i Koruma Planı hazırlanmış ve GEAYK tarafından onaylanmıştır.
1980'den Günümüze
Haziran 1979!da başlatılmış olan nâzım plan çalışması, imar ve iskân Bakanlığı Planlama Genel Müdürlüğü Yüksek Kurulu üyelerinin katılımı ile, "Marmara Bölgesi Gelişme Şeması ve Kentleşme Politikaları" çalışma dizisi ve "istanbul Metropoliten Alan Kent Bütünü" çalışmaları ile bütünleştirilerek 1/50.000 ölçekli istanbul Metropoliten Alan Nâzım Planı 1995 hedefine göre hazırlanmış ve 29 Temmuz 1980'de onanmıştır.
Bu nâzım plan çalışmasının amacı, "metropoliten istanbul'un ülke ve dünyaca bilinen özdeğerlerini yitirmeden, uluslararası düzeydeki öneminin ülke yararına artırılması, bu arada ülke kalkınmasına uyumlu olarak metropolün büyüme ve gelişmesinde gerekli fonksiyon ve hizmetlerin yaratılması" olarak tanımlanmıştır.
1980 istanbul Metropoliten Alanı Nâzım Planı ilkeleri şöyle özetlenebilir:
- istanbul metropoliten alanının ülke ve dünyaca bilinen özdeğerlerinin müm kün olduğunca korunması ve değerlen dirilmesi.
- Ulusal ve uluslararası düzeydeki öne minin ülke yararına artırılması.
- Metropoliten alanın, ülke kalkınma sına uyumlu büyüme ve gelişmesinde ge rekli fonksiyon ve hizmetlerin elde edil mesine yönelik olması.
- Gelişmeye paralel olarak mevcut eği limlerin yönlendirilmesi.
Metropoliten alan ölçeğinde ve planlamaya geçişte kabul edilen genel planlama varsayımlarının, tutarlı ve metropoliten alan için geçerli olacağı kararından hareket edilerek, her türlü olasılığın değerlendirilebilmesi için, öncelikle ilk kademe olarak 22 adet 1/200.000 ölçekli alternatif plan-şema hazırlanmış ve bunlar arasından değerlendirme yapılarak 4 adet plan-şema seçilmiş ve bu 4 plan-şema 1/100.000 ölçekli ikinci kademe alternatiflerin tabanını oluşturmuştur. Bu alternatiflerin hazırlanmasında ve esas planın elde edilmesinde temel hedef, istanbul metropolitenin-deki şehirleşmenin düzenlenmesi ve bunun için uygulanabilecek planlama alternatifinin getirilmesidir.
Alternatiflerden seçilen 3 adet planın sentezinden Metropoliten Alan Nâzım Planı, 1/100.000 ölçekli baz alternatifi üretilmiştir. Bu baz alternatifinin ana hat ve esasları uygulamaya işlenerek metropoliten alanın 1995 nihai arazi kullanımını etaplar halinde veren bir plan hazırlanmıştır.
Seçenekler arasında tercihte, metropoliten kentin Marmara Bölgesi gelişme stratejisine uyum sağlaması en önde gelen kriter olmuştur.
Sonuçta üretilen 1/500.000 ölçekli İstanbul Metropoliten Alan Nâzım Planı'nda istanbul'un gelişmesi, Marmara Denizi boyunca ve doğu-batı doğrultusunda lineerdir. Karadeniz sahilinde noktasal 11 adet gelişme odağı saptanmıştır.
istanbul gibi hızla değişen ve karmaşık bir metropolde daha genel boyuttaki gelişme, düzenleme ve yönlendirmeyi şekillendirecek ve alternatif önerilerde daha kolay tercih yapabilmeyi sağlayacak operasyonel hedefler üzerinde durulmuştur.
Planlama hedefleri şu şekilde özetlenebilir:
- istanbul metropoliteni ile Marmara Bölgesi gelişmesinin ülkenin kalkınma dü zeni içinde bütünleşmesi.
- Doğal, tarihi ve kültürel değerlerin ko runması.
- istanbul'un içme suyu kaynaklarının her şeye rağmen korunması.
- Ülke ölçeğinde üretilen enerjinin sı nırlı olması nedeniyle optimum düzeyde yararlanmanın sağlanması.
- Mevcut kentsel dokudaki problemli alanların öncelikle düzenlenmesi.
- Yeni kentsel gelişme alanlarının sağ lıklı ve organize biçimde gerçekleştiril mesi.
- Konut üretiminin ihtiyaç ve talep özel liklerine göre programlandınlması.
- Ülkenin istihdam politikasına uygun olarak metropolde çalışma alanlarının dengelenmesi.
- Sanayinin fonksiyonel kirliliği dikkate alınarak sanayi alanlarının planlanması.
