SANCAKDAR BABA TEKKESİ
bak. ABDURRAHMAN ŞAMÎ TEKKESİ
SANCAKDAR HAYREDDİN MESCİDİ VE TEKKESİ
Esasında erken Bizans, hattâ belki de Roma döneminde bir yapı olan Sancakdar Hayreddin Mescidi, İstanbul'un güneybatısında Samatya (şimdiki Kocamustafapaşa) semtinde bulunmaktadır. Yedikule'ye giden caddenin sağ tarafında, yüksek bir yerdedir. Bizans döneminde hangi dini yapı olduğu hususunda kesin ve açık bir bilgi yoktur. Genellikle İstanbul'un Bizans "yapılarına dair yayınlarda, kenarının Gast-ria Manastın'runG-») bir kalıntısı olabileceği ileri sürülür.
Sancakdar Hayreddin Mescidi olan yapı, esasında bir kilise değildir. Bir mezar binası olmakla beraber, Gastria Manastı-rı'mn kilisesi yanındaki mezar şapeli olup olmadığı hakkında bir şey söylenemez. Bu binanın 14. yy'a ait olabileceğini ileri süren görüş de (Van Millingen, A. M. Schneider) inandırıcı değildir. Yapı, biçimi bakımından gayet belirli olarak bir erken Hıristiyan inşaatıdır. Bir mezar binası veya bir mar-tirion olmasına ihtimal vermek yerinde olur. Böylece 3-4. yy'lara tarihlenebilir. Sonraları doğu tarafına bir apsis eklenerek küçük bir şapel haline getirilmiştir.
Fethin arkasından, terk edilmiş durumdaki harap Bizans binalarından bazıları, belki şehrin kuşatılması sırasında şehit düşenler adına ve "viraneleri şenlendirme" politikasının belirtisi olarak mescide dönüştürüldüğü sırada, burası da Sancakdar Hayreddin adına mescit yapılmıştır. Gerçek vakıf sahibinin bu addaki kişi olmadığı da 953/1546 tarihli istanbul Vakıfları Defteri'ndeki kayıttan anlaşılır. Burada "Vakf-ı Sâhibü'l-Mescid" başlığı altında hiçbir açıklama yapılmayarak boş bırakılmıştır. Yalnız burada Şevval 941/1535 ve Safer 950/1543'te iki hayır sahibinin mescide vakıf bağışlarında bulundukları bildirilir.
Eserini 18. yy'ın sonlarında yazan Hüseyin Ayvansarayî mescidin kiliseden çevrilmiş olduğuna işaret ile, Sancakdar Hay-
Dostları ilə paylaş: |