ALACAKLININ TEMERRÜDÜ
Alacaklının haklı bir neden olmaksızın borçlulun edimini reddetmesidir. Yani ifa borçlu tarafından usülüne uygun olarak alacaklıya sunulmalı ve alacaklı ise haklı bir neden olmaksızın bunu reddetmesidir. En önemli sonuçları tevdi ve sözleşmenin feshidir. Eğer borcun konusu bir şeyin teslimi ise tevdi ile borçlu borcundan kurtulabilir. Bunda ancak başkasına teslimi mümkün olan edimlerde söz konusu olabilir. Bir şeyin nereye tevdi edileceğini ifa yerindeki yargıç belirler. Eğer buna karşılık borcun konusu bir şeyin teslimi değilse, borçlu –borçlunun temerrüdü kurallarına göre-sözleşmeyi fesedebilir.
BORÇLUNUN TEMERRÜDÜ
İfası mümkün ve muaccel bir borcu ifa etmeyen borçlu ifada gecikmiş sayılır. Bu gecikme bazı şartların varlığı halinde borçlunun temerrüdü olarak nitelendirilir. Bu şartlar şunlardır
-
Borcun muaccel olması: yani borcun ifa zamanının gelmiş olması gerekir. Ancak burada borçlu ifadan kaçınmak konusunda bir defi hakkına sahipse, bu hakkını ileri sürerek temerrüde düşmekten kurtulabilir.
-
Borçlunun temerrüde düşmesi için sadece borcun muaccel olması yeterli değildir. Ayrıca alacaklının borçluya borcunu ödeme konusunda ihtar yapmış olması gerekir. Tacirler arasında ihtarların noter aracılığı ile taahhütlü mektupla yada telgrafla yapılması gerekir. Ancak ifa günü tarafların anlaşması ile belirlenmiş ise ihtara gerek yoktur. Burada borçlunun kusuru hiç bir rol oynamaz. Sadece temerrüdün bazı sonuçları için önem taşır.
Başlıca iki tana sonucu vardır. 1- gecikme tazminatı 2- kaza halinde sorumluluk
BORCU SONA ERDİREN DURUMLAR
-
İFA : sözleşmede belirtilen borcun ödenmesi veya edimin yapılmasıdır.
-
İBRA: alacaklının borçluyla yaptığı sözleşmeyle alacagından vazgeçerek, borçluyu borçtan kurtarmasıdır.
-
YENİLEME: yenileme ile mevcut bir borç yeni bir borç meydana getirilerek sona erdirilir.başlıca şartları şunlardır.
-
Geçerli bir borcun varlığı
-
Yeni bir borcun ortaya çıkması
-
Tarafların yenileme niyetinin olması
-
TAKAS: Takasın başlıca unsurları şunlardır. 1- taraflar birbirlerinden alacaklı olmalıdır. ( karşılıklı borç) 2- tarafların alacaklarının konusu aynı olmalıdır. 3-borçların muaccel olması gerekir. 4 – takastan feragat edilmiş olmamalıdır. Takastan feragat eden kişi takas beyanında bulunamaz. takas beyanı takas hakkı doğduktan sonra ve sonaermeden önce yapılmalıdır. Borcunu ödeyen kişi takas beyanında bulunamaz. takas halinde borçlardan az olan tutarında borç sona ermiş sayılır. Eğer bu borçlardan birisi faiz işleyen borç ise faiz işlemesi takas tarihinde durur.
-
ZAMANAŞIMI.: Hak kazandırıcı ve hak düşürücü olarak iki ayrı anlamda kullanılır. Hak düşürücü zamanaşımın şartları 1-alacağın zamanaşımına tabi olması 2- zamanaşımı süresinin geçmesi ( normal zamanaşımı süresi on yıldır.) daha uzun ve daha kısa zamanaşımı süreleride sözkonusu olabilir. Hak düşürücü süre zamanaşımından farklı olarak hakkın kanun veya sözleşme ile belirlenen süre içinde kullanılmaması, doğrudan doğruya hakkın sona ermesidir. Hak düşürücü süreyi hakim kendiliğinden dikkate almasına rağmen zamanaşımı süresini hakim kendiliğinden dikkate alamaz.
-
KUSURSUZ İMKANSIZLIK ( İFA İMKANSIZLIĞI): İfa imkansızlığı mevcut bir borcun ifasının cebri icra yoluyla elde edilemeyecek hale gelmesidir. İfa imkansızlığı borçlunun kusuru olmadan meydana gelmişse borç sona erer.
-
ALACAKLI VE BORÇLU SIFATLARININ BİRLEŞMESİ
ALACAĞIN TEMLİKİ: alacağı devreden ile alacağı devralan arasında yapılan bir sözleşme ile alacağın, alacağı devralana geçirilmesini ifade eder. Borçlu temlik sözleşmesinin dışındadır. Yani bu ilişkide eski alacaklı borç ilişkisinden çıkmakta onun yerini yeni lacaklı almaktadır. Başlıca şartları şunlardır.
-
Yazılı temlik sözleşmesi: Temlik sözleşmesi yazılı olmalıdır. Ve bunda temlik edenin imzasının olması yeterlidir.
-
Alcağın temlikin kanun ve sözleşme hükümlerine göre yasaklanmamış olması gerekir.
