181
-Bir kimsenin kendisine veya başkasına yönelik açık veya yakın bir tehlike olmalı.
-Zarar veya tehlike, malına zarar verilecek kişiden kaynaklanmamalı.
-Tehlikeyle ilgisi bulunmayan üçüncü kişinin yalnızca malvarlığına zarar verilmeli.
-Üçüncü kişinin malvarlığına zarar vermek kaçınılmaz olmalıdır.
-Önlenmek istenilen tehlike veya zararla üçüncü kişinin malvarlığına verilen zarar
arasında uygun bir denge bulunmalıdır.
-Ceza hukuku açısından ayrıca zorunluluk halinde hareket eden kişinin, polis, itfaiye
eri, asker, doktor gibi tehlikeye karşı koyma yükümlülüğü olan biri olmaması da gerekir (TCK,
m. 25/2).
Zaruret hali, özel hukukta bir hukuka uygunluk nedenidir. Bundan dolayı koşullarının
varlığı halinde, üçüncü kişiye verilen zarar hukuku aykırılık oluşturmaz. Bununla birlikte
yargıç, zarar vereni, zarar görene hakkaniyete uygun bir tam veya kısmi bir tazminat ödemeye
mahkûm eder (TBK, m. 64/2).
Ceza hukukundaysa, zaruret hali, failin kusurluluğunu ortadan kaldırır. Dolayısıyla
sanığa ceza verilmez (Kalabalık 2018: 265).
Zorunluk Hali İle Meşru Müdafaa Arasındaki Farklar (Sümer 2018: 198-199):
-Meşru müdafaada zarar, haksız saldırıda bulunana; zorunluk halinde üçüncü kişiye
verilmektedir.
-Meşru müdafaada saldırganın kişiliğine veya malvarlığına zarar verilmektedir. Hâlbuki
zorunluk halinde tehlikeyle ilgisi olmayan üçüncü kişinin yalnızca malına zarar verilmektedir.
-Meşru müdafaada, savunmada bulunan kişinin karşı tarafa verdiği zarardan dolayı
sorumluluğu yoktur. Hâlbuki zorunluk halinde, üçüncü kişiye verilen zararın tazmin
yükümlülüğü, yargıç tarafından hakkaniyete göre belirlenir.
Dostları ilə paylaş: