4.4. Yargıcın/Hâkimin Hukuk Yaratması ve Takdir Yetkisi
(Pulaşlı/Korkut 2017: 48-51)
Yargıç, önüne gelen bir davayı çözerken önce yasaya bakacak, yasada bir hüküm yoksa
örf ve âdete bakacak burada da bir hüküm yoksa kendisini yasa koyucu gibi düşünüp ona göre
karar verecektir. Yasa koyucu gibi davranırken öğretiden ve içtihattan yararlanacaktır (TMK,
m. 1). Yargıç, önüne gelen davayı çözmekten kaçınamaz. Bundan dolayı uyuşmazlığın
80
çözümlenmesini sağlayacak bir kural olmasa dahi kendisi kural koyarak sorunu çözmek
zorundadır. Burada hukuk boşluğu ve yasa boşluğu kavramları ortaya çıkmaktadır.
Yargıç, hukuk boşluğunu doldurmak için hukuk kuralı koyar/yaratır. Yargıç, bu
yetkisini kullanırken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanarak iki şekilde
hareket eder (Cansel vd. 2015: 137): Kıyas yapar veya kendisi bizzat hukuk kuralı yaratma
yoluna gider. Yargıç tarafından yaratılmış olan hukuk kuralı, bir yasa maddesi niteliğinde
değildir. Bundan dolayı diğer yargıçları ve hatta bizzat kuralı yaratmış olan yargıcı bile
bağlamaz (Akıntürk 2015: 74-75). Yargıcın yarattığı hukuk kuralı, üst derece (istinaf, temyiz)
mahkemelerinin denetimine tabidir. Yine dikkat çekmek gerekir ki yargıç, ceza hukuku
alanında hukuk yaratamaz (Gözler 2016: 359). Benzer şekilde vergi hukukunda da yargıç hukuk
yaratamaz. Çünkü vergi hukukunda da yasallık ilkesi geçerlidir.
Hukuk Boşluğu
Yasada veya örf ve âdet hukukunda yargıcın önüne gelen davadaki uyuşmazlığı
çözmeye yarayacak bir kuralın bulunmaması durumunda hukuk boşluğundan söz edilir. Bir
konuda yasa boşluğunun bulunması durumunda uygulanacak örf ve âdet kuralının var olup
olmadığı araştırılır. Bulunmadığı takdirde hukuk boşluğu ortaya çıkacağı için yargıç, yasa
koyucu gibi kural ihdas etmesi gerekir. Hukuk boşluğunu tespit etmek için bir konuda yasa
boşluğu olup olmadığının araştırılması gerekir. Yasa boşluğunun da türlerinin olduğu
görülmektedir.
Yasa Boşluğu
Yasada yer alması gereken bir düzenlemenin yapılmamış olması durumunda yasa
boşluğundan söz edilir. Yasa boşluğu çeşitle nedenlerden kaynaklanabilir. Yasanın yapıldığı
sırada bir hususunun mevcut olmayıp sonradan ortaya çıkması, yasada yer alması gereken bir
hususun yasa koyucunun dikkatinden kaçması, bir konuda birbiriyle çelişen hususların
bulunması gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Bununla birlikte yasada bir hususun düzenlenmemiş
olması her zaman yasa boşluğu olarak değerlendirilemez. Yasada bir düzenlemeye yer
verilmemiş olması kimi zaman yasa koyucunun o konuyu düzenlemek istememesinden
kaynaklanabilir. Böyle bir durumda o hususun çözümünün öğretiye ve/veya yargıya bırakılmak
istendiğinden söz edilebilir. Bir hususta yasada bir boşluk bulunup bulunmadığının
saptanabilmesi için yasanın bir bütün halinde yorumlanması gerekir. Diğer bir anlatımla
yasanın sistematik bir biçimde yorumlaması gerekir.
Gerçek Yasa Boşluğu-Gerçek Olmayan Yasa Boşluğu
Gerçek yasa boşluğu, yasada mutlaka bulunması gereken bir konu hakkında olumlu
veya olumsuz bir düzenlemenin yorum yoluyla bile olsa yasadan çıkarılamamasıdır. Buna
örnek olarak tapuya kayıtlı olmayan gayrimenkullerin hukuksal durumunu düzenleyen bir
hüküm Türk Medeni Kanununda yer almadığından, burada, gerçek yasa boşluğundan söz
edilebilir.