- Metropoliten kent bütününde MİA'nın ana merkez olarak gelişmesi.
- Metropoliten kentte nüfusa uyumlu rekreatif alan ve kentsel açık alan gerek siniminin sağlanması.
- Arazi kullanımının sektörler arası den gelenmesinde turizm payının artırılması.
- Metropoliten istanbul bütünü içinde toplutaşıma ile bireysel ulaşım dengesi nin daha verimli, adil ve çevreye en az zarar verecek biçimde gerçekleştirilmesi nin sağlanması.
- iş amaçlı yolculukların topluma ma liyetinin azaltılması.
- Metropoliten alanda yönetim ve or ganizasyon bütünlüğünün sağlanması.
Planlama çalışmasının temel kabulleri içinde metropoliten alanda nüfus, 1995 için alt sınır 6.700.000, üst limit 9.200.000 olarak belirlenmiştir.
1981'de istanbul planlama sorunlarına halkın katılımı konusunda bir sivil örgüt. örneği oluşturmak üzere, Siyasi ve Sosyal Araştırmalar Vakfı'nca (StSAV), 20-21 Kasım 1981 arasında istanbul planlama sorunlarının çözümlerine yardımcı olabilmek amacıyla istanbul Sempozyumu düzenlenmiş, çeşitli disiplinlerdeki üniversite öğretim üyelerinin katılımı ile bir takım çalışması olarak geliştirilen bu sempozyumda, metropoliten İstanbul'un planlanmasında kentin ülke ve bölge içindeki yeri, tarihsel gelişme sürecinde kazanmış olduğu çoğulcu bir kültür yapısını yansıtan özgün kültür ve tabiat varlıklarının planlamada belirleyici rolleri, bu bağlamda koruma ve yenileme ilkeleri ve koruma ve yenilemenin olması gereken hukuki düzen gündeme getirilmiştir.
1982'de, İstanbul Valiliği'nce, merkezi yönetimin, üniversite öğretim üyeleri ve
uygulamacı yöneticilerin katılımı ile ve istanbul sorunlarına ışık tutabilmek amacıyla, 28 Mayıs 1982'de 1. İstanbul Sempozyumu düzenlenmiştir. Bu sempozyum, gene bir takım çalışması örneği olarak geliştirilmiş ve istanbul'un yönetim yapısı ve bu yapının hukuki yönü, çevresel sorunları, ulaşım ve altyapı sorunları, belediye hizmetleri ve nazıra plan çalışmalarının analizleri yapılarak, ülkedeki kentleşme ve sanayileşme sürecinde istanbul'un yeri ve geleceği, Boğaziçi'nin doğa, kültür ve tarihi değerlerinin korunması, turistik bakımdan istanbul'un değeri gündeme getirilmiş; İstanbul'un tarihsel gelişme sürecinde kazanmış olduğu kültür ve doğa varlıklarına bağlı kentsel özel işlevinin hizmet sektörü içinde değerlendirilmesi gereği vurgulanmıştır.
1983'ten itibaren İstanbul planlama çalışmalarını yöntem, içerik ve biçim açısından etkileyecek olan yasal mevzuat değişiklikleri yeni yasalar olarak gündeme gelmiştir:
- Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu (2863/1983, 3386/1987) ve yasa ile oluşan koruma kuralları kararları;
- Boğaziçi Kanunu (2960/1983) ve yasa ya ilişkin 22 Temmuz 1983 onay tarihli ve 1/5.000 ölçekli Boğaziçi Nâzım Plam'na göre çizilmiş Boğaziçi alanı krokisi;
- imar ve Gecekondu Mevzuatına Aykı rı Yapılara Uygulanacak Bazı işlemler ve 6785 Sayılı imar Kanunu'nun Bir Madde sinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun (2981/1984, 3290/1987, 3366/1987);
- İmar Kanunu (3194/1985);
- Turizm Teşvik Kanunu (2634) ve Ba kanlar Kurulu kararnameleri ile kabul edi len turizm bölgeleri, turizm alanları, turizm merkezleri.
Yukarıda sayılan yasalar güvencesinde, aynı süre içinde, değişik yönetimlerin de planlama-düzenleme tasarruflarına olanak verilmiştir.
