7.6.2. Yargılama İşlemleri Bağımsız ve tarafsız mahkemelerin hukuksal uyuşmazlıkları ve hukuka aykırılık
iddialarını kesin bir biçimde çözme faaliyetlerine yargısal işlem denir. Mahkemelerin yargılama
faaliyetini nasıl yürütecekleri kuruluş yasalarında yer almıştır. Yargılama işlemleri, kararları,
kural olarak, kendi içinde, üst mahkemelerin denetimine tabidir. Bir başka anlatımla, bu
denetim, özellikle alt derecedeki mahkeme kararlarının üst mahkemelerin denetimine tabi
olması şeklinde olmaktadır. Yargılama işlemleri, kural olarak, isteğe bağlı işlemlerdir. Bundan
dolayı mahkemeler kendilikler harekete geçerek bir uyuşmazlığa el koymaz.
Bu işlemler, bağımsız ve tarafsız mahkemelerin hukuksal uyuşmazlık veya hukuka
aykırılık savları konusunda verdiği ve kesin hüküm oluşturan kararlardır (Gözler 2016: 423).
Uluslararası insan hakları belgelerinde ve demokratik ülkelerin anayasalarında mahkemelerin
tarafsız olduğu vurgulanmıştır. Tarafsız yargı, hukuk devletinin olmazsa olmaz bir gereğidir.
Bu bağımsızlığı gerçekleştirmek için yargıçlık güvencesi getirilmiştir. Bu güvencenin bir gereği
olarak, yargıçlar azlolunamazlar. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin
kullanılmasında mahkemelere ve yargıçlara, emir ve talimat veremez, genelge gönderemez,
tavsiye ve telkinde bulunamaz. Hatta görülmekte olan bir dava hakkında yasama organında
yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir
açıklamada bulunulamaz (Anayasa, m. 106). Yasama, yürütme, idare mahkeme kararlarını
hiçbir biçimde değiştiremez, yerine getirilmesini geciktiremez (Anayasa, m. 106).
Bir kimsenin mahkemede bizzat dava açabilmesi için fiil ehliyetine sahip olması
gerekir. Buna taraf ehliyeti denir.