81
Gerçek olmayan boşlukta yasa boşluğu, yasada bir düzenleme bulunmaktadır ancak
uygulanması, yasanın amacına, hakkaniyete aykırılık oluşturmaktadır. Bu durumda, yasadaki
düzenlemenin yetersizliğinden söz edilebilir. Böyle bir durum, yasanın hazırlık çalışmaları
sürecindeki bir hatadan kaynaklanabilir. Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bir düzenlemeyle
bağlantılı ancak iptal edilmeyen bir normdan kaynaklanabilir. Veya yasa değişikliğinde
unutulan bir düzenlemeden kaynaklanabilir.
-Açık Boşluk: Somut bir uyuşmazlığa ilişkin yasada olumlu veya olumsuz bir
düzenlemenin bulunmaması haline açık boşluk denir. Bu boşluk aynı zamanda gerçek boşluk
diye de bilinir. Bu boşluk, yasa koyucunun bir konuda kural koyması gerekirken, kural
koymamasından kaynaklanır. Açık boşluk durumunda, önüne gelen davayla ilgili olarak, yasa
koyucu gibi kural koyup, uyuşmazlığı ona göre çözecektir.
-Örtülü Boşluk: Yasada, görülmekte olan bir davaya uygulanması mümkün olan bir
kuralın açıkça düzenlenmediği ancak yasanın amacı ve ruhu esas alındığında, düzenlemenin
görülmekte olan davaya uygun olmadığı durum örtülü boşluk olarak kabul edilmektedir. Örtülü
boşlukta, yasanın sözü, çok geniş olduğu için tipik durum düzenlenmiş ancak somut olayın
özelliklerine uygun bir istisnaya yer verilmemiştir. İlk bakışta bir kural varmış gibi
görünmesine bağlı olarak örtülü boşluktan söz edilir. Açık boşluğun doldurulmasının dayanağı
Türk Medeni Kanununun 1. maddesidir. Örtülü boşluğun doldurulmasının dayanağıysa Türk
Medeni Kanununun 2. maddesinin 2. fıkrasıdır. Örtülü boşluk söz konusu olduğunda
uyuşmazlık menfaat dengesi dikkate alınarak çözülür.
-Kural/Hüküm İçi Boşluk: Yasada genel nitelikte bir düzenlemenin yer aldığı,
düzenlemede haklı bir neden, halin icabı gibi geniş ve esnek kavramların bulunduğu, yargıcın
takdir yetkisini kullanacağı durumlarda kural içi boşluktan söz edilir.
-Bilinçli Boşluk: Yasa koyucunun bir konuda açık bir düzenleme getirmeyerek o konuda
olumlu bir çözüm getirmek istemediği hallerde ortaya çıkar. Yasa koyucunun sorunu bilinçli
olarak hükme bağlamadığı durumlarda gerçek bir boşluk söz konusu değildir. Olumsuz bir
çözüm söz konusudur.
Yargıcın önüne gelen somut olayın çözüme kavuşturulmasını sağlayacak hukuk kuralı
yazılı hukukta ve örf ve âdet hukukunda bulunmuyorsa bir hukuk boşluğundan söz edilir. Böyle
bir durumda yargıç, yukarıda da belirtildiği gibi, önüne gelen uyuşmazlığı Türk Medeni
Kanununun 1. maddesinin kendisine tanıdığı yetkiyi kullanarak çözüme kavuşturmak
zorundadır. Davaya bakan yargıç, ortaya çıkmış olan hukuk boşluğunu doldurmak üzere bizzat
hukuk kuralı koymak ve bu kurala göre anlaşmazlığı çözüme kavuşturmak zorundadır. Hukukta
buna, yargıcın hukuk yaratma yetkisi denmektedir.
Yargıcın Takdir Yetkisini Kullanırken Dikkat Etmesi Gereken Kurallar (Gözübüyük
2016: 91):
-Yargıç, takdir yetkisini kullanırken, takdir yetkisinin sınırlarının dışına çıkmamalıdır.
82
-Takdir yetkisinin kullanılmasında yasa kimi koşullar aramışsa bunlara uyulması
gerekir.
-Yargıç, takdir yetkisini kullanırken Türk Medeni Kanununda yer aldığı gibi hakkaniyet
sınırları içinde kalmalıdır.
-Takdir yetkisi kullanılırken seçilecek çözüm yolu, hukuka uygun olmalıdır.
-Takdir yetkisi gerekçeli olmalıdır. Diğer bir anlatımla takdir yetkisi kullanan yargıç
bunun gerekçelerine kararında yer vermelidir.
Dostları ilə paylaş: |