3194 Sayılı imar Kanunu'na göre nâzım plan hazırlanması yetki ve sorumluluğu büyükşehir belediyesine, nâzım plan esasları içinde 1/1.000 ölçekli uygulama planlarının hazırlanmasında yetki ve sorumluluk da ilçe belediyelerine verilmiştir. 2981-3290 Sayılı imar Af Kanunu olarak bilinen yasa kapsamında tasarruflar sadece imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilen binalardan başka, "zorunlu hallerde ve süratle gecekondulaşma ve kaçak yapılaşma istidadı gösteren alanlarda belediye veya valiliklerin yaptıracakları ıslah imar planı niteliğinde o bölgedeki yapılaşmanın şekil ve şartlarını gösteren planlama ve uygulama yapılabilir". Bu durumu tespite belediye veya valilik yetkilidir. Böyle zorunlu hallerde ve uygulama yapma zarureti olan bölgelerde yapılacak planlarda 3194 Sayılı imar Kanunu'nun imar planı yapma şartları ve standartları aranmaz. Ancak "buralarda yapılacak binaların irtifaı azami 12,50 m olacaktır" hükmü, büyükşehirden başka ilçe belediyeleri ve valilikçe de imar planı niteliğinde planlar hazırlatılacağım göstermektedir. Üstelik geçerli standartların aranmayacağı
da belirtilmiştir. Yüksekliğin 12,50 m'yi aşamayacağı hükmü ise seyyanen 4 katlık bir irtifanın geçerliliğinin ifadesi olmaktadır.
Bu durumda, "gecekondulaşma ve kaçak yapılaşma istidadı" gösteren alanların 4 katlı binalarla yapılaşması sonucu ortaya çıkan yoğunluk, istanbul Büyükşehir Belediyesi'nce hazırlanmış 1/50.000 ve 1/5.000 ölçekli nâzım planlarda yer verilmemiş bir yoğunluk olarak sosyal ve teknik altyapıyı olumsuz etkilemektedir. Bu kararlar büyükşehir belediyesi dışında ilçe belediyeleri ve valilik kararları ve uygulamaları olarak gelişecektir.
Koruma amaçlı imar planlarını yapma, yaptırma ve onaylama yetkisi de Kültür Bakanlığı'mn ilgili koruma kurulunca yürütülecektir.
Turizm amaçlı imar planı da Turizm Bakanlığı'mn yapma, yaptırma ve onaylama yetkisi içindedir. Turizmi Teşvik Kanu-nu'na göre Bakanlar Kurulu kararı ile Resmi Gazetede ilan edilerek yürürlüğe giren turizm bölgeleri, turizm alanları ve turizm merkezleri de nâzım plan arazi kullanışı içinde, işlev yönünden, yapılaşma yoğunluğu yönünden, plan kararlarına, ilkelerine aykırı ve aşırı yapı ve kullanım yoğunluğu ile sosyal ve teknik altyapıyı, çevresel ilişkileri olumsuz etkileyecek bir tasarruftur.
Af kanunları ile getirilen durumlar da, nâzım plan yerleşme ilkeleri ve yoğunluklarını hızla daha yoğun bir yapılaşma ve kullanım biçimine dönüştürmekte ve ülke genelinde "yasallaştırma" çabası, istanbul ve Boğaziçi'nin daha yoğun yapılaşmasına ve plan kararlarının zedelenmesine neden olmaktadır.
1983'te çıkan Boğaziçi Kanunu, yasaya ilişkin Boğaziçi alan krokisinin oluşumundaki isabetsizlikten ve 1983 onaylı, 1/5.000 ölçekli Boğaziçi Nâzım Plam'nın verilerinin saptanmasındaki acelecilikten kaynaklanan hatalı değerlendirmeleri içermektedir. Yasanın amacı uygun ve yerindedir, ancak yetersiz kalmıştır. Çünkü 3194 Sayılı imar Kanunu, 1985'te Boğaziçi Ka-nunu'na atıf yapılan maddeler ile çıkarılmış ve Boğaziçi alanında mevcut nüfus ve yapı yoğunluğunu artırıcı nitelikte plan değişiklikleri "yapılamaz" ilkesi değiştirilerek "yapılabilir" haline getirilmiştir. Bu madde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş, ancak Resmi Gazete'de bu iptal kararı ya-yımlanıncaya kadar, Boğaziçi öngörünüm bölgesi Boğaziçi Kanunu'nun ruhuna aykırı bir biçimde yapılaşmaya açılmıştır.
Bu durumlar, plan göz ardı edilerek, yasa hükümleri ile mekânsal sorunların çözümüne yönelmenin getirdiği yanlışlardır. Boğaziçi mekânı için hazırlanan bir plana bağlı olmadan, yerel özellikleri dikkate almadan, yasa maddesi olarak getirilen ilkeler sağlıklı çözümler için yeterli olamamıştır. Yapılaşma kararlarının ancak ve sadece plan kararı ile getirilmesi, Boğaziçi gibi özgün bir mekânın korunmasının ve gelişiminin yasa ile değil plan ile yönlendirilmesi gereğim bir kez daha ortaya çıkarmıştır.
Prost'un
planında sanayi
bölgesi olarak
gösterilen
Kazlıçeşme'de
bulunan deri
fabrikaları
1993'te
kaldırılarak
yeni bir çevre
düzenlemesi
yapıldı.
Dostları ilə paylaş: |