Alacağın temliki temlik edenin şahsına özgü hükümler dışındaki öncelik ve yan haklarınıda içerir. Ayrıca işlemiş faizlerde alacakla birlikte devredilmiş sayılır. Alacağın temliki borçlunun rızası alınmadan yapılır. Fakat temlik sonucunda borçlunun durumu eskiye nazaran kötüleşmemelidir. Bu nedenle borçlu temliki öğrendiği tarihten itibaren eski alacaklıya karşı ileri sürdüğü tüm itiraz ve defileri yeni alacaklıya karşı ileri sürebilir. Eğer borçlu temlik edene karşı muaccel bir alacağa sahipse, bu alacağını, yeni alacaklıya karşı borcuyla takas edebilir. Böylece takasta karşılıklılık esasından vazgeçilmektedir.
Temlik bir bedel karşılında yapılmışsa alacağı devralan kimse, temlik zamanında ancak alacak hakkının varlığını garanti etmiş olur. Fakat ayrıca taahhüt etmiş olmadıkça borçlunun ödeme gücünden sorumlu değildir.
MÜTESELSİL BORÇLULUK.
Borçlular arsındai tesesül, borçlulardan her birinin sözleşme vaya yasa gereği borcun tamamından sorumlu olduğu, fakat borçlulardan herhangi birinin ödemesiyle diğerlerininde borçtan kurtulduğu birlikte sorumluluk halidir. Ticaret hukukunda müteselsil sorumluluk karinesi yoktur. Alacaklı, borçlular arasındaki teselsülün varlığını kanıtlamak zorundadır.
Teselsül halinde alacağın tamamı borçlulardan herhangi birinden istenebilir. Herhangi biri öderse diğerlerininde borcu sona erer. Ancak müteselsil borçlulardan biri diğerlerinin durumunu ağırlaştıramaz. Faiz öngörmesi gibi..vb. yasada aksi bir çözüm getirilmedikçe borçlular yapılacak ödemeyi eşit olarak üstlenmek zorundadırlar. Bu paydan fazlasını ödeyen borçlu diğerlerine rucu edebilir.
İSİMLİ TİPİK SÖZLEŞMELER
-
Devir borcu doğuran sözleşmeler
-
Kullandırma sözleşmeleri
-
İşgörme sözleşmeleri
-
Saklama ( muhafaza sözleşmeleri)
-
Teminat sözleşmeleri
-
Sonuçları talih ve tesadüfe bağlı sözleşmeler
-
Ortaklık sözleşmeleri
İSİMSİZ TİPİK SÖZLEŞMELER
KEFALET AKDİ
Kefalet akdi ile kefil, asıl borçlunun alacaklısına karşı borcun edasına tekeffül etmektedir. Üç köşeli ilişki mevcuttur. Borçlu, kefil, alacaklı. Kefaletin nitelikleri şunlardır.
-
Ferilik: kefaletin asıl bir borca bağlı olmasıdır. Asıl borç sona erirse kefalette sona erer.
-
Talilik: kefalet talidir yani ikinci plandadır. Birinci planda asıl borçlu vardır.
-
İvazsızlık: kefalet akdi, kural olarak kefile yükümlülük yükler.
Kefalet akdinin geçerli olması için, geçerli asıl bir borcun olmalı ve kefalet akdinin geçerli bir şekilde yapılmış olması gerekir. Kefalet senedinde kefilin sorumlu olabilecegi azami miktar belirtilmelidir. Bunlar kefili korumak amacıyla yapılan uygulamalardır.
Başlıca kefalet türleri şunlardır.
Adi kefalet: adi kefalette asıl borçlu takip edilmeden kefile müracaat edilemez. Bu kefalette kefile açıkca müteselsil olarak bir borç altına girdiği belirtilmez
Müteselsil kefalet : adi kefatten farkı asıl borçluya gidilmeden doğrudan doğruya kefile müracaat edilebir. Kefil , tartışma ve rehnin paraya çevrilmesi defi lerini ileri süremez.daha doğrusu bu haklarından feragat etmiştir.
Birlikte kefalet: birden fazla kişinin aynı anda aynı borca kefil olmasıdır.
Kefile kefalet: kefik,daha önce kefil olmuş veya olacak kimsenin borcuna tekeffül etmektedir. İlk kefil ise borçlu konumundadır.
Rücua kefalet: ilk kefile karşı asıl borçlunun ödeme gücünü tekeffül etmektedir.
ÖDÜNÇ ( KARZ)
Karz bir akittir. Karzla ödünç veren bir miktar para ve diğer bir misli şeyin mülkiyetini ödünç alana verir. Ödünç alan ise aynı miktarda ve aynı nevide şeyleri geri vermekle mükellef olur. Başlıca unsurları:
-
Ödünç verilecek bir miktar para veya eşya
-
Ödünç konusu şeyin mülkiyetinin ödünç alana geçmesi
-
Ödünç alanın, aynı şey ve nevıden geri verme borcunun var olması
Adi karzda faiz ödenmesi için bunun açıkca belirtilmesi gerekir. Buna karşılık ticari karzda faiz ödenmesi kararlaştırılmamış olsa bile faiz ödenmesi gerekir.
TİCARET HUKUKU
TİCARİ İŞLETME
Dostları ilə paylaş: |