178
Topluluk davası, tam anlamıyla yukarıda yer verilen dava çeşitlerine girmemektedir. Bu
dava çeşidinde de, yukarıda yer verilen dava türlerine göre dava açılmış olabilir. Ancak bir
grubun, bir sınıfın, topluluğun çıkarını korumak amacıyla, o topluluk adına hareket
edebilecek
olanların dava açmaları ve açılan bu davanın sonucundan (eda, tespit gibi kararlar verilse de)
temsil edilen grup veya topluluğun yararlanması söz konusu olmaktadır. Bu dava Hukuk
Muhakemeleri Kanunun 113. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir: “Dernekler ve diğer
tüzel
kişiler, statüleri çerçevesinde, üyelerinin veya mensuplarının yahut temsil ettikleri kesimin
menfaatlerini korumak için, kendi adlarına, ilgililerin haklarını tespit veya hukuka aykırı
durumun giderilmesi yahut ilgililerin gelecekteki haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi
için dava açabilir.”
Günümüzde, bazı alanlarda birçok kişiyi ilgilendiren ortak çıkarlar söz konusu
olmaktadır. Tüketici, çevre, iletişim vb. alanlarda buna sıkça rastlanmaktadır. Bu çıkarlar
zedelendiğinde de, ortak çıkar sahibi olan herkesin, ayrı ayrı dava açması, zor, gereksiz ve usul
ekonomisine aykırıdır. Yasa koyucu bu düşüncelerle, bu dava türünü kabul etmiştir. Bu davaya
grup ve sınıf davası da denmektedir. Bu davanın açılması durumunda, davanın sonucunda,
yalnızca dava açan dernek ya da topluluğu temsil eden tüzel kişi değil, o çıkara veya hakka
sahip olan herkes yararlanmaktadır. Tüketicilere zarar veren bir ürünün üretilmesinin,
satılmasının engellenmesi, toplatılması için bir tüketici derneğinin açtığı dava buna örnek
olarak verilebilir.
Topluluk davasında verilen kararın, daha sonra bireysel olarak açılacak davalarda
kullanılması mümkündür.
Dostları ilə paylaş: